12.09.2021, 22:19

Bugün 12 Eylül

12 Eylül denince aklıma ilk gelen korkularım oluyor.

1976-77 Salihli İGD kuruculuğu ve yönetim kurulu üyeliği, 1978 Muğla İGD Bölge Temsilciliği, 1979 Urfa/ Suruç TÖB-DER / Birlik Dayanışma Sorumluluğu…

Hangi gün hangi gerekçeyle alır götürürler diye sararıp solduğum günlerdi.

Saat 22.00 dedi mi elektrikleri söndürüp yatağa giren biriydim.

Günün birinde kapıyı çalacaklardı elbet.

Uşak doğumlu olan Salihlili Mehmet Kabaş ve arkadaşlarına da çok şey borçluyum. Evlendiğim gün o da nezarette… Fotoğrafımı gösteriyorlar ona. Dayak pahasına tanımadığını söylüyor. Gerdeğe girmek yerine nezarete de girmek vardı…

Adam mı kestik banka mı soyduk… Eşkiyalık mı yaptık yoksa sağı solu mu bombaladık…

Dernekte işim hep eğitimdi. Eğitim Bürosu ve örgütlenmeydi işim.

12 Eylülcüler dinlemiyor ki… Örgütlüysen Kenan Paşa’nın gazabına uğraman kaçınılmaz. Emek, barış, sosyalizm diyorsan yandın!

Ben de yüksek sesle haykırıyordum bu üç sözcüğü…

Paşaların gazabına uğrayanlar da bu üçünü pusulası bilenler oldu zaten.

Şimdi bakmayın siz koftiden darbe karşıtı olduklarını söyleyen madrabazlara!

12 Eylül, emeğinin karşılığını isteyen emekçilere ve emekçilere kol kanat gerenlereydi.

Darbeciler de emek- barış düşmanı kan emiciler!

***

Her Cuma sabahı eşine dostuna "hayırlı cumalar" mesajları gönderen kişilere sormak gerek:

Cuma, bu kadar hayırlı bir gün de niçin ülkemizi karanlığa boğan tekelci sermaye/ asker ortaklığı olan darbe o mübarek günde yapılmıştır? Ülkemize barışı ve huzuru getirmek adına Türkiye’yi çağın gerisine götüren o tekelcilerin ve paşaların hiç mi cumanın mübarekliğinden haberleri yoktu da o güzelim günü darbeyle kirlettiler. Bunu bilmez olurlar mı hiç?

Nerde kaldı cumanın güzelliği ve mübarekliği?

Neden örneğin uğursuz Salı’yı seçmediler de illâ Cuma?

Benim bildiğim her gün 24 saat ve yok birbirinden farkı.

Güneş her sabah doğudan doğuyor benim bildiğim. Pazartesi Cuma ayrımı yaptığı yok.

Salının perşembeden farkı yok.

Hazreti Muhammet’in doğduğu gün pazartesidir.

Hatta 20 Nisan 571 değil 17 Haziran 569’dur doğum tarihi.

Peygamber olduğu gün de pazartesidir.

Hicrete başladığı gün de pazartesidir. Tamamladığı gün de…

Öldüğü tarih de 8 Haziran 632.

Hangi gün mü? Onu da siz araştırın.

Bu bilgiler Google’da var. İsteyen bakıp görebilir.

Özetin özeti, günlerin yoktur birbirinden farkı!

Tekelciler ve o günün paşaları darbe gününü neden Cuma olarak seçmişlerdir, onu bildiğim yok. Bildiğim bir şey varsa, yaptıkları darbeyle ülkemizi kararttılar, yıllar ötesine taşıdılar.

Çocukluğumda ve ilk gençliğimde "hayırlı Cuma"cılar yoktu.

Hayırlı cumalar, merhabanın/ selamlaşmanın siyasallaşmışı. Sıradan birinin ‘ hayırlı cumalar ‘ demesinde bir sorun görmüyorum. Safiyane duygularla sesleniyor size. Alıyorum selamlarını. Örneğin, liseden sınıf arkadaşım olan Yaşar’a ben de teşekkür ediyorum selamı için.

Bu konuda siyasallaşan dinciler kadar takıntım yok.

***

Eskiden kafa tokuşturarak selam vermek de yoktu.

Ne çocukluğumda ne de genç yaşlarımda gördüm böylesi selamlaşmayı.

Son yılların icadı bu!

Selamlaşmanın siyasallaşmışı, selamlaşmanın MHP’lisi…

Tokalaşmak, kucaklaşmak, sarılıp öpüşmek değil de illâkafa tokuşturmak!

Ne demekse!?

Kadeş Barış Antlaşması M.Ö. 1295’te imzalandı.

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u 29 Mayıs 1453’te fethetti.

Var mı itirazı olan?

Tarih kitapları böyle yazıyor.

Peki…

Kafa tokuşturarak selamlaşmak ne zaman başladı?

Var mı bilen?

Göktürkler zamanında başladı diyebilecek bir tarihçi var mı?

1500 yılından bu yana diyecek biri var mı?

1950’de D.P.’nin iktidar olmasıyla başladı diyebilecek biri siyasi var mı?

Yok!

Çünkü son dönemlerin ürünü bu!

Maşallah, şimdi sadece MHP’liler değil bir kısım CHP’liler de böyle selam veriyor.

Siyaseti çok seven Bergama İlçe Milli Eğitim Müdürü’nü ziyaret ettiğim bir gün beni böyle selamlamak için kafasını uzattığında uyarmıştım kendisini, yanımızda bulunan memur Fatma Hanım’ın yanında.

İl milli eğitim müdür yardımcılığı yapan bir başkasını ve Bergama /Tepeköy’ün önceki muhtarını da…

Sevdiklerimden de böyle selamlaşan var yani…

Tokalaşmak evrensel bir selamlaşma… Cılkı mı çıktı da kafa tokuşturuluyor!

***

Yıllar önce yapılan otobüs yolculuklarında sigara içilebiliyordu.

Alaşehir’den İzmir’e dönerken arkamda oturan, sağımda oturan dahil olmak üzere çok kişi sigara içiyordu. Otobüsün içi dumandan geçilmiyordu. Kucağımda henüz 3-4 yaşında olan kızım, gözlerini ovuşturmaya başlamıştı. Belli ki gözleri yanıyordu dumandan…

Herkesle dalaşmayı göze alamadım olmalı ki İzmir’e kadar öfkeli suskunluk yaşadım. Kızımı korumak için de bağrıma bastım onu yol boyu.

Yaşadığım, eziyetin ta kendisiydi.

Şükürler olsun ki şimdi 30 yıldan bu yana yolculuklarda sigara içilmiyor.

Sigara içen o kişiler 30 yıldan bu yana kriz de geçirmiyorlar.

İnsanımız mı uygarlaştı, yoksa yasaklar mı ehlileştirdi onları bilemiyorum. Ehlileşmekten alınacak olanlardan şimdiden özür dilerim. Çünkü ancak bu sözcükle anlatabilirdim duygularımı.

3 saat boyunca yaşadığım o işkenceyi unutamıyorum.

Ayıp değil midir kapalı bir ortamda onca kişinin içinde sigara içmek?

***

Bu toprakların kansız kavgasız başarılan bir başka yaşanan güzelliği de kadınların pantolon giymeye başlaması.

Çocukluğumda pantolon giyen bir kadını hiç görmedim. Koca don giyenler dışında… Ortaokul lise yıllarımda da pantolon giymiyordu kadınlar.

Pantolon, son 25-30 yılın icadı.

Şimdi ne rahatlar… Severek, isteyerek giyiyorlar. Bu konuda tek bir zorlama falan da olmadı.

Hatta, şimdi pantolon giyenler etek giyenlerden fazla bile. Bana öyle geliyor belki…

***

Etek, pantolon deyince aklıma geleni söylemeliyim.

Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Kordon ve Karşıyaka Çarşısı’nda gezerken mini mini şortlu bayanları görüyorum. İstedikleri gibi giyinebilirler elbette. Dil uzatacağımız yok onlara.

Ahlak vaazı verecek değilim. Onları uyarmaya ne niyetim var ne de buna benzer bir çabam…

Gördüğüm manzaradan çok rahatsız oluyorum bazen. Şort deyinde dizin üç beş karış üstündeki mini pantolonlar geliyor aklıma. İç çamaşırının hizasında gibi şort giyenleri görünce gözümün önüne hemen siyasallaşmış dinciler geliyor.

Hayret diyorum, ne diye uyarıda bulunmuyorlar ki… Böylesi işleri çok seviyorlar ya…

Ne Alsancak’ta ne de Karşıyaka’da böylesi uyarıcı(!)lar çıkıyor karşıma.

Biliyorlar ki, İzmir’in kızlarından akıllarına gelmez bir tepki görecekler. Belki de kafalarına çanta ya da terlik yiyecekler. Nasıl giyineceğine bir başkasının karar veremeyeceğini bilen kadınlardan dayak bile yiyebilirler zira… Bunu adı gibi biliyorlar.

Günlük yaşamımızın her anına, ne yiyeceğimize, ne içmememiz gerektiğine karar vermeye çalışan Taliban kafalıların Antalya/ Marmaris / Çeşme sahillerinde anadan üryan gibi bikinileriyle güneşlenenler için fetva çıkarmaması hoşgörülerinden mi sanıyorsunuz?

Mutlu azınlığın keyfine karışsınlar da görsünler günlerini!

Onların gücü Ahmet Efendi, Hatça Kadın, Bakkal Sülo’ya…

Jetski’yle tatil yapan Cüppeli Ahmet’e gıkını çıkarsınlar da görelim…

***

Bugün 12 Eylül… Türkiye’yi çağ dışına iten, emeği gasp eden, insanlık onurunu çiğneyen Halit Narinler, Koçlar, Sabancılarla birlikte olup ülke yönetimine el koyan paşalara, "Mübarek Cuma’mızı lekelediniz" diyebilecek bir molla gördünüz mü hiç?

Göremeyeceksiniz.

Kurtuluş Savaşı yıllarında güçlü olanlarla birlikteydi onlar. İstanbul işgal altındayken kadınların giyim kuşamıyla ilgili fetvalar vermekteydiler.

Dün neyseler bugün de aynı!

Hep güçlü olandan yanalar.

Darbelere karşı gibi olduklarına bakmayın siz, yarın darbe olsa ilk alkışlayanların onlar olacağı yüzde beş yüz!

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@