Bergama Veli-Der: "Eğitim sorunları çığ gibi büyüdü"

Öğrenci Veli Derneği Bergama Şubesi (Veli-Der), 2024-2025 eğitim öğretim yılının ilk gününde genel ve Bergama özelinde eğitim-öğretim raporunu açıkladı. Açıklamada Bergama'daki sorunların çığ gibi büyüdüğü belirtildi.

EĞİTİM 10.09.2024, 09:54 17.09.2024, 20:46
Bergama Veli-Der: "Eğitim sorunları çığ gibi büyüdü"

Öğrenci Veli Derneği Bergama Şubesi (Veli-Der), 2024-2025 eğitim öğretim yılının ilk gününde eğitim öğretim raporunu açıkladı. Ülke genelindeki sorunların dile getirildiği raporda Bergama özelinde de sorunların çığ gibi büyüdüğü ifade edildi.

Veli-Der Bergama Şube Başkanı Fikret Ali Parlas tarafından yazılı olarak açıklanan raporda, okulda olması gereken 2 milyon 9 bin 480 öğrencinin örgün eğitim dışına çıktığı, çocukların yüzde 45,2'sinin açlığı ve yetersiz beslenmeyi yaşadığı tespiti yer aldı.

Raporda, müfredatın laik, bilimsel, parasız eğitimi hedef alan ve çocukları eğitimden koparılarak çocuk yaşta işçiliği yaygınlaştırmayı amaçlayan bir öğretim programı olduğu vurgulanarak "Fizikten, matematiğe, sosyal bilgiler dersinden kimyaya tüm dersler “fıtrat, şükür, kader, iffet…” vb değerler adıyla bu ifadeler, içeriklerle biçimlendirilmiş, öğretim programının laik, bilimsel niteliği tamamen ortadan kaldırılmıştır" ifadeleri kullanıldı.

Raporda şu başlıklar dile getirildi:

KAYIT PARASI

“Daha okullar açılırken, ilk etapta okul aile birlikleri tarafından, ‘kayıt parası’ adı altında, Anayasaya aykırı olarak bağış yapmaya zorlanmaktadır. Kırtasiye giderleri, belirli gün ve hafta etkinliklerinde yapılan harcamalar, beslenme ve kantin giderleri, ulaşım giderleri gibi masraflar eğitim öğretim süresi boyunca devam etmektedir. Servis ücretlerine ek olarak bir öğrencinin beslenmesi için yapacağı kantin masrafı günlük en az 100 liradır. Bir öğrencinin ailesine bir aylık eğitim maliyeti, (öğrencinin servis yerine toplu taşım araçlarını kullandığını var sayarsak) 5.500 ila 12.000 lira aralığındadır. Ülkemizde asgari ücretin standart ücret haline geldiği, yani çalışanların yüzde 60’ının 17.000 lira aldığı düşünülürse bu ailelerin çocuklarını okutmak için ne kadar zorlandığını tahmin etmek zor değildir. Eğer ailede okul çağında iki veya daha fazla çocuk varsa, biri veya birkaçı eğitimden çekilmektedir. Eğitimden çekilenler de genellikle kız çocuklarıdır. Bu, eğitim hakkının engellenmesidir. Bu durum Milli Eğitim Bakanlığının varlık nedenine aykırıdır. Zira okul çağındaki çocukların eğitim hakkını kullanmasını sağlamak Anayasanın 42. Maddesine ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa göre Bakanlığın asli görevidir. Bakanlık uyguladığı bu politikalarla görevini yerine getirmemektedir”

"Peki, Bakanlığın uyguladığı bu politikalar sonucu eğitimin dışına çıkan bu çocuklarımız ne yapıyor? Bu çocuklarımız, ya MESEM aracılığı ile sanayiye gönderilerek merdiven altı işletmelerde tehlikeli ve ağır işlerde ucuz işgücü olarak çalıştırılarak emeği sömürülmekte ya dini cemaat ve tarikatların Kuran kurslarında bir tarikat şeyhinin müridi olarak yetiştirilmekte -ki buralarda çocuklarımızın başına nelerin geldiği hepimizin malumu- ya da çocuk yaşta evlendirilmektedir"    

"Ülkemizde her 5 çocuktan biri okula aç gitmektedir. Özellikle dezavantajlı bölgelerdeki okullarda, öğrencilerin yetersiz ve dengesiz beslenmelerinden kaynaklı kansızlık, öğrenme güçlüğü, bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak sık sık hastalanma, zihinsel ve fiziksel gelişimlerinde yavaşlama ya da durma gibi sağlık sorunları yaşamaktadırlar.   

BESLENME SORUNU

"Veliler olarak, yaklaşık 4,5 yıldır Bakanlıktan, okullarda sağlıklı ve nitelikli bir öğün yemek ve sağlıklı içilebilir su talebimiz karşısında Bakanlık sessiz kalmayı yeğlemekte; ısrar edildiğinde ya tasarruf tedbirleri kapsamında kısıtlamaya gidildiğini ya da kaynak yetersizliğini gerekçe göstermektedir. Sağlığa, eğitime ve beslenmeye kaynak bulamayan iktidar, Kamu Özel İşbirliği kapsamında hazine garantili projeler ya da Kur Korumalı Mevduat gibi sermayeye para aktarma araçları söz konusu olduğunda rahatlıkla kaynak bulunmakta ve ödemeler geciktirilmeksizin yapılmaktadır. Bu durum, iktidarın tercihini yoksul emekçi halktan yana değil, sermayeden yana yaptığını göstermektedir"

MESLEK EDİNDİRME MERKEZİ (MESEM)

"1977 yılında, örgün eğitimin dışına bir şekilde çıkmış gençlere mesleki eğitim ve beceri kazandırmak amacıyla kurulan ve açık öğretim kapsamında olan Çıraklık Eğitim Merkezleri (ÇEM) daha sonra Mesleki Eğitim Merkezi (MEM) adını almış; 20. Milli Eğitim Şurasında alınan kararla, bu okullar Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleriyle birleştirilerek örgün eğitim kapsamına alınmış ve ismi Meslek Edindirme Merkezi (MESEM) olarak değiştirilmiştir. Bu okulların işlevi, ortaokulu bitirmiş, lise eğitimini tamamlamış ya da tamamlayamamış gençlere meslek edindirmektir. Bu okulların resmi olarak işlevi bu olsa da gerçekte, ucuz işgücü olarak görülen çocuk işçilerin, ihtiyaca göre piyasaya transfer edildiği merkezlere dönüşmüştür. MESEM’e kayıtlı iki milyondan fazla ve büyük çoğunluğu 15 yaşın altındaki bu çocuklar, yasa gereği haftanın bir günü okula gitmekte, dört günü işletmelerde asgari ücretin üçte biri maaşla ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadırlar. Bu durum, altında Türkiye’nin de imzasının olduğu Evrensel Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırı da olsa, İktidarın sermayeden yana tercihi nedeniyle MESEM uygulaması sürdürülmektedir. Çünkü öğrencilerin maaşları ve sigorta primleri, işsizlik sigortasından, yani çalışanlardan yapılan kesintilerden ödenmektedir. Yani patronların cebinden para çıkmadığı gibi, sendika, grev gibi teferruatlarla da uğraşılmamaktadır. Patronlar açısından MESEM uygulaması bulunmaz bir nimettir. Ancak aynı uygulama çocuk işçiler açısından iş yerleri bir cehennemdir. Çünkü, asgari ücretin üçte biri gibi düşük bir ücretle çalıştırılan çocuklarımız her an iş cinayetlerine kurban gitme riski ile karşı karşıyadır. 2021’de MESEM programının hayata geçirilmesinden itibaren bugüne kadar 316’sı erkek, 20’si kadın olmak üzere 336 öğrenci iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir"

4+4+4 UYGULAMASI

"Eğitim sistemimizin en önemli ve can alıcı sorunlarından biri de; İktidarın kendi ideolojisine uygun nesiller yetiştirmek amacıyla sık sık eğitim sistemiyle oynayarak laik, bilimsel, demokratik ve kamusal eğitimden uzaklaşmasıdır. 2012-2013 eğitim öğretim yılında 4+4+4 uygulamasıyla başlayan eğitimdeki geriye gidişler; sınav sistemlerinde yapılan değişikliklerle çocuklarımızın zorla imam hatiplere yönlendirilmeleri, tarikat ve cemaatlerle protokoller imzalanması, ÇEDES uygulamasıyla okullara imamların sokulması, zorunlu seçmeli din dersleriyle dini içerikli ders saatlerinin artırılması ve en sonunda tüm karşı çıkışlara rağmen çağdışı, bilim dışı müfredatın dayatılmasıyla bugünkü noktaya gelmiştir. Ayrıca, ailelerinden uzakta eğitim görmek durumunda olan çocuklarımızın barınma sorunu özellikle çözülmeyerek tarikat ve cemaat yurtlarına mecbur bırakılmaktadırlar. Bu yurtlarda çocuklarımızın başına neler geldiğini çok iyi biliyoruz. Bu durum kabul edilemez. Eğitim, sağlık, beslenme gibi en temel haklardan biri olan barınma hakkı devlet tarafından çocuklarımıza sağlanmalıdır"

"2024-2025 eğitim öğretim yılına başlarken gördük ki, sıkıntıların kaynağı; İktidarın kendi siyasal ihtiyaçlarına ve ideolojisine uygun, ancak Anayasa’ya, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa ve Çocuk Hakları Evrensel Beyannamesi’ne aykırı olarak eğitim sisteminde yapılan köklü değişikliklerdir. Sistemde yapılan bu değişikliklerin yarattığı sorunların görülmesine, kamuoyundan gelen eleştiri ve tepkilere rağmen sorunların çözümüne yönelik hiçbir şey yapılmaması, sorun yaratan sistemde ısrar edilmesi, bunun bilinçli bir tercih olduğunun kanıtıdır"

BERGAMA'DA SORUNLAR ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ

"Bergama’da da bu sorunlara ek yerel sorunlar çığ gibidir. En can alıcıları şunlardır.

1. Bergama’da  ilkokulların birçoğunda dersliklerde 35-40 öğrenci mevcut hale gelmiştir. Acil olarak yeni derslik ve yeni okul binası  ihtiyacı vardır. 100.Yıl ,Mert Öztüre ve Fatih İlkokulu örnektir.

2. Yusuf Kemalettin Perin Fen Lisesine matematik, fizik, kimya veya biyoloji alanından müdür atanması gerekir iken yönetmeliklere aykırı şekilde tarih öğretmeni bir kişi atanmıştır. Bu yasal olmayan liyakatsiz uygulamaya derhal son verilmeli tarih öğretmeni okul müdürü görevden alınmalıdır.

3. Milli Eğitim okulların spor salonlarını spor kulüplerine kiralamaktadır. Böylece öğrenciler spor salonlarından çok az yararlanabilecekler. Ayrıca okul bahçelerine ders saatlerinde öğrenci olmayan bir çok kişi girerek güvenlik sorunu oluşturacaktır. Bu uygulamadan derhal vaz geçilmelidir. 

4. Okullar eğitim öğretim merkezi yerine kar amaçlı ticarethaneye dönüştürülmek istenmektedir. 

5. Okulların bir çoğu henüz eğitim öğretime hazır değildir. Okulların bu gün açılacak olmasına rağmen Bakım onarım işleri devam ediyor. 80.Yıl ortaokulu, Fatih İlkokulu vb.

6. Bugün okulları açılacak olmasına rağmen okullarda temizlik görevlisi alımı henüz yapılmamıştır. Okulların temizlik işleri okul idarecileri ve öğretmenlere bırakılmıştır.

7. Okullara yeterli ödenek gönderilmemektedir. Sonuç olarak okulun zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için velilerde kayıt parası veya bağış adı altında haraç toplanmaktadır.

"Kamusal eğitimin gereği olarak öğrencilerin kırtasıye, servis, ücretsiz sağlıklı bir öğün yemek ve sağlıklı su dahil  tüm ihtiyaçlarını karşılaması gereken Milli Eğitim Bakanlığı bu görevini yapmadığı gibi okulların ihtiyaçlarını da karşılamayarak velilerin üstüne yıkmaktadır. Peki, siyasal iktidar neden böyle bir tercih yapmakta ve bu tercihinde ısrar etmektedir? Bunun yanıtı, bir taraftan iktidar kendi bekası için, eğitim üzerinden toplum mühendisliği uygulayarak kayıtsız koşulsuz itaat eden bir toplum profili yaratmak isterken; diğer taraftan sermayenin ihtiyaç duyduğu ucuz çocuk işçi ihtiyacını karşılamaktır"

"Biz veliler olarak, çocuklarımızın, iktidarın kendi ideolojilerine uygun toplum yaratma projelerine alet edilmesine ve emeklerinin sermayeye peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz. Milli Eğitim Bakanlığı’na her zaman olduğu gibi buradan sesleniyoruz. İktidarın bekası ve sermayenin talepleri için çocuklarımızın ve ülkenin geleceğini karartmaya yönelik gerici uygulamalardan vazgeçin; laik, bilimsel, demokratik, kamusal eğitime derhal geri dönünün"

Kaynak: AJANS BAKIRÇAY
Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 7 19
2. Fenerbahçe 7 16
3. Beşiktaş 6 16
4. Samsunspor 7 15
5. Başakşehir 6 13
6. Eyüpspor 7 12
7. Göztepe 6 9
8. Bodrumspor 7 9
9. Alanyaspor 7 9
10. Trabzonspor 6 8
11. Konyaspor 7 8
12. Sivasspor 7 8
13. Antalyaspor 8 8
14. Kasımpasa 7 7
15. Rizespor 8 7
16. Gaziantep FK 6 4
17. Kayserispor 6 3
18. Hatayspor 6 2
19. A.Demirspor 7 1
Takımlar O P
1. Erzurumspor 8 15
2. İstanbulspor 7 13
3. Ümraniye 7 13
4. Kocaelispor 7 13
5. Amed Sportif 7 12
6. Keçiörengücü 7 12
7. Karagümrük 7 12
8. Manisa FK 7 11
9. Igdir FK 8 11
10. Bandırmaspor 7 11
11. Gençlerbirliği 7 11
12. Ahlatçı Çorum FK 8 10
13. Esenler Erokspor 7 9
14. Boluspor 8 9
15. Ankaragücü 7 9
16. Pendikspor 7 9
17. Sakaryaspor 7 7
18. Şanlıurfaspor 7 7
19. Adanaspor 7 5
20. Yeni Malatyaspor 7 0
Takımlar O P
1. Liverpool 6 15
2. M.City 6 14
3. Arsenal 6 14
4. Chelsea 6 13
5. Aston Villa 6 13
6. Fulham 6 11
7. Newcastle 6 11
8. Tottenham 6 10
9. Brighton 6 9
10. Nottingham Forest 6 9
11. Bournemouth 6 8
12. Brentford 6 7
13. M. United 6 7
14. West Ham United 6 5
15. Ipswich Town 6 4
16. Everton 6 4
17. Leicester City 6 3
18. Crystal Palace 6 3
19. Southampton 6 1
20. Wolves 6 1
Takımlar O P
1. Barcelona 8 21
2. Real Madrid 8 18
3. Villarreal 8 17
4. Atletico Madrid 8 16
5. Athletic Bilbao 8 14
6. Mallorca 8 14
7. Osasuna 8 14
8. Real Betis 8 12
9. Rayo Vallecano 8 10
10. Celta Vigo 8 10
11. Deportivo Alaves 8 10
12. Girona 8 9
13. Sevilla 8 9
14. Real Sociedad 8 8
15. Leganes 9 8
16. Getafe 8 7
17. Espanyol 8 7
18. Valencia 9 6
19. Real Valladolid 8 5
20. Las Palmas 8 3

Gelişmelerden Haberdar Olun

@