27.01.2022, 10:38

Soyutlamanın ders notları (2)

Bundan önceki yazımız, gençlere dönük soyutlamanın ders notlarıydı. Bu yazımız orta yaş olarak tanımlanan kuşağa donuk, soyutlama notları, diğer tanımıyla geçmişe dönük anımsatma yazısı. Yaşı ilerlemiş,yürekleri herşeye rağmen inadına genç kalanlar, hesaplaşma başlıyor.

Orta yaşlılar bugünkü konumuz soyutlamanın güncellenmesi ya da başkaldırıya

–yeniden- davet.

Yıllardan sonra ne kadar da yorgunum. Seneler nasıl da küçülttü beni. Kendime özgü düşlerim , insanlığa dair beklentilerim daraldı…yok oldu. Başkaldırı azmim,direnme kararlılığım soldu, zayıfladı ve bitti. Yoksa ben( biz) yenildim mi?

‘Artık yoruldum, dinginleştim

Ne savaşlara gitmek için yola çıkacağım

Ne de terkedilmişliğin acılığını duyumsayacağım, dudaklarımda

Seneler sonrası işte kaldım kimsesizliğimle’(1)

Yıllar nasılda akıp gitmiş, saçlardaki aklar, karaları geçeli yıllar oluyor. Kabullenmek zor olsa da; sanki biraz göbekleniyorum mu ne? Eskiden koşar adım çıktığımız merdivenler, şimdilerde Sezen Aksu dımbırtıları söyletiyor soluklarımıza. Son zamanlarda akşamları koltukta otururken şıkça uyuklayıp kaldığımın ayrımına vardım. En son okuduğum kitap; geçen yaz tatilinde okuduğum kitap mıydı? Ezberimde hiç bir şiirin, hiç bir dizesinin kalmadığının farkındayım.

Beklemeyi bırakalı uzun yıllar oldu

Delişmen açık denizlerden, sakin iç sulara döneli

Sayısını unuttığum mevsimler geçti…Yenildim ben’(2)

Kafanızı kemiren, yüzleşmekten çekindiğiniz son yılların duyguları mı bunlar ? Kendinizi en son ne zaman sorguladınız? En son ne zaman kendinizle hesaplaştınız? En son ne zaman sormuştunuz ‘o’ can alıcı soruyu;

Şimdilerde nerelerdeyim ben?

Sen ki; daha 18’inde becermiştin soyutlamayı. Soyutladıkça; kavrıyor, kavradıkça; sorguluyordun. Soyutladıkça kendi özgün öykünü oluşturuyordun. Herkezden köşe bucak sakladığın yanlızlığın vardı. ‘o’ yanlızlık ki; yoksulları, kimsesizleri, terkedilmişleri kısaca milyonları barındırıyordu bağrında.

‘Ne kadar kalabalık ne kadar çok uluşlu bir yanlızlık bu’ (3)

Hepimiz ama hepimiz sevgi yoksulluğunda büyüdük , yeterince payına düşeni almadık sevginin. Olsun.

‘Kimsenin çocukluğu iyi geçmiş olamaz. Hiçbirimiz yeterince sevilmedik.

Çünkü yeterince sevilmek diye birşey yoktur’(4)

Sevgisizliğe, yoksulluğa inat; soyutluyorduk ya ! Herşey ama herşey daha iyi olacaktı. Bütün uğraş, savaşım bunun için deyil miydi? On sekiz on dokuzundu yaşımız ve biz soyutluyorduk, soyutladıkça , daha iyileri var diyor, soyutladıkça biz buralara ait değiliz diyor, isyan ediyor, baş kaldırıyor; daha iyisini istiyorduk. Herkezin düzden dahi sormaya korktugu soruları tersten soruyorduk.

‘Aşıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen

adamın grev yaptığı değil, neden aç insanların çoğunun çalmadığı ve

sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir(5)

Evet çok erken yaşlarda başlamıştı bizim öykümüz.Çevremizde ki herşeyi ama herşeyi sorguluyor; sorguladıkça soyutluyor. Soyutladıkça şekillendiriyor, şekillendirdikçe tanıyorduk, kendimizi ve çevremizi.

‘Her insanın hayatı, aslında kendisini öğrenmeye götüren bir yoldur. Korkar

sak, kendimizin cahili oluruz’(6)

Bütün yaşamlar birbirine benziyordu,

‘Bir keresinde bana, aslında bütün hayatların birbirine benzediğini

söylemişti’(7)

ama biz yine de bu benzerlikte, farklılıkları; kıyıda köşede bulup buluşturuyor , başkalarının yazdığı senaryolarda figuran olmayı red edip, kendi yazdığımız öykünün başröldeki kahramanı oluyorduk.

Umut ediyorduk, umutsuzluk; teslimiyetin, erken ölümün onayıydı bir anlamda. Tepeden tırnağa yanlıştı,

‘Umut kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır’(8)

saptaması. Umutsuzluk bizim zengin jargonumuzda olmayan, yaşaklanmış bir kavramdı.

Peki.. ne oldu da ? Daha yolun yarısında soyutlamadan vazgeçtik.Hangi korkulardan korktuk?

‘Ve acaba kaçımız gelecek korkusu yüzünden geleceğimizi kaybettik’(9)

Hadi ne olur yeniden birkez daha soralım can alıcı soruyu kendimize;

Şimdilerde nerelerdeyim ben?

Yıllardır kendine sormaktan korktuğun , ertelediğin soruyu sormak düşündüğün gibi hiçte zor değilmiş di mi? Rahatladın. Yılların uyuşturucu sarhoşluğundan sıyrılıyorsun. Şunu onutma; korkuların en büyüğü kendinle yüzleşmektir.

Yıllardan sonra soyutlama becerini güncelliyorsun. Bu sürecin ikinci belki de daha zor olan aşaması; itiraz etme yeteneğini sınamak. İnsanın hissedebileceği en yüksek duygusal haz, başkaldırıyı iliklerinde duyumsadığı tepe noktasıdır.

Bir şeyleri değiştirebileceğimize olan inancımız yok olduğunda fiziksel değil ama duygusal ölüme başlamışız demektir.Onutma ! Değiştirebiliriz.

‘Hiç birşeyi değiştiremiyen bir hiç olur’(10)

Kafanın bir köşesine silinmeyecek bir şekilde büyük harflerle kazı;

‘Bu dünyanın efendileri biziz, çünkü bizim arzumuz, emeğimiz onu sürekli olarak yeniden yaratır’(11)

Soyutmama ders notları son kısım:

Elli yaşına kadar hiç farkına varmadan yavaşça, elli yaşından sonra ise çok ama çok hızlı bir şekilde yaşlanılır.

Öykümüzün çokçasının şimdiye değin oluşması gerekirdi. On sekizinde yazmaya başladığınız ama nedense yarım bıraktığınız öykünüze geri dönün,bıraktığınız yerden yeniden yazmaya başlayın. Pişmanlıklara takılıp kalmayın.

Her yaşantı biraz pişmanlık değil mi zaten;

'Ne kadar yalansiz yasarsak o kadar iyi'(12)

 Pişmanlığımız ne kadar azsa o kadar iyi ve

‘Her ölüm erken ölümdür’(13)

 biraz da haksızlık. Keşke’niz ne kadar azsa o kadar iyi.

Sakın ama sakın benden geçti demeyin. Hergün güneş yeniden doğar onutma.

‘Bu yasa geldim

İçimde bir çocuk hala sevgiler

Bekliyor sürekli benden’(14)

Mutluluk; güzelliklerin,çirkinliklerin, haksızlıkların, yoksullukların kısaca herşeyin bilincine varmaktır. Bilince varmaksa soyutlamayla olur.

Korkmayın ! Soyutlayın.

Ha bu arada, aşık deyilseniz…. aşık olun!

-----------------------------------------------

1.N.Kazım Öztürk

2.N. Kazım Öztürk

3.Murathan Mungan- Kaf Dağının Önü

4.Ece Temelkıran

5.Wılhem Reıch

6.Yılmaz Karakoyunlu-Yorgun Mayıs Kısrakları

7.Orhan pamuk- Beyaz Kale

8.Irvın d. Yalow- Neiksche Ağladığında

9.Ahmet Altan- Kristal Denizaltı

10.Mehmet Selinovic- Derviş ve Ölüm

11.M. Hardt, A.Negri- İmparatorluk

12.Can Yucel

13.Cemal Süreya- Üstü Kalsın

14.M. Altıok

Yorumlar (1)
Bekir Hoca 4 yıl önce
Kaleminize sağlık öğretmenim. Takdirler imle sizi alkışlıyorum...
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@