21.11.2020, 14:38

Son Cüret

Varlığı ile onur duyduğum

Değerli Hocam

Şadan Gökovalı'ya

19 Mayıs ruhuyla”

***

Ege Üniversitesi BYYO (şimdiki İletişim Fakültesi) öğrencim Yılmaz Özdil, son kitabı “Son Cüret”i böyle imzalayarak gönderdi bana.

Hadi övünerek yazayım; kitaplığımda Atatürk ve İstiklal Harbi (Kurtuluş Savaşı) ile ilgili kitaplarımın sayısı, 100'ü hayli aşkındır.

Bunlar arasında, “NUTUK”un Kültür Bakanlığınca yayınlanan, iki cilt baskısı, Erol Mütercimler'in “Fikrimizin Rehberi Mustafa Kemal Atatürk” ve Kaya Çelikkanat ve Orhan İlhan'la hazırladığımız “Atatürk ve İzmir”in yeri ayrıdır.

Yılmaz Özdil'in kitabını okuyup, bunların yanına koydum.

“Önsöz”ünü, medyanın yıldızı Uğur Dündar'ın yazdığı kitap, bir kısmı arka kapağa konulan müthiş bir anektodla, amacını açık ediyor:

Mustafa Kemal'in O çelik mavisi gözlerinde belli belirsiz bir keder bulutu dolaştı:

“-Vakit tamam, dedi.

-Umutsuz olmayacağız.

Uçurumun kenarındayız.

Bizi canlı mezara atmak istiyorlar.

Son bir cüret belki kurtarabilir.

-Anadolu'ya geçiyoruz!”

Kitabı sayfa sayfa okurken, Yılmaz'la hep yazıştım. Önce şunu söyledim:

-“Uslübu beyan, aynıyla insan.” Yılmaz, ustalık döneminde kendisine özgü bir uslüp (biçem) oluşturmuştu. Eskilerin “sehl-i mümteni” (basitmiş gibi görünmekle birlikte bulunup söylenmesi zor” söylemler, onun yazısında bol bol kendisini gösteriyordu.

Huyum gereğince, en çarpıcı bulduğum tümce ve paragrafların sayfa numaralarını ayrı bir kağıda not ettim. (Sonra saydım; 54 sayfa numarasını işaretlemişim.) Bunların ilk, büyük Atatürk'ün ölümsüz sözlerinden biri:

“Kuvayı Milleye namuslu bir insanın yastığının altındaki tabancaya benzer, namusunu korumak için herhangi bir ümit kalmadığı anda, hiç olmazsa intihar etmeye yarar.”

Namluya sürülmüş mermi gibi sözler.

Sayfa 32'de, İngiltere Başbakanı Lloyd George'nun Türk düşmanı olduğu, “Türklerin yabancı milletleri yönetme vasfı bulunmadığı” sözü var. Birkaç sayfa sonra, Muğla doğumlu Rum Basil Zaharof'un hünerleri tarihe mal ediliyor. Bu zatın işleri bugün bile Muğla'da dilden dile dolaşır. Birkaç sayfa sonra, erken gençliğimde hayran olduğum Audrey Hepburn'un Nazi işgali sırasında korkunç hadiselere tanık olan Edda olduğunu Yılmaz'dan öğrendim. (Öyle ya; öğretmenlerin, öğrencilerinden öğreneceği çok şey vardır!)

Yazarımız, bu arada, yaklaşık 100 yıldır dilimize pelesenk olan “Dağ Başını Duman Almış” marşının, “Şakıyan Üç Kız” isimli İsveç şarkısından kaynaklandığını anımsatıyor.

Birkaç sayfa sonra, Anadolu halkını inim inim inleten Yunan mezalimi anlatılmaya başlıyor. Mustafa Kemal ve 19 arkadaşının Samsun'da Anadolu karasına ayak basışını alkışlıyoruz.

Kitabın tam burasında, bir anım gelip konuyor aklımın dalına:

Yıl 1965. Turizm bakanlığınca İzmir'de düzenlenen “Tercüman-Rehber Kursu”ndayız. Finalde, “Tarih Baba” Hüseyin Garra Sarmat'ın bir sorusu:

-Birinci genel savaşı yitiren İmparatorluk ne kazandı?

Siz de düşünün bakalım. Sorunun cevabının “Tecrübeli komutanlar kazandı” olacağını hemen hiç birimiz bilememiştik. Yazdıklarından Yılmaz'ın bunu bildiği anlaşılıyor.

Kitabın burasında, başta Yörük Ali olmak üzere, Ege Zeybekleri'nin yurtseverliklerini hatırlıyoruz.

İki konuda, Yılmaz ile ayrı düşünüyoruz. Daha doğrusu, Yılmaz'ın esas aldığı kaynaktan gelen ayrı görüş. Birisi, Kordelio adının Aslan Yürekli Richard'dan geldiği. Bir de, Victor Hugo'nun (Smyrna bir prensestir) şiiri ile ilgili. Yaşar Aksoy, burada adı geçen prensesin İzmir olduğu görüşünde. Oysa bence o, söylencelerde geçen, Syria kralı Theias'ın ya da Kıbrıs kralı Kniras'ın kızı...

454 sayfalık kitabından sonra Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri gibi Kuvayı Milliye'nin düşünsel alt yapısının oluşturulma çabaları yazıya geçiriliyor. Bu arada, Mareşal Fevzi Çakmak'ın şu sözünün altı çizilmez mi:

“... bunlar, ışıldayan çoban ateşleriydi; hepsini birleştiren alev lazımdı; işte o Mustafa Kemal'in meşalesiydi.”

Genç Mustafa Kemal, “Anafartalar Kahramanı” olarak milletin kalbinde taht kurmuştu. Bu yüzden, koca ulusu ardından sürüklemesi pek zor olmadı. Yurdumuzun hemen her köşesinde, ölümüne yurtsever olan kişiler çıkıyordu. Bunlardan birisi, İnebolulu Şerife Bacı idi. Bunu Yılmaz'a hatırlattım, sonraki sayfalarda bu konuyu anlattığını okudum.

O Türk kadını ki; kağnısında battaniyesini, üşüyen bebesinin üstüne değil; top mermisinin üzerine örtmüştür. Vefakar Türk halkı da İnebolu'ya onun anıtını, Kastamonu'ya “Şerife Bacı Heykel Grubu”nu dikmişti. (Tankut Öktem imzalı bu kompleks görülmeye değer.)

“Son Cüret”te, Maraşlı Sütçü İmam, bu savaş sonunda adının başına “Gazi” unvanı eklenen Antep Savunması es geçilmemiş. Peki siz, Kurtuluş Savaşı'nda önemli rol oynayan “Mim Mim” Grubu açılımının Milli Mücadele olduğunu biliyor muydunuz? Bütün bunlar oluşurken, geleceğin TC Başkenti Ankara'nın köy denilecek yoksul bir Anadolu kasabası olduğunu hatırlıyoruz. Antep savunmasının simge adamlarından Şahin Bey'in anıt sözü:

“Yumruğum memleket kadar büyük!”

Bu arada Mustafa Kemal Paşa'nın ömrü boyunca para değil, insan biriktirdiğinin altı çiziliyor ve Paşa, bunun olumlu sonuçlarını tüm yaşamı boyunca alıyor. Bu insanlar arasında, Topkapılı Canbaz Mehmet'ten, bizim Kemeraltı'nın ünlü “Benzinci Hafız”ın adları anılıyordu. Bütün bunlar olup biterken, Yıldız Sarayı'ndaki Vahdettin ne yapıyordu?

-Bir millet var, koyun sürüsü... Bu sürüye bir çoban lazımdı, o da benim, diyordu.

Sonunda, çobanın sürüsünü kurda teslim edip kaçtığını cümle alem görecekti.

Dünyanın en haklı Kurtuluş Savaşının önemli kahramanlarından birisi, Sındırgı'da akıncı milislerini toplayan İbrahim Etem (Akıncı). Bu zat, savaştan sonra Muğla Valiliği görevine getirilecek ve “Koca Vali” sıfatıyla anılacaktı.

Bursa'nın işgali üzerine TBMM kürsüsüne konulan siyah örtünün, bu şehrin kurtuluşuyla kürsüden kaldırılması, göz yaşartıcı bir gelişme.

Kitabın sonuna doğru bir cümle:

“İstanbul'u 2. Mehmet fethetmişti, 6. Mehmet, (Vahdettin) İstanbul'u işgal edenlere sığınıyordu.”

Ve Yılmaz Özdil'in anıt kitabı en uygun cümleyle bitiyor:

“Çiçekler açıyordu İzmir'in dağlarında...”

Not: Şöyle gözucuyla saydım: Yılmaz bu kitabı yazarken, yaklaşık 170 kaynaktan yararlanmış, doktora tezi hazırlar gibi.

Yorumlar (1)
salim çetin 3 yıl önce
Kalemime sağlık Şadan Hocam ne güzel özetlemisşin.
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13

Gelişmelerden Haberdar Olun

@