26.10.2022, 10:17

107 yaşında dimdik bir Cumhuriyet kadını: Sabiha Özar

Koca bir saltanatın yıkılışı ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'in kuruluşu, Cumhuriyet Devrimleri, Büyük Ekonomik Buhran, İkinci Dünya Savaşı...

Geçtiğimiz yüzyılın tüm önemli olaylarına tanıklık etmiş bir çınar Sabiha Özar. Tam tamına 107 yaşında olan Sabiha öğretmen, zehir gibi hafızası, ilerleyen katarakta rağmen parlaklığını yitirmeyen canlı bakışlarıyla gencim diyen pek çok insandan daha fazla yaşam enerjisiyle dolu. Küçük bir çocukken Ata'sına verdiği sözü tutan ve tarih öğretmeni olarak bu ülkeye yıllarca hizmet veren Sabiha Özar, "Doğum da ölüm de hayatın gerçekleridir. Ancak önemli olan bu iki gerçek arasında nasıl yaşadığındır" diyor...

Bu ülkede yaşayan, kendi halinde sıradan bir vatandaş ömrü hayatında, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kaç defa karşılaşabilir dersiniz?

Cumhuriyet'in kuruluşundan önce, 1916'da doğan Sabiha Özar, şanslı azınlıktan. Bu yıl Ekim ayında 107 yaşına giren Sabiha Özar'ın yolu Ata ile ilk kez Konya'da, minik bir ilkokul öğrencisiyken kesişiyor. İkinci karşılaşma Ankara'da. Sabiha Özar lise öğrencisi. Ve Ata'yı son kez 1938 yılında, Merinos Fabrikası'nın açılış töreninde Bursa'da görüyor. Sabiha, artık gencecik bir öğretmen. Henüz 6-7 yaşlarında Ata'sına verdiği sözü tutmuş, ülkesine öğretmen olarak hizmet etmeye başlamış.

Dile kolay, geçtiğimiz yüzyılın en önemli olaylarına tanık olmuş bir ömürden söz ediyoruz. Hala canlı, taptaze hafızasıyla, insanı hayran bırakan hitabet yeteneğiyle, yaşama direnciyle karşımızda duruyor Sabiha öğretmen.

Atatürk'ü babam bildim

1 Ekim 1916'da doğan Sabiha Özar'ın çocukluğu Konya'nın yoksul mahallelerinde geçmiş. Altı kardeşin olduğu bir evde büyümüş. Evi annesi çekip çevirirken baba hasta yatağında, çocuklardan uzak kalmış. Yattığı odaya girememiş çocuklar. Sabiha Özar bir kez olsun babasının kucağına oturup,onu doyasıya koklayamamış. 6 yaşındaymış babasını kaybettiğinde. Aynı yıl Konya'da İptidai Okulu'na başlamış küçük Sabiha.

Yıl 1923. Okulda müthiş telaşlı bir gün yaşanıyor. Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadele'yi anlatmak için çıktığı Anadolu gezisinde Konya'ya da gelecek. Merakla bekliyor büyük küçük herkes. Küçük Sabiha ülkeyi düşmanlardan kurtaran kahramanı göreceği için çok heyecanlı. Derken tren dumanlar çıkarak Konya istasyonuna yanaşıyor. Tüm öğrencilerle birlikte Sabiha da vagondan dev cüsseli bir kahramanın ineceğini düşünüyor. Derken uzun siyah bir palto giymiş olan Mustafa Kemal Paşa iniyor önce. Arkasından da eşi Latife Hanım. Mustafa Kemal Paşa kendisini karşılamak için gelen öğrencilerin yanına giderek, iki küçük kız çocuğunun saçlarını okşuyor ve onlara diyor ki; "Ne güzel, okula başlamışsınız. Sizi ileride bu ülkenin öğretmenleri olarak görmek istiyorum".

Paşa'nın saçlarında dolaşan elini hissedince Sabiha'nın aklından şunlar geçiyor; "Baba'm!". Mustafa Kemal Paşa'yı babasının yerine koyuyor bir anlığına ve şöyle düşünüyor  çocuk hisleriyle; "O bizim babamız, o devletimizin babası"...

Paşa'ya verdiği sözü tutuyor Sabiha. Öğretmen oluyor. Harf Devrimi'nde küçük Sabiha okulda bir yandan yeni Türkçe'yi öğrenirken,bir yandan da  mahallede okuma yazma bilmeyen komşulara yeni alfabeyi öğretmekle başlıyor mesleğine. Yaşı ilerledikçe,  Jean Jacques Rouuseau ve Victor Hugo'nun eserlerini okumaya başlıyor. Aydınlanma felsefesini yaşamının temel ilkesi olarak benimsiyor.

Sabiha Özar, ilk kez 6 yaşında Konya'da karşılaştığı Ata'sıyla, Cumhuriyet'in 10. yılında Ankara'da, bu kez Numune Lisesi öğrencisiyken tekrar karşılaşır. 10. Yıl Nutku'nu O'nun sesinden dinler ve hiç aklından çıkmaz şu sözler: "Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir!".

Fotoğraf: Sol altta Sabiha Özar, yanında ablası, eniştesi ve diger aile üyeleri...

Çocukluk arkadaşı Lefter

Bugün tam tamına 107 yaşında olan Sabiha Özar, zehir gibi hafızası, ilerleyen katarakta rağmen canlılığını yitirmeyen  bakışlarıyla, güzel Türkçesi ve konuşma yeteneğiyle gencim diyen pek çok insandan daha fazla yaşam enerjisiyle dolu. Geçmişi tüm ayrıntılarıyla, sahne sahne hatırlıyor. Konya'da yoksul bir mahallede geçen çocukluğunu, annesinin ne kadar maharetli olduğunu; evi geçindirmek için ona tahta kaşıkları boyayıp satarak nasıl yardım ettiğini; doğuştan katarakt olarak dünyaya gelmesine rağmen okuma azmini... Geçmişe dair pek çok anı, Sabiha Özar'ın sinematografik hafızasında tüm detayları, renkleri hatta kokularıyla yaşıyor adeta.

Mimoza kokulu Büyükada sokaklarında koşturan, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından Lefter ile oyun arkadaşı olan o küçük kız çocuğunun belleğinden şu cümleler süzülüyor:

"Ben ilkokulun bir bölümünü ablam ve eniştemin yanında Büyükada'da okudum. Eniştemin babası Mümtaz Bey Osmanlı Sarayı için çalışan bir memurdu. Önce Şam'da görev yapmışlar, Şam'ın İngiliz işgaline uğraması nedeniyle Konya'ya gelen aile daha sonra İstanbul'a gider. Ablam ile Mümtaz Bey'in oğlu Konya'da tanışıp ve evleniyorlar. Ben ablamın yanında üç, dört sene kaldım. Nizam caddesinden gidilen yolda tepede bir manastır vardı Büyükada'da. Çok güzel evler vardı adada. Hele o mimoza kokularını hiç unutmadım.Adada Rum arkadaşlarım vardı; Elefteria, Eleni, Katerin, Lefter Küçükandonyadis... Lefter bizim mahallenin çocuğuydu. Biz kızları çelme takıp düşürmeye çalışırdı. Sonraları çok ünlü bir futbolcu oldu".

Ata'yı son görüş

Bursa Öğretmen Okulu'nun ardından Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitiren Sabiha Özar, 1938'de babası yerine koyduğu Ata'sıyla son kez karşılacaktır.

Atatürk, Merinos Fabrikası'nı açılış tören için Bursa'dadır. Sabiha da, katarak hastalığına rağmen ortaokulu ve liseyi azimle çalışıp bitirmiştir ve Bursa Öğretmen Okulu'ndan mezun olmaya hak kazanmıştır.

Gazi Paşa'yı son görüşü dün gibi, tüm detaylarıyla zihnine kazınmış: "Deve tüyü kalın bir paltosu kahverengi bir şapkası vardı. Halka selam vererek aşağıdan doğru bizim tarafa geldi. Muallim Mektebi tabelasını görünce tam önümüzde durdu arabasıyla. Ama onu görünce bir hüzün çöktü içime. O güzel yüzü solmuştu. Gözlerinin altı siyahlaşmıştı. Mahzun bakışlarla baktı bize. Ayağa kalktı, biraz ilerledi. Koşacaktım yanına ellerine sarılıp diyecektim ki "Sen benim babamsın, devletimizin babasısın. Öğretmen olun demiştin işte oldum" Ama Atatürk ayakta duramıyordu, arabaya tekrar bindirdiler. Onu son görüşümdü".

Kaç yaşında olursak olalım, önemli olan bu hayatı nasıl yaşadığınız ...

1980'lerden bu yana önceleri yaz tatillerinde geldiği, emekli olduktan sonra ise tamamen yerleştiği Dikili'de yaşamını sürdüren Sabiha öğretmen, geçtiğimiz günlerde, öğrencileri, meslektaşları ve arkadaşlarıyla 107. doğumgününü neşeli bir partiyle kutladı. 100 yaşına kadar aktif olarak üretmeye devam eden Özar'ın kurukalem, desen, renkli kalem, guaj ve suluboya olmak üzere 500 'ün üzerinde tablosu var. Hatta İzmir ve Dikili'de sergiler de açan Özar, "90 yaşından sonra fizik olarak zayıflamaya başladığımı hissetmeme rağmen  resim yapmayı, yürüyüş yapmayı bırakmadım. bu arada küçük oğlum Ersun yanıma geldi ve sağlığımla yakından ilgilenmeye başladı" diyor.

"Ege Üniversitesi Geriatri kliniğinde yaptırdığım check up ve kontrol sürecinde yaşlılığa bağlı bazı sorunlar olmasına rağmen beyin faaliyetlerimin son derece sağlıklı olduğunu söyledi hekimler. Bunu biraz da uzun yıllar Dikili'de solduğum iyotlu havaya borçu olduğumu zannediyorum'' diyen Özar bugün hala, büyüteç yardımıyla osa da, günde üç gazete okuyor; ülke ve dünya gündemini takip ediyor. 107. yaşgününde adına özel Hatıra Pulu çıkartılan Özar, uzun ömrünün sırrını merak edenlere şöyle diyor;  ''Ömrün uzun olması değil, önemli olan sağlıklı ve aklı selimin mevcut olduğu  bir ömür yaşamak. Doğum da ölüm de hayatın gerçekleridir. Ancak önemli olan bu iki gerçek arasında nasıl yaşadığındır".

Sabiha Özar gençlik fotoğrafıyla...

SABİHA ÖZAR VİDEO

Yorumlar (1)
Ali çınarlı 1 yıl önce
Sabiha öğretmenimiz İzmir eşrefpaşa orta okulunda sosyal ilgileri öğretmenliği yapımı.
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 38 102
2. Fenerbahçe 38 99
3. Trabzonspor 38 67
4. Başakşehir 38 61
5. Kasımpasa 38 56
6. Beşiktaş 38 56
7. Sivasspor 38 54
8. Alanyaspor 38 52
9. Rizespor 38 50
10. Antalyaspor 38 49
11. Gaziantep FK 38 44
12. A.Demirspor 38 44
13. Samsunspor 38 43
14. Kayserispor 38 42
15. Hatayspor 38 41
16. Konyaspor 38 41
17. Ankaragücü 38 40
18. Karagümrük 38 40
19. Pendikspor 38 37
20. İstanbulspor 38 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 89
3. Liverpool 38 82
4. Aston Villa 38 68
5. Tottenham 38 66
6. Chelsea 38 63
7. Newcastle 38 60
8. M. United 38 60
9. West Ham United 38 52
10. Crystal Palace 38 49
11. Brighton 38 48
12. Bournemouth 38 48
13. Fulham 38 47
14. Wolves 38 46
15. Everton 38 40
16. Brentford 38 39
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 26
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 38 95
2. Barcelona 38 85
3. Girona 38 81
4. Atletico Madrid 38 76
5. Athletic Bilbao 38 68
6. Real Sociedad 38 60
7. Real Betis 38 57
8. Villarreal 38 53
9. Valencia 38 49
10. Deportivo Alaves 38 46
11. Osasuna 38 45
12. Getafe 38 43
13. Celta Vigo 38 41
14. Sevilla 38 41
15. Mallorca 38 40
16. Las Palmas 38 40
17. Rayo Vallecano 38 38
18. Cadiz 38 33
19. Almeria 38 21
20. Granada 38 21

Gelişmelerden Haberdar Olun

@