28.08.2021, 17:33

Silah Yapan - Satan - Alan Adamlar ve Kadınlar

Silah yapıp satan adamların ülkesinde barış var, varı yoğu silaha yatırıp vuruşanların ülkesinde savaş.

Silah yapıp satan adamın ülkesinde adalet var, silah alıp savaşanın ülkesinde, ah keyfiyet, kaos, ilelebet.

Silah yapıp satan adam konfor içinde, refahı yerinde, silah alıp savaşan adam ve halkı, burnuna kadar gömülü yaşıyor sefalet çukurunun içine.

Silah yapıp satan adamın ülkesinde bilim ve teknoloji hayat boyu, silah alıp savaşan adamın ülkesinde cahil baş tacı, cehalet diz boyu.

Silah yapıp satan adamın ülkesinde çocuklar eğitimli, sağlıklı ve mutlu, silah alıp savaşanların mezarları çocuk ölüleriyle dolu.

Silah yapıp satan adam, sadece kendine Müslüman olsa da insan haklarına saygılı, silah alıp savaşan adamın sözlüğünde insan hakları kavramı, perişan sayfalarda saklı, üstü karalanmış, çok da pasaklı.

Silah yapıp satan adam günden güne gelişiyor, zenginleşiyor, silah alıp savaşan adam, çok, çok, çok zengin topraklarında günden güne fakirleşiyor.

Silah yapıp satan adam yenilenen teknolojisiyle yepyeni silahlar üretiyor, bilimi reddeden ama teknolojik ürünleri çok seven adama yepyeni silahlar satıyor.

Silah yapıp satan adamın ülkesinde kadınlar uzaya gidiyor, silah alıp savaşan adam, ne yapıp etse de kadınları eve kapatsa derdine düşüyor.

George bir zamanlar “Sen şu dindensin, sen bu dinden değilsin, sen şu dinin şu kolundansın, sen bu milletten değilsin, sen o millettensin, sen mavi gözlü değilsin, senin kanın bozuk, sen benim düşmanımsın!” diye diye Charles ile Antonie ile, bilemedin Paul ile çok savaşmış. Artık savaşmıyor. Savaşın nasıl bir şey olduğunu anlamış. Döktüğü kanlardan ders almış. Ülkesinden uzak tutuyor.

George silah üretmeye devam ediyor -ah bir kez barutu keşfetti, nasıl dursun- ama, ama, ama… artık Hans ile Charles ile Antonie ile, bilemedin Paul ile savaşmıyor. 

E zarar mı edecek yani artık?

Etmez. Etmiyor.

Sağlığa zararlı kömür madenlerini, plastik çöplerini, nükleer santrallerini, çok duman tüttüren bilumum fabrikalarını vesaire uzaklara gönderdiği gibi, maceraperestlerini Amerika’ya, canilerini Avustralya’ya gönderdiği gibi, gibi, gibi, savaşı ve savaş severlerini de kendisinden çok uzaklara gönderiyor.

Şimdi o, ülkesine uzak fakat yeraltı zenginlikleri açısından çok zengin -nedense- ülkeleri savaştırıyor. Halkını satmaya meyyal birtakım güçlü aracıların ceplerine de üç beş koyunca tereyağından kıl çeker gibi Ahmet’i Mehmet’e, Mehmet’i Ahmed’e, Ahmed’i Ahmad’a kırdırıyor ve her ölen Ahmet’ten, Mehmet’ten, Ahmed’den, Ahmad’dan ve onların ölmeden önce öldürdükleri Ahmet ve Mehmetlerden kâr üstüne kâr elde ediyor, her yıl daha fazla, daha fazla kanlı para kazanıyor.

Ama hakkını teslim edelim, silah yapıp satan adam bunun için çok çalışıyor. Her bir Ahmet’in, Mehmet’in, Ahmed’in, Ahmad’ın ülkesinde, eğitip donatıp savaş timleri kuruyor. Silah alıp savaşmayı oyun sanan genç ve serseri adamlar da dünyanın dört bir yanından toplaşıp gelerek bu timlerin yanında saf tutuyorlar. Silah yapıp satan adam seyrederken bu hareketleri, timler büyüyüp ordu oluyor. Silah alıp kendi Ahmed’ini savaştıran adam, bu orduları ya kendi halkının üstüne ya da ülkenin sınır komşusuna saldırtıyor. 

Öldükçe ölenler niçin uyanmıyorlar peki? Niçin ölerek, ölerek, ölerek George‘a sürekli para kazandırıyorlar peki?

Çünkü ülkenin eğitim sistemi azıcık başını kaldıracak gibi olsa bir çadır yıkıcı, Kızılderili-Aborjin kıyıcı çıkıyor ve o gelecek vaat eden sistemi baltalayıp yok ediyor. Bunun için, sistemi baltalamaya yetkisi olan iç haramilere, yani yerli hainlere azıcık cüzdan koklatıyor ve kârının birazına elbet kıyıyor ki o “biraz” da haramileri ihya etmeye yetip artıyor. Sonra baltalar çalışıyor. Ahmet yine cahil, Ahmed, Mehmet, Ahmad yine, yine, yine cahil. Cahil olan çok, çok, çok kolay kandırılıyor. Havada düşmanlık sözleri uçuşurken vuran vuruyor, kıran kırıyor, ölen ölüyor; durmaksızın kan döküldükçe silah ihtiyacı da durmaksızın artıyor.

Silah yapıp satan adam -hamdolsun- satışlarını iyice arttırıyor, savaşanlara silah ve cephane göndererek ceplerini daha, daha dolduruyor. Birazını -eh olsun o kadarcık- aracının cebine koyuyor. Elde silah savaşan adam ise savaşmalara doymuyor.

Silah yapıp satan adamla silah alıp savaştıran adam, elde silah savaşan adama, daha iyi savaşsınlar, şuurlarını kaybedip iyice saldırganlaşsınlar diye, uyuşturucu maddeler -afyon, eroin artık eskidi, kokain pahalı, şimdilerde MET- de satıyorlar. MET ile birilerini canlı bomba yapmak çocuk oyuncağı olsa gerek.

Silah üretip satan adamlarda da üç kuruşa kendi halkını satmaya meyyal adamlarda da merhametin kırıntısı bile yok.

Silah alıp savaşan adamın ülkesindeki halk ölümden kaçıyor. Silah yapıp satan ve tüm savaşları başlatan ve devam ettiren adam, aman kendisine gelmesinler diye kapılarını sıkı sıkı kapatıyor.

Silah alıp satan adamın ülkesinden kaçan çocuklar denizde balık, sahillerde kum, sınırlarda yok -YOK- oluyorlar. Sahildeki minik ayakkabı teklerini gördükçe kahrolanlar dışında kimsenin ruhu duymuyor. Hasbelkader yansırsa o çocuklar ekrana, silah yapıp satan adam da alan adam da kamera karşısına geçip demeç veriyor. Bu demeçlere genellikle timsah gözyaşları eşlik ediyor.

Ve hatta bunlar, her yıl barış ödülü falan da dağıtıyorlar. Dinamit parasıyla dağıttıkları Nobel Barış Ödülü gibi, gibi, gibi…

“Silah üretmeyin!” diye bağıranları, silah yapıp satan adam da silah alıp savaşan adam da “terörist” ilan ediyor, tek tek toplayıp içeri atıyor ya da bir bombayla topluca ortadan kaldırıyor. Kulelerde mi olur, meydanlarda mı olur, neresi rast gelirse artık, onun için hiç fark etmiyor, topluca patlatıyor.

Kadınlar silah üretmiyorlar.

Kadınlar ağlıyorlar. Sahici ağlıyorlar. Ta yürekten, ciğerden, göğüs kafesinin altında ne varsa hepsinden. Zehir gözyaşları dökerek ağlıyorlar. Çırpınıyor, direnmeye çalışıyorlar.

Köle pazarlarında satılırken, savaş viranelerinde tecavüze uğrarken, pis adamlara zorla, şerle eş yapılırken, oğullarının cesetlerini -kemiklerini yani- arayıp da bulamazken, eve dönmeyen kocalarını, babalarını, sevgililerini, kardeşlerini umutsuzca beklerken…

Kadınlar çok ağlıyorlar.

O yüzden işte belki, kadınlar silah üretmiyorlar, üretmeyecekler; satmıyorlar, satmayacaklar.

Yarın bir gün silah üretimini kadınlar durduracaklar.

Dün, önceki gün, daha, daha önceki gün neden yapmadılar bilmem, güçleri mi yetmedi bilmem -bu bir muamma evet- ama işe, önce merhametli çocuklar yetiştirmekle başlayacaklar. Oğullarına asla oyuncak silahlar almayacaklar.

Ve yarın bir gün kadınlar silah üretimini durduracaklar.

Kadınlar savaşları yeryüzünden silip atacaklar.

Bugün değilse yarın, kadınlar bunu yapacaklar.

Kadınları eğitimden uzaklaştırma, eve tıkıp kapatma çabası işte bunun korkusundan ama beyinleri küflü beyler bunu başaramayacaklar.

Ben buna inanıyorum.

Ne olur siz de inanın. Hayal edin.

Hep birlikte hayal edelim.

Aysel Korkut

Yorumlar (2)
Oktay Kip 3 yıl önce
Brechtvari bir yazı olmuş. Kalemine sağlık...
Alev Subaşı 3 yıl önce
Sayın Aysel Hocam 19.yy ın ilk yarısında dönemin aydını ve edebiyatçısı Ziya Paşa gazelinde daha o günlerde şöyle diyor

Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm
Dolaştım mülk-i islamı bütün viraneler gördüm
Yazınız ile iki buçuk yüzyıl geçmesine rağmen hiçbirşeyin değişmediğini anlamış oluyoruz :((
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@