18.05.2023, 02:58

Son Mühür

Yüksek Seçim Kurulu Başkanının seçim sonuçlarıyla ilgili yaptığı açıklamayla; yurt içinde yüzde 88.92, yurt dışında yüzde 52.69 oranında katılımla gerçekleşen seçimde halen veri girişi devam eden 35bin 87 oyun tamamının Cumhurbaşkanı adaylarına verilse dahi oy oranlarının seçilme yeterliliğine erişemeyecekleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kaldığı belirtilmiştir.

Bu açıklamayla Milletvekilliği seçimleri resmi olmayan sonuçlarla onaylanırken Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 49.51, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 44.88 oy oranlarıyla en fazla oy alanın kazanacağı ikinci tur seçimleri 28 Mayıs Pazar günü yenilenecektir.

Milletvekilleri seçiminin seçim yüzdelerini, kazanan ve kaybedenlerini bir sonraki ‘Seçimin Ardından’ yazısına bırakarak konuyu daha önce yazdığım konular ışığında toplumsal yapı ve toplumsal değerler açısından incelemek istiyorum.

İlk turda test edilen ve onaylanan ikinci turda ‘son mühürle’ onaylanması tamamlanacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde;

Seçim sürecinde yapılan konuşma ve dağıtılan bildiriler de kullanılan TC vatandaşlığını ayrıştıran kimlik, din ve etnik köken siyaseti seçim sonucunda Türkiye’yi bölgesel olarak kutuplaştırmıştır. Bu kutuplaşma İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu’da Cumhur İttifakı ile muhafazakâr- milliyetçi, Akdeniz, Ege ve Marmara’da Millet İttifakı ile çağdaş, Güneydoğu Anadolu’da ise bölücü bir yapıya bürünmüştür.

Bu yapının en etkin bölümünü oluşturan muhafazakâr- milliyetçi bölümü diğer bölgelerde de etkin olarak yer alarak TBMM de çoğunluğu sağlayacak bir güce ulaşmıştır.

Bu yapının ikinci turda Cumhurbaşkanlığını da alarak tüm Türkiye’deki hâkimiyetini sürdürmek en büyük idealleridir.

Bu çoğunluk ile seçim sürecinde ortaya çıkan gerçekler vardır ki toplumsal yapının değerleri açısından incelenmesi gereklidir. Nedir bunlar?

-Anayasanın amir hükümleri gereği aday olması mümkün olmayan Erdoğan’ın adaylığı zorlama bir kararla anayasaya aykırı olarak kabul edilerek anayasanın sadece yazılı bir metin olduğu ilan edilmiştir.

-Devletin idaresinde öncelik anayasanın uygulanması ve onun amir hükümlerinin yerine getirilmesidir. Bu hükümler öncelikle demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olma ilkesinin uygulanmasıdır. Bu ilkelerde güçler ayrılığı yani yasama, yürütme ve yargının ayrılığı kuralı ile yerine getirilir. Bu iktidarın bu konuda ki anayasaya aykırı uygulamaları seçmenleri tarafından uygun görülmüştür.

-Hak, hukuk, adalet çağrılarına karşılık bu ilkelerin guguğa döndürülmesine onay verilmiştir.

-Lidere biat kültürü; düşünme, sorgulama ve değerlendirme aşamalarının önüne geçmiştir.

-Seçim sürecinde özellikle Cumhur İttifakının iki lideri tarafından kullanılan ayrıştırıcı, hakaret ve aşağılayıcı, kin ve nefret dolu sözler seçmenlerinden onay görmüş ve kutuplaşma da etkin rol oynamıştır.

-PKK, terör örgütünün temsilcisi olarak TBMM de yer alan HDP bu yönüyle Millet İttifakına karşı koz olarak kullanılırken Cumhur İttifakı seçmenlerince Hüda Par’ın Hizbullah terör örgütü ile ilişkisi göz ardı edilerek TBMM de yer almaları sağlanırken milliyetçilik ilkesi bir defa daha ayaklar altına alınmıştır.

-Ekonomik değerler dip yapmasına rağmen, çarşı, pazar, market, fiyatlarında ki artışın yoksul kesimi etkilemediği onun için sarayın itibarının öncelik olduğu resmen ilan edilmiştir.

-Deprem, orman yangınları, sel felaketlerinde idarenin ihmal ve liyakatsizliklerinden kaynaklanan can ve mal kayıplarının kader olduğu, devletin tabii afetlerin öncesi ve sonrasında ki uygulamalarının yeterli olduğu kabul edilmiştir.

Tek adam yönetiminde yolsuzluk iddialarına, demokratik olmayan uygulamalara, keyfi yönetime, zorluklara katlanmaya mahkûm, kaderci bir toplum yaratılmaya çalışan iktidar sahipleri bu toplumu kendi seçmenlerinde yaratmıştır.

Bundan sonrasında bu toplumu daha genişletmek ve giderek tek adam rejimden teokratik bir rejime geçişi sağlamaktır.

Bu rejime dur demek için vakit geçmiş değildir. İkinci turda demokrasiye çıkan son kavşakta kullanacağımız son mühürle Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na Evet diyerek tek adam rejimine dur diyebilir ve parlamenter sisteme geçilinceye kadar Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile sistemde iyileşmeler sağlanabilir.  

Ümidim ve isteğim Mevlana’nın sözlerinde “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün artık yeni şeyler söylemek lazım”

Son söz “Doktorumdan” alıntı satırlarda;

“…Şu sıralar en çok duyduğum muhalif seçmenin "nasılsa kaybettik" düşüncesi ile 2. tur oy vermeye gitmeyeceğini söylemesi. Bu yapılacak en büyük hata olur ve RTE belki % 60-65 oyla gelir ve bundan sonra konuşacak bir sözümüz kalmaz. En azından 2. tur kaybedilecek olsa bile "biz sandığınız kadar az veya küçük bir azınlık değiliz" mesajı verilmelidir. Kaldı ki bir muharebe kaybetmekle savaş kaybedilmez.

Birçok kişi şöyle düşünüyor, "Meclis kaybedildi, Kemal Kılıçdaroğlu CB olsa ne olacak ki, topal ördek olur." Bu düşünce kısmen doğru olsa da uzun vadede öyle değil. AKP bir parti değil, bir saadet zinciri, bir rant paylaşım örgütü. Herkes partideki konumuna göre az veya çok payına düşen parsayı alıyor ve ona göre de destek oluyor. Eğer 2. turda KK seçimi kazanır ve sonrasında ihaleler, bol keseden dağıtılan rüşvetler, maaşlar, yardımlar vs ye ciddi kısıtlamalar getirebilirse AKP de büyük sıkıntı başlar (tıpkı İBB seçimi sonrası İBB den nemalanan yandaş medyanın birçoğunun basılı gazetelerini kapatıp internet ortamına geçmesi gibi). Uzun vadede bu durum bir yandan AKP'nin dağılma sürecine yol açarken, diğer yandan parsadan pay alamayan MHP nin de ufak ufak çark etmesine yol açacaktır. Bu açıdan KK'nun kazanması çok önemli.

Yani sözün özü, muhalif seçmendeki moral bozukluğu hızla düzeltilmeli, Sinan Oğan ile hızla birlikte davranılmalı, bu seçimin "ya demokrasi ya RTE rejimi" seçimi olduğu açık ve keskin bir şekilde dile getirilmeli ve her ne olursa olsun, “Mutlaka Ama Mutlaka” her muhalif seçmenin oy vermeye gitmesinin sağlanması gereklidir...”  16.05.2023

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 95
2. Fenerbahçe 36 84
3. Samsunspor 36 64
4. Beşiktaş 36 62
5. Başakşehir 36 54
6. Eyüpspor 36 53
7. Trabzonspor 36 51
8. Göztepe 36 50
9. Rizespor 36 49
10. Kasımpaşa 36 47
11. Konyaspor 36 46
12. Alanyaspor 36 45
13. Kayserispor 36 45
14. Gaziantep FK 36 45
15. Antalyaspor 36 44
16. Bodrum FK 36 37
17. Sivasspor 36 35
18. Hatayspor 36 26
19. A.Demirspor 36 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 38 72
2. Gençlerbirliği 38 68
3. Karagümrük 38 66
4. İstanbulspor 38 64
5. Bandırmaspor 38 64
6. Erzurumspor 38 64
7. Boluspor 38 61
8. Iğdır FK 38 58
9. Amed Sportif 38 57
10. Ahlatçı Çorum FK 38 54
11. Ümraniye 38 53
12. Esenler Erokspor 38 52
13. Sakaryaspor 38 51
14. Keçiörengücü 38 51
15. Manisa FK 38 48
16. Pendikspor 38 48
17. Ankaragücü 38 48
18. Şanlıurfaspor 38 40
19. Adanaspor 38 30
20. Yeni Malatyaspor 38 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 38 84
2. Arsenal 38 74
3. M.City 38 71
4. Chelsea 38 69
5. Newcastle 38 66
6. Aston Villa 38 66
7. N. Forest 38 65
8. Brighton 38 61
9. Bournemouth 38 56
10. Brentford 38 56
11. Fulham 38 54
12. C.Palace 38 53
13. Everton 38 48
14. West Ham United 38 43
15. M. United 38 42
16. Wolves 38 42
17. Tottenham 38 38
18. Leicester City 38 25
19. Ipswich Town 38 22
20. Southampton 38 12
Takımlar O P
1. Barcelona 38 88
2. Real Madrid 38 84
3. Atletico Madrid 38 76
4. Athletic Bilbao 38 70
5. Villarreal 38 70
6. Real Betis 38 60
7. Celta Vigo 38 55
8. Rayo Vallecano 38 52
9. Osasuna 38 52
10. Mallorca 38 48
11. Real Sociedad 38 46
12. Valencia 38 46
13. Getafe 38 42
14. Espanyol 38 42
15. Alaves 38 42
16. Girona 38 41
17. Sevilla 38 41
18. Leganes 38 40
19. Las Palmas 38 32
20. Real Valladolid 38 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@