21.03.2021, 12:02

Sırada ne var? Medeni Kanun mu?

Bir sabah uyandık ki İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmişiz...
Neyle?
Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle...

Nedir bu sözleşmenin gerçek adı?
Kadınlara ve aileye yönelik şiddetin önlenmesi ve bununla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi...

Sözleşme, 2011 yılında İstanbul'da yapılan toplantıda kararlaştırıldığı için 'İstanbul Sözleşmesi'
olarak biliniyor.

Peki, bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke?
Türkiye...
Meclis'inden ilk geçiren ülke?
Türkiye...
O dönem Başbakan olan R.T.Erdoğan'ın, bu toplantıya bir de mesajı var:

"...Türkiye'nin öncülüğünde hazırlanan sözleşmeyi KUTLUYORUM..."

80 maddelik bu sözleşmenin can alıcı noktası nedir?
Kadına yönelik şiddeti İNSAN HAKLARI İHLALİ olarak görmesi ...
Başka?
Bunun önlenmesi doğrultusunda imzalayan taraf devletlere YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRMESİ...

Sözleşme, kadına karşı şiddeti (fiziki,
psikolojik,ekonomik...) tanımlıyor ve tarafları;
özellikle de, bu konuda dünyada en bozuk sicile sahip Türkiye gibi ülkeleri CİDDİ ÖNLEMLER ALMAK ZORUNDA bırakıyordu.
İmzalayan ülkeleri,
HUKUKİ OLARAK BAĞLAYAN bir belge idi.

Şu söylenebilir:
Türkiye, o tarihten bu yana hangi ciddi kararları, önlemleri aldı?
Hangi yasaları çıkardı?
Türkiye, bu yükümlülükleri yerine getirecek adımları atmadığı için sözleşme bir kağıt parçası olarak kalmadı mı?..
Kadına yönelik şiddet ve cinayetler artarak devam etmedi mi?..

Ama bu yaklaşım doğruyu tam yansıtmıyor...

Çünkü kadınlar, bu sözleşmeden aldıkları yetkiyle, taleplerini ÇOK DAHA GÜÇLÜ dile getirebiliyorlar;
yetkilileri bu konuda YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ yerine getirmesi doğrultusunda zorlayabiliyorlar...
İsteklerini, kaynağını ULUSLARARASI HUKUKTAN ALAN bu sözleşmeye dayandırarak, çok daha güçlü dile getirip haykırabiliyorlar...

O zaman şu sorulabilir:
Madem inanmıyor,
madem kaldıracaktı,
dönemin Başbakanı Erdoğan bu sözleşmeyi niçin kabul etti?

"Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada  ineriz... Demokrasi amaç değil araçtır..." söylemi olabilir mi?
(R.T.Erdoğanın, 14.7.1996 tarihinde N.Cerrahoğlu'yla yaptığı söyleşi)

O günkü şartlarda,
uluslararası toplulukta kendine belli bir alan açmak; özgürlükçü,
demokrat görünmek ve kabul görmek için
olabilir mi?..

İşe yaradı mı?..
"Yetmez ama evet!.."çi arkadaşlar yanıtlayabilirler...

Peki, şimdi niçin kaldırılıyor?..
Demokrasi konusunda  tüm inandırıcılığını yitirmiş,
ekonomiden dış politikaya zor günler geçiren ve güç kaybedilen bir ortamda; iktidarın tabanını diri tutmak için, kadının yerini tanımlama konusunda, ideolojik bir duruş sergilemesi zorunluluğu olabilir mi?..
Nedir o yer?
Kadının yeri; bir erkeğe (baba,koca)
tabi olacağı evidir...
Yeteneklerini ilerleterek, kendini geliştirmiş bir BİREY olarak varolması değildir...
Otursun oturduğu yerde; eş olsun, anne olsun, çocuk doğursun, ev işlerini yapsın, erkeğine biat etsin... yeter!.

Peki İstanbul Sözleşmesi ve biz ne diyoruz?
Kadın birey olarak kendini geliştirebilmeli,
erkeklerle eşit haklara sahip olmalıdır...
Kadına karşı şiddet sadece kadınların konusu değildir...
Daha özgürlükçü, daha adil, daha eşitlikçi,
daha demokratik bir toplumda, bir ülkede
yaşamak kadın ve erkek olarak hepimizin hakkıdır...
Bu yalnız kadınlara değil; kadın, erkek olarak TOPLUMSAL VARLIĞIMIZA YÖNELİK BİR SALDIRIDIR...

Ya topluca karşı duracağız...
Ya da...
Sıradaki saldırıyı bekleyeceğiz...

Sırada ne var?
Medeni Kanun mu?..

Yorumlar (1)
HASAN ZEKİ SUNGUR 5 yıl önce
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak bu sorunun cevabını yazısında vermiş.
TBMM nin 18 Aralık 1979 tarihli ve 34/180 sayılı Kararıyla kabul edilmiş CEDAW (KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR SÖZLEŞME)
ve
25/10/2007 tarihinde Lanzarote’de (İspanya/Kanarya Adaları) imzalanan ve TBMM de 25/11/2010 tarihli ve 6084 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan “Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi”
Şimdi gündem de olan "İstanbul Sözleşmesi" Dilipak yazmasaydı yukarıda ki iki sözleşme gündeme gelmeyecekti. Önce dinci kesimin hevesini kursağında bırakmak için bu iki sözleşme muhalefet, kadın hakları ve çocuk hakları örgütleri tarafından gündeme getirilmeli, sahip çıkılmalı ve bu sözleşme hükümlerinin uygulanması ısrarla takip edilmelidir diye düşünüyorum...
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@