10.03.2021, 09:20

Mart 2021 Birinci Yarısı Bireysel Kültür Etkinlikleri

12.2.2021 günü TRT2’de, Verona’dan 10. Yıl Pavorotti Konseri vardı. 2017 yılı yapımı olup tenor Luciano Pavarotti’nin 10. ölüm yılı nedeniyle düzenlenmişti. Konserde klasik müzikten başka pop klasiklerinden de örnekler seslendirildi. Yaşamı boyunca en yakın arkadaşları Placido Domingo ve Jose Carreras ile bir üçlü oluşturup, klasik ile pop arasındaki uçurumu kapatmaya yönelik çalışmalar yaptı. Pop müziğinin sevilen parçalarını arya tarzında yorumladılar. Bu iki arkadaşı konsere de gönülden katıldı. Konserde pop müziğin “My Way”, “Se Bastasse Una Canzone” gibi sevilen şarkılarının yanı sıra operanın Caruso, La Donna Mobile, Miserere, Passione, Una Furtiva Lagrima, gibi gözde şarkılarını seslendirdiler. Andrea Bocelli, Ramazotti de konserde yer aldı. Zaman zaman Pavarotti kayıtlarından bölümler perdeye yansıtıldı. Çok duygulu anlar yaşandı…

***

Hayranı olduğum Zülfü Livaneli’nin “Bizi Sürükleyen Nehir” adlı kitabını okudum. “Hayat Üstüne Düşünceler” açıklayıcı ikinci adı. Felsefe ve müzik gibi çift branşlı bir sanatçı olarak, onun süzme düşüncelerinden oluşan 307 sayfalık bir kitap. Hem Türk hem dünya yurttaşı kimliğine ulaşmış entellektüel bir kişilik. Sık sık tümceleri ikinci kez ya da daha yavaş okuyarak tadını çıkarma gereksinimi duyuyorsunuz.  Değerli sanatçımıza kolayca ulaşabildiğimiz için şanslı olduğumuz duygusu taşıyorum. Ne mutlu bize!..

Bir kısa öykü. Adı: Neden kahve ikram edilir?

Huzurevinde blok değiştirmiş ve yeni bir oda arkadaşı edinmişti. Arkadaşı gündüz uykusu yaparken rahatsız olmaması için, dışarı lobiye çıkmıştı. Amacı çiğdem yiyerek gazetesini okumaktı. Bir baktı iki kişi oturmuş konuşuyorlardı. Merhaba deyip fiziksel mesafeye uygun olarak en uzak yere oturdu. Bitişik odanın sahibi olan hemen size kahve yapayım, deyip kalktı. Bir şey diyemedi. Beklerken kalan kişi adını sordu. Ama sadece adını. Komşu oda sahibi kahveyi getirdi. Beraberinde şekerle kurutulup ince kıyılmış  portakal kabukları sundu. Kendisinin yaptığını belirtti. Teşekkür etti. Ev sahibi de yine yan oturup arkadaşıyla yarı sesli sohbetini sürdürdü. Bir süre bekledi. Onunla konuşmuyorlardı. Kahvenin ılınmasını beklerken düşündü. Onlarla konuşmaya karar verdi. Belediye ile Halk Eğitimin ortaklaşa düzenlediği iletişim kursundan aldığı cesaretle, denemeye karar verdi. Ve affedersiniz; kahve için teşekkürler ama ben sizi tanımıyorum, tanışalım,  dedim. Ev sahibi adını söyledikten sonra ev kadını olduğunu, eşinin hava astsubayı olduğunu, iki oğlu olduğunu belirtti. Adını öğrendiği konuk olan ise kalp kapakçıklarından iki kez ameliyat olduğunu açıkladı. Komşu çok eski iki arkadaş olduklarını belirtti. Kendisi de bilgi olsun diye önce makine mühendisi olduğunu söyledi. Kendisini tanıtmaya devam etmek istedi. Ama komşu sözünü kesti. Oğlunun da makine mühendisi olduğunu, kendi atelyesinde çalıştığını belirttikten sonra mesleğini icra edip etmediğini sormaz mı? Hay allah, yine geleneksel kadın mesleğine sahip olmamasının sorgulanmasını mı yaşayacaktı? Yaptığını, ama alçak gönüllülük gösterip hastalığı yüzünden az yaptığını açıkladı. Konunun bu yöne çekilmesinden rahatsız olmuştu. Oysa hem emekli olalı 20 yıl geçmiş hem de 20 yıldan fazla süredir başka güzelliklere de yönelmişti. Çok sesli korolarda korist soprano olarak emek vermek, bireysel olarak şiirlerden bestelenmiş şarkıları akapella olarak söylemek,  sonra da kendisi de besteler yapmaya başlamak, piyano ve armoni dersleri almak, fotoğraf ve resim kursuna gitmek, şiir atelyesine giderek bir şiir kitabı ve kitaplığı sahibi olmak, daha bastıracak üç kitap projesi sahibi olmak gibi… Bunları belirtememişti. Komşusu kocasının çalışmasına izin vermediğini açıklamıştı. Onun çalışan kadınlara olan kıskançlık, fesatlık duyguları sahibi olabileceğini hissetmişti. Neden kahve yapıp yan dönmüştü? Kendi ataklığıyla yetersiz de olsa iletişim kurmaya çalışmıştı. Sonra iyi günler dileyerek odasına çekilmişti. Kafasında bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır tekerlemesi, depresyona iyi geldiğine ilişkin psikiyatrist ve psikolog onayları dönüp dolaşıyordu. Komşusu çok fazla düşünmeden âdet olduğu için, belki de görev gibi görüp kahve yapmış ama önce konuşmayı reddetmişti. Bir daha kahve yapmayı önerenlere, belki de önce aynı komşuya, neden kahve yapmak istediğini sorup şaşırtmak arzusu duydu. İletişimsiz, sohbetsiz kahve içmek istemediğini, âdet olduğu için kahve yapmamalarını söyleyebileceğini düşledi. Kahve ikram etmek art niyeti engellemiyordu. Düşünüp beklemeye karar verdi. Çünkü kendisi depresyona iyi geldiğini öğrenince 55 yaşından sonra içmeye başlamıştı. Ne tat alıyordu ne de içer içmez kendini iyi hissediyordu. Sadece üzüntüden halsizleşip yataklara düşmekten kurtulmuştu. Bu da kendisi için çok önemliydi...Sahi, neden kahve ikram edilir?..

***

3.1.2021 günü TRT2’de Fransız yönetmen François Truffaut’un “400 darbe” adlı filmini izledim. Başroldeki çocuk;  en çok, sert öğretmen ile sert ve sevgisiz anneden psikolojik şiddet görüyor. Arkadaşıyla okulu asarak hayatın tadını çıkarıyorlar. Lunaparkta eğlenmeler, sinemada film izlemeler, bir erkeğe muzipçe “iyi günler bayan”  diyerek kaçmalar, kukla gösterisi izlemek bunlardan bazıları. Okulda gereksiz bilgilerin verildiği eleştirisi, çocuğa ailede sert cezalar verilmesi, annenin babaya ihaneti gibi hayatın acı gerçekleri. Bunlar ergenlik çağına giren bir çocuk  için katlanması zor şeyler. Sonunda çocuğun okuldan atılması ve bir ıslah evine verilmesi. Oraya da dayanamayarak kaçıp, hiç görmediği deniz kıyısına ulaşması. Çocuğun; aileye, sisteme isyanı ve özgürlük arayışı. Hangimiz isyan etmedik ki?!.. Sinema eleştirmeni Mehmet Açar film sonu için “unutulmayan bir final” dedi. Bir kez daha izlemek isterim…

***

Herkese Bilim Teknoloji Dergisi 248. sayısında, bizi Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası kazanan iki kadın profesör ile tanıştırıyor. Prof. Dr. Hatice Altuğ, en büyük tutkusunun fizik olduğunu belirterek, gençlere en sevdiği işi bulup tutkuyla yapmalarını salık veriyor. Prof. Dr. Filiz Garip ise; yeniden başlama enerjisine sahip olan göçmenlere yönelmiş. Kendileriyle yapılan röportajı okuyunca, neden ben de öyle olmayayım diyecek gençlerin çıkabileceğini düşünüyorum. Her hafta çıkan bu dergiyi okuyarak, ufkumuzu genişletip aydınlanalım…

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 33 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 33 43
12. Fulham 34 42
13. Bournemouth 33 42
14. Crystal Palace 33 36
15. Brentford 34 35
16. Everton 33 30
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 33 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@