03.02.2021, 20:19

Korona ve Kapitalizmin Sonu - 4

Institute For Policy Studies (Politik Araştırmalar Enstitüsü), benim gibi acemi yahut usta bir gazeteci olması fark etmeksizin, insanlara değerli ve zengin içerikler sunabilen bir portaldır. 1963 yılında kurulmuş ve 27 Ocak günü, bu yazıda üzerinde duracağımız haberi yayınlamışlar. Kadrolarını ve kadrolarının eylemlerini kısaca bir araştırıp yanlış tartmadıysam eğer, ‘’ortanın solunda’’ duran bir kuruluştur, fakat yönetici kadrosu içinde, Noam Chomsky gibi, Marksist-Leninistler için ideal lider olmasa da kapitalizmi eski püskü bir sistem olarak tanımlamaya, onu yerden yere vurmaya çekinmeyen, önemli (hayattaki en çok referans alınan düşünür) bir düşünür de vardır (1) (2).

Bu yazı dizisini, üç yazıda bitirmeyi planlamıştım, fakat IFPC’nin yayınladığı, "What Explains Covid’s East-West Divide (Covid’in Doğu ve Batı Ayrımı Neyle Açıklanır?)" yazısı, Türkçe yayınlamak için oldukça çekici göründüğünde ve bu başlık, bu yazıya yakıştığında, seriye bir yazı daha eklemeye karar verdim. Çeviriye başlayalım;

"COVID-19, Dünya genelinde, kazananları ve kaybedenleri seçme konusunda acımasızdı.  Kesin biçimde 'kaybedenler', sağcı ve milliyetçilerin önderlik ettiği ülkelerdi: Brezilya, Hindistan, Rusya, Birleşik Krallık ve (yakın zamana kadar) Amerika Birleşik Devletleri. Bu beş yönetim, Dünya’daki koronavirüs enfeksiyonlarının yarısından fazlasından ve ölümlerin de hemen hemen yarısından sorumludur.

Kazananlar ise, açıkça Asya ülkeleri oldu.

Hem Çin hem de Güney Kore, pandeminin erken dönemlerinde virüsten sert bir şekilde etkilenmelerine rağmen, oldukça dramatik bir şekilde iyileşmeyi başardılar. Bu arada, bölgenin geri kalanı, hiçbir yerde Avrupa'nın ya da Amerika'nın yaşadığı aynı büyüklükteki olumsuz sonuçlara yakın bir acı çekmedi. Tayvan'da 1000'den az enfeksiyon ve sadece 7 ölüm gerçekleşti. Vietnam'da yaklaşık 1.500 enfeksiyon ve 35 ölüm vardı. Tayland 13.000'den fazla enfeksiyon geçirdi, ancak sadece 75 kişi öldü. Moğolistan 1.700'den az enfeksiyon geçirdi ve sadece iki ölüm gerçekleşti.

Bölgedeki daha az şanslı ülkeler bile pandemiyi Batı'dan daha iyi kontrol etmeyi başardılar. Burma, 130.000'den fazla enfeksiyon geçirdi, ancak 3.000'den fazla ölüm yaşandı. Malezya 185.000 enfeksiyon geçirdi, ancak yalnızca 700 kişi öldü, Japonya 360.000'den fazla enfeksiyon geçirdi, ancak 5.200'ün altında bir ölüm oldu. Singapur aslında bölgede kişi başına en yüksek enfeksiyon sayısına sahip olmasına rağmen sadece 29 ölüm kaydedildi.

Göreceli biçimde bu başarıya aykırı hareket gösteren iki değer, 500.000'den fazla enfeksiyon ve 10.000 ölüme sahip Filipinler ve yaklaşık bir milyon enfeksiyon ve 28.000'den fazla ölümle Endonezya'dır.

Bu aykırı değerlerin bile ne kadar başarılı olduğuna dair bir fikir vermesi için, Trump yönetiminin salgını en kötü performans gösteren Asya ülkesi kadar kötü yönettiğini hayal edelim. Rodrigo Duterte birçok yönden Asya'nın Donald Trump'ıdır. Ancak Amerika Birleşik Devletleri Filipin örneğini izlemeyi başarmış olsaydı, ABD şimdiye kadar yalnızca 1,5 milyon enfeksiyon vakası ve yalnızca 30.000 ölümle karşı karşıya kalacaktı. Bunun yerine, Amerika çok geçmeden 25 milyon vakayı ve 400.000 ölümü aştı."

Öncelikle şunu belirtelim; yazıda buraya kadarki ülkelerin kazandığı başarılar, belki Vietnam hariç, sosyalizmin başarıları değildir. Devlet kapitalizmi ve sosyalizm arasındaki farka burada girmeye gerek yok. Fakat bir sonraki cümlelerde, koronavirüs sayesinde, Batı medyasında, hakkında son derece baskıcı ve acımasız olduğuna dair bir kanaat oluşturulmuş sosyalist ülkelerin de savunusunu yapmanın, herhalde daha fazla kolaylaştığını görüyoruz; "Şimdi Trump yönetiminin salgınla Vietnam kadar başarılı bir şekilde mücadele ettiğini hayal edin. ABD, yalnızca 5.000'in altında enfeksiyon ve 100'ün biraz üzerinde ölümle karşılaşmış olacaktı."

Daha cesur bir kuruluş olan Tricontinental, Vietnam ve Küba gibi ülkelerin korona başarısı üzerine daha fazla durdu, fakat IPFS gibi daha ortada duran bir kurumun portalında, daha önce Vietnam’ın bu kadar açıkça savunulduğu bir yazı görmek daha zor olsa gerek.

"Adil değil diyorsunuz, çünkü Vietnam, tepkiden korkmadan acımasız kısıtlamalar uygulayabilen bir komünist ülke; değil mi? Peki, karşılaştırma ölçütü olarak Tayvan'ı kullanırsak, ABD’de şimdiki durum, toplam 15.000 enfeksiyon ve 100'ün biraz üzerinde ölümle sınırlı olacaktı.

Adil değil diyorsunuz, çünkü Tayvan bir ada mı? Tamam, temel olarak Güney Kore'yi alırsak, ABD 450.000 enfeksiyon ve yaklaşık 8.000 ölümle karşılaşmış olurdu.

Nasıl bakarsanız bakın, Amerika Birleşik Devletleri Asya'daki her ülkeden daha kötü performans gösterdi. Amerika, krizi en kötü performans gösteren Asya ülkesi kadar etkili bir şekilde idare etmeyi başarmış olsaydı, bugün 400.000'e yakın daha fazla Amerikalı hayatta olacaktı.

Amerika ve Asya arasındaki bu acıklı çelişki nedeniyle Trump'ı suçlamak kolay. Sonuçta, 2019'da yayınlanan ilk Küresel Sağlık Güvenliği Endeksine göre ABD, bir pandemiyle başa çıkmaya hazır olmada zirvedeydi. ABD hastaneleri küresel listelerde rutin olarak yüksek puanlar alıyor.

Ancak Asya'daki birçok hükümet benzer hatalar yaptı. Yani, belki de hatanın en azından bir kısmı başka yerde yatıyor: politikacılarımızda değil, kendimizde.

Sovyetler Birliği 1991'de dağıldıktan sonra, Batı çeşitli zaferler kazandı. Uzmanlar, bireyciliğin kolektivizme üstün geldiğini, kapitalizmin komünizmi mağlup ettiğini ve Batı'nın en iyisi olduğunu ilan etme hevesine kapılsa da, Asya'daki birçok insan ısrarla tersini savundu. Doğu, istikrarsız demokrasiler, yıkıcı insan hakları hareketleri ve ezici birey kültü yerine, uyuma, düzene ve kamu yararına değer verdi."

Ardından bir süre, burada ilgilenmediğimiz coğrafi özelliklerden bahsediyor haber.

"Asya'nın COVID-19'a daha fazla ciddiyetle ve daha iyi sonuçlarla tepki vermesinin en önemli nedeni, eski tarihle değil, daha yeni deneyimlerle ilgili olmalıdır." Ve ardından, bu sefer de SARS salgınıyla ilgili ilgilenmediğimiz bilgiler veriyor. Kısaca, SARS salgınının, bölgeyi korona gibi bir salgına hazırladığından bahsediyor.

"Asya ülkelerinin yararlandığı ikinci bir avantaj, koordineli merkezi hükümet sistemleridir. Pekin, Wuhan'ı ve diğer işlek noktaları kilitleyerek ve iç seyahati ciddi şekilde kısıtlayarak hastalığın yayılmasını kontrol altına almak için kısa süre sonra hummalı çalışmalara başladı. Güney Kore, ülke çapında bir test ve izleme sistemi kurmak için hızla harekete geçti. Tayvan’da maske üretimi hızlandı, acil bir karantina sistemi uygulandı ve vatandaşlar dijital olarak izlendi." İşte bizim için esas önemli kısım burasıdır. Dünya’da hala, dozunda uygulandığı takdirde Leninist "merkeziyetçilik" modelinin, zararından çok yararı olacağını bu satırlarda görüyoruz.

"Üçüncü avantaj ve bu 'Doğu değerleri' argümanının yeniden canlanmasına en yakın olanı, uyum meselesidir. Örneğin ABD'nin maske karşıtı zihniyetinin Asya'da gerçek bir karşılığı yok."

Bu yazının amacı, haberde başarıları övülmüş ülkelerdeki devlet kapitalizmini savunmak değil. Daha önceki yazılarda, serbest piyasa ekonomisiyle devlet kapitalizminin toplamının oluşturduğu küresel kapitalizmin tamamının da bir geçerliliğinin kalmadığını savunmuştum. Yayınlanmış 18 yazımdan 5’inde, bu konuyu açıkça ele almaya çalışmıştım (Bence, yüksek bir oran). Bi yazıyı çevirmemin gerçek amacı, Vietnam ve merkeziyetçilikle ilgili kısımlar.

Anlamak gerekir ki, serbest piyasa kapitalizminin çöküşü, devlet kapitalizminin de ömrünün kısaldığına işaret eder. Zira bu iki sistemin kökleri birbirinin aynısıdır ve devlet kapitalizmine uygun hareket eden ülkeleri de kapsayan raporlarda, devlet kapitalizminin de durumu çok iç açıcı değil. Bunlardan birinde sefaletin daha fazla oluşu, diğerinde sefaletin olmadığı anlamına gelmez.

Korona'da Keynesyen ülkelerin serbest piyasacı ülkelere göre gösterdiği başarı, yanıltıcı olmamalı.

-------------------------------------------------------------

1. https://en.wikipedia.org/wiki/Institute_for_Policy_Studies

2. https://en.wikipedia.org/wiki/Noam_Chomsky

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@