24.08.2023, 12:18

Kim Bu Felek?

Hem şarkılarda hem türkülerde sıkça geçen feleğin peşine düşelim biraz. Yanılma payımı saklı tutarak söyleyeyim: Başka bir dilde ve dinde karşılığı bulunduğunu sanmıyorum. Dinlerde çeşitli adlarla anılan Tanrılar var, şeytan var, kader, talih, alınyazısı gibi kavramlar var ama felek? Kim, diye sordum başlıkta; çünkü bir insan gibi çıkıyor karşımıza. “Bari felek ben yüzüne söyleyim,” dendiğine göre yüzü var. Şarkının sonraki dizelerinde, “Aman felek sohbetini neyleyim,” dendiğine bakılırsa kendisiyle oturulup sohbet de edilebiliyor. Bir başka şarkı da doğruluyor yüzü olduğunu. “Şu felek yüzüme gülmeyiversin / her gün başka gülen yüzlerin yeter”. Yine bir başka şarkıdan öğreniyoruz ki elleri de var. Gerçi şarkıda bu Osmanlıca bir tamlama olarak dile getiriliyor ama “Dest-i gaddar-ı felek aldı da can yoldaşımı / Koydu hummalar içinde şu çilekeş başımı” derken sözü edilen ‘feleğin acımasız eli’.

“Oy felek, ay felek, ah felek!” diye hep ünlemlerle sesleniliyor kendisine. Kimi zaman kambur oluyor, kimi zaman “kahpe” diye niteleniyor. Bu son niteleme kadın olduğunu düşündürüyorsa da bu konuda başka veri yok. Tıkır tıkır işleyen düzeni bozuyor, pişmiş aşa su katıyor: “Bir sevda geldi başıma / Felek su kattı aşıma”. Bir de acımasız ki! O kadar olur! “Ben feleğe neylemişim, beni her bahar ağlatır,” diye yakınılan o! “Dil şad olacak diye kaç yıl avuttu felek” diye gönülleri aldatan o. İnsanlara acı çektirmek için elinden geleni yapıyor. Gurbete düşürüyor: “Ben ne kusur ettim sana ey felek / Diyar-ı gurbete yar ettin beni”. Dokunduğu her şeye üzüntü, keder, hüzün bulaştırıyor:

Bugün benim efkârım var zarım var / Değme felek değme, değme gülüme benim”.

Kırk yılın başında “Eşi yoktur bana bir sevgili vermiş ki felek / Civelektir, civelektir, civelek,” dendiği oluyorsa da buluşmalar, kavuşmalar “Mevlam seni bana versin,” denerek, “Tanrı buluşturacak mahşerde ikimizi,” denerek Allah’tan isteniyor. Felek hiç iyi şeyler vermiyor, hep kötülük peşinde. Gerçi başa gelenlerin, acıların, çilelerin dünyanın adaletsizliğine bağlandığı (Adaletin bu mu dünya / Ne yâr verdin ne mal dünya), kaderden bilindiği de (Çekerim her cevri sineye kaderdir diyerek) olmuyor değil ama genellikle bütün kötülükler feleğin başının altından çıkıyor: Bitmez çilelere düşüren (Ben küskünüm feleğe  / Düştüm bitmez çileye), dert üstüne dert veren (Bilmem feleğin kastı ne / Dert verdi derdim üstüne), insana her kötülüğü yapan (Felek beni kul eyledi / Yaktı yıktı, kül eyledi) hep o. Zulmettiği yetmiyor gibi, “Âlemde felek zulmedecek bir beni seçti ” dendiğine göre bir de seçiyor zulmedeceği kişiyi.

Aslında “gökyüzü” demek “felek”. Zamanla “dünya, evren, âlem” gibi yan anlamlar kazanmış ve yan anlamları gerçek anlamının önüne geçmiş.

Eller hep gökyüzüne açıldığı, yüzyıllardan beri Tanrıların yukarılardan, gökyüzünden insanlara baktığı varsayıldığı için olmalı, gökyüzü ile Tanrı kavramı arasındaki yakınlık kurulmuş. “Gönlümdeki arzuyu / Dinmeyen bu sızıyı / Tanrı yazmış yazıyı / Kul neylesin neylesin”, diyen sözlerin söylediği gibi alın yazısı denen kaderin belirleyicisi Tanrı! Ama felek kavramı o kadar güçlenmiş, o kadar ağır basmış ki insanın alnına Allah tarafından yazıldığı varsayılan alın yazısının bile feleğe mal edildiği olmuş: “Ne gelen ne soran var, acı geçti günlerim / İçtim sabaha kadar yaşla doldu gözlerim / Felek böyle istemiş, böyle yazmış yazımı”.

Ancak bizim şarkılarımıza, türkülerimize bakıldığında Allah ile felek arasında  adeta bir işbölümü var. Kötülükleri, acıları, belaları Allah’a bağlamak günah! Ne yapmış halk zekâsı? İçini boşaltacağı, öfkesine hedef seçeceği başka bir varlık icat etmiş. İyilikleri Allah’tan beklemiş, kötülükleri feleğe bağlamış. En açık örneğini yine bir şarkıda bulabiliriz. Sevgilinin ölümü Allah’a değil, feleğe bağlanıyor; merhamet ise felekten değil, Allah’tan isteniyor:

Aldı felek, çaresi yok, acısın Allah bana.

Türkçe notu:

1.“Kapalı spor salonu” denip duruluyor. Salon ise kapalıdır zaten. Açık salon olur mu ki kapalısı olsun?

2. Özellikle TRT anonslarında “Toplu taşım araçları”nda dikkatli olmamız konusunda uyarılıyoruz. “Toplu taşım aracı” diye bir şey yok. Taşım: “kaynama sırasında taşma” demek. Yemek tariflerinde “iki taşım kaynatın,” dendiği gibi. TRT’nin dediği ise taşım değil, “toplu taşıma aracı”.

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Getafe 36 43
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17

Gelişmelerden Haberdar Olun

@