08.01.2020, 11:03

Gazetecilik

Köşesinde vatan millet nutukları çekenler, ülkeyi dikensiz gül bahçesi gibi anlatanlar, Başkanlara övgünün dozunu kaçırmış olmayı meslek bilenler, suya sabuna dokunur olmaktan fersah fersah uzakta duran gazeteciler/yazarlar bana itici gelir.

Bir de köşesini egosunu sergilemek için kullananlar…

Küfüroloji ve argo konusunda köşesini staj adresi gibi kullananlar…

Her fırsatta köşesini Reis’e övgü düzme alanı görenler…

Entelektüel kimliğini gözümüze gözümüze sokar gibi kullananlar…

Hep varsıl kişilerle röportaj yapıp duranlar… Onların sofralarında tıkınanlar…

Ulusal, bölgesel ya da yerel…

****

Bir okulun müdürüne, devlet tiyatrosunun bir oyuncusuna, bindiği otobüsün/taksinin şoförüne, koluna iğne yapan hemşireye, her sabah gazetesini/ekmeğini alıp kapısına koyan kapıcıya değil de, ‘çok sevdiği’ büyükşehir belediye başkanına /ilçe belediye başkanına yakın olduğunu hissettiren- teşekkür eden gazeteci tayfasını sevmiyorum.

Bir de kendisini  ‘Dünyanın Vicdanı’ Uruguaylı gazeteci- yazar Eduardo Galeano gibi zannedenler…

****

“Yahu biraz kendiniz gibi olun’’ diye haykırasım geliyor böylelerine…

****

Alsancak’ın, Karşıyaka’nın caddelerinde/sokaklarında, özellikle de merkezlerinde yerlere atılmış/ araçların sileceklerine ve kapılarına tutturulmuş masaj salonları kartvizitlerindeki artış hiç mi dikkatinizi çekmez?

Karşıyaka’nın en merkezi caddesindeki taşların yıllardır, ikide bir sürekli olarak kırılması ve değiştirilmesi, her yağmurda kırık taşlar arasından mermi gibi fırlayan çamurlu suların paçamızı/ çorabımızı kirletmesi ve bu sorunun çözülmesi için köklü önlemlerin belediye tarafından alınmadığını hiç mi görmezsiniz?

Ezanın çok yüksek sesle okunmasının yaşlılar için- bebeler için rahatsızlık verdiği gerçeğini dile getirme konusunda bir sorumlulukları olduğunu neden görmezden gelir bu arkadaşlar?

Humeyni, bu konuyu Tahran’a adım attığı günlerde çözmüş iken bizim neden çözemediğimiz hiç mi ilgilendirmez arkadaşlarımızı?

Biliyorum ki çok sayıda vatandaş, ezanın yüksek sesle okunmasından rahatsız. Yaşlı babası, hasta bebeği olan aileleri düşünmek gerekmez mi?

Kimsenin ‘ezan okunmasın’ dediği yok.

Sesi biraz kısılsın!

Olay, yanılmıyorsam İsviçre’de yaşanmış. Kilisenin çanından rahatsız olan kişi, belediyeye müracaat ediyor. Belediye ne mi yapıyor?  Gidiyor, şikâyet eden vatandaşının evini izole ediyor. Sonra da tekrar gidip soruyorlar: “Şikâyetiniz var mı?” diye.

Var mı bir yanlış?

İstek insani, çözüm insani…

****

Kestelli Caddesi’ndeki Esnafşeyh Camisi’nin olduğu yerden ezan okunurken geçmenizi arzu ederim.

Ya da öğle / ikindi ezanı okunuyorken Kahramanlar’da daracık bir sokaktan geçmenizi…

Sözüm; bu konuyu ‘ezanın okunmasını istemiyor’ şeklinde yorumlayacak olan art niyetlilere/siyasal İslamcılara değil tabii ki. Sözüm sağduyulu/dinini din olarak yaşayan inançlı insanlara…

Aklıma gelen bir bilgiyi paylaşayım bu arada.

28 Ocak 2008’de Erzurum’da 70 yaşındaki Hilmi Gürsoy, öğle namazını kılmak için Şafiler Camisi’ne gider. Farz namazının üçüncü rekâtında yığılıp kalır. Yere düşmesine karşın ne İmam namazı durdurur ne de cemaat bir müdahalede bulunur. Hilmi Bey ölür.

Caminin İmamı İsrafil Yılmaz’ın sözlerini merak ediyorsanız söyleyeyim: "Üçüncü rekâttayken bir ses duyduk. Cemaatten birinin arkadan düştüğünü fark ettik. Namazın son rekâtını kılıncaya kadar bekledik. Namaz bittikten sonra cemaat müdahale ettiyse de bir sonuç elde edemedik. Allah’ın takdiri neyse o olur."

Ölüme seyirci kalan bir cemaat…

Keşke bir gazeteci sorsaydı İmama, “Düşen Vali Bey olsaydı?”

****

Soru sormak gazeteciliğin olmazsa olmazı… Gazetecilik bunun için önemli.

Yıllar önce Dokuz Eylül Üniversitesi’nin akademik yıl açılışında o günlerin Başbakanı şöyle konuşmuştu: “Gençler bakınız; her üniversiteyi bitiren veya tüm halk iş sahibi olur diye bir kural yok. Dünyanın hiçbir yerinde yok.”

O günlerde keşke Aziz Nesin yaşıyor olsaydı.

Bir Başbakan böyle konuşabilirler mi?

Madem iş sahibi olmayı garanti vermiyorsun, neden ülkenin dört bir köşesini üniversiteyle doldurmaya çalışıyorsun demek gerekmez mi o Başbakana…

Aslı Aydıntaşbaş yazmış: “Libya’da savaşmaya giden Suriye destekli muhalif gruplara altı ay sonrası Türkiye vatandaşlığı sözü verilmiş.”

İddia ne kadar doğru bildiğim yok. Gerçekse vahim!

Birileri Türkiye’nin demografik yapısını değiştirmeye çalışıyor.

Yalan mı yanlış mı?

O halde… Bunu sormak gerekmez mi?

****

27 Temmuz 2011 yılında ABD istedi diye İslamcılara toplam 300 milyon dolar gönderdiğimizi Emin Çölaşan köşesinde dile getirdi.

Bugünlerde de Libya’ya asker gönderme/Sarrac’a omuz verme gayretindeyiz.

Sormak gerekmez mi, 300 milyon doların kimlere ve niçin gönderildiğini…

Kaynak yok diye asgari ücrete komik zam yapanlar, diyanete paraları oluk gibi akıtıp milli eğitimin bütçesini kırpanlar bizim vergilerimizi keyfi şekilde kullanırken koca koca köşesi olan gazetecilerin neden diye soru sorması gerekmez mi?

****

Türkiye, iki konuyu kazasız belasız atlattı. Eskiden yolculuklarda sigara içiyordu insanlar.  Başkalarının sağlığını hiçe sayarak…  Bu, büyük bir sorumsuzluktu. Saygısızlıktı. İnsan hayatını hiçe saymaktı.

AKP Hükümeti bunu başardı. Şimdi otobüslerde sigara içilmiyor artık.

AKP’ye koca bir alkış!

İkinci güzellik… Bir devrim niteliğindeydi aslında. Kadın memurlara pantolon giyme serbestliği…

Bu da AKP döneminin bir başarısı.

İkinci alkış!

Sessiz iki devrim…

Peki…

Bu iki sorunun üstesinden gelen siyasiler neden kaldırım taşlarını ikide bir yenileme gibi bir savurganlığın önüne geçemiyorlar?

Duble yollara trilyonlar harcayanlar neden bir caddenin taşlarının ikide bir kırılmasına seyirci kalırlar?

Ahlak, namus diye nutuk atanlar neden çok sayıda masaj salonlarının açılıyor olmasından rahatsızlık duymazlar? O kartvizitlerdeki adreslerin tümünün sağlık sorunlarımız için mi açıldığı düşünülüyor yoksa?

Gökyüzünden masaj adreslerinin kartları yağıyor her gün.

Haber değil midir bu?

“Gazetecilik; birinin yayımlanmasını istemediği haberleri yazmaktır. Gerisi halkla ilişkilerdir.” diyen George Orwell’e kulak vermek gerek.

Burada da bir başka sorun çıkıyor.

“George Orwell de kim oluyor?” diyenlere ne dememiz gerektiği…

Entelektüel züppeliğe de izin vermemeliyiz ama…

Orwell’i bilmeyen/okumayan da olabilir pekâlâ…

O zaman?

Yürek ve beyin…

Evet… Gazetecilik, bu ikisi olmadan yapılıyorsa soğansız- domatessiz menemene benzer.

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 33 55
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Sivasspor 34 48
8. Rizespor 33 48
9. Antalyaspor 33 45
10. Alanyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 34 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 32 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Wolves 35 46
11. Bournemouth 34 45
12. Brighton 33 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Getafe 33 43
10. Villarreal 32 42
11. Osasuna 32 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 32 37
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@