04.04.2021, 12:52

Bilim ve Aydınlanma Akademisi’nden Yeni Metin - 2

Kadına şiddetin gerçek çözümü ne?

İlk yazıda özetlenen bölümün ardından,  meselenin sınıfsal boyutunu biraz daha ön plana çıkarıyor yazı; "Köyden göçle işçileşmek üzere kentlere yığılan emekçiler devasa hale gelmiş kent kalabalığında kaybolmaktadır. Bir toplumsal kontrol mekanizmasının ve geleneksel değerler sisteminin kaybolması ile ortaya çıkan boşluğun dinci gericilik tarafından doldurulması kadınlara dönük şiddetin ve cinayetlerin artmasında etkili görünmektedir. Hızlı işçileşme sürecine işyerlerinde sendikal örgütlenmelerin, mahallelerde ise sol siyasi örgütlenmelerin eşlik ettiği 80’li yıllara kadar sınıfa ait değerlerin ve sınıfın örgütlü müdahale yeteneğinin toplumsal çürümeden koruyucu bir etkisi olduğu bir gerçektir. Bugün işçi sınıfı işyerlerinde ve mahalle özelliğini yitirmiş kentsel mekânlarda kozmopolit ve büyük ölçüde örgütsüzdür. Bu gerçeği kavramadan kadın cinayetlerinin nedenlerini Türkiye’de kavramak imkânsız gözükmektedir."

Raporda, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav’ın yatığı bir analiz ilgi çekicidir; "Kapitalizm her eve televizyon sokarak, sosyal medya yoluyla, kadınları eğitim ve iş hayatına katarak, kadınlara aslında daha fazla seçme hakkı veriyor gibi gözüküyor. Bunun sonucunda da kadınlar daha fazla hak aramaya başlıyorlar ama bu arama şiddetle bastırılıyor.  Tabii atipik durumlar da var. … Kadının çalışmasının bağımsızlaşmasına giden yolu açtığı feminist literatürde anlatılır. Ancak bu yeterli koşul değildir; gerekli koşuldur. … Ekonomik gücü elde etmek şiddetle mücadelede çok önemli. Türkiye’de kadınların 3’te 2’si bu güçten mahrum."

Bir başka aktivist Müjde Tozbey Erden, aynı konuyu başka cümlelerle özetliyor; "Kapitalizm çalışan bir modern kadın tipi yaratırken, toplumsal gericiliği de arttırarak modern kadının yaşam alanını daraltmaktadır. … Yoksul kadınlar daha çok öldürülüyor. Ekonomik sıkıntılar cinayetlerde rol oynuyor. Katil olan erkekler, yoksullar ve düzensiz iş sahipleri."

Erden’in liderliğindeki Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin yaptığı küçük bir araştırmanın sonuçlarını aktarıyor akademi; "Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği’nin bize ulaştırdığı 50 kadın cinayeti dosyasına ait veriler incelenerek kalitatif bir çalışma yapılmıştır. Verilere göre 50 kadından 28’i koruma kararına başvurmuş, 22’si başvurmamıştır. Koruma kararına başvuran kadınların 13’ü bir kez, 7’si iki kez, 6’sı ise 3’ten fazla kez koruma kararına başvurmuştur, 2 kadının koruma kararına kaç kez başvurdukları bilgisi bulunmamaktadır. Koruma kararına başvuran 28 kadından 21’i koruma kararı altındayken öldürülmüştür." 50 kişi, böyle bir araştırma için düşük bir rakam gibi görünse de bu veriler, genel çerçeveyle gayet uyumludur.

Kısaca, kapitalizmde iş sahibi ve/veya eğitimli olmak kadınları şiddetten korumaya yetmemektedir. Çünkü tıpkı devlet aygıtı gibi burjuvazinin kendi yararına olan düzeni koruma ve yeniden tesis etmesinde kadın-erkek eşitsizliği de önemli işlevlere sahiptir.

Akademinin tüm bu problemlere çözüm önerisi ne? "Öneriler" başlığının ilk paragrafında akademi, "6284 sayılı kanunun uygulanması, sığınma evleri ve kadın konukevlerinin sayısının artırılması, bu kurumların koşullarının iyileştirilmesi, şiddet faillerinin cezalarının artırılması, faillerin cezasız bırakılmaması, silaha erişimin zorlaştırılması, medyada kadına yönelik şiddeti özendirici, meşrulaştırıcı yayın ve haberlerin yapılmaması" gibi bilindik talepleri ve bu taleplerin haklılığını dile getiriyor. Sonrasında, bu taleplerin haklı, fakat geçerli üretim şartlarını değiştirmeksizin yeterli olmadığının, bizzat kadın mücadelesinin özneleri tarafından dile getirildiğini iddia ediyor. Akademiye göre "kadın dinamiğinin kapitalizm dışı daha köklü ve kalıcı çözümlere göz dikmesinin üzerinde durulmalıdır. Bugün dünyada kadın-erkek eşitsizliğini meşru kılan tüm gerekçeler bertaraf edilmiştir. Cinsiyetler arası ilişkilerin niteliği ise biyolojik olarak değil, üretim biçiminin toplumsal ilişkiler üzerindeki belirleyiciliği ile şekillenmektedir. İş bölümündeki adaletsizlikler için üretim koşullarının kendiliğinden ürettiği gerekçelerin (örn., makinelerin olmadığı dönemlerde tarım işçiliğinin, yapı işlerinin kas kuvveti gerektirmesi vb.) yokluğunda, kadın-erkek eşitsizliğinin egemen sınıfların bir tercihi olduğu gerçeği billurlaşmaktadır. “Kadın işi”, “erkek doğası” gibi içi boş kavramların inandırıcılığı giderek azalırken, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren kadınlar asıl düşmanları olan kapitalizmle daha sık karşı karşıya gelmeye başlamıştır."

On maddelik bir çözüm önerisi sunuyor akademi.

1- Laiklik güvence altına alınmalı, gericilik bertaraf edilmelidir. Krizini aşamayan sermaye sınıfının iktidarını güvenceye almak için beslediği dinci gericilik ilerlemenin ve özgürlüklerin açık düşmanıdır. Tarikatlar kapatılmalı, okullarda zorunlu din dersi kaldırılmalı, din kamusal ve toplumsal yaşantının dışına çıkarılmalıdır. İmamların nikah kıyma yetkisi iptal edilmelidir.

2- Şu anki sığınma ve kadın konukevleri şimdiye dek tespit edilen sorunlar temelinde dayanışma evleri olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Bu evler kadınların saklandıkları değil, hayatlarının zorluklarını toplumsal bir dayanışma içinde aştıkları yerler olmalıdır.

3- Kökleri feodal döneme yaslanan kapitalizmin miras hukuku tüm toplumsal uzantılarıyla lağvedilmelidir. Birliktelikler mülkiyet ilişkileri üzerine değil, eşitlik ve özgürlük temelinde karşılıklı saygı ve sevgi üzerine gönüllü olarak kurulmalıdır. Bunun için eğitimden hukuka toplumsal yaşantının her aşamasında yeniden düzenlemeler yapılmalıdır.

4- “Kadınlık görevi” olarak tanımlanan işlerin aksaması ile kadına yönelik şiddet arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bu nedenle yeniden üretim alanı ve bakım emeğinde kadın-erkek eşitsizliklerinin devamını sağlayan tüm koşullar toptan değiştirilmeden kadına yönelik şiddetin son bulması beklenemez.

5- Kadına yönelik şiddetin fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik çeşitlerinin yasal olarak net bir şekilde tanımlanması, takip edilmesi, faillerinin cezalandırılması ve rehabilite edilmesi önemlidir. Şiddetin ortaya çıkmadan önlenmesi için koruyucu sağlık hizmetleri toplumcu bir anlayışla yeniden yapılandırılmalıdır.

6- Kadın ile erkeğin eşit olmadığı ve kadının erkeğe tabi olduğu fikrini yaygınlaştıran söylemler nefret suçu kapsamında değerlendirilmelidir.

7- 15-18 yaş aralığında ebeveyn onayı ile izin verilen evlilikler dahil, çocuk yaşta tüm evlilikler yasaklanmalıdır.

8- Bireysel silahlanma yasaklanmalıdır. Silah bulundurma oransal olarak cinayet işlenmesi olasılığını arttıran bir etkendir.

9- Göçmen kadınların hakları geliştirilmelidir. Göçmen kadınlar yaşadıkları ülkenin yasal haklarından yararlanabilmelidir. Kadınların eşten bağımsız oturma izni, mülteci statüsünün kabulü, üçüncü bir ülkeye iltica hakkı gibi haklardan faydalanabilmeleri için engeller kaldırılmalıdır.

10- İşyerlerinde sınıf sendikacılığı, emekçi mahallerinde işçi sınıfı siyasetlerinin öncülüğünde emekçi inisiyatiflerinin güçlenmesi ve yaygınlaşması bugünden yerine getirilecek en önemli görevdir. Bu yapılar kadının toplumsal eşitliği ve özgürlüğünü savunacak ve gerekiyorsa kendi olanaklarıyla sürece müdahale edeceklerdir. Ayrıca Türkiye’de yaşanacak sosyalist bir devrim sonrası kadın cinayetlerini önleme işlevini de görecek çok yaygın ve güçlü bir toplumsal örgütlenmenin bütün yaşam alanlarına hâkim olması beklenir.

Metin, kadına şiddet sorununda üstyapının değil, altyapının çelişkilerine ağırlık vermesiyle eşine az rastlanır bir metin olmuştur. İki köşe yazısı, bu metnin ancak oldukça üstünkörü bir özetini geçmeye yetmiştir.

Meraklısı için; https://bilimveaydinlanma.org/turkiyede-kadin-cinayetlerinin-nedenleri-ve-oneriler/

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@