06.04.2021, 11:33

Okuduklarım; “Son Durak” ve “En Uzun Gün”

Cumartesi günü sokağa çıkma yasağı geri gelince fırsatı değerlendirdim ve iki kitap okudum. “Son Durak” ve “En Uzun Gün” ikisinin de yazarı aynı Kemal Anadol. Konuları itibarıyla birbirini tamamlayan bu kitaplar geçmişimize ışık tutan, unuttuklarımızı hatırlatan özellikleri ile mutlaka okunması gereken kitaplardan olduğunu söylemek istiyorum.

Yazarın “En Uzun Gün” de paylaştığı (sahife 251 son paragraf) şu satırlarda ki gerçeği de paylaşmak istiyorum. “ Bu konuyu ayrıntılı biçimde yazmamın nedeni, yakın geçmişte meydana gelen olayların hızla unutulduğu gerçeğidir. Son dönemlerde maalesef algı operasyonlarıyla şekillenen ülkemiz siyasal yaşamı, sadece günlük polemik ve tartışmalarla kısırlaşıyor. Oysa toplum yaşamında dün bugünün, bugünde yarının halkalarıdır. Tarih zinciri böyle oluşur. Dününü bilmeyen bir toplum; günübirlik yaşayan, lümpen bir toplumdur ve yarın için hiçbir proje üretmez! Yer, içer, ürer ve tarihin karanlıklarında kaybolur gider!”

SON DURAK

Kemal Anadol, kendisini CHP milletvekili ve Grup Başkan Vekili olarak tanıyordum. Ta ki 2009 yılında tarihi romanı “Büyük Ayrılık’ı” okuyuncaya kadar. Bu romanla yazar kimliği ile de tanımış oldum Kemal Anadol’u. “Büyük Ayrılık” kitaplığımda tarih bölümünde bir müracaat dokümanı olarak yerini muhafaza ediyor okuyunca dağıttığım kitaplarımın aksine. Yazarın bu romanda ki en büyük özelliği yerel bir tarih çalışmasından yola çıkarak kişilerin anılarını, belgelerle harmanlayarak bir tarihsel akış içerisinde romanın kahramanları ile iç içe sunması ve ortaya çıkardığı tarihsel roman ile Osmanlı İmparatorluğunun bir dönemine Foça, Ayvalık ve Midilli üçgeninden bakışı…

Kemal Anadol bu özelliğini son okuduğum “Son Durak” (Kırmızı Kedi Yayınevi-2021) belgesel romanın da ortaya koyuyor. Gazeteci, yazar Ali Sirmen’in arka kapakta yazdığı şu satırlar Kemal Anadol’un kitabına vurduğu damganın özeti diyebilirim “ Yazar, çağının aktörü değil tanığıdır. O tarihi yapmaz, yazar. Ama bazı durumlarda, yazar tarihin hem yazanı olur hem de yapanı.”

Anadol, romanında, fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen azmi, çalışkanlığı ve örgütçü özelliği ile öne çıkarak sendika başkanlığına yükselen Metin ile avukat kimliğini politik görüşü ile yürüten Güler’in aşklarının etrafında gelişen olaylarla 7 yıllık bir süreci gözler önüne çıkarıyor.

Belleğimize mahşer gününde kurulan can pazarında 34 kişinin katledildiği gün olarak kazınan, romanda ‘kurşunlar rüzgâr, insanlar ekinlerdi biçildiler’ sözleriyle ifade edilen 1Mayıs 1977 tarihinde Taksim’de kutlanan İşçi Bayramında çıkan olaylarla başlayan roman 1983 yılı sonuna kadar gelişen olayları anlatıyor.

1 Mayıs sonrasında siyasette yaşananlar, sendikalar, örgütler, partiler açısından günün ve olayların tanığı olan kişilerin anlatımları, çeşitli konumlarda ki kişilerin yaşadıkları, ailelerin ve akrabaların çektikleri çileler, sol örgütlerin, sendikaların ayrışması, içte ve dıştaki gelişmeler olayları yaşayan, takip eden bir milletvekilinin bakışı ile belgesel roman olarak sunuluyor.

1Mayıs 1977 den sonra gelişen olaylar ayrı ayrı araştırılırsa her biri inceleme ürünü olarak ortaya çıkar. 1 Mayıs cehennemi kanlı işçi bayramı, sorgular, tutuklamalar, Demirel’in Milliyetçi Cephe hükümetinin yıkılışı, Ecevit’in iktidara gelişi, Güneş Motel pazarlığı, taşıma suyla döndürülmeye çalışılan hükümet. 1978 1 Mayıs Mitingi, Malatya, Kahramanmaraş olayları, 3ncü Milliyetçi Cephe Hükümetinin kurulması, tırmanan terör, sıkıyönetim ilanı, katledilen aydınlar, akademisyenler, yazarlar, savcılar, sendikacılar, açılan davalar, mahkemeler, sorgular, işkenceler ve 12 Eylül 1980 öncesi ve sonrası ile tek bir kitapta “Son Durak” ta toplamak hele bunları 220 sayfaya sığdırmak tarihe not düşmek adına bir başarıdır…

Son Durakta okuduklarım hiç te yabancı olduğum konular değildi o günleri yaşamıştım. Nasıl unutulurdu Demirel’in “Bana sağcılar suç işliyor, cinayet işliyor dedirtemezsiniz” sözleri, siyasetin dip yaptığı pazarlıklar, CHP de ki ayrışma, sağda ve solda vuruşanlar, otel çalışanın maaşı ile kendi maaşını sosyal adalet olarak gündeme getiren bir darbe lideri, Türkiye’yi içeriden ve dışarıdan yıkmaya çalışan güçleri unutmak mümkün değildi. Ama hatırlamak ve hatırlatmak adına işte bu görevi “Son Durak’la” Kemal Anadol yapıyor. Özellikle o günleri yaşamayan gençler okumalı bu belgesel romanı bu günlerde yaşadıklarımızla değerlendirerek ve ders çıkararak.

Sonuç mu o günden, bu güne değerlendirmek adına kitapta geçen bir diyalogla; “Bu işin sonu gelmez. Dipsiz bir kuyuya düştük. Çıkamıyoruz.”

EN UZUN GÜN

“En Uzun Gün” (Pankuş Yayınları 2021) Anı roman türünde Kemal Anadol, kitabında geçmişe ışık tutarken, içinde yaşadığı, yargılandığı ve bazılarında da hesap sorduğu, hukukçu kimliği ile takip ettiği ve neticeye ulaştığı olayları ayrıntıları ile anlatıyor. Neler var bu anılarda;

“29 Nisan 1960” da Ankara’da Hukuk Fakültesinde öğrenci olan yazarın 27 Mayıs 1960 giden süreçte yaşadıkları ve 555K…

“Nazım Onların Evladı” 5 Haziran 1977 seçimlerinden sonra Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğine yapılan gezide ki değerlendirmeler… Özellikle Rusya’ya gezmeye gidecek olanlar mutlaka okumalı.

“Bir Dava Ve İki Anıt Adam” Yıl 1982 Barış davasından yargılanan yazarın hukuk savaşı…

“İnsan Zinciri” 1989, İzmir Aliağa da yapılmak istenen Termik Santrale karşı Bakırçay Havzasında verilen çevre ve hukuk kavgası… Bu vesile ile günün Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü’yü de sevgi ve saygılar.

“En Uzun Gün”28 Nisan 2007 Foça’da rehabilite edilen Fok Badem’in denize salınması ile ilgili çevreci bir eylemden Ankara’da 28 Nisan E- Muhtırasına uzanan bir günün hikâyesi…

“Kenan Evren Hakkında Suç Duyurusu”, “Batı Trakya Olayları”, “1 Mart 2003 Hükümet Tezkeresinin Reddi”, “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Davası”, “17 Mayıs 2006 Danıştay Cinayeti”, “Obama Türkiye Büyük Millet Meclisinde”, “Mayın Yasasına Direniş”, “Yeni Şakran Cezaevi” ve “Çapkınoğlu’nun Meyhanesi” de yazarın çevre, anayasa, insan hakları ve hukuk konularında verdiği mücadelenin diğer konuları.

Son söz; Söz uçar, yazı kalır. Hafızamı tazelediniz Kemal Bey teşekkürler, emeğinize, kaleminize sağlık.

 

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@