11.02.2022, 14:09

Bendeki Anne Baba ve Öğretmen Aşkı

Kanlı - olaylı yılların ardından, birbirlerine büyük bir aşkla bağlı iki öğretmenin oğlu olarak dünyaya gözlerimi açacağımı bilmiyordum tabii ki….

Nasıl bilebilirdim ki…

Gerçekleşmeyen bütün ideallerin düş kırıklığı belki de bizlerin eğitimi ve yetiştirilmesiyle tersine dönecek düşüncesi isimlerimize de yansımış olmalıydı: Çağdaş, Ulaş, Taylan, Devrim…

Seksenlerin başı kemerler son delikte…

Saddam, Gorbaçov, Berlin Duvarı, imge dünyama o günlerde yerleşmişti.

Ülkemizde de hesaplar bir koyup üç alma üzerine kurulmuş, serbest piyasa içinde işini bilen memurlar yetiştirilmeye başlanmıştı.

Muzaffer İzgü’nün Orta Direği Yıkan Ayı’sı yavaş yavaş yönetimi ele almıştı.

Öğretmen anne-baba’nın çocuğu olarak sürekli bu ve benzeri konuları duymak çoktan kulak dolgunluğu yapmıştı. Hane içindeki durum pek tabii ki ülkeden farklı değildi.

Evimizin merkezinde olan anne, baba, ekmek ve sudan sonra en çok duyduğumuz Eğitim Enstitüsü, Öğretmen Okulu, TÖB-DER/Birlik Dayanışma hareketi, Eğitim-İş, Eğitim-Sen, gelecek yaşantımıza da yön verecek kayda değer kavramlardı.

Memur ebeveynlerin kıt kaynaklarla geçinmek zorunda kalan çocuğu olarak bakıcıyı bazen bir kitapta bazen de komşunun açılan kapısının ardında görebiliyordum. Dolayısıyla ailevi şartlara da paralel olarak erken yaşta ana sınıfı ile tanışmak hatta bedensel olarak iri olsam da yaş itibariyle çok küçük olduğumdan bir köşede uyuyup kalabiliyordum.

"Öğretmenim sınıfın camında küçük bir ayak var" diyen öğrencilerine "çocuklar kedi değilse Çağdaş’tır" diyordu Şeref Hoca, zemin katta olan sınıfına eşi tarafından ağırlığından zorla kaldırılan oğlu için…

Kolay değildi tabii,  Filiz öğretmeninin üç araçla  Yeşilyurt’tan Bayraklı’ya gidip aydınlatması gereken kırk beş çocuğu vardı benim dışımda.

Eğitim camiası içinde yetişmek, o zor koşullarda çalışan öğretmenlere olan bağlılığımı daha da arttırmıştı. İdealist öğretmenlerin çocuğu olmak, dik bir duruşa sahip olmanızı sağlasa da bu düzene karşı duruş aynı zamanda merkezi okullarda çalışmaya engel olabiliyordu. Olsun yine de keyifliydi öğretmen çocuğu olmak…

Civardaki tarihi, turistik yerlere herkes okul gezileriyle yılda bir kez giderken ben üç kez gidebiliyor adeta bir rehber edasıyla gidilen yerleri anlatabiliyordum.

İdealistlik var ya serde…

Sonraki günlerde yakın okullarda olsak da hiçbir zaman değil kendi sınıflarına, okullarına bile almıyorlardı. Tabii bu durum henüz cep telefonu olmadığı halde en ufak bir yaramazlıkta benimle ilgili bir haberin benden önce meslektaşları aracılığıyla eve ulaştırılmasına engel olmuyordu.

Ne de olsa kitap ve dergilerimin kapağında yazdığı gibi “örnek” olmam gerekiyordu.

23 Nisanların, 19 Mayısların, piyeslerin sahnedeki değişilmez yüzü olsan da izleyicilerin arasında ebeveynlerini arayan gözlerin hayal kırıklığıdır öğretmen çocuğu olmak…

İzfaş’ta sessizce izlediği Sakıncalı Piyade’yi veya İzmir Sineması’nda izlediği ‘Yer Demir Gök Bakır’ı ancak yıllar sonra algı süzgecinden tam olarak geçirip özümsemektir öğretmenin çocuğu olmak…

Akşamları soru sorduğunda her gün ortalama 45-50 öğrencisine boğaz patlatıp enerjisini tüketen anne ve babanın çocuğu olmanın ne demek olduğunu az çok tahmin edebilmenin adıdır öğretmen çocuğu olmak.

Özellikle annen de senin gibi sabahçı olduğunda öğlenden sonraları birlikte düzenli kitap okurken uyuyup kalmaktır.

Hafta içi düzenli uyku düzeni nedeniyle konuk kabul etmeyip ev gezmeleri için cuma akşamını iple çekerek hafta sonu gidilecek sinema, tiyatro ve varsa okul kursunu organize etmektir öğretmenin çocuğu olmak…

Ana kucağında başladığın hayatı, baba omuzlarında devam ettirip kendi ayaklarının üzerinde durmaktır.

Sürgünler, iş bırakmalar, maaş kesintileri ve eylemler…

Malum bankaların kısa süre içerisinde fona devredilip işsiz kalacak bankacılık sektörü çalışanlarının camın arkasından alaycı bakışları eşliğinde soğuğa, yağmura aldırmadan elde edeceği kazanımları uğruna Konaktan Cumhuriyet Meydanına kadar yürüyerek verilen sendikal mücadeledir öğretmen olmak…

Dedim ya, idealist bir duruş çok da kolay olmayan baskı altında çalışmaya neden olabiliyordu. Örneğin yılların sınıf öğretmeni Şeref Hocayı din kültürü ve ahlak bilgisi dersine girmeye zorlayan idareciler, Limontepe civarındaki çocukların İlhan Arsel’in Şeriat ve Kadın kitabıyla tanışıp kendilerine ders kitabı olarak okutulacağını öngöremiyorlardı.

İzmir’den Karaburun’a Magirus minibüslerle yaklaşık 3 saatte gidilen sürgün yıllarında başlayan bir sevdanın meyvesinin zaman içinde kitaba, kütüphaneye ve eğitim emekçilerine bu denli gönülden bağlanacağını onlar da bilmiyorlardı.

Bildikleri tek şey, yüklendikleri ağır misyona rağmen yetişmesinde maddi-manevi hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıkları, her zaman iyiliği, doğruluğu, adaleti ve dürüstlüğü aşıladıkları zor şartlara karşın yüksek bağışıklığa sahip mücadeleden asla kaçmayacak olan Atatürkçü, yurtsever, demokrat bir yurttaş yetiştirdikleriydi.

Seçme şansım olsa yine aynı anne babayı seçecek olmanın haklı gururuyla…

Yorumlar (1)
Salim çetin 1 yıl önce
Öğretmen çocuğu olmak bütün diğer niteliklerin yanında iyi yazmayı ve kendini doğru ifade etmeyi de içeriyor da, ki sen öylesin, buna can kurban..
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@