27.07.2020, 09:55

Hasankeyf Tarihle Vedalaşırken...

Hasankeyf Tarihle Vedalaşırken: Geriye Derin Bir Hüzün, Bir De Adı Kalıyor Yadigar!

Tarih boyunca hiç bir medeniyetin yok etmediği, her birinin kendi kültürlerine ait miraslar ekleyerek kolladığı Hasankeyf artık yok olmanın eşiğinde! Binlerce yıldır onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Hasankeyf, Ilısu Barajı’nın suları altında kalıyor.

Uygarlık tarihi içinde insanlığın yerleşik yaşama geçişi, hayvancılıktan tarıma yönelmesiyle birlikte başlar. Bu nedenle yerleşilen bölgelerin yeşil ve sulak alan olması bu seçimde öncelikli tercih. Yüzyıllar öncesinde gerçekleştirilen bu türden yerleşik yaşamların oluşma temelindeki sır da, suyun değeri.

Kimi tarihçiler, uygarlığın yerleşik yaşama geçiş ile birlikte başladığını savunur. Buna göre; insanoğlunun yeryüzündeki uygarlık süreci de “kentleşme” ile birlikte başlıyor. “Medine”, Arapça’da “kent” anlamına geliyor. Türkçesi “uygarlık” demek olan “medeniyet” de bu sözcükten türetilmiş. Yani; bazı kültürlerde uygarlık=kentleşme demek.

SU İÇİN BAŞLAYAN UYGARLIK VE YAŞAM YOLCULUĞU

Bazı tarihçilerin uygarlığın başlangıcı olarak tanımladığı yerleşik yaşama geçişte, insanlığın seçimi de daima bu iki değerin seçimine dayanıyor. Yaşamın devamını sağlamak için yapılan yerleşimin daima yeşil ve sulak alanlara yapılması… İnsanlığın “kentleşme” süreci de böyle, hayvancılıktan tarıma yönelişi ile gelişiyor. Böylelikle de; yerleşik yaşama geçiş sürecinin başlamasıyla insanoğlunun karşısına bir “yurt edinme” gerçekliği gelip dayanıyor! Bu davranış biçimi kimi zaman barışçı, kimi zaman da barışçı olmayan yollar izlemiş tarihte.

Tarihte iz bırakmış en uygar toplumlardan biri olarak tanımlanan Sümerlerin yerleşim yeri, Dicle ve Fırat nehirleri arasında yer alır. Yeşil ve sulak alan olması bakımından tarih boyunca hep çeşitli uygarlıkların SU peşinde ve suyun kaynağına doğru yaptıkları maceralı yolculuklarının tarih içinde derin izler bırakan hikayeleri var. Tarihte Mezopotamya olarak adlandırılan bölgenin Dicle ve Fırat nehirleri arasında yer alması bu bakımdan anlamlı.

Hasankeyf için nasıl bir hikaye anlatılacak peki? Hiç bir medeniyetin yok etmediği, her birinin kendi kültürlerine ait miraslar ekleyerek tarih boyunca kolladığı Hasankeyf artık yok olmanın eşiğinde! Nedeni SU mu? Onbinlerce yıldır onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Hasankeyf, Ilısu Barajı’nın suları altında kalıyor. Tarih boyunca çeşitli uygarlıkların SU peşinde ve suyun kaynağına doğru yaptığı yolculuklardaki maceraları, Hasankeyf’e asla dokunmamışken, aynı Hasankeyf’in iklim krizi ve küresel ısınma gibi gerçeklerle yüzyüze bırakıldığımız 21. yüzyılda SU için yok edildiğini mi düşünelim? Tarih boyunca onlarca uygarlığa ev sahipliği yapan, bugüne dek hiçbir uygarlığın yok etmediği Hasankeyf’i suya boğmak mı, suyla boğmak mıdır bu yaşatılan? Yok edilen sadece Hasankeyf değil, aynı zamanda onbinlerce yıllık bir tarih ve çok zengin bir kültür. Trajedi ise, onbinlerce yıl önce SU ile başlayan ve var olan ekolojik yaşamın, bugünün uygar dünyasında SU ile yok edilişi!

SU İÇİN YOK EDİLEN EKOLOJİK, KÜLTÜREL, TARİHİ DEĞERLER!

Dicle Nehri kıyısındaki Hasankeyf’in, insanlık tarihinde 10 bin yıl öncesine dayanan, dünyanın en eski sürekli yerleşim yerlerinden biri olduğu biliniyor. Romalılar, Bizanslılar, Moğollar, Araplar ve daha bir çok uygarlık kentte izlerini bırakmış. Neolitik halklar mağaralarını kayalara oymuş ve Hasankeyf’in modern sakinleri de bu konutlarda yaşamaya devam ediyordu.

Hasankeyf’in hazineleri arasında, 13. yüzyıldan kalma bir Artuklu sarayı, 15. yüzyıldan kalma bir cami ve bir Bizans kalesinin kalıntıları da yer alıyor. Bir Roma şehir kapısının yarısı ve Zeynel Bey Türbesi’nin de içlerinde bulunduğu sekiz anıt, yüksek maliyetler ile Hasankeyf’ten bir kaç kilometre uzaklıktaki bir ovada inşa edilen “arkeopark’a” taşındı. Eserler ait oldukları ortamdan başka bir yere taşınarak kültürel hafıza da hiçe sayıldı. DSİ’ye göre yalnızca bu taşıma işlemleri için 300 milyon TL’nin üzerinde harcama yapıldı.

İktidarın yandaş medya aracılığıyla asıl “yok ediş”i gizleyip sanki bir “ödül” imiş gibi göstermeye çalıştığı “yeni Hasankeyf”, yine yandaş medyaya göre turizmin göz bebeği olacakmış (!) Ancak bu hiç de mümkün değil. Kültürel ve doğal alanlarıyla Hasankeyf, her yıl bir milyonu aşkın yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyordu. Ama kültürel ve doğal ortamlarından koparılarak taşınan yapılar haricinde Hasankeyf’in geri kalanı, bütün zengin tarihi ile birlikte sular altında kalıyor.

Hasankeyf sadece kültürel değil, aynı zamanda çok önemli doğal mirasa sahip. Dicle Üniversitesi’nin araştırmasına göre, barajdan etkilenecek alanın sadece % 5’i ekolojik olarak araştırılmış durumda. Baraj, aynı zamanda ekolojik tehditleri de içeriyor, yüzlerce türü tehlikeye sokacak. Baraj nehir kıyılarını tamamen yok edecek. Fırat Nehri üzerinde yapılan barajlardan sonra görüldüğü gibi, baraj nedeniyle mikro iklim değişecek. Biyoçeşitlilik zarar görecek, zengin bitki ve hayvan yaşamı ciddi derecede azalacak. Fırat kaplumbağası ve kırmızı gerdanlı kız kuşu da dahil olmak üzere bazı türler büyük tehlike altında.

Hasankeyf Antik Kenti’nin ismi 3.600 yıldır biliniyor. İsmiyle ilgili ilk yazılı kayıt Suriye’deki Mari Antik Kenti’nde bulunmuş çivi yazılı bir tablette yer alıyor ve Sümerlerden beri süregelen Akadca/Asurca “kipan, keypan”, yani “kaya” olarak geçiyor.

Hasankeyf Höyük’teki yerleşim yerinin MÖ 9500, yani günümüzden 11.500 yıl öncesine ait olduğu analizler ve buluntular sonucunda ortaya çıkarıldı. Kazıda, Göbeklitepe’deki taşlara benzer dikilitaşların yerleştirildiği düşünülen alanlar belirlendi.

Arkeolojik kazılar tamamlanamadığı için ortaya çıkarılamamış çok sayıda tarihi eser de sulara gömülüyor. Alman Arkeoloji Enstitüsü eski müdürü Prof. Adolf Hoffman’a göre, burada kazılması gereken yerlerin sadece yüzde 5’i kazılabilmiş durumda. Bölgede Pers, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Hamdani, Mervani, Artuk, Eyyübi ve Osmanlı gibi yirmiden fazla kültürün izleri bulunuyor. (Arkeofili)

UNESCO’nun Dünya Mirası için belirlediği 10 kiriterden 9’una sahip olabilen dünyadaki tek yer olma özelliğini taşıyan Hasankeyf, yine de bu listeye dahil olabilmiş değil. Çünkü listeye girilebilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın UNESCO’ya başvurması gerekiyor. Dünya Mirası Listesi’ndeki diğer çok ünlü kültür varlıkları ise bu kriterlerden sadece bir kaçını karşılayabiliyor. Tüm bunlar olurken UNESCO, Hasankeyf ile ilgili hiç bir açıklama yapmayıp yaşananlara göz yumdu.

Yeni barajdan etkilenen sadece Hasankeyf değil. Toplamda 199 yerleşim etkileniyor ve binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Bir çok insan, arazilerini ve geçim koşullarını kaybetti. Zorunlu kamulaştırmalarla bölge halkı göçe zorlandı ve TOKİ konutlarına yerleştirildi.

Barajın Türkiye üzerindeki çevresel etkisi ağır olsa da, komşu Irak üzerindeki etkisinin felaket olacağı düşünülüyor. Irak’ta havza suyu seviyelerinin yüzde 40 oranında azalması bekleniyor. Bu, Dicle’nin su kalitesinin kötüleşeceği anlamına geliyor. İçme suyu veya sulama için, suyu uygunsuz hale getiren tuzlu su girişinin de artacağı tahmin ediliyor.

HER TARTIŞMA KONUSU OLAN BARAJIN ÖMRÜ İSE 60 YIL

Devlet Su İşleri’ne göre Ilısu Barajı, yeniden yerleşim, tarihi ve kültürel varlıkların korunması ve diğer inşaatlar ile beraber yaklaşık 18 Milyar TL’ye mâl oldu.

Resmi açılışı yapılan Ilısu Barajı’ndaki altı türbinden birincisi devreye alındı. Geride ise Hasankeyf’te bıraktığımız kültürel ve doğal mirasımız kaldı. Ilısu Barajı’nın ömrü 60 yıldan daha az, ancak bu kırılgan doğal ve kültürel ortamın tahrip edilmesi geri döndürülemez bir kayıp olacak. 60 yıllık bir baraj için onbinlerce yıllık tarih ve kültürün yok edilmesinin tek nedeni midir SU?

Güneydoğu Anadolu projesinin (GAP) bir parçası ve bugüne kadarki en büyük hidroelektrik projelerinden biri olan Ilısu Barajı, 1954’te ilk taslağı hazırlandığından beri büyük tartışma konusu. Baraj, Hasankeyf’teki Dicle nehrinin seviyesini 60 metre yükselterek antik kentin yüzde 80’ini ve çevresindeki birçok köyü su altında bırakarak, halen araştırılmayan 300’den fazla tarihi alanı daha suya gömecek.

Yaşanılan; tarihe karşı utanç duyulması gereken bir dram: Tarihteki uygarlık hikayesi bu kadar açık ve net olarak ortada olan Hasankeyf‘e karşı kim daha uygarca davranıyor, geçmişteki mi, yoksa bugünkü mü daha uygarca davranış? Su için başlayan, su ile gelen yaşam ve uygarlık bugün su için mi yok ediliyor? Hasankeyf; hastalıklı bir inat ve güç gösterisi yüzünden tarihle vedalaşmak zorunda bırakılıyor, geriye derin bir hüzün ve bir de adı kalıyor yadigar!

Uygarlık tarihinin hikayesi yaşama dair ise eğer, vahşi kapitalizmin yaşam ve uygarlık düşmanı olduğunun da bir başka hikayesidir bu “yok ediş”. Şairimizin “yaşama dair” adlı şiirinde ifade ettiği gibi:

Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim;
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı...

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@