07.07.2020, 09:08

Koşmasaydım Yazamazdım

Okuduğunuz kitabı, başkalarına anlatırken onun roman/ öykü/ anlatı/ deneme ya da anı olduğundan söz edersiniz doğal olarak.

Haruki Murakami’nin 'Koşmasaydım Yazamazdım' kitabı, yazarın kendi deyişiyle "Koşma eylemi ekseninde yazılmış bir hatırat"

 Buram buram kişisellik kokan bir kitap…

Koşma ve yazma eylemlerinin yaşamındaki yerini ve bu iki eylemin birbirleriyle olan bağlantısını anlatıyor bu kitabında.

Kendisini 'Yazar ve koşucu' olarak tanımlıyor, üniversitede klasik drama eğitimi almış olan Murakami.

Koşarken çoğunlukla rock müziği dinlemeyi tercih ediyor. Birileriyle bir şeyler yapmaktansa tek başına/ sessizce kitap okumayı ve müzik dinlemeyi seviyor yazarımız.

Ben, kitabı elime aldığımda onun koşarken romanlarının konusunu belirlediğini/ kahramanlarıyla yolda muhabbet ettiğini düşünüyordum doğrusu. Hiç de öyle değilmiş. Koşarken ne düşündüğünü soranlara bütün samimiyetiyle neler düşündüğünü anımsamadığını söylüyor.

Üniversiteyi bitirdiği yıllarda 7 yıl boyunca caz bar işleten Murakami, o yıllarda sosyalleştiğini söylüyor. Belli ki bar işletmeciliği ona iyi gelmiş. Hiç mali sıkıntı da çekmemiş.

Yirmili yaşlarının sonunda, ticaretten anlayan bir ailenin kızı olan eşiyle rahata kavuşmuş. Ama sabahtan gece yarılarına kadar da hep çalışmış. Büyük bir özgüvene kavuşmuş.

Hiç aklında yokken bir anda roman yazmaya karar vermiş. Aklında da yer etmiş o kararı verdiği tarih: 1 Nisan 1978, öğle vakti saat 13.30 sıraları…

Cingu Stadyumu’nda açık tribünde bira içerek beyzbol maçı izlerken…

Bir anda kendi kendine "Evet, ben roman yazayım." diyor ve o yazış…

1978’in sonbaharı geldiğinde her birine 400 karakter sığan müsvedde kâğıtlarıyla 200 sayfa tutan bir çalışmayı ortaya çıkarıyor.

Çok da samimi… Diyor ki "… Ben o kadar zeki bir insan değilim. Fiziksel olarak temas etmediğim, elimle dokunamadığım sürece olguları net bir şekilde idrak edemeyen bir insanım. Zekâsı ağır basmaktan ziyade, fiziksel yaşayan bir insanım. Elbette biraz zekâ sahibiyim. Sanırım öyledir. Hiç olmasaydı roman yazamazdım herhalde."

Romandan kazandığı para, bardan elde ettiği kazançtan düşük olsa da tercihi roman oluyor.

Günde üç paket sigara içen, parmakları sararmış, üstü başı sigara kokan biri…

O günlerde…

İşi ciddiye alarak hergün koşmaya başlaması ise 'Yaban Koyununun İzinde'yi bitirdikten sonraki zamanlar…

Kitapları, ellinin üzerinde dile çevrilen/ 21. Yüzyıl edebiyatının en önemli isimlerin olan Haruki Murakami’nin ülkesinde çok sevildiğini ben Ayvalık’ta öğrendim.

Markete girmiştim alışveriş için… Mağaza çekik gözlü insan kaynıyordu. Merak edip sordum birine, nerelisiniz diye. Çünkü evime çok yakın olan çok yıldızlı otele sürekli çekik gözlüler geliyordu ve yollarda onlarla karşılaşıyordum hep. Ben de bilgimi- görgümü arttırma adına "Where are you from"la başlıyordum onlara... Koreliler çoğunlukta oluyordu. Her biri gülerek elimdeki Samsung’u göstererek "Biz oralıyız" demeye getiriyorlardı. Bu arada kahkaha atmayı da unutmuyorlardı.

Markettekiler ise daha ağırbaşlıydılar sanki. Merakımı yenemeyip sorduğumda,aldığım yanıt üzerine  "1Q84 ve Haruki Murakami" dedim ki zıplar gibi oldu üç  genç kadın… "Haruki" deyip ellerini kalplerinin üzerine götürdüler. Bir başkası iki eliyle başını tutup 'Haruki' çığlığı atar gibi oldu.

Beni de Murakami okuru diye bağırlarına bastılar.

1Q84’ten söz ederken illâ Avram Ventura’dan söz etmeliyim. Beni Murakami’nin 1Q84’ü ile tanıştıran o olmuştu çünkü. Ne kadar teşekkür etsem bilmem ki sevgili kardeşime…

****

Çok sayıda ödül kazanmış Murakami, bugün dünyanın en çok okunan yazarlarından.

Samimi dedim ya… Bir başka içtenlikli tümcesi de şu: "Ben aslında insanlarla iletişimi iyi olan birisi değilim."

Onu daha yakından tanımak isteyenler için şu tümcesini anımsatmakta yarar var: "Bir şeyi ne pahasına olursa olsun yapmaya karar verdiğimde kendimi o işe tamamen vermeyince rahat edemeyen bir karaktere sahibim."

Kendisini tanıtırken "Yazarım/ koşucuyum" diyor ya…

Sürekli yazan ve sürekli koşan biri Murakami…

"Koşmayı sürdürmek için çok az nedenim vardı ama koşmayı bırakmak için nedenlerimi sıralayacak olursam kocaman bir kamyon kasasını doldururdu."

Koşmayı aşk derecesinde seven biri…

Yazarlıkla ilgi ne dediğine gelince…

"Bir roman yazarı için en önemli nitelik, söylemeye gerek bile yok, dehadır. Bir insan edebiyat dehasına sahip değilse, ne kadar tutkuyla çabalarsa çabalasın roman yazarı olamaz."

"Dehadan başka roman yazarı için neyin önemli bir nitelik olduğu sorulacak olursa, tereddütsüz odaklanma gücü derim."

"Ben normalde sabahları, günde üç ila dört saat kendimi vererek işimi yaparım. Masanın başında, zihnimi yalnızca yazmakta olduğum şeye odaklarım. Başka bir şey düşünmem. Başka hiçbir şey görmem."

"Roman yazmaya dair birçok şeyi yollarda, sabahın erken saatlerinde koşmak sayesinde öğrendim."

Yolunuz Tokyo’ya düşer de kendisine rastlayacak olursanız sakın ona merhaba / nasılsınız diyeyim demeyin. Bu, onun hiç hoşuna gitmiyor. Büyük olasılıkla selamınızı almayabilir.

Bence siz de darılmayın ona. "Burnu büyük" falan demeyin.

O an romanın konusunu/ kahramanların konuşmalarını planlıyordur belki.

Düşünüyorken aynı zamanda yazan biri Murakami.

"Düşündüğüm şeyleri metne dökmek yerine metni oluşturarak sorunları düşünürüm. Yazma işlemi aracılığıyla düşüncelerimi şekillendiririm. Tekrar yazıp düzeltmek yoluyla düşüncelerimi derinleştiririm." Diyor büyük usta.

****

Sadece öğretmen, sadece doktor, sadece mühendis olanlar bana hep eksik gelir.

Haruki Murakami; Farabi, İbn-i Haldun, İbn-i Sina, Ömer Hayyam, Kindî, El Birûni, Râzi, Michelangelo’nun yolunu yol bilenlerden…

İyi bir gezgin…

Türkiye’yi bir baştan bir başa gezip dolaşmış biri…

İyi bir arşivci…

İyi bir çevirmen…

Ünlü bir maraton koşucusu.

Evinde kaç LP plak olduğunu bilmiyor.

****

Bir gün aniden kendi isteğiyle roman yazmaya başlayan, sonra bir gün aniden kendi isteğiyle yollarda koşmaya başlayan Murakami’nin dostlarından ricası şu. Mezar taşına adı soyadı yanında doğum tarihi olan 1949 yazılsın. Altına da yazar ve koşucu olduğu…

25 yıldan fazla bir süredir koşan bu ünlü yazarın kitabının kimileri deneme olduğunu yazmış. Bu konuda kendisi ne mi diyor: "Ben bu kitabın bir hatırat olduğunu düşünüyorum."

Kitabını da koşarken karşılaştığı, yarışlarda geçtiği ya da kendisini geçen tüm koşuculara armağan ediyor.

Kitabı Doğan Kitap basmış.

Kitabın deneme değil de hatırat olduğunu söyleyen Murakami’ye karşın Doğan Kitap’ın kitabın kapağına 'Dünya Edebiyatı/ Deneme' yazmasını ise anlamış değilim.

171 sayfalık kitapta 'nihayetinde' sözcüğü 14 kez kullanılmış.

Çevirmen Hüseyin Can Erkin,  kulak tırmalayan o sözcük yerine keşke ‘sonunda’yı tercih etseydi…

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 34 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 48
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 34 39
12. Deportivo Alaves 34 39
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 33 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@