New York'ta bir efsane Göztepeli...

Göztepe'nin efsane kadrosunda yer aldı, Atletico Madrid'ten Roma'ya unutulmaz karşılaşmalarda forma giydi... Cosmos'a transfer oldu, formasını Pele'ye bıraktı. Dünya devleriyle tanıştı... Mustafa Kemal Atatürk’ün yazıcısı, telgrafçısı,...

07 Ekim 2020, 12:31 Murat Solmaz

Göztepe'nin efsane kadrosunda yer aldı, Atletico Madrid'ten Roma'ya unutulmaz karşılaşmalarda forma giydi... Cosmos'a transfer oldu, formasını Pele'ye bıraktı. Dünya devleriyle tanıştı...

Mustafa Kemal Atatürk’ün yazıcısı, telgrafçısı, Kuran yorumcusu Hafız Nuri’nin oğlu Ceyhan Yazar...

Dikili’de ikamet eden Göztepe’nin ve Türk futbolunun önemli isimlerinden Ceyhan Yazar ile Ajans Bakırçay için konuştuk..

Röportaj: Ensar yazar - Murat Solmaz 

- Sizi tanımak istiyoruz. Bizler sizi Ceyhan Yazar olarak Türk futbolunda önemli bir kariyere ulaşmış bir kişi olarak tanıyoruz. Kendinizden kısaca bahsedermisiniz.

- 1944 Soma doğumluyum. 1957 yılında İzmir Atatürk Lisesi’ne geldim. Atatürk Lisesi benim hayatımda dönüm noktalarından biridir. Kendinizi 3 şeyle nasıl özetlersiniz diye sorsalar, 1. İzmir Atatürk Lisesi, 2. si Göztepe Futbol Takımı, 3. sü ise İstiklal Savaşı gazisi, Mustafa Kemal Atatürk’ün yazıcısı, telgrafçısı, Kuran yorumcusu Hafız Nuri’nin oğlu.

- Göztepe’nin 60’lı yıllardaki efsane kadrosunda yer aldınız. Ogünleri nasıl anlatırsınız.

- 1961-1962 yıllarında İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun olduktan sonra Türkiye Genç Milli Takımlar karmasına seçildim. O dönemde İzmir karmasına karşı bir maç oynandı. Maç sonrasında Vahap Özaltay yanıma gelerek beni Altay takımına istedi. Ancak ben kendisinden özür dileyerek Göztepe’de oynamak istediğimi belirtmiştim. Göztepe’de birkaç antrenmana denenmek üzere çıktım ve takıma seçildim. Adnan Süvari ile tanışmam böyle oldu. O yıllarda oynamış belki de en iyi oyuncuları Adnan Süvari bir araya getirmişti. Başta Gürsel Abi, Nevzat, Ali, Halil, Fevzi, Çağlayan, Ertan, ben ve niceleri. 13 oyuncuyduk. Bu futbolcuların efsane olmasında Adnan Süvari’nin izleri büyüktür. Düşününüz ki bir hoca sadece bize futbol anlatmıyor, Avrupa Kupalarında gittiğimiz şehirlerde iletişim kurabilmemiz için bize İngilizce öğretiyor, giyimimiz kuşamımızın örnek insanlara yakışır olması için çabalıyordu. Bir defa dahi takım toplantılarına sakallı ve kravatsız gelmemiştir. Burada kıyafet, prensipli olmanın bir yansımasıydı.

- Göztepe’nin Avrupa Kupaları’ndaki başarıları ortada. O yıllarda unutamadığınız bir anı var mı?

- Ülkemizi Avrupa Kupaları'nda üç takım temsil ediyordu; Fenerbahçe, Galatasaray ve Göztepe. Galatasaray ve Fenerbahçe rakiplerine 5-0 yenilmişlerdi. Türkiye'nin gözü bizdeydi. Rakibimiz Belçika şampiyonu Anwers takımıydı. Maçtan bir gün önce kaldığımız iki yıldızlı otelden çıktık ve gece, takım halinde Brüksel sokaklarında dolaştık. Yolda, son Dünya Kupası şampiyonu İngiltere Milli Takımı'nı gördük. Onlar da bizim gibi dolaşıyordu. İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı Winter Boccom, Adnan Süvari'yi görünce hemen onun yanına geldi ve sohbet etmeye başladı. Tahsil için daha önce İngiltere'de bulunan Süvari ile çok eski dostlukları varmış. Onlar konuşurken, bizler de İngilizler'in dünyaca ünlü futbolcuları Baby ve Jackie Charlton kardeşler, Allon Baalv, Baby More ve Banks gibi futbolcularla tanışma fırsatı bulduk.

Onlar bize, biz onlara rozet ve bayraklar verdik, birbirimize başarı dileğinde bulunduk. Süvari daha sonra Kafile Başkanı Muhittin Ekiz'in yanına gitti. Ben de onların konuşmalarına kulak misafiri oluyordum. Adnan Süvari, Ekiz'e "Biz de İngiltere Milli Takımı'nın kaldığı otelde kalacağız" dedi. Ekiz, "Paramız yok ki" dedi. Bunun üzerine "O zaman ben gidiyorum" dedi. Ekiz ve Nadi Baba araya girdi ve sponsor buldular, biz İngiltere Milli Takımı'nın kaldığı Brüksel Hilton Oteli'ne yerleştik. Arada çok büyük fiyat farkı vardı. İngilizlerin futbolcularıyla bol bol sohbet ettik. Adresler ve telefon numaraları aldık. Ertesi gün onların maçını izledik. Biz bir gün sonra oynayacaktık.

Avrupa'da İlk Deplasman Galibiyeti
Ve o an geldi. Maç önceleri 5 dakika kala Adnan Hoca konuşma yapardı. Yapmadı. İkinci sinyal geldi, yine konuşma yapmadı. Çıkış tüneline çıkarken yanımıza geldi ve şunu söyledi: "Sizler benim için Dünya Şampiyonu olmuş İngiltere Milli Takımı kadar kıymetlisiniz". Çıktık, rakibimizi Fevzi'nin iki güzel golleriyle 2-1 yendik ve Avrupa'da ilk defa deplasmandan galibiyetle Türkiye'ye döndük.

- Göztepe’deki başarılı yıllarınızın ardından futbola Amerika’da devam ettiniz. Buradaki yıllarınızdan ve Pele ile tanışmanızdan bahseder misiniz?

- İşletme fakültesini bitirdikten sonra Amerika’da yüksek lisans yapmak istiyordum. Kulüp yöneticilerime konuyu açtığımda eğitim hayatımın devamı konusunda kararı desteklediler. New York’ta ilk zamanlar Hota takımında oynadım. Futboldan kazandığımla okul masraflarımı karşılıyordum. Daha sonra 1968-1969 sezonunda Lancers Kulübü’nde oynadım. 1970 yılına geldiğimizde Ahmet Ertegül ve Nezih Ertegül’ünde kurucuları arasında bulunduğu Cosmos takımı kuruldu.

Dünyanın 14 ülkesinden futbolcuların katıldığı bir takımdı bu. Bende bu kadroda yerimi aldım.

Basın mensupları oyuncu tanıtımı sırasında bana kaç numaralı formayı istediğimi sordu. Ben 10 numaralı formayı istediğimde Nezih Abi kulağıma eğilerek nedenini söyleyemediği bir durumla başka bir forma almamı rica etti. Bende 8 numaralı formayı giymek istediğimi belirttim. Meğer takıma 1970 Dünya Kupası’ndan sonra Pele’nin geleceği ve o formanın ona verileceği bilgisini öğrendim. Pele, Cosmos’a transfer olduğunda 10 numaralı formayı kendisine ben taktim ettim. O da bu davranışımdan dolayı teşekkür etti. Bana Dünya Kupası anısına basılan ve üzerinde Pele’nin fotoğrafının bulunduğu bir hatıra pulu hediye etti.

- Babanız Hafız Nuri Yazar, Kurtuluş Savaşı’nda bulunmuş önemli bir kişiydi. Bize babanız ile ilgili ve anılarından bahsedermisiniz?

- Babam 1894 yılında Aksekhi’nin Dikmen Köyü’nde Katipoğulları Sülalesi’nin en küçük oğlu olarak dünyaya gelmiş.İçinde bulunduğu yıllar Osmanlı’nın 5 cephede savaştığı yıllar. Babam 16 yaşında Adana’da hukuk okurken askere alınmış ve 7 yıl boyunca görev yapmıştı. Cemal Paşa’nın askeriydi. Yazı ve dil konusundaki kabiliyeti onu önemli görevlere taşımıştı. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, Cemal Paşa’dan güvenilir bir yazıcı ister. Babam Hafız Nuri’nin Mustafa Kemal Paşa ile tanışması böyle olur. Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde katiplik işlerinde bulundu. Mustafa Kemal ile hafız olduğu için Kuran üzerine mütalaları olmuştur.

Sakarya Meydan Muharebesi’nde babamın bir anısı var. Muharebe’nin taktiksel süreci her çatışmanın ardından Türk ordusu 2 kilometre geri çekiliyordu. Bunu mühimmat tedariği için yapıyorduk. Babam savaştaki gelişmeleri telgrafla TBMM’ye bildiriyordu. Muharebe’nin 15. Gününde 16. Gününe bağlayan gece Mustafa Kemal ve kuvvet komutanlarının çadırının kapısı çalınır. Bir er selam vererek içeri girer. ‘’Paşam! Emri siz dahi verseniz bizler geri kaçmak istemiyoruz’’ der. Bunun üzerine Mustafa Kemal, askere çadırın çıkışın 3 sandalye dizmesini ister. Ve dışarı çıkmasını ister, asker sandalyelerin birini çekmek zorunda kalır. Sonra içeri davet eder çıkışa yine kalan sandalyeleri dizmesini ister. Askere tekrar çıkması için söylemde bulunduğunda, er savaşın stratejisini anlar ve ağlayarak özür diler. Bu asker bütün bölükleri dolaşır, askerlere durumu anlatır, cesaretlendirir. ‘Yiğit Asker’ lakabıyla anılır ve tanınır. Dumlupınar’da ilk taaruz verilir. Yiğit Asker en ön saflarda yer alır.Savaş sırasında yiğit asker bir şarapnel parçasıyla yaralanır ve kolu kopar. 9 Eylül’de İzmir’e giren birliğin içinde yer alamaz. 5-10 yıl sonra şair Faruk Nafiz Çamlıbel, Basmane Garı önünde Yiğit Askeri bir kolu kesik bir şekilde karşısında görür ve o anla ilgili şu dizeleri kaleme alır,

Sağ kolu kesilmiş omuz başından,
Dev adımlariyle bir yolcu gitti:
Solunda bir kılıç gibi sallanan
Tek kolu anlattı, bu bir yiğitti.

Bir dağdı, gölgesi kararttı yolu,
Ardınca yürürken, içim yas dolu,
Canlandı gözümde kesilmiş kolu,
Sınırda düşmanı göğsünden itti.

Foto: Ensar Yazar - Ceyhan Yazar - Murat Solmaz

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Trabzonspor 15 34
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 15 26
5. Beşiktaş 15 25
6. Samsunspor 15 25
7. Gaziantep FK 15 23
8. Kocaelispor 15 19
9. Alanyaspor 16 18
10. Çaykur Rizespor 16 18
11. Başakşehir FK 15 17
12. Konyaspor 15 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 15 8
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 16 32
3. Esenler Erokspor 16 31
4. Bodrum FK 16 30
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 16 28
7. Boluspor 17 26
8. Erzurumspor FK 16 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 16 21
12. Sivasspor 17 21
13. Van Spor FK 16 21
14. İstanbulspor 17 21
15. Manisa FK 17 19
16. Sakaryaspor 16 19
17. Sarıyer 17 17
18. Ümraniyespor 16 15
19. Hatayspor 16 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 15 31
3. Aston Villa 15 30
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 15 26
6. Liverpool 16 26
7. Manchester United 15 25
8. Everton 16 24
9. Brighton & Hove Albion 16 23
10. Sunderland 15 23
11. Tottenham 15 22
12. Newcastle United 15 22
13. Fulham 16 20
14. Bournemouth 15 20
15. Brentford 15 19
16. Leeds United 15 15
17. Nottingham Forest 15 15
18. West Ham United 15 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 16 36
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 16 23
8. Getafe 16 20
9. Elche 16 19
10. Celta Vigo 15 19
11. Deportivo Alaves 15 18
12. Rayo Vallecano 15 17
13. Sevilla 15 17
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 15 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@