20.12.2020, 14:33

Merkel ve Bizimkiler..

Time Dergisi, Almanya Şansölyesi Angela Dorothea Merkel’i; "Şahsi menfaate ve zorbalığa taviz vermediği için, dünyada az bulunan ahlaki liderlik gösterdiği için" Yılın Siyaset Lideri seçti.

Merkel’in ne özel uçağı ne de sarayları var. Tarifeli uçaklara binerek seyahat ediyor. Kendi alışverişini kendi yapıyor. 70 Euroluk ceketini üç senedir giyiyor. Aile yakınlarına asla devlet ihalesi vermiyor.

Almanya Merkez Bankası’nda 900 milyar Euro fazla para var. Korona sürecinde de vatandaşından İBAN numarası vererek para istemedi. İstemediği gibi esnafa/ işsize kesenin ağzını açtı. Faturaları ve kiraları ödedi, kimseyi aç açıkta bırakmadı.

Sosyal medyada Alper Aksoy imzalı bir yazıydı bu.

Bilginin ne kadar doğrulanmış olduğunu da bilmiyorum doğrusu. Yalan olduğu aklımdan geçmiyor, çünkü Almanya, Belçika, Norveç, İsveç, Finlandiya, Yeni Zelanda, İsviçre, Danimarka gibi ülkelerde siyasilerle ilgili buna benzer haberleri çok okuyoruz.

Bu bilgileri öğrendikten sonra suratı kızaran siyasiler oluyor mudur dersiniz?

İş, sonunda geliyor utanma noktasına…

Hem FETÖ’nün hem de iktidarın en güvendiği / en sevdiği olarak bilinen Sakarya Üniversitesi’nin Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, bir ara Google’ı ilk icat edenin İkinci Abdülhamit olduğunu söyleyerek gündeme oturmuştu.

Sayın Sofuoğlu, birkaç gün önce ulusal bir televizyon kanalındaki programda söylediği sözlerle gene gündeme oturdu. Günümüz Z kuşağını hedonist olmakla suçladı. Üniversiteler için ‘"Neredeyse fuhuş evleri" diyerek densizlik yaptı. Stüdyodaki konuklar "Hocam, yapmayın. Biraz ağır oldu."diye tepki gösterse de o, "Gördüğüm var, istisna değil. Gelin ben sizi gezdireyim. İnanmıyorsanız gelin göstereyim, Nişantaşı gibi vallahi! Komşular size söyleyecek, emlakçılar size söyleyecek. Siz nerede yaşıyorsunuz?" dedi.

Nişantaşı’nı nasıl bir yer olarak görüyor, o da ayrı bir muamma…

Kimbilir, belki de Miyase İlknur’un yazısında belirttiği gibi günlük kıyılan nikâhlarla yaşanan Başakşehir’deki apartları karıştırıyor belki de… O apartlara kimler yerleşiyor ve neden sürekli değişim yaşanıyor gibi soruların yanıtını dinlemek gerek bu zattan.

Tabii ki tecahül-i  ârif yapmaz ise…

Hatta sözlerinin doğruluğunu kanıtlamak için "Sayın Cumhurbaşkanımız da vurguladı. Neredeyse fuhuş yuvası." diyerek işin içine Cumhurbaşkanımızı da kattı.

Neden kattığına gelince…

2013 Kasım’ında Denizli’de Başbakan olarak konuşan RTE’nin şu sözlerinden güç aldığından belki de… Başbakan, o gün aynen şöyle konuşmuştu Denizlililere:

"Denizli ilinde şahit olduk. Yurtların yetersizliği beraberinde çeşitli sıkıntılar doğuruyor. Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Bunun denetimi yok.  Muhafazakâr- demokrat yapımıza bu ters. Vali Bey’e bunun talimatını verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak. Kızlı erkekli kaldıkları tespit edilenlerin ailelerine bilgi verilecek."

"Sayın Cumhurbaşkanımız da vurguladı." demesi bundan olsa gerek…

Merkel’e bu profesörü anlatsak asla inanmaz. Üniversite hocasının bu sözleri sarf edeceğini düşünmez.

***

Tuhaf bir şey oldu bu arada... Densiz profesörün konuşmalarını AKP’nin önde gelen bazı aktörleri kınar gibi açıklamalarda bulundu. Tuhaf diyorum, çünkü inanılması zor bir sahne çıktı ortaya.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Saray’ın güçlü ismi İbrahim Kalın ve bir başka güçlü isim Fahrettin Altun da konuşurken esip gürleyen/ dilinin ayarını kaçıran konuşmalar yapan kişiler çünkü.

Nasıl olduysa her üçü de üniversiteleri zan altında bırakan densiz profesörü kınadılar.

"Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yükseköğretim alanında aldığımız muazzam mesafe üniversitelerimize/ gençlerimize verdiğimiz değerin bir yansımasıdır." dediler.

Hem üç güçlü AKP’linin hem de YÖK Üyesi Prof. Dr. Hasan Nuri Yaşar’ın densiz profesör ile ilgili kınayıcı sözlerinin analizini yapar gibiydi Yılmaz Özdil’in 19 Aralık’taki yazısı…

2003 yılında AKP iktidar olmuş ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP’ye biat etmeyen akademisyenlere ve rektörlere "Edepsizler" demişti ya…

Şöyle yazmış Yılmaz Özdil:

… Bu laf üzerine rektörler peşpeşe açıklamalar yaptı. ODTÜ Rektörü, "Başbakanın bu lafı Adnan Menderes’in kara cüppeliler lafı gibi tarihe kara leke olarak geçecek."

İTÜ Rektörü, "Tarih boyunca kimsenin emrine girmedik, girmeyeceğiz."

DEÜ Rektörü, "Atatürkçü düşünce için hepimiz Kubilay olmaya hazırız."

AÜ Rektörü, "Cumhuriyetin temel ilkelerini savunmak bizim görevimizdir. Eğer bu edepsizlikle edepsizliğe devam edeceğiz."

KTÜ Rektörü, "Parolamız gayet açık, Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlılık."

100.Yıl Üniversitesi Rektörü, "Başbakanın sözlerini aynen iade ediyoruz."

***

O günlerin rektörleri ve akademisyenleri böyleydi. Saygın, güvenilir, kararlı, bilim ahlakından kuşku duyulmayan dürüst/ korkusuz…

O günlerin din adamları da bugün olduğu gibi gene iktidarın dümen suyunda olanlardı. Ne zaman iktidar yanlısı olmadılar ki zaten…

O günlerdeki Recep Tayyipçi mollalar ne demişlerdi bir de ona bakalım:

"Türkiye Diyanet Vakfı Sendikası Konya Şube Başkanı: YÖK Başkanı Kemal Gürüz, İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve arkadaşlarının cenazeleri camilere alınmayacak, cenaze namazları kılınmayacak."

TDV Gaziantep Şube Başkanı da "YÖK Başkanı, Allah’ı inkâr ediyor" diyerek savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Can Ataklı köşesinde yazdı. "Adamın biri Diyanet’e 9 yaşındaki kendi kızım kucağıma oturduğunda şehvet duygularım uyanıyor, günah mı, diye sordu.

'Günah değil' yanıtını aldı. AKP’lilerin kılı bile kıpırdamadı."

Şimdi ise, densiz profesöre damarına basılmış gibi hikâyeden tepkiler!

Yemezler!

Demem o ki; İktidar cephesinin tepkileri, laf ola beri gele türünden…

Ebubekir Sifil denilen Sayın Beyefendi (!) birinin Diyanet’e çağrıda bulunduğu şu sözlerine itiraz etseniz ya…

"Gazeteciler Yılmaz Özdil ve Cüneyt Akman öldüklerinde cesetleri camilerimize sokulmasın, cenaze namazları kılınmasın!"

Densizlik/ terbiyesizlik değil midir bu tür bir konuşma ya da çağrı?

***

AKP Milletvekili Eyüp Özsoy, 2021 bütçesini savunurken muhalefet milletvekillerine içinde 'alçak- hain-namussuz' sözcükleri geçen tümceleri sıraladı ardı arkasına.

Merkel’e birileri bu milletvekilini anlatsa inanmaz. Densizliğin bu kadar ayağa düşeceğini düşünmez çünkü. Tabiatında yok!

MHP’li Yaşar Yıldırım’ın sözlerine ne demeli ya…

"Diyanet’i eleştirmek Haçlılara destektir." demiş ülkücü milletvekili.

Sayın Diyanet’in Sayın Başkanı; bir ara vatandaşlarımıza ucuza meyve ve sebze almak için akşam saatlerini beklemeyi önermişti.

Kendileri ne yapıyor?

Denizli’de 40 milyon liraya içinde 8 adet süit oda, Türk hamamı ve sauna bulunan Yüksek İhtisas Merkezi yaptırıyor. Bodrum’un Ortakent’inde 100 milyon liraya külliye yaptırıyor.

Ayıp değil mi, intihar eden müzisyenlerimiz varken bunca israf?

Ayıp değil mi 5,8 milyon genç işsiz varken…

Ayıp değil mi evini ısıtamayan 15 milyon insanımız varken…

6 kişilik kadro için 689 kişi Kütahya Belediyesi’nde iş için başvurmuşken…

Öte yandan, külliye yaptırılan Bodrum’da,  inşaatı dört yıl önce başlayan Devlet Hastanesinin yüzde 40’ı bile henüz tamamlanmış değilken…

Elazığ’da ise aynı Diyanet’e iki yıldır inşaatı devam eden 90 milyona Harput Külliyesi yapılıyor.

Şimdi biri Diyanet’i savurgan olmakla suçlasa/ eleştirse Haçlılar’a hizmet mi etmiş olacak?

Vatandaş, sıkıntıdan off diye inliyorken AKP’li siyasiler oh çekiyor diyorsa Gülizar Biçer Karaca, yalan mı söylemiş oluyor yani?

İngmar Bergman ve 'utanma' sözcüğü geliyor aklıma, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk’un şu sözlerini duyunca:

"Türkiye’de yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk, uluslararası dokümanlarda da ifade edildiği gibi artık Türkiye için sorun olmaktan kalktı."

Daha başka şeyler de söyledi ama Marie Antuanette’nin, PARDON Sayın Selçuk’un bu sözleri yeter herhalde. Bu sözlerin söylendiği günlerde Türkiye’de 983 şirket kapanmakta, kurulan şirket sayısı da azalmaktaydı.

Komediye bakın ki siz, Şanlıurfa’nın Suruç’unda elektriklerin günde 12 saat kesilmesi nedeniyle elektrik duasına çıkan köylüler hakkında DEDAŞ, "Halkı kin ve düşmanlığa kışkırtma" iddiasıyla suç duyurusunda bulunuyordu.

Memleketin dört bir köşesinde komedi yaşanıyor.

"Halkın karnı sadece kuru ekmeğe talim ediyor. Halk aç, perişan!" diyen CHP’li milletvekiline AKP’li bir milletvekili de şu yanıtı veriyordu: "Karınlarına kuru ekmek giriyorsa demek ki aç değiller."

Marie Antuanette’nin kocalarından biri bizlerin dedelerimizden biri miydi yoksa diyesim geliyor. Marie’ya ne kadar da benzeyenlerimiz varmış böyle?!

Anneye, babaya, halaya, dayıya benzer çocuklar. Ebeye de… Öyle değil mi ama…

Diye düşündüğüm oluyor zaman zaman.

Yıllardır Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi dersi okuyan bir kuşak nasıl olur da böyle densizlikler yapar, anlamakta zorlanıyorum.

Cumhurbaşkanının Başdanışmanlığını yapmış, Gençlik Ve Spor Bakanının Yardımcısı olmuş, bir dönem AKP Milletvekili seçilmiş, son olarak da Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına getirilmiş dünya çapındaki güreşçimiz Hamza Yerlikaya’nın Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Ankara İmrahor Meslek Lisesi’nden aldığı diplomanın sahte olduğu ortaya çıkarılmış.

'Resmi evrakta sahtecilik'ten ceza almış garibim pehlivanımız.

Vakti zamanında yapılan sahtekârlığın ileride ortaya çıkabileceğini nasıl bilebilsindi ki…

Sahte lise diplomasıyla Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksek Okulu’na kaydını yaptırdığında kim bilir ne kadar mutluydu.

Sözcü’de Murat Muratoğlu ne kadar güzel demiş: "4 diploması var, işi yok / Diploması yok 4 işi var!"

4 ayrı yerden maaş alan pehlivanımız, anlaşılan din derslerinde hep raporluydu. Hem din kültürü okuyacaksın hem de sahte diploma işleriyle uğraşacaksın. Yakışır mı yani?

Başdanışmanlığını yaptığı Cumhurbaşkanı bunu bilse, hiç izin verir miydi onun danışmanlığına?

Demek ki birtakım kötü niyetli / dindar olmayan, bu işlere göz yumanlar var.

***

Türkiye’nin en şık giyinen/ bir giydiğini bir daha giymeyen, devletimizin itibarını borçlu olduğumuz Cumhurbaşkanımız; eminim, diploması olmadan dört yerden maaş alan pehlivanımıza ve her türlü inanca saygı duymayan / yılbaşı kutlamalarına karşı çıkan fanatik dinbazlara Merkel’e olan yaklaşımıyla umarım örnek olur.

"Ey Almanya!" diye kükrediği günleri unutmaya çalıştığımız bugünlerde Sayın Tek Adam’ımız Angela Merkel’le yaptığı video konferans görüşmesinde Türkiye’nin AB ile ilişkilerde yeni bir sayfa açmak istediğini belirterek Türkiye- AB ilişkilerine yönelik sergilediği yapıcı katkı ve gayretleri için Merkel’e teşekkür etti ve daha önemlisi…

Evet… Daha önemlisi…

Sayın Cumhurbaşkanımız, oylarını aldığı milyonlarca AKP’liye ve dünyaya ne kadar barışsever ve hoşgörülü olduğunu gösterdi.

Yaklaşan Noel ve yeni yıl nedeniyle Merkel’i tebrik etti.

Bizimkiler yılbaşını protesto etmeye devam ededursunlar…

İşin başında Merkel dedik, Merkel’in müstesna bir siyasetçi olduğunu dillendirdik.

Dün "Affedersiniz Ermeni!" diye gaf yapan Sayın Cumhurbaşkanımızı öyle etkilemiş ki olmalı ki Alman Şansölye, Cumhurbaşkanımız bizim fanatik dinbazların yılbaşı protestoları eylemlerini unutmuşçasına Alman Başbakanın Noel’ini kutluyor.

Gönül istiyor ki, 2012-2020 yıllarında Japonya’yı yönetmiş olan Eski Japon Başbakanı Şinzo Abe de ülkemize bir gelse… Sayıştay Başkanıyla bir ayranımızı içse…

Üniversite rektörlerini, diyanet yetkililerini, milletvekillerini ziyaret etse…

Cumhurbaşkanımızla oturup liçi meyvesi eşliğinde efuli, starex meyvesi eşliğinde aloevera ve ejder meyveli smoothie içse…

Gelse, bizimkilerle yiyip içse de Sofuoğlularımız biraz azalsa…

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 33 55
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Sivasspor 34 48
8. Rizespor 33 48
9. Antalyaspor 33 45
10. Alanyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 34 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 32 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Wolves 35 46
11. Bournemouth 34 45
12. Brighton 33 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Getafe 33 43
10. Villarreal 32 42
11. Osasuna 32 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 32 37
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@