18.02.2022, 09:42

Salaklık Üzerine

Giden kişiye güle güle yerine hoşça kal demeyi Ekşisözlük.com salaklık olarak değerlendirmiş.

Dondum kaldım. Çünkü gittiğim bakkaldaki kasiyer dükkândan ayrılırken bana hep hoşça kal diyor çünkü. Kitap satın aldığım kitabevindeki tezgâhtar da…

Gözlükçüm, gazete bayisi, eczanedeki kız da…

Bereket versin ki Kim Marketteki kasiyeri ikna edebildim.

Herkesi ikna etmek için de bu işe zaman ayıramam doğrusu…

Ekşisözlüğe göre salak bir toplumuz.

Bilgisunara girip anlamına baktım.

"Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından düzeysiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse" diyor. Kimi sosyal medya kanalları da 'aptal' yorumunu yapmış.

Neden salaklığa yer verdiğime gelince…

Adamın birine soruyorlar, elektrik zamlarıyla ilgili yorumunu; "Yaşasın Reis!" diyor. Zamlardan da etkilenmediğini anlatıyor.

AKP’li Mahir Ünal "Elektrik zamlarını devlet yapmadı" derken Ahmet Hamdi Çamlı adındaki AKP’li milletvekili de "Bu zamların oluşmasında bizim bir dahlimiz yok. Bugün olan doğal gaz, elektrik zamlarının tamamı CHP zihniyetinin ürünüdür" deyiverdi.

Sokak röportajlarındaki kişilerin kılık kıyafetlerine bakıyorum. Çoğu gariban… Oy verdiği ve vereceği partinin AKP olduğunu söylerken bir de zamları savunuyor üstelik…

Bu kişiler sonuçta benim ülkemin insanları. Çok merak ediyorum, ne yiyorlar ne içiyorlar da hiç uyanasıları yok… Fabrika sahibi, dükkân sahibi, çift maaşlı aileler zamlardan yakınırken yoksula benzeyenlerin zamları savunmasını anlamakta beynim zorlanıyor.

En iyisi sözlüğe bakmak tabii ki…

Tanımını yapmakta zorlandığım öyle çok örnek var ki…

İşte onlardan birisi…

Habercinin biri bir açılışa gitmiş. Bir siyasi partinin genel başkanının yapacağı açılışa… Binanın girişinde kurdele kesilmiş, sonra da zemin kattaki kütüphane ziyaret edilmiş. Kütüphane bu! Her türden kitap var. Raflar yetmemiş, ortadaki masanın üstüne de yığılmış. Kimi kitaplar da 'beni oku' der gibi ziyaretçilerin gözüne sokulur gibi konulmuş. O kitaplar üç ayrı dinin/ inancın kitabı…

Okurlar merak edip öğrensin diye belli ki… Her bilgiye kütüphanede ulaşmayacak mıyız zaten?

Masada şiirler, Dede Korkut Masalları, romanlar, siyasi partinin kitapçıkları, kuramsal kitaplar, bir magazin dergisi ve eğitimle ilgili kurulan bir derneğin dergileri, köy enstitüleriyle ilgili hazırlanmış bilimsel kitapların tümü hep yeni yayımlanmış eserlerden oluşuyor. Kütüphanemiz derme çatma kitaplardan değil yepyeni kitaplardan oluştu der gibi…

Habercimiz haberini nasıl döşeniyor?

"İl Başkanı, binayı gezdirdiği liderini bir ara üzeri kitaplarla dolu bir masanın bulunduğu odaya götürdü."

Zavallı haberci, kapısında kütüphane tabelası olan partinin kütüphanesini 'üzeri kitaplarla dolu bir masanın bulunduğu oda' olarak tanımlıyor.

Orası oda değil, kütüphane kütüphane! diye bağırmak mı gerek?

Tabii ki kitaplar olacak kütüphanede. Tabii ki değişik değişik kitaplar yer alacak raflarda. Hep Ali Baba Ve Kırk Haramiler mi okunur, elbette Andersen Masalları, Grimm Kardeşler de okunacak.

Hep Nasreddin Hoca mı olacak? Tabii ki Şirazlı Sadi ve Beydeba da olacak.

Habercimizin Beydeba’yı da Beybaba bildiğine bahse girerim.

Belli ki zavallı haberci, ömrü boyunca ne il halk kütüphanesine girmiş ne de milli kütüphaneye. Anlaşılan o ki, okuduğu okulların kütüphanesine de adım atmamış.

Ya kütüphane tanımından habersiz ya da haber için gittiği yerde ziyaret ettiği kütüphanenin kütüphane olduğunu bilmiyor.

Gel gör ki 'gazeteciyim' diye aramızda dolanıp duruyor.

Bu haberciyi kim okuttu diye merak eder oldum. Öğretmenleri 'Üzeri kitaplarla dolu bir masanın bulunduğu oda' şeklinde mi öğretti kütüphaneyi acaba?

Öğretmeni, sözleşmeli bir veteriner ya da inşaatçı mıydı yoksa?

15 bin nüfuslu bir ilçedeki meslek yüksekokulu mezunu muydu acaba?

Acaba gazeteciliği nerede öğrendi?

Sözlüğe baktım, adamın yaptığı neye uyuyor diye, bulamadım.

***

Bor, krom zenginiyiz ya…

Eksantirik adam zenginliğimiz de bordan geri kalmıyor gibi…

1999’da Ceyhan Belediyesi Kaltakiye Mahallesi’nin adını Ergenekon Mahallesi olarak düzeltmiş. Bota Mahallesini Osmangazi yapmış. Türlübaş Mahallesi’ni de Türkyurdu…

Galiba İstanbul’da da Devrim Sokağı, İnkişaf Sokağı olmuştu.

Yıllar önce Sarımsaklı’da Yekta Güngör Özden Sokağı vardı. Şimdi yok!

Yıllar önce açtığımız kimi kütüphaneler yerinde değil. Birini ilkokula taşımışlar bir diğerini kapatmışlar. 4255 kitaplı olan merkezi de muhtar istemedi.

Muhtarlar değişti diye oluyor bu. Garibime giden şu:

Muhtarları anladık, ya mahalleli?

Dün kütüphane isteyen mahalleli neden bir anda istemez oldu?

İstiyorsa neden kütüphane istemeyen muhtara tepki göstermiyor?

Gel de anla!

Edilgin çatılı bir toplumuz.

Çobanın koyunları gibiyiz.

"Koyun gibisin kardeşim/Gocuklu celep kaldırınca sopasını/ Sürüye katılıverirsin hemen/ Ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye./ Dünyanın en tuhaf mahlûkusun yani…"

Diye bir şiiri var ya Nazım Hikmet’in… O hesap!

Yıllar önce sokağa isim konulurken alkışlayanlar/seyredenler, isim değiştirilirken neden gıklarını çıkarmazlar anlayamıyorum.

İkide bir sokak adları mı değiştirilir?

Garip bir toplumuz.

Kapısının önünde düşürdüğü anahtarı beş metre ötedeki sokak fenerinin altında arayan, anahtarını neden düşürdüğü yerde aramadığı sorulunca da "Işık burada!" diyerek aramasını kaldığı yerden sürdüren sarhoştan farkımız yok…

Bu örneği Tahsin Yücel’in 'Salaklık Üstüne Deneme'sinde okumuştum.

O gün bugün de düşünüp duruyorum sarhoş toplum muyuz, salaklar topluluğu muyuz?

Aslında ikisi de değiliz. Aksine, kurnazlar topluluğuyuz.

Gelene ağam, gidene paşam diyen biz değil miyiz?

Böyle mi olmalı diye soracak olursanız?

Ben söylemeyeyim bunun yanıtını, kendiniz verin.

Ya da biraz düşünün isterseniz…

Bir doktordan anı aktarayım sizlere:

"Bak oğlum, sen de benim gibi nörolog olmuşsun. Kimsenin önem vermediği hastalıklar beyin hastalıklarıdır. Adam çalışır kazanır yahut çalışmadan kazanır, zengin olur. Yaşlanır, bunama olur ve bize gelir. Daha doğrusu getirilir. Ama bu arada paralara aile sahip çıkmıştır. Adamın hastalığına ne kadar az para sarf ederlerse onlara o kadar fazla para kalacaktır. Doktora ve ilaca asgari parayı sarf ederler ama bak bizim Vahdet’e o senin benim gibi nörolog değil ürolog olmuş. Zengin adamlar yaşlanınca prostat olurlar. Adamın gözü para görmez. Kendisine yardım edecek ve eden her doktora istediğinden fazla para verir. Kendi hastalığını kendisi tedavi ettirir. Kendi parasına hükmü vardır."

(Unutulan Beyin/ Turan İtil- Kaynak Yayınları)

Hiç içime sindiremedim bu sözleri…

Ne yani? İnsan illâ para için mi bran seçer?

İdealizm diye bir şey yok mudur insan yaşamında?

Tahsin Yücel bir bilge kişi.

Salaklık Üstüne Deneme’yi yazarken kim bilir neler neler düşündü de bu kitabı ortaya çıkardı.

Ondan esinlenerek benim yazacağımın adı bir başka "Eksantrik insanlarız Vesselam!"

Yorumlar (1)
Arif Yılmaz 2 yıl önce
Teşekkürler.
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@