05.08.2020, 19:05

Tepeye Tırmanmış Olmak

Bayıldığım bir söz var:

"Yaşlanmak; bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş açınız genişler."

Eserlerinin en önemlisini/ en şahanesini ilerlemiş yaşlarında üretmiş/ yaratmış olanlar için söylenmiş bir söz olmalı bu.

Michelangelo, Pablo Picasso, Mimar Sinan ilk aklıma gelenler…

****

Yayımlanmış yazılarımda eksik ya da kusur bulduğumda vahsınırdım.

Gerçi şimdi gene öyleyim… Eksiğimi ya da yanlışımı görünce kendime kızmıyor değilim ama öte yandan da teselli buluyorum yukarıdaki veciz sözle.

Önceleri, birinin yazdığında yanlış bulunca hemen karşılığını vereyim derdim. Kusurlu kişinin kusurunu yüzüne çarpmaktan yanaydım. Mesela dedi diye karşımdakinin kafasını patlatırdım neden 'örneğin' demiyor diye…

Çünkü annem bile ne mesela derdi benim ne de cevap…

Mübalağa ettiğimi sanmayın, annem sık sık "Yanlış bir sözcük kullanırsam uyarın oğlum beni." derdi. Arapça, Farsça kökenli bir sözcükse o, biz onun Türkçesinin söyler, o da uyardı bize.

Bunu yaparken de yaşı ne 40 ne 50 idi.

İlerlemiş yaşlarındaydı, bize kulak verdiği günlerde.

Bu nedenle annemin; cevap, mesela gibi sözcükleri kullandığına tanık olmamıştır hiçbir arkadaşım.

"Siz öğretin ki yanlış bir şey yapmayayım." derdi samimice…

Anneme olan aşkım bundandır!

Anneme olan aşkım, onun şiir sevdalısı bir kadın olmasından.

Anneme olan sevdam, onun türkülere olan aşkından.

Boşuna 'Türkü Ana' denilmedi ona…

****

Annem durduğu yerde böyle olmadı herhalde. Yirmili, otuzlu yaşlarında da böyle miydi acaba?

Sanmıyorum!

İki oğlunun öğretmen olması, çevresinde aydınlık yüzlü insanların bulunması, okuduğu deyişlerdeki arı-duru dil ve olan bitene kulak vermesi gibi etkenler nedeniyle annem son yıllarında Türk Dili Ve Edebiyatı’nda okuyan öğrenci gibiydi gözümde.

Hakk’a yürümesinden bir ya da iki gün önce hastanede Sunay Akın’ın kitabını okurken iyi ki fotoğrafını çekivermişim. Albüme baktıkça hep öpüyorum onu.

Babamın bir üvey annesi vardı. Seniye ninem…

Ne anneanneme benziyordu ne anneme…

Eksik, kusur arar gibiydi. Affedici değildi.

Oysa o da yaşlıydı. Ne var ki dağların zirvesine tırmandıysa da hep miyop kalmıştı.

****

Demek ki dağların tepesine tırmanmak her kişinin görüş alanını genişletmiyor.

Bu da başka bir gerçeklik…

****

Diyelim ki birinin kitabını okudum. Parçadaki anlatım bozukluğu ya da yazım yanlışlarını görünce dayanamıyor, söyleniyordum karşımdakine…

Cumhuriyet Gazetesi Okurları Yürütme Kurulu Başkanlığı yaptığım günlerde, gazetedeki her yazım yanlışı nedeniyle gazetenin sekreterini arıyor, eleştirilerimi sıralıyordum.

Şimdi, para verseler yapmam o işi…

Arkadaşımın biri çocuk kitabı yazmış. Aman Allah’ım! Dil, anlatım ve kullanılan sözcükler hiç bana göre değil… Ne yapıyordum? Dayanıp döşeniyordum…

Ya da birinin konuşmasında yanlış görmeyeyim?

Hem konuşmayı hem de yazmayı görev biliyordum.

Düşünüyorum şimdi… Bugün aynısını yapar mıyım diye…

De da’ları yanlış da kullansa, anlatım bozukluğu da olsa okuyup geçiyorum. Bir canım arkadaşım hep y ile ğ’yi karıştırırdı yazılarında. Önceleri hiç affetmiyordum. Şimdi hep suskunları oynuyorum.

Heyecanlı, atak yapım ve eleştirme hastalığım otuzlu yaşların sonu, kırklı- ellili yaşlarmış.

Yaptığı konuşma ya da yazdığı kitapları nedeniyle artık kimselere ses çıkarmaz oldum. Okuyup geçiyorum. Tabii ki elimdeki kitapların bir kısmı kızamık çıkarmış gibi olmuyor değil…

Somut örnek vermek gerekirse bir yayınevinin kitaplarının çoğunda editörlük çalışması olmadığını gördüm. Önemli bir yayınevinin kitaplarında bazı sözcüklerin kulağımı çok tırmaladığına tanık oldum.

Yaşım 45 olsaydı görürdünüz siz?

Gözlerimdeki iyilik kasları gelişmiş, kötülük kasları da dumura uğramışa benziyor şimdi.

İyilik-kötülük kasları da mı varmış, diyebilirsiniz pekala… Yok tabii ki, ben uydurdum.

Öykü yazarken uydurduğum gibi…

Şu var ki, tepeye yaklaşmış gibiyim.

Ayşe’nin ağız şaplatmalarını, Fatma’nın ter kokusunu, Emine’nin sulu yemeğe ekmeğini banıp yemesini, Berna’nın dişlerinin arasında kalmış kırıntıları artık sorun yapmaz oldum.

Ayşe Fatma kim diyorsanız söyleyeyim… uydurdum!

Damat Kenan Bey’in ayak kokusu, Bülent eniştenin askerlik anıları, ablamın ders çalışsın diye çocukların kafalarına elini yumruk yapıp vurması da artık öfkelendirmiyor beni.

Sadece izliyorum olan biteni…

Yirmili yaşlarda böyle miydim ben?

Anlaşılan tepeye yaklaşmışım.

Şu var ki, olgunluk çağı bir başka…

Resmin en unutulmazı, romanın en okunası, bestenin en etkileyicisi ve bir köprünün/ türbenin ya da parkın en şahanesi emin olun ki Michelango’nun, Mimar Sinan’ın, Salvador Dali’nin, Bernard Shaw’ın ilerlemiş yaşlarında çıkıyor insanoğlunun karşısına. Bunu bilir bunu söylerim.

20 yaşında çok iyi koşabilirsiniz ama çok iyi bir romana imza atamazsınız.

25 yaşına kadar dünyayı gezmiş olabilirsiniz ama 25 yaşında La Sagrata Familiya gibi bir katedrali inşa etmiş olmazsınız.

Victor Hugo’nun, İngmar Bergman’ın ya da Laplace’ın iz bırakmış sözlerinin 20’li yaşlar olduğunu söyleyemezsiniz.

O güzel sözler; tepelere tırmanmış olmayı gerektiriyor çünkü.

Sadi, Sartre, Volter, Andre Gide bunun için büyük!

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17

Gelişmelerden Haberdar Olun

@