16.06.2025, 12:12

Türkiye'yi sarsan iki uzun gün

Sicilya dönüşü ayağımızın tozuyla, Türkiye İşçi Partisi Çiğli İlçe Örgütü ve Onbeşler Birlik Dayanışma Bilim ve Kültür Derneği’nin düzenlediği, “Geçmişten Bugüne Direniş… 15-16 Haziran’ın İzinde” konulu toplantı için Çiğli’deyiz.

Konuşmamda, kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak edindiğim deneyimleri bugüne bağlamaya çalıştım:

15-16 Haziran 1970’de yaşananların, “Türkiye’yi Sarsan İki Gün” diye tanımlanması sanırım, 1917 Ekim Devrimi’ni yerinde yaşayan Amerikalı gazeteci John Reed’in, devrimin 
ilk günlerini anlattığı 
“Dünyayı Sarsan 10 Gün” kitabına atıfla kullanılıyor.

15-16 Haziran bence de,
Türkiye’nin toplumsal-sosyal yaşamını bırakın sarsmayı, neredeyse 10 şiddetinde deprem etkisiyle salladı.
Tüm taşları yerinden oynattı…

Toplumsal uyanış ve aydınlanma yeni bir aşamaya evrildi. Bu, Türkiye işçi sınıfı tarihinde bir ilkti ve bir daha da aşılamadı…

Sermaye ve iktidar öylesine ürktü ki, dönemin Genel Kurmay Başkanı: 
“Sosyal bilinç ekonomik düzeyin üstüne çıktı, bu çok tehlikeli!…” dedi .
Milli Güvenlik Kurulu da,
hükümete tavsiyede bulundu:
“İşçilerin ekonomik ve sosyal haklarında sakıncalı bir yükseliş yaşanıyor. Derhal önlem alınması gerekir!…”
(Sonunda da  12 Mart 1971 darbesini yapmak zorunda kaldılar…)

Vasıf Öngören’in o günleri anlatan “Zengin Mutfağı” oyununu, ben de neredeyse canlı yaşadım. Oyunda -görmediğimiz- fabrikatör,
olaylardan korkarak yurtdışına gidiyordu…
Direnişten bir gün önce, 14 Haziran Pazar günü,her Pazar olduğu gibi, Bağdat Caddesi’ndeki evinde çocuğuna ders verdiğim,
(saati  10 lira!..) mütahitlik de yapan orta ölçekli bir döküm fabrikası sahibi: “hocam,ortalık karışık, biz gidiyoruz, ne zaman da döneceğimiz belli değil. Sen artık gelme, biz dönünce şoförle haber gönderirim yeniden başlarsın…” dedi ve gittiler.
(Çok değil, bir hafta sonra dönüp haber gönderdiler,
 çünkü İstanbul’da sıkıyönetim yürürlüğe girmişti!..)

1960 sonrası, 15-16 Haziran 1970’e değin Türkiye’de çok önemli gelişmeler yaşandı:

1961 Anayasası’nda ilk kez devletin nitelikleri sayılırken, “Türkiye sosyal hukuk devletidir” denildi…
“İşçi ve işverenler izin almaksızın sendika kurabilir, üye olabilir, üyelikten ayrılabilir…” maddesi eklendi…

Aynı yıl, sınıf sözcüğünün yasak olduğu Türkiye’de bir sınıf partisi, Türkiye İşçi Partisi kuruldu.
Hem de belki de dünyada ilk kez 12 işçi lideri sendikacı tarafından.
(M.Ali Aybar, B.Boran, S.Aren… gibi aydınlar davet üzerine sonradan partiye katıldılar.)

TİP öylesine başarılı oldu ki,
1965 seçimlerinde 15 milletvekili ve ardından 1 senatörle TBMM’de 16 kişilik bir grup kurdu.
(Bundan ürken iktidar, 1969  seçimleri öncesi seçim sisteminde bir değişikliğe gitti.
Sonuç?
Hemen hemen 1965’deki oyunu alan TİP, sadece 2 milletvekili ile meclise girebildi!..)

1963 Kavel grevi, 15-16 Haziran’ın habercisiydi…
Grev yasağına karşın işçiler direnişe geçmişlerdi.
Büyük işçi önderi Kemal Türkler eleştirileri:
“Eylemimize yasa dışı diyorlar ama Anayasa içi…” diye yanıtlıyordu…

Şair Hasan Hüseyin’in dizeleri o günleri ölümsüzleştirdi:
“…Ve izin verirlerse İstinyeli
emekçi kardeşlerim
izin verirlerse Kavel Grevcileri
ilk çocuğumun adını Kavel koyacağım…”

Bir diğer kilometre taşı,
1967’de sarı sendikacılığın zincirlerini kırarak, DİSK’in kuruluşu oldu.
Ülkemizde ilk kez işçilerin ekonomik, demokratik talepleri için mücadele odaklı, tabanın söz ve karar sahibi olduğu sınıf ve kitle sendikacılığı doğdu…

Başlarında da yaşamını işçi sınıfı mücadelesine adayan saygın bir lider:Kemal Türkler.

“Fakat bir kerre bir derd anlayan düşmeyegörsün
önlerine…”(N.Hikmet)

Düştü…

DİSK ile işçiler, kimlik ve kişilik kazandılar…
Sendikal mücadeleyi, sınıf mücadelesinin bir parçası olarak görmeye başlayıp, ilk kez sınıf olarak varlıklarının farkına vardılar…
Ve DİSK, emekçiler için hızla çekim merkezi olmaya başladı…

Artık iktidarın ve sermayenin tek seçeneği DİSK’i işlevsiz kılmaktı…
İş yasasında yaptıkları değişiklikle, Çalışma Bakanı’nın tanımlamasıyla,
“DİSK’in çanına ot tıkamak”tı!.

İki sınıf karşı karşıdaydı.

İktidar ve sermayenin polisi, askeri, panzeri, tankı,
süngüsü… vardı…
İktidarı ve muhalefetiyle Meclis yasayı destekliyordu!..
(AP ve CHP yasa değişikliğine birlikte oy verdiler.
CHP’den sadece bir milletvekili karşı çıktı.
Yasaya karşı konuşmayı ise sadece TİP milletvekili sendikacı Rıza Kuas yaptı.)

Ya DİSK’in nesi vardı?..

Kendi gücünün farkına varan işçiler…
Neydi bu güç?
Kararlılıktı…
Mücadele azmi ve cesaretti…
Türk-İş’li işçilerle kurulan bağ sayesinde tabanda sınıf birlikteliğinin sağlanmasıydı…
(Türk-Iş’li işçiler, başlarındaki sarı sendikacıları dinlemediler ve 15-16 Haziran direnişlerine büyük bir katılım sağladılar.)

Ne diyordu Kemal Türkler?

“Biz özgürlüğümüzden asla taviz vermeyeceğiz.
Bunun adı genel grev midir, fiili eylem midir, işgal midi, her ne ise direneceğiz… Çoluğumuz, çocuğumuz,
komşumuz, akrabamızla direneceğiz…
Buna karşı çıkacak güç var mıdır?…
Biz işçiyiz…
İşçiler durunca Dünya durur..”

Ve direndiler…

Ya bugün?..

İşsizlik, işten çıkarmalar…
Ekonomik kriz, hayat pahalılığı, yoksulluk…
İş güvencesi olmayan, iş güvenliği olmayan emekçiler…
Kredi kartı… Borçlanma yoluyla işçilerin bugününün ve yarınının rehin alınması…
Dayanışmanın yerini bireyciliğin alması…
İşçilerin sınıf kimliği ve bilinçlerinde hızla aşınma…
Ve…giderek küçülen,
işlevsizleştirilen, işlevsizleşen
sendikal hareket…

Oysa 15-16 Haziran hala bir deniz feneri gibi önümüzü aydınlatıyor…

Yeter ki görebilelim!..

15-16 Haziran’ı selamlayarak ayrıldık toplantıdan…

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 29
2. Fenerbahçe 12 28
3. Trabzonspor 12 25
4. Samsunspor 12 23
5. Göztepe 12 22
6. Beşiktaş 12 20
7. Gaziantep FK 12 19
8. Alanyaspor 12 15
9. Konyaspor 12 14
10. Çaykur Rizespor 12 14
11. Kocaelispor 12 14
12. Başakşehir FK 12 13
13. Antalyaspor 12 13
14. Gençlerbirliği 12 11
15. Kasımpaşa 12 10
16. Kayserispor 12 9
17. Eyüpspor 12 8
18. Fatih Karagümrük 12 7
Takımlar O P
1. Bodrum FK 13 27
2. Pendikspor 13 26
3. Amed SK 13 26
4. Esenler Erokspor 13 25
5. Çorum FK 13 25
6. Erzurumspor FK 13 23
7. Van Spor FK 13 20
8. Bandırmaspor 13 20
9. Iğdır FK 13 19
10. Serik Belediyespor 13 19
11. Keçiörengücü 13 17
12. Boluspor 13 17
13. Sivasspor 13 17
14. Sakaryaspor 13 17
15. İstanbulspor 13 14
16. Sarıyer 13 11
17. Ümraniyespor 13 11
18. Manisa FK 13 10
19. Hatayspor 13 4
20. Adana Demirspor 13 1
Takımlar O P
1. Arsenal 11 26
2. Manchester City 11 22
3. Chelsea 11 20
4. Sunderland 11 19
5. Tottenham 11 18
6. Aston Villa 11 18
7. Manchester United 11 18
8. Liverpool 11 18
9. Bournemouth 11 18
10. Crystal Palace 11 17
11. Brighton & Hove Albion 11 16
12. Brentford 11 16
13. Everton 11 15
14. Newcastle United 11 12
15. Fulham 11 11
16. Leeds United 11 11
17. Burnley 11 10
18. West Ham United 11 10
19. Nottingham Forest 11 9
20. Wolverhampton 11 2
Takımlar O P
1. Real Madrid 12 31
2. Barcelona 12 28
3. Villarreal 12 26
4. Atletico Madrid 12 25
5. Real Betis 12 20
6. Espanyol 12 18
7. Athletic Bilbao 12 17
8. Getafe 12 17
9. Sevilla 12 16
10. Deportivo Alaves 12 15
11. Elche 12 15
12. Rayo Vallecano 12 15
13. Celta Vigo 12 13
14. Real Sociedad 12 13
15. Mallorca 12 12
16. Osasuna 12 11
17. Valencia 12 10
18. Girona 12 10
19. Levante 12 9
20. Real Oviedo 12 8

Gelişmelerden Haberdar Olun

@