İngiltere Aşkı

Dese ki bir siyasetçi "Amerikan milletine karşı beslediğim sevgi ve hayranlığı babamdan miras aldım."

Adamın emperyalist uşağı olduğundan tut annesinin/ sülalesinin cemaziyülevvelini saydırırız.

Hem bu topraklarda yaşayacaksın hem bu ülkenin atanmış ya da seçilmiş biri olacaksın hem de Amerikan uşaklığı yapacaksın.

Yuhalarlar adamı!

Şükürler olsun ki Amerikan uşağı bir siyasetçimiz yok!?

***

24 Kasım 1918’de yuhalayan tek bir Allah’ın kulu olmadı böyle konuşan birini.

Çünkü o padişahtı. Güçlüydü.

Ne mi demişti?

"İngiliz milletine karşı beslediğim sevgi ve hayranlığı babam Abdülmecit’ten aldım."

İngiliz Daily Mail gazetesine bu açıklamayı yapan kişi Son Osmanlı Padişahı Vahdettin!

Vatan Haini Vahdettin dedikleri…

Etini, sütünü, ekmeğini yediği içtiği, havasını soluduğu ülkesini değil de başka bir ülkeyi vatan gibi bilen/ o ülkeye olan aşkını aleni haykıran kişi bugünün Neo Osmanlılarının ecdatlarından olan biri…

14 Temmuz 1920’de Kuvayı Milliye’ye katılan subayların ölüme mahkum edilmesini onaylayan padişah…

Şeyhülislamı olan Dürrizade de Mustafa Kemal ve arkadaşlarının öldürülmesini isteyen fetva yayımlamıştı, biliyorsunuz.

Dürrizade de güçlülerin emireri.

Bugünün Saraylıları işte bu padişahı ve o günlerin Şeyhülislamını savunanlar…

Diyanet İşleri Başkanı olan zat da…

17 Kasım 1922’de General Harrington’a başvurarak yardım isteyen ve aynı gün Malaya adlı bir İngiliz savaş gemisi ile ülkeden kaçan kişi, işte o Vahdettin!   

Bizimkilerin hayran olduğu, toz kondurmadığı…

***

Yabancılara olan hayranlık bize Osmanlı’dan kalma gibi.

Dile kolay, Saray’daki kadınların hemen hemen hepsi yabancı.

Padişahlar da onların çocukları.

Yadırgamamak gerek.