21.09.2021, 14:53

Tarih

Tarih dersine olan olağanüstü ilgim ortaokul birinci ya da ikinci sınıfta başlamıştı. Galip öğretmenimizin bunda payı çoktu elbette.

Atatürk, yaşamı boyunca 5 bine yakın kitap okumuş. Bunun 879’u tarihle ilgiliymiş.

Neden böyle bir giriş yaptığıma gelince…

Tarih bilginiz olmazsa bocalarsınız. Yanıltılır, kandırılırsınız. Üzerinde yaşadığınız toprakların tarihini bilmezseniz siyaset de yapamazsınız.

***

Sağımız solumuz Abdülhamit, Vahdettin, Menderes ve Necip Fazıl güzellemeleri yapanlarla doldu.

Tarihimizi bilselerdi bu güzellemelere gerek duymazlardı, bundan emin olun.

Bu dört kişiyi de yakından tanıyor muyum diye kendi kendinize sorular sorun lütfen.

Birileri diyor ki, "Abdülhamit döneminde hiç toprak kaybetmedik."

"İki Türkiye kadar toprak kaybedildi" diyenlere ne demeli?

Hangisi doğru?

Bunu ancak okuyarak/ öğrenerek anlayabiliriz.

Peki… Okuyor muyuz tarihimizle ilgili gerçekleri?

Sinan Meydan’ın 'Hafıza' adlı kitabı bu konuda elimizde önemli bir kaynak.

Okumalıyız. Öğrenmeliyiz tarihimizi… Sinan Meydan, bu konuda çok yetkin bir kalem.

İkinci Abdülhamit’in baskılı yönetimi döneminde öğrencilerin saraya muhalif olmalarında okul müfredatındaki tarih derslerinin etkili olduğu düşünülünce "muzır dersler" programlardan çıkarılıyor tarih dersi. Biliyor muydunuz?

Çünkü tarih bilen öğrenciler o yıllarda Osmanlı’nın görkemli günlerini mevcut durumla kıyaslamaya başlıyor. Abdülhamit döneminin pek de iyi olmadığına kanaat getirince ister istemez muhalif duygular kamçılanmış oluyor.

Özetle, düzeni tehdit ettiği gerekçesiyle tarih dersleri okul programlarından çıkarılıyor. Öğretmenler görevden alınıyor, tarih kitapları yasaklanıyor.

1893’te sıbyan mekteplerindeki tarih dersi ile rüşdiyelerdeki 'Tarih-i Umûmî' kaldırılıyor.

Yerine ne mi konuluyor?

Kısa bir Osmanlı Tarihi dersi ile bol bol din ve ahlak dersi…

Amaç,  aslında din ve ahlakı öğretmekten ziyade saraya sadık / itaatkar Osmanlı tebaası yaratmak.

Din ve ahlak, işin maskesi… Millet, zaten dinine bağlı ve diniyle de bir sorunu yok.

Dün öyleydi bugün de böyle.

Bu konuyu ikide bir kaşıyan, din adına insanları yalanın arkasına vagon yapmak isteyenler oldum olası var zaten…

İzmir’deki Çav Bella yalanı gibi…

Güya o provokasyonu ortaya çıkaracaklardı.

Yalandan kim ölmüş ki…

Halkımızın dinle bir sorunu olmadı hiç. Siyasiler, kendi düzenlerini sürdürmek için hep dini kullanmaya çalıştılar. İşin özeti bu!

Din dersleri zorunlu değilken halkımız dinini yaşamıyor muydu sanki…

Mekteplerin her sabah padişaha dua ile her akşam da gene padişaha dua ile açılıp kapanması dini öğretmek midir yoksa padişaha sadık tebaalar mı yetiştirmektir?

Düşünmek gerek!

İkinci Meşrutiyet ile tarih dersi yasaklarına son veriliyor.

1930’larda ise Cumhuriyetin okullarında okutulan tarih kitaplarında Irkçılık ve dincilik yapılmıyor. Diğer uluslara karşı aşağılayıcı herhangi bir ifadeye yer verilmiyor.

Cumhuriyetin erdemi!

Abdülhamitseverler, ısrarla o dönemi 'Asr-ı Saadet Dönemi' görüyorlar.

Milletin anasını ağlatan 'Şahsi Vergi' ile 'Hayvan Vergisi'ni koyan Abdülhamit değil miydi?

Öyle ağır vergiler ki, en sonunda Kastamonulularla Erzurumlular isyan ediyor. Hatta Erzurum Müftüsü bu vergilerin şeriata da aykırı olduğunu söyleyip ayaklanan halka katılıyor.

Belli ki hiç Ali Erbaş’a benzemiyor o günlerin Erzurum Müftüsü!.

Yabancı ülkelerin ve yabancı elçilerin bir dediğini iki etmeyen Abdülhamit, RTE İktidarında ise yabancı ülkelere ve yabancı elçilere kafa tutan bir padişah olarak gösterilmeye çalışılıyor.

Tarih okunmazsa/ bilinmezse bu yalanlara elbette inanılır.

Gerçeği öğrenmek için tarihimizi iyi okumamız şart!

Kaybedilen toprakların 2 Türkiye olduğunu ne kadar inkar etseler de gerçeğin ne olduğunu tarih baba yazıyor. Güneşin balçıkla sıvandığı nerede görülmüş ki?

Dış politikası nasıldı diye merak edenler için Abdülhamit’in Mabeyn Başkâtibi Tahsin Paşa’ya kulak vermeye ne dersiniz?

"Sultan Hamid’in dış politikadaki ilkesi şu idi: Rusya’yı idare etmek, İngiltere ile asla mesele çıkarmamak, Almanya’ya dayanmak, Avusturya’nın gözünün Makedonya’da olduğunu unutmamak, diğer devletlerle mümkün mertebe hoş geçinmek… Balkanları karıştırıp Bulgarlar, Sırplar ve Yunanlar arasında nifak ve anlaşmazlık yaratmak…"

Bu durumda Abdülhamit’in dirayetli padişah olduğunu söyleyebilmemiz olası mı?

Orta yolcunun teki derse biri, yanlış mı olur?

***

Süleymaniye’deki Türk Özel Kuvvetleri bürosuna baskın düzenleyen ABD askerleri, askerimizin başına çuval geçirdiğinde Abdülhamitsever siyasilerimiz bu duruma itiraz etmiş miydi?

4 Temmuz 2003’te Başbakan kimdi sahi?

ABD’ye nota verilmesi gerekir diyenlere "Ne notası, müzik notası mı?" diyen kimdi sahi?

Çuval Olayı / Süleymaniye Olayı denilen onur kırıcı bu eylem ABD’nin en önemli ulusal bayramı olan 4 Temmuz’da gerçekleşmişti. Ve o gün, günlerden Cuma idi.

Ben yorumlamayayım. Ferasetinize bırakıyorum.

***

Almanlara verilen 99 yıllık Bağdat Demiryolu imtiyazına göre, demiryolunun geçeceği yerlerdeki madenler, ormanlar, demiryolu yapacak Alman şirketine bırakılmamış mıydı?

Abdülhamitseverler, bunun yurtseverlik olmadığını bilmezler mi?

Demiryollarının, limanların, fabrika ve bankaların Abdülhamit eliyle yabancıların kontrolüne bırakılması hiç mi içini sızlatmaz Abdühamitseverlerin?

Alacaklı yabancı ülkeler 1881'de Düyun-u Umumiye’yi kurup Osmanlı'nın tüm önemli gelirlerine el koyup Osmanlı ekonomisini yönetirken, hiç mi itiraz edesi gelmez insanın bu esarete?

Bilip de susmak bilmeden konuşmak kadar kötüdür derler ya…

Arızamız bu!

Bilmeden konuşanlara cennetin anahtarları mı veriliyor da bu kadar lagaluga ediliyor Abdülhamit konusunda anlamakta zorlanıyorum.

Sinan Meydan’ın 'Hafıza'sını okumakta yarar çok.

***

Malum olduğu üzere madalyonun da paranın iki yüzü var.

Ulu Hakan, Kızıl Sultan diye bilinen Abdülhamit’in bugün kaç kravatlı molla tarafından Fransızca bildiği, sanatla ilgilendiği, opera ve tiyatrodan zevk aldığı bilinir?

Böyle de bir Abdülhamit’imiz var. Ne dünyaya kapalı ne Taliban kafalı ne de bağnaz…

Klasik müzik dinleyen biri.

El sanatlarına çok meraklı biri. İyi bir marangoz…

Sinan Meydan’ın ifadesiyle "… Her geçen gün kan kaybedip dağılan Osmanlı’yı çok zor koşullarda ayakta tutmaya çalışan bir monark."

Borsa ve faizle zengin olduğu söyleniyor Sinan Meydan tarafından. İçki fabrikalarının açılmasına izin veren, rom içen, sürekli öldürülme korkusu yaşayan, polisiye romanlar okuyan, vesveseli biri.

Bugün siyaseten kurgulanmak istenen İkinci Abdülhamit’e hiç benzemiyor.

Onun döneminde 1.600.000 kilometrekare toprak kaybediliyor.

Padişahlığını 'iyi' diye anlatmak doğru olur mu?

Demiryollarını yabancılara yaptıran Abdülhamit, demiryolu yapacak şirkete kâr garantisi veriyor. Bugün de buna benzer garantiler verilmiyor mu yabancı şirketlere?

Onun izini süren siyasiler ne var ki onun kadar sosyal değiller. Operaya/ tiyatroya giden kaç AKP’li siyasetçi vardır sizce?

Abdülhamit’i değerlendirirken madalyonun sadece bir yüzüne bakar gibi olmayalım.

Bilgi kirliliğinin her geçen gün çoğalması karşısında hiç olmazsa tarihimizle ilgili kitaplar yazmış olanlara kulak verelim ve doğru olanı bilelim.

Darbe yaparlar korkusuyla Osmanlı Donanmasını Haliç’te çürüten İkinci Abdülhamit.

50’den fazla yabancı okulun açıldığı dönem Abdülhamit Dönemi. Ve bu okullar hiç denetlenmiyor.

Düpedüz Hıristiyanlık propagandası yapılıyor bu okullarda Misyonerlik faaliyetleri hiç durmuyor.

İnanmayan İlber Ortaylı’ya sorsun!

Ben merak edip öğrendim. Lütfen sizler de bilemediğim Abdülhamit gerçeklerini öğrenin.

Sonuçta bizim tarihimiz… Himalayaların yüksekliğini, Fransa’nın ovalarını öğrenmekten iyidir.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@