07.07.2020, 09:14

Edebiyatın Çileli Yazarı; Rıfat Ilgaz

Bir ömür polis takibinden kurtulamamış; Edebiyatın Çileli Yazarı; Rıfat Ilgaz

Sen halkın uyanmasını bekliyorsun, oysa o namussuzlar, geceyi uzatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.(Karartma Geceleri - Rıfat Ilgaz )

***

Sabahattin Ali'nin öykü kitaplarındandır 

"Sırça Köşk".

1947 yılında yayımlanmıştır. 

"Büyüklere masallar" şeklinde tabir edilebilecek masallarından oluştuğu yazar tanıtımında.

"Sırça Köşk", Sabahattin Ali'nin; dönemin devlet yönetimine ve düzenine eleştirel bakışıdır. 

Kitap, bir dönem "yasaklı" muamelesi de görmüştür!

****

Sırça Köşk’te yer alan "Kurtla Kuzu"yu kaleme alış öyküsü ilginçtir Sabahattin Ali’nin.  Dizgiye verilen kitabın bir forma kadar eksik olduğu anlaşılmıştır. 

Sabahattin Ali haberi alınca telâşla masasına geçer, yan masada oturan bir öğretmen yazar dostunu da farkeder. 

"Anlat, ne biliyorsan anlat" der, "Emniyet’te geçen bir hikaye yazacağım."

Dostu anlatmaya başlar; gözaltındayken gece nöbete kalan polislerin kendisiyle nasıl dertleşmek istediklerini, öğretmen olduğunu bildiklerinden çocuklarından söz ettiklerini, ertesi gün aynı adamların, kendisiyle aynı durumda olanları nasıl kılları kıpırdamadan falakaya çektiklerini de!

Sonrasını şöyle aktarır yazar;

Ben anlattıkça, o ustaca sorularla beni deşiyordu.

Başımdan geçen bir sorgu olayına söz geldi dayandı: 

‘Anlat!’ dedi. 

‘Bu güzel işte.’ 

Sonradan öğrendiğime göre onun da başından benimkine benzer çok sorgu olayları geçmişti. Anlatıyordum, çok önemli bir şey öğreneceklerdi benden, kendilerince.

Yan çiziyordum boyuna. Sorguyu yapan yetkili, ‘Yazık’ dedi, 

‘Bu adamların içinde ne işin var senin? 

Tahsil terbiye görmüş adamsın sen!..’ 

Cebinden bir paket iyi soydan sigara çıkardı, uzattı bana. 

Sıkı bir tiryaki olduğumu sanıyordu. Oyunbozanlık etmemek için uzandım. 

Üç dört gündür sigara içmediğimi hesaplıyor, bu dostça cömertliğin beni yumuşatacağını sanıyordu.

Lafı gediğine koyduktan sonra çaktı kibriti.

Ben bir ahbap pişkinliğiyle çaktığı kibrite doğru eğilince birden fırladı yerinden, tutup attı ağzımdaki sigarayı.

Ağız dolusu bir sövgüden sonra: 

‘Kim oluyorsun sen? Sigaranı yakacak adam mıyım senin?’ 

Hikâyenin burasına gelince, Sabahattin Ali, masadan lâstik top gibi atladı: 

‘Olmaz!’ dedi, 

‘Burda küfür az! 

Tokat ister, tokat!’ 

Yeşil mürekkepli kalemini çıkardı cebinden, bir tomar kâğıt çekti, gitti. Karşıdaki masaya oturdu, yazdı boyuna. Eski harflerle iri iri on sayfaya yakın yazdıktan sonra, saatine baktı: ‘Oluyor.’ dedi, 

‘Yarın yazarım gerisini.’ 

****

Ertesi gün bitmişti "Kurtla Kuzu". 

Kahramanın yediği küfür, tokata dönmüştü hikâyede. 

Sabahattin Ali’nin son hikâyesiydi bu! 

İşte hikayedeki kahramanın adı da "Rıfat'’tı! 

Yani; "hayatı polis takibinde geçen" efsane yazar Rıfat Ilgaz!..

Gerçeğe saygı bu kadar olurdu işte...

****

O sosyalist, aydınlanmanın neferi bir öğretmendi.

82 yıllık çileli yaşamı, hep polis takibinde geçmişti.

Attilâ İlhan’ın 

"Fedailer Kuşağı"ndandı. 

"Edebiyatın Kaptanı"

Attilâ İlhân, "Kırk Kuşağı"nı şöyle anlatır: 'Sanki kuşatılmış bir fedailer mangasıydı bu, umutsuz olduğunu önceden bildiği çetin bir savaş veriyor; teker teker eksiliyor, tuz parça oluyor, yine de özgürlüğün erkekçe şarkısını söylemekten vazgeçmiyordu. Diktanın baskı aygıtı mükemmeldi. 

Siyasî polis, işi gücü bırakmış, şairlerin peşine düşmüştü.'

****

İnanılmaz üretkendi Ilgaz. 

Şiir, hikaye, roman, senaryo, çocuk öyküleri, tiyatro oyunları ve mizah, anı türünden yazdığı kitapları; onu hayata bağladı, yazınımızı da güzelleştirdi. 

Mizaha bir "tavır" olarak bakardı, mizah onun için toplumsal yergiydi. 

Gözaltılar, işkenceler, sürgünler, yokluklar, zorluklar; vız geldi ona.

12 Eylül Cuntası, 

70 yaşında Cide’de onu gözaltına almaktan çekinmedi.

Ellerini ve ayaklarını zincirleyip sokaklarda 1981 yılının 29 Mayıs gecesidir. 

"Rıfat Ilgaz'ın evi burası mı?" sorusundan sonra "mavi bereliler" hemen evin içine dalıp yalnız kitap ve gazete müsvetteleriyle dolu odalara dağılırlar.

Biraz sonra keskin bir emir gelir; 

"Hazırlan albaya gideceğiz!" 

70 yaşındaki ihtiyar yazarın son gözalıtısı işte böyle başlar. 

Fakat o, ta 1940'lardan alışıktır ve deneyimlidir bu ani sorgusuz sualsiz gözaltılara. 

Onun için önce pijamalarını, üstüne kışlık elbiselerini ve montunu giyer.

İhtiyar şair önünde ve arkasındaki postal sesleriyle aşağı indiğinde evin askerler tarafından sarıldığını dehşetle görecektir. Evinde kitaptan başka bir şeyi olmayan ihtiyar bir adamı gözaltına almak için neredeyse bir manga jandarma gelmiştir.

İhtiyar şair, bunun basit bir gözaltı değil bir operasyon olduğunu o zaman anlayacaktır. Kendisi alınarak Cide halkına da gözdağı verilmektedir.

(Evrensel-2015)

****

Rıfat Ilgaz, memleketinden bakın nasıl söz eder?;

"…Cide, doğduğum eşsiz, benzersiz memleket…

Ne iyi etmiş de anam beni bu cana yakın memlekette doğurmuş!..

Her şeyimi yitirdiğim günlerde Cide’nin belleğimin duvarlarına yansıyan görünümü ile dirilir, yaşama gücümü tazelerdim..."

****

12 Eylül'de  Rıfat Ilgaz'ı gözlerini bağlatarak

tutuklatan, Kastamonu Sıkıyönetim Komutanı sordu ;

"Mesleğin ne?".

Yanıtladı 

"Sosyalist"

Komutan kızdı;

"Doğru, dürüst cevap ver".

Rıfat Ilgaz ,cevapladı , 

"Dürüstçe söylüyorum.

Size neresi eğri geldi!.."

****

Oğlu Aydın Ilgaz, 

4 yaşında cezaevi kapılarıyla tanıştı. 

Günümüzün yayıncısı Aydın Ilgaz, yıllar sonra "Sınıf’ın Efsanesi" kitabını yazarken babasıyla ilgili "1940 Kuşağı yazmanın bedelini ödedi" diyordu. 

Anlatıyordu babasını;

"Babam, Cumhuriyet tarihinde ilk defa şiirden dolayı hapis yatan şairdir. Edebiyatın her alanında, maratondaki bir 'koşucu' gibi eserler verdi. 

Onun gücü sadece kalemiydi.

Her zaman gerçekleri yazmaya çalıştı.

Bir gün İzmir'de bir gazete patronu, 'Rıfat Bey, biraz da şehirdeki insanlardan, işverenlerden de bahsedin' dediğinde, 'Benim satılık kalemim yoktur' diyerek kalemini kırıp atmıştır."

****

Yapıtlarıyla “Karartma Geceleri”nin ışığı direnciydi Rıfat Hoca.

Ilgaz Usta, yaşasaydı;

bugünleri yaşayacak bizlerden, şunu söylememizi isterdi Haluk Isık Hocam ifadesiyle; 

"Karartma!

Ne geceleri, ne de gündüzleri..."

****

Rıfat Ilgaz, 1969'da yayımladığı "Karakılçık" isimli kitabının, bir önceki yıl kaleme aldığı "Aydın mısın" şiirinde şöyle seslenir: 

'Kilim gibi dokumada mutsuzluğu/ gidip gelen kara kuşlar havada/ saflar tutulmuş top sesleri gerilerden/ tabanında depremi kara güllelerin/ duyuyor musun// kaldır başını kan uykulardan/ böyle yürek böyle atardamar/ atmaz olsun/ ses ol ışık ol yumruk ol/ karayeller başına indirmeden çatını/ sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm/ alıp götürmeden büyük denizlere/ çabuk ol// tam çağı işe başlamanın doğan günle/ bul içine tükürdüğün kitapları yeniden/ her satırda buram buram alınteri/ her sayfası günlük güneşlik/ utanma suçun tümü senin değil/ yırt otuzunda aldığın diplomayı/ alfabelik çocuk ol// yollar kesilmiş alanlar sarılmış/ tel örgüler çevirmiş yöreni/ fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende/ benden geçti mi demek istiyorsun/ aç iki kolunu iki yanına/ korkuluk ol..."

****

"Sınıf'ın mimli yazarı, 'Hababam Sınıfı'nın ünlü yazarı" sözü, ona uyandı!

Attilâ İlhan, "Sınıf" kitabını arkadaşlarını arkadaşlarıyla paylaşınca soluğu Sansaryan Han'da almıştı.

Kısm-i Siyasi polislerince ince sorgudan geçirilmişti. 

****

"Halime Kaptan"da Kurtuluş Savaşımız’ı, "Sarı Yazma"da Anadolu kadınının gücünü paylaştı bizle  Rıfat Ilgaz. 

Güzel Türkçe sevdalısıdır, sevdasını da şu dizelerle ifade efer:

"Sev Türkçeni, çocuğum/ Dilini sevenleri sev!.."

Yaşar Kemâl onun için, "Rıfat Ilgaz, çağımıza onur veren namuslu kişi(lik)lerden biridir. Hiçbir çile, acı, bela; onu insanlık yolundan döndürememiştir" demiştir.

Ne diyor Ünsal Ünlü;

"Bu kadar acı yaşamış adam, yılmamış yine de...

Dergiler, gazeteler yayınlamış kitaplar yazmış ömrü boyunca. Eğmemiş ite uğursuza boynunu, bildiğini anlatmış hep!"

****

Server Tanilli onu "Yürek İşçisi" olarak betimlemiş, şu tespiti yapmıstır;

"Nâzım Hikmetin arkasından Türkiye'de 'İnsan Manzaraları'nı Rıfat Ilgaz'dan daha hünerli sürdüren ve zenginleştiren bir başka şair çıkmadı, diyebiliriz."

****

Bir gülümseten anekdot paylaşalım;

Rıfat Ilgaz, İstanbul’da Sirkeci’de bir lokantada arkadaşlarıyla demlenirken, bir ara dışarıya baktığında 

Âşık Veysel’in, Yaşar Kemâl’in koluna girmiş bir vaziyette, tramvay durağına doğru koştuklarını görür. Arkadaşlarına dönerek, ‘Şu Allah’ın işine bak, iki kişiyi tek bir gözle koşturuyor’ der.

Aşık Veysel’in iki gözü, Yaşar Kemal’in de bir gözü görmemektedir(!)

Bunu -bir şekilde- duyan Yaşar Kemâl, yıllarca Ilgaz'a küs kalır, sonra barışırlar.

****

Sivas Katliâmı’nda dostlarını yitirmişti. 

4 gün sonra da vahşete, bir meslektaşının ifadesiyle, “ülkemizin bir günde yüzyıl yaşlanmasına” kalbi dayanamamıştı Ilgaz’ın;

"Elim birine değsin/ Isıtayım üşüdüyse/ Boşa gitmesin son sıcaklığım!" Aramızdan ayrıldığında "Kaptan" Attilâ İlhân, şunu yazdıydı o günlerde:

"Rıfat Ilgaz’ı kaybetmek, Türk toplumcu sanat hareketinin yarısını kaybetmek gibi bir şeydir!”

*Kaynakça:

Aydın Ilgaz, Sınıf'ın Efsanesi, Çınar Yayınları, 2. Baskı Şubat 2010

2- Rıfat Ilgaz, Bütün Şiirleri, Çınar Yayınları, 2010

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@