22.12.2019, 13:12

Odun

O gece yediği dayaktan uyuyamadı.

Sırtına yediği odunlar canını çok yaktığı gibi kahverengi kazağı gibi olmuştu derisi. Suratına yediği tokatlardan yüzü de kırmızı renkli balonuna dönmüştü.

Derslerine çalışmadığı için,  tavukların yumurtalarını çaldırdığı için, çiçekleri sulamadığı için,  ağılı iyi temizleyemediği için,   kardeşine kol kanat geremediği için hemen hemen her gün dayak yiyordu.

Recep Efendi, kuzeyden gelmişti buraya. Daha doğrusu kaçıp gelmişlerdi. Ülkesinde savaş vardı.  Kadınlara tecavüzlerin yaşandığı, çocukların boğazlandığı, tarlaların yakıldığı, kuyuların zehirlendiği / taşlarla doldurulduğu, köpeklerin/ kedilerin telef edildiği bir savaştı bu.

Abisiyle, iki kız kardeşi de köy meydanında diri diri yakılmıştı. Askerlere ekmek ve yoğurt vermedikleri için…

Samanlıkta saklanan, koca çınar ağacının tepesindeki geniş yapraklar arasında gizlenen Galinkalar bu kanlı savaştan kaçarak gelmişlerdi buraya. Tarlalar, koyunlar, inekler, tavuklar, köpekler, bahçeler hep geride kalmıştı.

Recep Efendi, o gün bugün yüzü gülmez, gözünden ateşler saçan, önüne geleni haşlayan, arkasında kalanı tekmeleyen biri olup çıkmıştı.  Karısı, “Sen yüzü gülen, merhaba diyene sahip çıkan biriydin Recep Efendi,  eskiye dön biraz” dediğinde suratını asan Recep, “Savaşı yaşayan sadece bendim galiba. Seni sarayında mı ağırlıyordu yoksa o çar denilen mendebur?”  diye karşılık veriyordu ters ters.

Daha da ileri gitse biliyordu ki sopayı yiyecekti sırtına.

“Öleyim deyince de ölünmüyor ki…” diye mırıldandı kendi kendine.” Hem, ben ölürsem bu çocuklar bu huysuz adamın elinde gün yüzü mü görürler…”

Gün boyu iş güç ile herkes oyalanıyordu.  Günden güne de ağaç dikerek, taş evleri onararak, hayvanları otlatarak yaşamlarını çekidüzene sokuyorlardı.

Savaşın yarattığı yoksunluğu ve yoksulluğu çok çalışarak yenmeye çalışıyorlardı. Gece fener ışığında taş evleri onarıyorlardı. Günü kuyumcu titizliğiyle değerlendiriyorlardı.

“Kercu’da ki gibi olacağız gene. İneklerimiz, koyunlarımız, atlarımız, evlerimiz olacak.”

Recep Efendinin sabah akşam söylediği buydu.

Mustafa’nın ve Murat’ın işi ağırdan aldığını görünce de çıldırıyordu. O vakit, yaptığı tek iş, odunu ele alıp…

Tamuna, dayanamayıp kendini öne atıyordu. “Oğullarıma vurma Recebim!”

****

27 yıl olmuştu buraya geleli. Her şeyi göze alıp kaçmıştı evden. Kardeşine planını anlattıysa da onu ikna edemedi. İlçeye gelip emniyete sığınmıştı.  Henüz 9 yaşındaydı ilçeye adım attığında.

Yıllardır da buradaydı.  Doğduğu, yoksulluk çektiği, dayak yediği topraklara 800 kilometre uzakta… Yurtta kalmış, okumuş ve meslek sahibi olmuştu. Hırsı, inatçılığı ve başarısı onu bir anda fark edilir hale getirmişti.

Boylu poslu, kara saçlı, mavi gözlü Murat’ın ailesini bilen yoktu ama hem işyerinde hem de kadınların dilindeydi.  Kuzeyin sert rüzgârlarıyla yanmış teni ve özellikle de masmavi gözleriyle Mustafa,  dairede ziyaretçisi en çok olan eğitimciydi.  Çok güzel konuşuyor ve alanında yeterli biri olması nedeniyle arada bir belediyenin salonunda ‘Aile eğitimi ve çocuklar’ konusunda verdiği konferanslarla ilçe kadınlarının gözbebeği olmuştu.

Babası, annesi ve kardeşi aklına düştüğünde gözünün önüne gelen tek nesne  ‘odun’ oluyordu. Ama onları ne aradığı ne sorduğu vardı. Hırsına yenilip “Günün birinde her biri adımı duyacak ama …”  diye de mırıldandığı oluyordu.

Partililere verdiği bir eğitimin sonunda, Başkanın “Murat, gel seni partiye alalım.” sözünden sonra gözleri ışıldadı. Kafasında şimşekler çaktı. Gözleri güler oldu.

Babasını daha çok getirdi gözünün önüne.

Hırs, inat ve başarı… “Beni Başkan yapan bunlar oldu işte!” dedi en yakın arkadaşına.

İl’in belediye başkanıydı artık.

 Partisinin önderliğinde, ‘Eğitim- Şiddet ve Siyaset’ konusunda niçin 850 kilometre ötedeki şehirde bir konferans vermek istediğini kendisinden başka bilen olmayacaktı.

Ağzı güzel lâf yapan, yakışıklı belediye başkanı olarak nam salan Murat, konferans verdiği gün öğrendi annesinin dört yıl önce öldüğünü. Mustafa’nın da ağır bir hastalığa yakalandığını.

“Ya babam?” diyememişti görüştüklerine.

Kimseler bilsin istememişti kendisinin Galinkalardan olduğunu.

Babası hakkında öğrendiği tek bilgi, Azer adında bir kadınla evlendiği oldu.  Bir arkadaşından ricada bulundu: “Evlendiği tarihi öğrenebilir misiniz?”

O gece bu şehirde konakladı. Partililerin ısrarlarına karşın o akşam kimseyle birlikte olmadı. Çocukluğuyla, annesi- babası ve Mustafa’yla baş başa kaldı.

****

Orta yaşlarda, yeşil gözlü Azer Galinka kapıyı açtığında karşısında hiç tanımadığı biri vardı.

“Evlilik gününüz kutlu olsun efendim. Size bunu gönderdiler.”

Dikdörtgen şeklindeki 60- 70 santimetre uzunluğundaki kutuyu alıp heyecanla odaya girdi.

“Evlilik günümüz için göndermişler. Çok merak ettim doğrusu.” deyip hızla kutuyu açtı.

Ağaçtan koparılmış gibi duran bir odun parçasıydı, kutunun içindeki. Ne yontulmuş ne de boyanmış…

“Gününüz kutlu olsun. Mutlu olun. Bu odunun bir belediye başkanı yarattığını da unutmayın. Mustafa.”

Mesajı okuyan Recep Efendi, “Unutur muyum hiç !” dedi kendi kendine.

Tanıyor musun onu, kim oluyor bu Mustafa?

“Benim kaybolan Mustafa değil herhalde!” dedi hiç tükenmeyen öfkesiyle.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 15 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@