16.09.2021, 10:43

Yılmaz Vural gerçeği…

“Yeni geldi pazardan, eski düştü nazardan”; rahmetli annemin, yaşamında, özellikle yeni bir şey satın aldığında sıklıkla sarf ettiği özlü sözlerimizden biri… Ben de çok sever ve yeri geldiğinde kullanırım bu sözü… Ve gerçekten de sözün içeriğindeki gibidir, eskiyi bir daha bir işe yaramayacakmışçasına ya atar, ya da bir yerlere sokuştururuz.

Ama bu yazım, eskinin yerini dolduracak bir eşya ile ilgili değil, A milli futbol takımımız, daha doğrusu A millilerimizi çalıştıran Şenol Güneş ile yolların ayrılmasıyla boşalan koltuk ve o koltuğu dolduracak isim hakkında…

Şenol Güneş gitti ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), kendisine, Türk Futboluna emekleri için teşekkür etti. Ancak bu Şenol Hoca’nın ilk emeği değildi ki! Konuyu sadece milli takımla da sınırlandırmamak gerek; Şenol Güneş’in de, diğer kulüp takımı çalıştıran hocaların da ve hatta amatör takım çalıştıran, daha da ileri gidiyorum, amatör takımlarda alt yapıya bakan hocaların da, yetiştirdikleri sürece, Türk futboluna elbet ki emekleri var.

Evet, Şenol Güneş’in emeği sıralamada üst sıralarda çıkar, kabul ediyorum. Ancak son zamanlardaki takım kurgusu takıntısı, bir türlü aklından çıkaramadığı oyuncu grubu ve ısrarla aynı oyun yapısını sahaya yansıtmaya çalışması en büyük handikabı oldu. Neticede, milli takımı bırakmasındaki ya da bıraktırılmasındaki en büyük sebep, son oynanan, ezilerek mağlup olduğumuz Hollanda maçı değildi. Aslında Avrupa Futbol şampiyonası öncesinde berabere kaldığımız Letonya maçı ile başlayan, hazırlık maçları ile devam eden, final maçlarında tavana vuran sıkıntılar ve puan kayıplarımız; son üç maçtaki kötü oyunlarla da devam edince, Şenol Hoca için kaçınılmaz sonu beraberce izledik. Ve ben, teşbihte hata olmasın; “dere geçerken at değiştirilmez” atasözümüze bağlı olmamla beraber, bu konuda Şenol Güneş’in bırakması tarafında olanların, O’nu eleştirenlerin belki de en başında gelenlerdenim.

“İstediğin olmuş, daha ne?” diye siz sormadan, devam edeyim;

Sorun, O’ndan boşalan koltuğa kimin oturacağı! Aslında, ben bu yazıyı yazarken, TFF henüz resmi bir açıklama yapmamıştı ama, haber sitelerine, milli takımın boşalan teknik adamlık koltuğuna Alman teknik adam, futbolculuğu döneminde, bir sezon da ülkemizde, Beşiktaş’ta futbol oynamış, Stefan Kuntz’un oturacağı haberleri düşüverdi. Bunlara göre, Kuntz ile her konuda anlaşılmış, hatta yerli yardımcı hocası Mustafa Doğan bile belli olmuştu. İş, sadece karşılıklı atılacak bir imzaya kalmıştı.

Şimdi;

Kuntz, bu takımı dünya şampiyonu yapar! Ya da, oynamakta olduğumuz dünya kupası eleme grubundan dahi çıkaramaz! Belki de, gruptan zar zor ikinci çıkarız ama finallerde iş yapamayız! Grubu ikinci bitiririz ama finallerde gruptan çıkarız ve hatta en sempatik takım oluruz! Senaryo çok! Daha da yazabilirim…

Yahu, biz bu yabancı hoca denemelerini, milli takımımız için yapmadık mı geçmişte? Lucescu ile yaptık, Hiddink ile yaptık, Piontek ile yaptık. Olmuyor, maya tutmuyor! Zaten yabancı kimi getirirseniz getirin, yanındaki yerliye danışmak zorunda oyuncu portföyünü… Bizimkilerde danışacağı baş kişi de, şu anki TFF yönetim kurulu üyesi Hamit Altıntop! Zaten Kuntz ile ön görüşmeleri yapan da kendisi… Sonra danışacağı ikinci kişi de, yerli yardımcı verecekler yanına; Mustafa Doğan, o!

Neden, yerli ile devam etmiyoruz?

Bakınız, artık anlaşma bitmiş ve sanıyorum Kuntz ile milli takım devam edecek, ancak;

Benim gönlümden geçen iki hoca vardı ve her ikisi de boştaydı; bunlardan biri Ünal Karaman’dı ve diğeri de Yılmaz Vural’dı. Ünal Hoca’nın daha önceden milli takımlarda hocalık yaptığını düşündüğümde, Yılmaz Vural’ın, gönlümdeki o koltuğa daha yakın olduğunu belirtmeliyim. Ve hatta geçmişte; taa Sepp Piontek’in milli takımın başına getirileceği zamandan kalma bir anısı var ki, Yılmaz Hoca’nın;

O dönem Bursaspor’un başarısı için teknik adamlık yapıyor Yılmaz Hoca… Ve Bursaspor’da da, gerçekten iyi işler yapıyor. Dönemin TFF Başkan Yardımcısı Turgay Atasü, kendisini arıyor ve milli takıma davet ediyor, teknik adam olarak. Sene 1989.  Hatta Şenes Erzik telefona isteyip, “Bu görev sana yakışır, yabancı dilin var, eğitimin iyi, bilgin ve yüreğin de var, senden daha iyisi olmaz” diyerek, hocanın ruhunu da okşuyor. Yılmaz Vural’ın yaşı daha 36 o sene ve oynayacakları Beşiktaş maçının sonrasında federasyona gelebileceğini söyleyip, telefonu gururla kapatıyor. Ancak hangi görevi yapacağını kimse söylememiş ve bilmiyor. O da pek üstünde durmamış zaten bu konunun milli dava olması sebebiyle… Söz verdiği gibi, federasyon binasına gidiyor ve kapıda karşılaşıyorlar Şenes Erzik ve basın mensuplarıyla… Şenes Erzik, Sepp Piontek ile anlaştıklarını, kendisini de yardımcı hoca olarak görmek istediklerini söylüyor. Hatta “Piontek Danimarka’dan hemen gelemeyecek, sen hazırlayacaksın takımı O’nun yokluğunda” bile diyor kendisine… “Fatih Terim de Ümit millilerden sorumlu olacak” diye de ekliyor.

Gelin, hayatını yazdığı “İnadım İnat” adlı kendi kitabından hikâyenin geri kalanını birlikte okuyalım;

“Şenes ağabey, ben öğrenciliğimden beri yabancı antrenörlere karşı olduğumu, bir Türk takımını Türk antrenörün çalıştırması gerektiğini savunuyorum. Şimdi bu görevi kabul edersem kendimle çelişirim. Bu sebeple beni bağışlayın. Milli takımın başına isterseniz Türk futbolunu yükseltmek adına yapılması gerekenlerin hepsi bir proje olarak bende hazır” diyor ve içi acıyarak görevi kabul etmiyor. Bildiğimiz hayatına devam ediyor.

Yerine gelen Fatih Terim’i biliyoruz. Üç yıl sonra A Milli Takımı, Piontek’ten devraldı. Ve sonrasını da çok iyi hatırlıyoruz.

Peki, A Milli takım için Yılmaz Vural gerçeği bir hayalden mi ibaret? Henüz imzalar da atılmamışken!

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13

Gelişmelerden Haberdar Olun

@