14.03.2021, 09:43

Muhalefetin Gücü

Herkes patlamaya hazır birer bomba gibi.

Sağa sola verip veriştiren, onu bunu diline dolayıp ağzına geleni söyleyenler bir miktar rahatlıyorlar belki ama susanlar için genel durum çok vahim.

Herkeste bir çaresizlik hali ki çaresiz insandan korkulur.

Köşeye kıstırılmış yaralı bir hayvan gibiyiz ve az sonra ne yapacağımızı kendimiz bile bilmiyoruz.

Herkes daraldı, sıkıştı. Herkesin canı burnunda...

Ve yaklaşmakta olan zaman akla hayale gelmeyecek patlamalara gebe.

Bu sadece bizde değil, tüm dünyada böyle. Dünya ülkeleri en azından ekonomik açıdan rahatlatmaya çalışıyorlar insanları ki bu kısa vadede kesinlikle bir çare.

Yardım paketleri açıklıyorlar. Kapitalizmin geldiği noktayı ele alıp üzerinde konuşuyorlar.

Güney Kore, ilk pilot uygulamasında 200 bin kişiye evrensel temel gelir ödemeye başladı.¹ Almanya bu baharla birlikte 120 kişiye evrensel temel gelir ödemeye başlayacak. Finlandiya’nın 2017-18 yıllarında denediği bir uygulama bu.

Evrensel temel gelir, bir ülkenin, tüm yurttaşlarına herhangi bir şart aramadan düzenli maaş ödemesi demek. Almanya’da Benim Temel Gelirim adlı bir dernek, altı yıldır bunu gerçekleştiriyor ve belli sayıda kişilere 1000 Euro ödüyor.²

Bu bahar aylarında aynı dernek, bu uygulamasını iki üniversite* ile beraber çalışacağı bir deneye çevirecek. 140 bin kişinin bağış yaparak finansör olduğu bu deney 120 kişi üzerinde uygulanacak. Bu kişilere her ay 1200 Euro ödenecek. Bu miktarın, yoksulluk sınırının bir tık üzerinde bir para olduğu söylenmekte.

Belçika’nın bir şehrinde belediye, vatandaş olsun olmasın şehirde yaşayan herkese, alışveriş kartına yükleyerek her ay belli bir miktar para ödüyor. Bunun dışında yine her ay çok küçük ama “Sen varsın.” demek olan bir miktar para daha ödüyor.

Birleşmiş Milletler’in, pandemide herkese geçici temel gelir ödenmesi önerisi vardı. Bu ne kadar ilgi gördü iyi bilmiyorum. Ancak birçok ülke pandeminin başından bu yana vatandaşına çeşitli paketler sundu. Bizde ise AKP’ye üye olanlara karşılıksız ödeme yapılacağı bildirildiği için köylülerin akın akın partiye üye olmaya koştukları bilgisi var.

Evrensel temel gelir insanları daha mutlu ve çalışkan mı yapacak yoksa daha mutsuz ve tembel mi? Sonuçlar, deneyler bittiğinde veya deneylerin belli noktalarında açıklanacak elbette. (Finlandiya’daki deneyin sonuçlarında insanların daha mutlu ve çalışkan oldukları sonucuna ulaşılmış. Bizde de bazı istatistiklerde ortaya çıkan pandemide yoksullaşma-yoksullaşmama sonuçları var. Bir de parayı vereni partidir sayıp partiye ölümüne baş koyma hali.)

Evrensel temel gelir, insanların sadece insan olmalarından dolayı hak ettiği gelir diye de adlandırılabilir. Buna yaşam ücreti veya yaşama geliri³ diyenler de var. Dünya bu konuyu konuşuyor. Dünya bunu denemeye çoktan başladı. Bizdeki durumu zaten hepimiz biliyoruz. 

Biz, halktaki olası patlamalara karşı halkın vergisini arttırıyor, herkesin ayrı ayrı hassasiyetlerini bulup sinir uçlarına dokunuyoruz. Bu arada askeriyenin silahları emniyete aktarılıyor, halkın vergisiyle füzeli helikopter alıyoruz. Bunları halka karşı mı kullanacağız? Öyleyse patlamaya kalkışan halkın sonu iyi olmaz değil mi?

Bunu herkes biliyor ve o yüzden de herkes tek tek patlıyor ve her patlayan cürmü kadar yer yakıp kül oluyor. Bunun dışında, eğer AKP’ye üye isen çeşitli yardımlar alabiliyorsun. Çoluk çocuğuna iş de yaratılıyor. Ama AKP’ye üye değilsen vay haline!

Durumu “Vay haline!” olan herkes öfkeli...

O herkes de öfkesini, gücünün yettiğine, sesinin ulaştığına yönelterek boşaltıyor.

Boşaltamayanın öfkesi biriktikçe birikiyor.

İktidar çaresiz, oyları günden güne azalıyor, köşeye sıkıştı, her an her şeyi yapabilir.

İnsanlar çaresiz, köşeye sıkıştılar, her an her şeyi yapabilir durumdalar.

Muhalefet çaresiz, Profesör Kien gibi kendilerine bile yararı olmayacak yüksek ve ulvi işlerle uğraşıyorlar.

Muhalefet boşluğunu doldurmaya uğraşan gazeteciler dayak yiyor ve yedikleriyle kalıyorlar.

Bazı kalınların zayıf diye küçültmeye çalıştığı ince ruhlu hassas insanlar, hırsızlık yapmak zorunda kalmamak için belki de… kimseye zarar vermemek için belki de… onurlu yaşadım onurlu öleyim diye belki de… düştükleri durumu kendilerine yediremedikleri için belki de… kendilerine kıyıyorlar.

Taciz, tecavüz, kadın ve çocuk öldürme, artık üçüncü sayfa haberi bile olamayan olaylar.

Aile hekimleri, aşı olmak istemeyen yaşlıları aşıya ikna etmek için uğraşıp didiniyorlar.

Aşı olmak isteyen çalışanlara, yani her gün dışarıda olmak zorunda olan üretken nüfusa bir türlü sıra gelmiyor.

Aşının devamı zaten gelmiyor…

***

Kendisine şu kadar dakika geç kaldığı bildirilen esnafın, dükkânının eşyalarını sokağa atıp kırdığını gördük.   

Freni patladığı açıklanan bir tır kamyonunun, önündeki bütün araçları ve insanları ezip geçerek fırtına gibi gidişini gördük. Acaba asıl freni patlayan sürücü müydü diye düşündük.

O esnafa, biraz da o kamyona benziyoruz hepimiz.

Fren patlamış, duramıyoruz. İnsanlar ölecekler, biliyoruz. Çaresiziz. Çarpıp, sürükleyip, savurup geçiyoruz. Kırıyor döküyoruz.

Kime gücümüz yetiyorsa ona yükleniyoruz. Bazen kendimizi tanıyamaz oluyoruz. Sokakta rastladığımız insanlara hırlıyoruz. Sosyal medyada edebimizi bozuyoruz. Açıp telefonu, hiç hak etmeyen birilerine, hiç hak etmedikleri sözleri sayıp döküyor, sonra niye yaptım ben bunu diye kendimize sövüyoruz.

Bu halden korkuyorum.

Muhalefet çaresiz, Profesör Kien** gibi kendilerine bile yararı olmayacak yüksek ve ulvi işlerle uğraşıyorlar demiştim. Öyle evet.

Atı alan Üsküdar’ı geçmiş, onlar hayla huyla, “ben seni sevmem ki, ama ben o sözü kabul edemem ki, ama senin gözünün üstünde kaşın var ki, ama ben onunla bir araya gelemem ki”lerle oyalanıyorlar. Profesör Kien gibi, evlerine el konulduğunun, evsiz kalmak üzere olduklarının farkında bile değiller.

Ama bazen bu milli, ulvi, uhrevi işlerle uğraşmaktan başlarını kaldırıyor ve asıl görevlerini hatırlayıp harekete geçiyorlar ki en küçük bir hareketleri bile insanlarda müthiş heyecan uyandırıyor.

Onlar kıpırdadıklarında intiharlar azalıyor, gazeteci dövmeler azalıyor, yalanlar azalıyor, zehirli diller sürçüyor, kumpasçı akıllar karışıyor. Öyle kıymetli ki muhalefetin bu kımıldanışları...

Uzun kış gecelerinin sonunda bulutsuz bir gökyüzüne doğan güneş gibi, öyle canlandırıcı ki… Pandemide ayrı kalınan sevgiliye kavuşmak gibi, öyle heyecanlandırıcı ki…

Gönüller, hep öyle kıpırdansınlar istiyor.

İki muhalifin bir araya gelmesi bile ülkede deprem etkisi yaratıyor.

İstediği gibi at oynatanlar da sarsılıp kendilerine geliyor ve ne yapıyoruz biz diye sağa sola bakınmaya koyuluyorlar. Ondan dolayı ateşleri yükseliyor, parsel hesapları bozuluyor, nefesleri daralıyor.

Ah bir de hepsi bir araya gelse!

Muhaliflerin hepsi, tek bir ses olup ülkemiz öncelikli dese…

İnsan Hakları öncelikli dese…

İnsan canı, insan hayatı, insan onuru öncelikli dese…

Neyi paylaşamıyoruz, hepimiz kardeşiz dese…

Hepimiz bu topraklarda doğduk, öyleyse bu topraklar hepimizindir dese…

Aynı vatan üzerinde birimiz, vatanı diğerinden daha çok hak eden olamayız, birimiz diğerinden daha vatansever olamayız, bu kabul edilemez dese…

Aşk, ışıklı panolara aşk yazmakla gösterilmez dese…

Birileri birilerini kandırıyor mu yoksa yine dese…

Yöneten, halk sevgisini halkın parasını halka harcayarak gösterir dese…

Aşk yazdırmak yerine o parayla halka aşı alır dese…

Halk aşısız dese…

Bu halk aşı olmalı dese…

Aşı olmayan halkın içinde kongreler yapamazsınız dese…

Pandemiyi daha yıkıcı ve daha uzun süre kalıcı hale getiremezsiniz dese…

Yüzlerce araçla gezinip de param yok diyemezsiniz dese…

Paramızı şuraya buraya saçıp savururken, ona buna hak edilmemiş maaşları öderken bize mi sordunuz hanımlar, beyler dese…

Şunu, şunu, bunu, bunu, bize mi sordunuz dese…

Dese yani…

Bazen diyor. Seviniyoruz.

Keşke daha çok dese de insanlar umut bulsa ve o umut, her an patlamaya hazır bekleyen şu korkunç bombanın içini soğutsa, ortamı sakinleştirse, intiharları durdursa, yaşam sevincini yeşertse… 

Muhalefet diyorum, muhalefet…

Kıpırdasa…

Bir araya gelse ve kendi gücünü görse…

Yüksek değerlerden söz edilen yerlerde alçak işler yapılmasına izin vermese.

Patlamaya hazır bombayı durdurabilecek tek gücün kendileri olduğunu görse.

Kıpırdasa…

Bir iyice kıpırdasa…

Kıpır kıpır halkalansa…

Ve halkın içinde çiçekler açsa,

Baharlara bahar bebekleri doğsa,

Yunuslar yüzse üç yanı deniz ülkemizin sularında,  kuşlar gülse…

Çocuklar okullarını böyle naçar bitirmese de -kimse ölmez- ne olur sınıflar bir yıl tekrar etse…

Gençler iş bulsa, bebekler mama,

İnsanlar kucaklaşsa,

Evler ısınsa, tencereler kaynasa…

Sevinç artık sık sık zıplasa,

Zıpladı diye kadınlar gözaltına alınmasa,

Çıplak arama utançla anılan bir anı olarak kalsa…

Hiçbir yerde hiçbir silah, hiçbir bomba patlamasa…

Mutluluk ip atlasa…

Kötülükten çok sıkıldık,

Kötülük artık yok olsa…

İnsanların tek amacı olsa

O da iyilik olsa,

Artık iyi bir şeyler olsa…

-----------------------------------------------------

* Almanya Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü (DIW), Max-Planck-Enstitüsü (MPI) ve Köln Üniversitesi

** Elias Canetti’nin, 1931’de yayınlanan Körleşme adlı romanının ana kahramanı  

¹ www.dunya.com

² tr.sputniknews.com

³ www.evrensel.net

Yorumlar (1)
Alev Subaşı 5 yıl önce
Bütün muhalefet bir uyansa , buna bir inansa
Ülke bayram olsa ...Ne çok şey söylemiş ne çok şey anlatmış yine ne güzel ifade etmişsiniz..Kutlarım
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 15 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@