23.10.2020, 06:58

Nürnberg'ten Bugünlere...

Nürnberg Uluslararası Mahkemesi'nce idama mahkum edilen Alman Orduları Başkomutanı Wilhelm Von Keitel, mahkemeye asker olduğunu söyleyerek kurşuna dizilerek idam edilmek istediğini söyler.

Ya Hitler?

Kendisine eziyet edileceğini tahmin ediyor olmalı ki yargılanmaktan korkuyor.   Çok korkuttu, bu nedenle çok korkuyor ve intihar ediyor.

Faşist Mussolini ise albay rütbeli komünist partizan Colonnello Valerio tarafından beş kurşunla vurularak öldürülüyor. Metresiyle birlikte...

Ertesi gün de sevgilisi ve birkaç yandaşının cesedi Milano'da Loreto Meydanı'ndaki Esso benzin istasyonunun çatısından başaşağı sallandırılıyor.

Teşhir edilen vücudu halk tarafından tekmeleniyor ve tükrük yağmuruna tutuluyor.

Ölüsüyle alay ediliyor.

Sağlığında milyonlara hitap eden, tek sözüyle ortalığı birbirine katan iki insanlık düşmanının sonu böyle oldu.

Sanmayın ki insanın ettikleri yanına kalıyor!

İki faşist de general Keitel kadar olamadı.

Mussolini'nin bir çuval içine konularak kaçırılması, partizanlar tarafından tanınıp yakalanması hem trajik hem komik!

Korkutanların çok korktuğu, tarihsel bir gerçeklik... Bu biline...

***

Son yıllarda ülkemizde almış başını giden bir din tacirliği görülüyor. Tarikatların parsellediği bir Türkiye olup gittik.

2020'nin Eylül'ünde/ Ekim'inde kimi tarikatların ve cemaatlerin devlette cirit attığı, sağlık bakanlığının yıllardır Menzilcilerin işgalinde olduğu söylenip yazılıyor. Bazı köşe yazarları da içişleri bakanının bir tarikatla olan ilişkisini yazınca içişleri bakanı haykırdı: "İçişleri Bakanı olarak söylüyorum: Herhangi bir inanç grubunun devletin birtakım noktalarını yönettiği ve sızdığı değerlendirmeleri başlı başına yeni bir istismar alanıdır ve doğru değildir.Yalandır."

Gazeteci Can Ataklı'nın bu açıklama komiğine gitmiş olmalı. "Bırakın sızmayı; tarikatlar, cemaatler devleti yönetiyorlar.Haberi yok!" 

Dağdaki terörist sayısının ne olduğunu bilen Süleyman Soylu, tarikatların devleti ele geçirdiğinden habersiz.

Gel de inan...

Tarikatlara/ cemaatlere kucak açanlar Türkiye'yi nereye getirdi diyenlere yanıt şöyle:

2002'de dış borç 130 milyar dolardı. 2020'de 472 milyar dolar oldu.

Benzin, 2002'de 1,48 lira idi. 2020'de 6,83

Çeyrek altın 2002'de 32 lira idi. Şimdi 790 lira.

Ve  2020'nin Ekim'inde gazete başlıkları şöyleydi:

--Vatandaşın yüzde 40'ı faturasını ödeyemiyor.

-- Gün geçtikçe siyasilerin ar damarı da çatlar oldu.

***

Karayolları, internet sitesindeki trafik ve ulaşım haritası bilgilerinde değişikliğe gitti. Yüksek geçiş ücreti ödenen Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprüleri ile Avrasya Tüneli'ne ait rakamlarını  haritadan çıkardı. Günlük 40 bin araç garantisi verilen Osmangazi Köprüsü'nden kaç aracın geçtiği artık sır olacak.

Örtülü ödenek sır ya...

Köprü ve tünellerden geçiş sayısı da artık bundan böyle sır!

İktidarın buna neden gerek duyduğunu anlamak zor değil...

Dönüp dolaşıp şu gerçeği dillendirmekte sayısız yarar var. Din, din tacirlerinin elinden kurtarılmalıdır. Yoksa ne bağnazlık ne de suistimaller biter.

Bu da toplumun aydınlanmasıyla mümkün.

Öztin Akgüç'ün 24 Şubat 2002'de Cumhuriyet'te yayımlanan yazısı bir daha okunmaya değer: 

"Dünyada ekonomik gelişmişlik, daha doğru bir deyişle kişi başına gelir düzeyi haritası ile dinlerin dağılımı haritası karşılaştırıldığında Batı'da gelir düzeyi yüksek kişilerin/ toplumların genelde Hıristiyan, Uzakdoğu'da Hıristiyan ya da Budist olduğu görülür. Buna karşı İslamiyet'in ağırlıklı olduğu ülke ve bölgelerde ise kişi başına gelir düzeyinin düşük olduğu gözlenir."

2004'ün 9 Aralık'ında Vaiz Muhammed Dafi, "Eğitim çağına gelmiş 6 milyon kadın ve 2 milyon erkek okuma yazma bilmiyor. Okuma çağına gelmiş her 100 kız çocuğundan 32'si okula gidemiyor. Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 34'ten yüzde 22,5'a düştü." diye yazmıştı Milliyet'te.

Aynı kişi, 'Kemalizm Ve Din' kitabında da "İnsanlık; en kanlı, en yüz kızartıcı dönemleri cemaatlerin devletle ve dinle en etkili oldukları dönemlerde yaşamıştır." diyordu.

2020'nin Türkiye'si Muhammed Dafi'yi doğrulamıyor mu?

***

25 Temmuz 2001'in Türkiye'sinde  Muğla'nın Datça ilçesinin Müftüsü Osman Aytekin, cami onarımları için hayırseverlerden toplanan paranın bir bölümüyle makam arabası almakta sakınca görmüyor, altına 7,5 milyarlık binek otomobil alıyor.

Bir başka örnek...

Bursa'nın İnegöl ilçesine bağlı Cerrah beldesinin erkek nüfusu 1566. Kadın nüfusu ise 1451. Cerrah'ın ihtiyaca yanıt veren camisi de yok değil... Buna karşılık 3 bin kapasiteli bir cami yaptırılıyor 300 milyara... O günlerin 100 bin nüfuslu İnegöl'ünde bile en büyük cami 1500 kişilik.

Hani, israf haramdı? 

Mantığı var mı  bu israfın? Kaldı ki İslam dini, mantık dini. Öyle derler !

Gene Bursa...

Korona günlerinde millet açlık ve işsizlik yaşıyorken 2020'nin Bursa'sında Alinur Aktaş'ın başkanlığındaki AKP'li belediye 'Temsil, Ağırlama ve Tören Organizasyonları Hizmet Alımı İşi' adıyla yeni bir ihale açıyor. 7 Ağustos'ta imzalanan ve 1 yılı kapsayan sözleşmenin bedeli ise 4 milyon 190 bin lira.

Şartnamede Bursa'ya gelecek yerli ve yabancı ziyaretçilere kestane şekeri, Ulu Cami minyatürü, Bursa hançeri, Bursa havlusu gibi hediyeler verilmesi şart koşulmuş.

Zaar, itibardan tasarruf olmaz diye düşünüyor olsalar gerek...

Müslüman denilince gıybet yapmayan, yalan söylemeyen, hak yemeyen, kimsenin malında mülkünde ve namusunda gözü olmayan, kul hakkı yemeyenler gelirdi akla.

Şimdi öyle mi?

Bizimkilerin Piskopos Raffaele Martino'dan biraz din dersi alması gerekiyor. Hani şu "Savaş, barışa karşı bir cinayettir." diyen Katolik din adamı...

Irak'ın ABD tarafından yerle bir edildiği günlerde Vatikan Radyosu'nda böyle sesleniyordu.

Bizimkiler o günlerde kimlerin yanında yer alıyordu hiç merak etmiş miydiniz?

Bence düşünmekte, sorgulamakta ve bildiklerimizi gözden geçirmekte sayısız yarar var.

Not: Keitel, Genel Kurmay Başkanıdır. Rütbesi: Feldmareşaldir. Asılarak idam edildi.

Yorumlar (1)
Arif yılmaz 5 yıl önce
Eğitimsiz insan grupları tehlikelidir. Hele bir psikopatın kontrolü altında.
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@