12.04.2022, 10:02

Sarrafla Gelini

El ayak çekilince kasaba mezarlığında her çarşamba sarrafın, perşembe günü de sarrafın gelininin mezarlığa gelip ağladığı/ kendi kendilerine konuştuklarını bilmeyen duymayan kalmamıştı.

Her cuma sabahı da hırsızların, sarrafla gelininin bıraktıkları kırmızı ve beyaz karanfilleri kapıştığını, bunu bilen emniyetin de sesini çıkarmadığı da gazetelere konu olmuştu.

Kasabaya 80 kilometre uzaklıktaki ilde yaşayan ülkenin en bilinen senaristinin hem sarrafla hem de geliniyle konuştuğunu ama aralarındaki konuşmanın ne olduğundan kimsenin haberi de olmadı hiç.

Olayı öğrenenlerin merak ettikleri için her gün Müşerref Hanımın mezarına gidip bakındıkları, mezar taşında yazılanları dikkatle okudukları, birer Fatiha okudukları da bilinmiyor değildi.

Müşerref Hanımın adını aklına getiremeyen çoğu kişi de ondan söz ederken "Sarrafın karısı" ya da "Pişman gelinin kaynanası" diye söz ediyordu.

***

Kasabaya yeni atanan genç kaymakam durumdan haberdar olunca, emniyet amirini aradı.

"Dinleme cihazı koyun, neymiş öğrenelim" dedi.

Emniyet amiri, "Efendim, doğru olmaz" diye itiraz edince kaymakam celallendi:

"Yahu geldiğimden bu yana önüme çıkan her kişi sarrafın ve gelininin mezarlıkta ağlaya ağlaya konuştuğunu söyleyip duruyor. Hiç mi merak etmediniz bugüne kadar da ne konuştuklarını da  bir türlü öğrenemediniz?"

Öfke ve kahkaha arasında bir ruh haliyle "Onlar konuşurken hiç mi saklı gizli mezarlığa gidip dinleyen de olmamış?" deyince aldığı yanıt karşısında dona kaldı.

"Efendim, müftünün bu konuda uyarısı var. Kim ola ki sarrafın ve gelininin konuşmalarını dinleyeyim der, ahirette önce dili tutulur, sonra da kulağı yok olur, diyor."

Aile yaşantısına kimse karışamazmış, sarrafın ne söylediğine ancak melekler karışabilirmiş.

Hımm, dedi kaymakam.

Biraz inandırıcı biraz inanmadığını gösterir gibi olan beden diliyle 'eh' der gibi oldu.

Mesaisinin bittiği bir gün şoförüne "Beni 18.30’da lojmana almaya gel" dedi.

Aracın koltuğuna oturduğu saat tam 18.30’du.

"Doğru mezarlığa!" dedi.

Mezarlığa varınca, "Sen biliyor musun bu sarrafın karısının mezarını?" dedi.

"Gösterir misin bana?"

Şoför hafif titrer gibi, "Ne olacak efendim?" dedi.

"Ziyaret edeceğiz."

"Ama…" dedi. "Şimdi sarrafın burada bulunma vakti. Gelmiştir bile..."

"İyi ya…" dedi.

"Biz de görelim, duyalım neler dediğini…"

Çekine çekine "Müftü Bey’in haberi var mı efendim?"

"Müftüye mi soracaktık yani!?" dedi kızgınlıkla…

"Müftünün haberi olmadan olmaz efendim."

Ezile büzüle bir hâl olan şoför, "Efendim beni bağışlayın lütfen. Ben ne mezarlığa girerim ne de sarrafı dinlerim. Sarraf konuşurken dinlersek bizi cinlerin çarpacağını bilmiyor musunuz?"

"Kim söylüyor bunları Cavit Efendi?"

Mezarlığın ne girişinde ne de içeride kimseler vardı.

"Sen bekle o halde, ben arar bulurum."

"O ne demek sayın kaymakamım, ben sizi teslim eder miyim hiç cinlere, olmaz öyle şey!"

"Yani???"

"Sizi ne sarrafa salarım ne de yalnız bırakırım."

***

Benim o kaymakamla tanışmam onun kasabamıza tayin olduğu yıl olmuştu.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamasında yaptığı konuşma nedeniyle kutlamaya gittiğimde öğrenmiştim tayini çıkan kasabadaki kısa geçen kaymakamlık günlerini ve sarrafın mezar başında neler konuştuğunu…

Evime davet ettim bir akşam. Eşimin ve kaymakam beyin eşinin aynı okulda öğretmen olması nedeniyle ilişkiyi ilerletmemiz zor olmadı.

Bir de ikimiz de karakartaldık. Bunun da etkisi olmalıydı yakınlaşmamızda.

Yemekte o akşam sadece eski kasabasını, müftüyü ve sarrafı konuştuk. Bizim gazetedeki muhabirin tapu müdürünün karısıyla olan gayri meşru ilişkisine hiç değinmedik.

Bize neydi onların aşkından…

Bir de çocuklarımızın müziğe olan ilgileri oldu konumuz. Onun kızı yan flüt bizim kızımız gitar çalıyordu. İkimiz de çocuklarımızın ileride konservatuvar eğitimi almasını istiyorduk. Kaymakamı sevmemim bir başka nedeni de klasik müziğe olan tutku derecesindeki ilgisiydi…

Beethoven’in yaşam öyküsünü ve keman konçertolarını dinlemeye ve anlamaya değer buluyordu.

"Mülkiyedeki hocalarımdandır bendeki Beethoven aşkı!"

Ekliyordu: "Eşimin müzik öğretmeni olması da bir başka etken tabii ki…"

***

Ve… bir gün anlattı sarrafın ve gelininin eşinin mezarı başındaki o efsanevi konuşmalarını…

***

O gündür bu gündür hiç kimseye anlatamıyorum duyduklarımı.

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@