21.04.2022, 16:46

Julia Clark

Kendi insanımızın kendi insanına söyleyemediklerini/ yazamadıklarını başkalarının söylemesine tanık olunca feylesoflaşasım geliyor. İnsan düşündüğünü/ bildiğini neden çekinir ki söylemekten diyesim geliyor.

Gerçekleri söylemek için insanın Marks, Voltaire, Hugo, Atatürk, Gandhi, Sartre, Turan Dursun ya da Uğur Mumcu olması gerekmez ki…

Kaldı ki bizler "Gerçekleri konuşmaktan korkmayınız!" diyen bir kurucu önderin ülkesinin yurttaşlarıyız.

***

2015 yılında olsa gerek, Avustralya Başbakanı Julia Clark bir Müslüman göstericiye şöyle demişti:

"Niçin bu kadar mutaassıpsın, niçin Suudi Arabistan ya da İran’da oturmuyorsun, niçin İslam devletini (ülkesini) terk ettin? Siz, Allah’ın İslam ile mübarek kıldığını söylediğiniz devleti terk ediyorsunuz. Adalet, refah, sağlık güvencesi, sosyal güvenlik, adil çalışma hakkı, düşünce özgürlüğü için kâfir olduğunu söylediğiniz memleketlere göç ediyorsunuz. Bize fanatiklikten ve nefretten bahsetmeyin! Bize saygı duyun ya da burayı terk edin! Çünkü biz, size kaybettiğiniz her şeyi verdik."

Elbette ki beyni 1300 gram olmayan biri, bu sözlerin sahibini ırkçı/ faşist olarak değerlendirebilir.

Sayın Clark, samimi. İkiyüzlülüğü teşhir etmeye çalışıyor.

Kadınların etek boyları ve kıyafeti konusunda vaaz verip de yolsuzluk/ hırsızlık/ israf ve taciz-tecavüz konularında susanlar/ pısanlar bizimkiler değil mi?

Şeriat istediğini söyleyip de Batı’nın büyük kentlerinde laik yaşamın nimetlerinden yararlananlar bizimkiler değil mi?

İmam hatipleri destekleyip de çocuklarını özel kolejlere gönderenler bizimkiler değil mi?

Terörden korkmayız deyip zırhlı araçlara binenler bizimkiler değil mi?

Şehitlere övgüler düzüp şehitliği yüceltenlerin; çocuklarına çürük rapor aldıkları ülkenin vatandaşları bizler değil miyiz?

Fakirlik Allah’a yakın olmaktır deyip de 5 ayrı yerden maaş alanların Türkiye’si değil miyiz?

15 kez sahte bal ve tereyağı üretmekten ceza alan iktidar partili birinin Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği Genel Müdürlüğüne atanması bizim ülkemizde olmadı mı?

Sayın Clark’ın sözleri mütedeyyinleri üzebilir. Üzülmesinler bence…

Rakıyı 500, Sigarayı 30 lira yapsan yine de içen içer. Ama camiye girişi 5 lira yap, cemaatten bir kişi kalırsa ben de adam değilim, demiş biri ya…

Laiklik karşıtları ve mütedeyyinler bu sözleri iyi değerlendirmeli bence.

"Kadının yeri annelik olmalı" diyen AKP’li Mehmet Müezzinoğlu’nun iki kızının da doktor olduğu yazıldı sosyal medyada.

"Bütün okullar imam hatip olmalı" diyen AKP’li Ali Boğa’nın torunu Fransız Koleji mezunu…

Ele verir talkını kendi yutar salkımı, deniliyordu buna yanılmıyorsam…

Hangi yöne baksan ikiyüzlülük!

AKP, demografik yapıyı değiştirme çabasının dışında toplumu çürüttü/ çürütmeye de devam ediyor.

Bazen de içinden geçenleri ister istemez dışa vuruyorlar. GİBİ

"Suriye’yi istikrarsızlaştırma çabalarımızda uluslararası toplumdan beklediğimiz desteği alamadık" diyen kimdi sahi?

Julia Clark’ın bilmedikleri de var…

Birol Yıldırım adındaki vatandaş, polisle tartışan ve gözaltına alınan arkadaşının akıbetini öğrenmek için İstanbul/ Esenyurt Karakolu’na gidiyor.

Sonuç mu? Birol Bey, karakolda işkenceyle öldürülüyor.

AKP’nin içinde 'Ak' sözcüğü geçiyor ya…

D.P. Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın sözleri geliverdi aklıma: "Adınızın ak olması yetmez. Alnınız da ak olmalı."

Nedense aklıma hep ekonomist(!) RTE’nin şu unutulmaz sözleri geliyor laiklik- demokrasi- iman konuları gündeme gelince:

"Demokrasi, amaç değil araçtır. Demokrasi bir tramvay gibidir. Gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz."

Bu sözü anımsayınca da Abdüllatif Şener,  Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Ertuğrul Günay gibi siyasiler geliveriyor gözümün önüne.

Yararlandılar, kullandılar ve selpak gibi attılar.

Düşünebiliyor musunuz bu ülkede AKP iktidarında "Hudut namustur" pankartı asanlar gözaltına alındı.

Çürümekten söz ettim ya…

Pelin Gündeş Bakır, AKP’den ihraç edilen 24. Dönem Kayseri Milletvekili. Bir soruya verdiği yanıt şöyle: "Ben AKP’li değilim. Hiç olmadım."

AKP, kafaları karıştıran bir parti.

19,5 yıldır da iktidarda. Oy verenler de bu ülkenin vatandaşları.

Ne desek bilmem ki…

Her sel ve deprem ya da yangın ülkemizi kasıp kavurdu ya… Vergilerimizi felaketler için harcamak yerine vatandaştan İBAN nosu vererek yardım istediler ve milyonlarca lira yardım, devletin kasasına girdi ve yardımların nerelere harcandığını doğru dürüst açıklamadılar, es geçtiler ya…

Cumhurbaşkanı bakın ne diyor: "Biz ne zaman bir ve beraber olacağız? Her zaman karalamak için bir şeyler mi bulmak lazım? Şimdi eleştiriler başladı, AFAD’a para mı vereceğiz? Kimse gırtlağını sıkarak para istemiyor. Hayırda bulunmak isteyen verir, istemeyen vermez. İsteyenin önünü kesme!"

Vergiler yetmiyor,  örtülü ödenek yetmiyor, bir de bağış istiyor Cumhurbaşkanı.

Pes yani!

İktidarın vazgeçemediği eylemlerden biri de Atatürk düşmanlığı…

Tabelalardan T.C.’yi kaldırmak, andımızı yok saymak ve kaldırmak dışında Atatürk adına ne varsa yok etme çabasındalar. Saklı gizli yaptıkları gibi bazen de aleni yapıyorlar bu işi

Cumhurbaşkanı, Ankara’da kabul ettiği Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile Saray’da basın toplantısı düzenliyor. Cumhurbaşkanı, "FETÖ’nün  Etiyopa’daki  tüm okulları Türkiye Maarif Vakfı’na devredildi" diyor.

Abiy Ahmed de Atatürk ile ilgili övgü dolu sözler kullanıyor. Ancak bu sözler çevrilirken  ‘ Büyük reformist ve karizmatik lider ‘  sözleri yok sayılıyor.

Ağalar, Atatürk’ün adına da yaptıklarına da tahammül edemiyorlar çünkü…

Atatürk’ü yok saymaya çabalayanların öznelerinden biri de Diyanet İşleri Başkanı. İktidarın hık deyicisi olan zat…

Midye, kalamar, karides ve istakozu yemenin haram olduğunu söyledi bir süre önce.

Millet, işsizlik ve açlıkla boğuşurken görüyor musunuz adamın neyle uğraştığını?

Hanefi mezhebinde meğerse midye, kalamar, yengeç, istakoz, karides gibi deniz canlılarını yemek helal değilmiş.

İstanbul’un işgal edildiği yıllarda da Başkanın saygıdeğer bulduğuna emin olduğum din adamları kadınların eteklerinin boyuyla uğraşmaktaydı. İşgal altındayken acaba "Ezanı susturamayacaksınız!" diye külhanbeylik yapabiliyorlar mıydı acaba İngilizlere, o günün din adamları?

Hık mık diyenler, tarihçilere sorabilirler bunu. İtiraz bir yana, dosttular İngiliz işgalcilerle.

Değişen bir şey yok.

İşsizliğe çare bulmak, açlığı yok etmek değil de hep hamaset…

Yaptıkları bu!

Diyanetin başındaki uyanığın görevi, toplumu uyutmak!

Kızılay Başkanı Kerem Kınık ve 6 Kızılay yöneticisine son 2 yılda "huzur hakkı" adı altında 2,5 milyon lira ödendiğinin ortaya çıkması karşısında hiç sesi çıktı mı?

Uyuşturucu baronu Ali Osman Akat’ın tutuklandığını öğrendik.

Peki… Sahibi olduğu şirketin Meclis’e hijyen kiti sattığı ortaya çıkınca bunun ne demek olduğunu hiç mi merak etmez Sayın Diyanet İşleri Başkanı!

Kokain ve kolonya satıcısının Meclis’le olan ilişkisini hiç mi merak etmez?

Baksanıza… ODTÜ Yerleşkesinde TÜBİTAK Ulakbim Modsimmer Veri Merkezi kurulması için açılan ihale 48 milyon lira karşılığında eski maliye bakanı Kemal Unakıtan’ın çocukları Fatma ve Zeynep Unakıtan’ın yanı sıra eşi Ahsen Unakıtan’ın da yönetiminde bulunduğu TELEMOBİL Bilgi İletişim Hizmetleri Sanayi Ticaret A.Ş.’ye  veriliyor.

Anımsarsınız değil mi, Kurnaz Kemal Unakıtan’ın tavukçuluk yapan oğlu Abdullah, vergiler arttırılmadan önce mısır ithalatı yaptığı için gündeme gelmişti.

2002-2009 yıllarında Maliye Bakanlığı yapan Unakıtan, özelleştirilmelerde çok önemli rol oynamıştı. "Babalar gibi satarız" sözleriyle de belleklerimize kazınmıştı.

Bir zamanlar Unakıtan’a şimdi de Unakıtan’ın çocuklarına…

Devletin Diyanet İşleri Başkanı’nın bu konuda bir fetvası olmayacak mı?

2020’de 450 bin 803 çocuk karakolluk olmuş. O çocuklar için söyleyeceği bir sözü olmayacak mı?

Cumhurbaşkanı "Ben sosyal medyaya hiç olumlu bakmıyorum" diyen Cumhurbaşkanına "Bin fikir açsın bir fikir yarışsın" dileğinde bulunmayacak mı?

Düşüncelerin dillendirilmesinden korkulmaması gerektiğini neden salık vermez kankasına…

Cumhurbaşkanına hakaretten 38 bin kişi mahkemelik oldu.

Neden 'itidal' tavsiyesinde bulunmaz ve neden itidalle ilgili bir fetva yayımlamaz örneğin?

AKP’nin öznelerinden Mehmet Özhaseki’nin "İslam dünyasında cehalet hâkimdir. Ama bu o kadar da kötü bir şey değildir"  sözü yoksa bütünüyle kendilerini mi anlatıyor.

Gelelim harcamalara…

Moskova’da cami için 170 milyon dolar, Amerika’da Diyanet Merkezi için 100 milyon dolar, Cibuti’ye cami için 12,6 milyon dolar harcandı.

7 kişinin öldüğü Rize sel felaketi için AKP 2 milyon dolarlık yardımda bulundu.

Bozkurt ilçesindeki sel felaketi için 4 milyon dolar…

Bir şey söylemesi gerekmez mi Başkanın?

Vicdanla, ahlakla ilgili…

Kurtuluş Savaşı yıllarındaki İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nde bulunanları lütfen merak edip öğrenin. Başkanlarını, üyelerini ve en militanlarını.

Ve kimlere hizmet ettiklerini…

Donup kalacaksınız!

Dini siyasallaştıranların bir kısmı değil/ yarısı değil, tamamı emperyalizmin sadık uşakları olarak karşınıza çıkar. Onlara en güzel dersi Mustafa Kemal vermişti. Atatürk’e olan öfkeleri bundan!

Julia Clark, yüzümüze ayna tutar gibi oldu o açıklamasıyla. Hiç kızmayalım ona. Aksine teşekkür edelim. Bizim söylemeye cesaret edemediğimiz konulara el attı.

Muammer Toprakçı ile ülkemize teşrif edip de beş on gün konuğumuz olsa keşke…

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@