02.07.2022, 16:56

Şarkılar, Türküler, Öyküler

Kimi şarkı sözlerine uydurulan öyküler vardır; birinden birini duymuşsunuzdur. Melahat Pars konservatuvarda hocaymış, bir öğrencisi ona âşık olmuş ve bir gün aşkını itiraf etmiş. Melahat Pars evine gittiğinde ilham gelmiş, sabaha kadar çalışmış ve bir beste yapmış: “Ben gamlı hazan, sense bahar; dinle de vazgeç / Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç / Olmaz meleğim böyle bir aşk bende vakit geç / Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç”. Hemen de inanırız. Oysa şarkının sözleri Melahat Pars’a değil, Sıtkı Aygınbaş’a (soyadı Argınbaş ve Angınbaş olarak da geçiyor) ait ve zaten “Meleğim” seslenişinden de, “bende vakit geç” sözünden de (Hangi kadın “Bende vakit geç,” der ki!) bir erkek söylemi olduğu belli. Böyle mi dediniz; o zaman aynı şarkıya başka bir öykü: Melahat Pars çok genç yaşlarında ders aldığı yaşlı hocası Sıtkı Aygınbaş’a âşık olmuş. Hocası öğrencisinin ilgisini sezince bu güfteyi yazmış ve bestelemesi için Melahat Hanım’a vermiş. Bu da olmaz. Çünkü Melahat Pars bu şarkıyı bestelediğinde 40 yaşlarında, üç çocuk annesi, evli ve mutlu bir kadınmış; üstelik hiçbir zaman Sıtkı Bey’den ders almamış.

Benzer bir öykü, Selahattin Pınar’ın “Bir bahar akşamı rastladım size / Sevinçli bir telaş içindeydiniz” diye başlayan şarkısı için de uydurulur. Oysa o şarkının güftesi de Selahattin Pınar’a değil, Fuat Edip Baksı’ya aittir.

Diyeceksiniz ki bestecilerin değilse de söz yazarlarının yaşadığı aşklar dile getirilmiştir belki de bu güftelerde. Belki de... Ama onları gerçekmiş gibi sorgulayamayız. Orada sanatın kuralları devreye girer. Hiçbir sanatçıya, “Bunları yazdığına göre demek ki böyle şeyler yaşamışsın,” deme hakkımız da şansımız da yok. 

Türkülerde durum değişir ama! Sözlere bizim öykü uydurmamız gerekmez; çünkü öykü, türkünün sözlerinden taşar, gelir bizi bulur, içimize akar, yüreğimizi kanatır. Gerçekliğinden kuşku duymayız; gerçek olmasa böyle bir türkünün “yakılmayacağını” biliriz. Bir “Mamoş” türküsü var örneğin; Elazığ’dan, Harput’tan. Gelir, taş gibi oturur insanın yüreğine:

Pencereden bir taş geldi / Ben zannettim Mamoş geldi / Uyan uyan Mamoş uyan / Başımıza ne iş geldi”.

Bekir Hoca’nın genç ve güzel karısı, komşularından yakışıklı Mamoş (Mehmet) ile ilişki kurar. Bu sevda dillere düşünce kocanın da kulağına gider. Bekir Hoca Harput’a gideceğini söyleyerek çıktığı eve ansızın döner ve âşıkları baş başa yakalar. İkisini de öldürür: “Evlerinin önü kavak / Mamoş giyer siyah kalpak / Kör olası Bekir Hoca / Yatağımız kara toprak”.

Mahkemede beraat eder Bekir Hoca; haklı bulunur demek ki... Ama halkın, “Mamoş palton tutayım mı? / Hayrın için satayım mı? / Mezarında boş yer var mı? / Ben de gidip yatayım mı?” diyecek kadar üzüldüğü Bekir Hoca değil, Mamoş’tur. “Di kalk Mamoş, Mamoş di kalk / Başımıza yığıldı halk” diye Mamoş’a yakar ağıtını.

Madem Elazığ’dan girdik, yürek kavuran bir Harput türküsü daha: Ahçik, güzeller güzeli bir Ermeni kızı; Mustafa, Elazığlı yiğit bir delikanlı... Türkü, onların çocukluklarından başlayan sevdalarını anlatır. Ne var ki şanssız bir dönemde, 1915 Ermeni Tehciri sırasında yaşanmaktadır bu aşk. Alınan Tehcir kararına göre yaşı 16 ile 55 arasında olan bütün Ermeniler Bağdat demiryolu hattından en az 25 kilometre uzağa, şimdiki Suriye topraklarına göç ettirilecektir: “Ahçik’i yolladım Urumueli’ne / Eser bad-ı saba zülfün teline / Gel seni götürem İslam eline” diye anlatılan zorunlu göçtür bu. “Vardım kiliseye baktım haçına / Gönlümü bağladım sırma saçına / Gel seni götürem İslam içine,” diye adeta yalvarır delikanlı ama Ahçik yollara dökülmüştür çoktan. Ahçik, kız çocuğu demekmiş; Ermenicede genç kızlara “ahçik” denirmiş. Bir başka türküde, “Bahçelerde mor meni / Verem ettin sen beni / Ya sen İslam ol ahçik / Ya ben olam Ermeni” dendiği gibi, Harputlu delikanlı da sevdiği için dinini değiştirmeyi düşünür ama, “Vardım kiliseye haç suda döner / Ahçik’i kaybettim yüreğim yanar / Ben dinden dönersem el beni kınar,” der ve din değiştirmeyi göze alamaz. “Serimi sevdaya salan o ahçik / Aman o ahçik, civan o ahçik” diye sevdiğinin ardından ağlamak düşer ona. 

Diyeceğim, şarkı sözlerine öykü uydurmaya gerek yok; türkülerde öykülerin yaşanmışı var.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@