20.08.2021, 09:37

Değil mi ama

Son yıllarda hiç tadımız yok. Evde iki yabancı gibiyiz. Hal hatır sorduğumuz bile yok.

Ev gezmesi yok.

Sen gitmezsen gelen mi olur?

Bayramda güya küsler barışır, sevgi- muhabbet olurmuş.

Annemle babam sağkendi o işler.

Taa 150 kilometre ötedeki köyümüze giderdik. Ablam, kardeşlerim, eniştelerim, yengelerim, yeğenlerimle hep birlikte olurduk. Annemi görecektiniz o günlerde…

Biz varken eve konu komşuyu bile almıyordu. "Evlatlarım var" diyerek…

"Başka gün buyrun" diyordu. Anne yapma böyle diye uyarsak da yararı yoktu.

Çok mu iyi anlaşıyorduk eniştemle, çok mu seviyordum sanki buzdolabı suratlı yengemi…

Ne yaparsın ki baba evi… Mış gibi yapmak zorundaydım.

4 odalı, bahçeli, tulumbalı, eriği/ şeftalisi / kayısısı/ domatesleri, roka ve maydanozlarıyla sanki bir çiftlik evindeydik.

Ele güne muhtaç olmayan Köroğlu’yla Ayvaz’dı bizimkiler. Karı koca değil de kardeş gibiydiler. Şenlik olsun diye annem babama "Süleyman ağam" derdi.

Köyümüz dediysem, hiç de öyle değil… Eskiden köymüş. Şimdi koca bir belde. Çileğiyle dillere destan bir belde… TIR garajına dönüyor beldemiz, çilek hasatında. Renk renk, her marka TIR oluyor çevremiz.

Nasıl da hepimiz aynı anda yemek yiyebiliyorduk, şaşıyordum. Ben sevmiyordum ama babam el üstünde tutuyordu eniştemi. Evine gittiğimizde rakı ya da bira içtiğine tanık olmadığımız eniştem, burada rakıcı babamla yarışıyordu adeta.

 Kadehi kaldırırken "Aslan babam!" demesi yok mu ya… Sinir katsayım işte o zaman tavan yapıyordu.

Ablam yanı başımda ya… Kulağıma eğilerek "Bu, sadece burada içiyor. Sanki her akşam içiyor gibi de sizlere numara yapıyor. İnanayım demeyin sakın!" diye mırıldandığında eniştem farkına varıp hemen lafı yetiştiriyordu: "Gene beni çekiştiriyordur Allah bilir."

Buzdolabı suratlı yengemin her sofra klasiği, herkesi tek tek süzmekti. Kardeşim olur da ikinci kadehi dolduracak olursa aynı Munise ninem gibi kaş göz işaretiyle engellemeye çalışırdı.

Ne içki içerdi ne de sigara… İçenlere de tahammülü yoktu. Kötü mü? Değil tabii ki… Ama keyfimizin içine etmeye de hakkı yoktu.

Bizde de içmeyen yok gibi…

Anne ve babası, evliliklerinin ilk aylarında bizimkilerle akla gelmez bir sorun yaşamışlardı. Bizimkiler, onları bir hafta sonunda davet edip ağırlamışlar. Salona girdiklerinde babamın o günlerde yeni yaptırdığı vitrine koyduğu küçüklü büyüklü içki şişelerini gören dünürler babama demesinler mi, "Meyhane mi çalıştırıyorsunuz Süleyman Bey?"

Babam geri kalır mı?

Kardeşime dönerek, "Oğlum, kayınpederinin imam olduğunu daha önce bize söylemeyi unuttun anlaşılan!"

İki aile de gergin bir gece yaşamışlar o gün.

Soğukluk taa o günlerden.

Annem de babam da, bizler de o gecenin gerginliği zamanla unutulur geçer diye düşündüysek de öyle olmadı. Leman’ın ailesiyle ilişki kesildiyse de kardeşimin aşkı tükenmedi hiç Leman’a…

Leman’ın da bin yıl sürecek olan öfkesi…

Hiç anlamış değilim doğrusu. Neden kardeşime olan aşkına nokta koymadı?

Yıllardır gelin kızımızın buz gibi suratına biz de alışıp gittik.

***

Benimkiler de Leman’ınkilerden farksız.

Onlara gittiğimizde ikram edilen tek sıvı ayran.

Bereket ki, annemlere geldiklerinde Leman’ınkiler gibi konuşmuyorlar. Çünkü babam, konukları kim olursa olsun her akşam iki kadeh rakısını içen bir adam.

Bizimkiler bu konuda çok anlayışlı (!) çıktı:

"Adam alışmış. Elden ne gelir ki… Ama çok iyi insanlar!" diyorlarmış eşime.

Özetin özeti şu ki, evlendiğimiz kişilerin aileleri ne babama benziyor ne anneme.

Bunun hiç sorun olmayacağını düşünüyorduk. Annem babam değil de biz kardeşler…

Yanılmışız. Bizi bu konuda aydınlatmayan, "Sadece sizin anlaşıyor olmanız yetmez, aileler de uyumlu olmalı" demeyen annem ve babam da yanlış yapmışlar.

Biz ne bilebilirdik ki…

50 kez evlenmiş değildik ki…

Şunu öğrendik ki, bizler eşimizle baba evine gidip geleceğiz. Eşlerimizin ailelerini ziyaret edeceğiz ama ailelerimiz asla!

Böyle mi olmalı?

Babam umursamıyordu bunu ama annem dert ediniyordu. "Böyle dünürlük mü olur Allah aşkına!"

Yıllar geride kaldıkça bunu daha iyi kavradım.

Bizimkilerin salonunda, duvarda çocukluk günlerimden bu yana hep Ülkü Duvar Takvimi, İsmet Paşa’nın posteri ve dedemle ninemin çerçeveli fotoğrafı oldu.

Arada bir Bolu 7 Göller manzarasını da camekanlatıp astığımız oldu. Ne de olsa dedemin babasının toprağı…

Zahide’ninkilerde öyle değil…

"Duvara resim mi asılır?" mış.

Kayınpederim öyle diyor. Kayınvalidem de "He valla!"

Bu devirde böyle insanlar…

Şu işe bakın ki siz, her ikisi de yerli dizilerin hastası…

Yıllar önceki Dallas ile Flamingo Yolu’nu anlatıyorlar bana… Televizyonların siyah beyaz olduğu günleri…

Benim çok sevdiğim Ayhan Işık ile Salih Tozan’ı da çok seviyorlar. Şaşırtıyorlar beni doğrusu.

Duvardaki resimlerle alıp veremediklerini ise hiç anlayamadım.

Şükür ki aramızda 1500 kilometre var.

Ne onlar gelebiliyor ne de biz gidiyoruz oraya. İki yılda bir eşim gidiyor hepsi bu!

Sık sık eşimin onlarla telefonlaştığını biliyorum ama…

Doğrusunu isterseniz, onlara ne selam gönderesim var ne de yüzlerini göresim…

Kaç yıllık evliyim, dizi tutkularını ve duvara resim asılmasına olan tepkilerini hâlâ anlamış değilim.

Isınamadım bu yüzden. Hanım da öfkeleniyor buna.

Canım karıma "Zorla güzellik olmaz" düşüncesini anlatmaya çalışıyorum yıllardır.

Garipler ya.. Beş altı yılda bir gittiğim olmuyor da değil. Üçüncü günü dönmek koşuluyla…

Kayınpederimin "Damat, güçlü olan kimse onun yanında olacaksın. Bunu bilir bunu söylerim" demesi yok mu?

En çok da bu sözüne sinir oluyorum.

Daha da açığını söylemiş olayım. Sevmiyorum onları!

Çünkü iğne gibi batıyor o söz bana.

Eşimle göz göze geliyorum. Bir şey diyemiyor. Babasına itiraz da edemiyor.

"İdare et hayatım, yıllarca onlarla iç içe yaşayacağın yok ki… Susuver, Ses verme!"

Olmuyor ki…

Sonuçta, üç gün bile bana fazla geliyor.

Dördüncü günü bu evde geçirsem eminim ki cingar çıkacak.

Eşimi sevdiğimden, sevgili kayınpederime olan saygımdan/ hürmetimden!

Şükürler olsun ki bakanlıkta çalışan kayınbiraderim olmuyor o günlerde.

Eşimin, "Bu yaştan sonra onları mı düzelteceksin?" sözü ise çıldırtıyor beni.

"İnsan hiç annesine ve babasına işin doğrusunu anlatmaz mı?" diye haykırıyorum ama yarar sağlamıyor.

Farkımız bu!

Hiç, düzeltmeye çalışmamışlar.

Ben, yıllarca işin doğrusunu paylaşmaya çalıştım annemle/ babamla. Zahide ve kardeşleri, büyüğe saygı adına gıkını çıkarmamış.

Bir, iki…

Derken, tahammülüm tükendi.

Babasının kopyası olan büyük kardeşini evime geldiğinde kapı dışarı ettim.

Babasının ikinci kopyası olan ablasını eve almadım.

Yaptığım doğru mu?

Tartışılır.

Haklıyım diye bağırıp çağırdığım yok.

Sonuçta, benim de duygularım / düşüncelerim var.

Ne duygularıma ne de düşüncelerime uyuyor onlar. Yani kayınla başlayan babam/ annem/ kardeşlerim…

Tahmin edeceğiniz gibi…

Şimdi yalnızım.

Böylesi sorunlar yaşanır da evlilik devam mı eder yani?

Yaşasın bekarlık dediğim/ diyeceğim de yok ama yanlış evliliği sürdürmenin de gereği yok!

Değil mi ama…

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@