10.12.2021, 09:36

Aralık 2021 Birinci Yarı Kültür Etkinlikleri

Rus Kızıl Ordu Korosu Sovyetler döneminde askerlere ve halka moral verme amacıyla kurulmuştu. Erkek koro elemanları, orkestra ve dans grubundan oluşuyordu. Kalinka, Katyuşa, Kernina,  Ave Maria seslendirdikleri en sevilen parçalarındandı. Gittikleri ülkelerin şarkılarını da çalışıp seslendirerek büyük sempati kazanmışlardı. Biz de Tarkan’nın “Oynama şıkıdım, şıkıdım” parçasını onlardan kendi dilimizde dinlemiştik. Kalinka’nın Türkçe sözlerinden bir demet: Kalinka, Kalinka, Kalinka’m / Bahçede ahududum var, ahududum…Ah, sen!, güzel genç kız, beni sev…..Bir ustayla yaşadım, bir sevgiliyle yaşadım, hiç bir şey kazanamadım…Kalinka,  Kalinka, Kalinka’m!...Rusça nakaratı ise şöyle: Kalinka, Kalinka, Kalinka / Saduya yagoda malinka, malinka, malinka…şef Aleksandrov Aleksandrou aynı zamanda Sovyetler  Birliği Marşının bestecisidir. Bugün ise sözleri değiştirilerek “Rusya Ulusal Marşı” olarak seslendirilmektedir. Ne yazık ki bir uçak kazasında tüm elemanlarını yitirdik. Sonraki bu yeni dönemde Ordu Korosu yeniden oluşturuldu. Aleksandrov Rus Kızılordu Korosu adıyla konserden konsere koşmayı sürdürüyorlar. Hatta Haluk Levent ile ortak konser bile verdiler. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği konserde marşlarla açılış yapıldı. Marşlara Kazak danslarıyla ara verildi. İki solistli bir şarkı da heyecanla dinlendi. Halk şarkıları ve yine dans grubu konserin ilerleyen saatlerinde yer aldı. Daha sonra Çanakkale Türküsü’nü Rus solist, Haluk Levent ve koro hep birlikte seslendirdi. Harbiye Marşı da marş bölümünde yer alanlardandı. Bizim “Those were the days” diye İngilizcesini bildiğimiz Rus halk şarkısını, orijinali olan Rusçasından dinleme olanağı da bulduk. Ve Haluk Levent bir kez daha sahneye çıkıp koro ile birlikte 10. Yıl Marşı’nı ve İzmir’in Dağlarında’yı seslendirdi. Kurtuluş Savaşı kahramanlarımıza ad ad selam gönderdi. Coşkulu ve duygu dolu, barışçı bir konserdi…

***

Yazar, gazeteci, tv program ve sunucusu Gökmen Küçüktaşdemir üç kısa metrajlı film de çekti. Karaca Kültür Merkezi’nde özel davetli konuklarla beyaz perdede izledik. Birinci film olan Zamanın Elleri, keman çalan bir çocukla başlıyor. Sonra Kemeraltı Çarşısı görüntüleri. Bir kuyumcu dükkânına gelen bir kadın, kız çocuğuna doğum günü armağanı olarak bir kolye seçtirir. Ancak cüzdanını almadığını fark eder. Yılların müşterisi olduğu için bu durum hoşgörüyle karşılanır. Ancak bir trafik kazası sonucu anne yaşamını yitirir. Borç ödenmemiştir. Yıllar sonra genç kız, çalışan bir genç kadın olarak, borcu ödemek üzere dükkâna giderse de artık geç kalmıştır. Çünkü dükkân çoktan kapatılmıştır. Son sahnede genç kadının “Kemeraltı İyileştirme Projesi”nde yer aldığını görüyoruz… İkinci film “Dijital Bataklık” geceleyin ışıl ışıl gökdelen manzarasıyla başlıyor. Oradaki ofislerden birinde geç vakte kadar çalışan bir genç kadın, sonunda eve dönmek üzere metroya biner. Genelde herkes sakin olup cep telefonlarıyla ilgilenmektedir. Daha sonra film yolcuların kaybolduğu gerilimli fantastik bir türe dönüşür… Üçüncü film “Rujunu Al da Gel”, bir gencin sevdiği kıza bir saksının altına mektup bırakmasıyla başlar. “Antik Eserler Çarşısı”nda Attila İlhan’ın eski bir şiir kitabı meraklısına satılır. Dışarda bir kadınla çarpışır ve kitap düşer. Daha sonra vapurda aynı kadın gelip o kitapta kendisi için yazılmış bir şiir olduğunu belirtir. Ne yazık ki kızın babası şairimizle konuşup beraberliklerinin sürmesini engellemiştir…

***

Zülfü Livaneli son kitabı “Balıkçı ve Oğlu” ile bu kez güncel bir konuyu işlemiş. Önce balıkçıların o kendine özgü yaşamları uzun uzun anlatılır. Sakin, küçük bir kasabada yaşayan balıkçıların yaşamı, açıldıkları teknenin devrilmesiyle yaşam mücadelesi veren göçmenlerle alt üst oluyor. Bir bebek yakalayan çocuksuz aile, ona gizlice bakmaya çalışırlar. Önce bebeği sessizce besleyip büyütmek isterler. Kendilerinin çocuğu olmamaktadır. Uzun uzun,  içten içe hesaplaşmalar başlar. Başka bir kasabadaki akraba ve hamile bir kadının doğurduğu ikizlerden biri süsü verme, buldukları çözümlerdendir. Ama süreç içinde kadın bebeği anneye geri vermenin daha iyi olacağının düşünür. Balıkçımız ise öylesine benimsemiştir ki bebeği. Elbette bebekten devletin de haberi olur. Kadının ifadesi alınır, erkek hapse bile girer. Ancak kadın çocuk için yanıp tutuşmasına karşın, bebeği Afganlı olan annesine teslim eder. Afgan anne; yurduna gönderilecek ve büyük bir olasılıkla orda öldürülecektir. Roman; bebeğin denizden kurtarılarak yaşamasını sağlayan çocuksuz aileye, “koruyucu aile” olarak verilmesi ile son bulur. Bebek için yaşam yolu, annesi için ölüm yolu açılır. Livaneli film olarak da değerlendirilmeye değer bir konuyu o güçlü kalemiyle ele almış…

***

5. ve sonuncu Öyküşiir:

Gerginlikler artmaktadır. Sakinleştirici hapların dozajını arttırmaya başlar. Sağlığı elden gitmektedir. Psikolog yardımı almaya başlar. Psikolojik kitapları okumaya yeniden döner. Youtube’dan psikolog sunumlarını ümitle dinler. Sözde arkadaşları anlamamakta kararlıdır. Kendini çok çaresiz hissetmektedir. Son çabalarını sürdürmeye çalışır. Whatsapp’tan artık kendisini sevmediğini iletir. Erkek bu durumu kabullenir gibi görünür. Arada sen zararlı çıkarsın, kapıyı açık bırak, bir gün dönmen gerekebilir gibi sözlerle uyarmaya ve gözdağı vermeye yönelir. Kadın iletişim kanallarını da engellemek zorunda kalır. Sitesinden dışarı çıkıp yazar arkadaşlarıyla daha sık görüşmeye başlar. Bir kitaplık kurma çalışmasına katılmaya başlar. Artık onu daha az düşünmektedir… Savaş modunda oluşunu eleştiren bir şiirle onu yaşamından çıkarır:

Savaş Modu: Savaş modu olur mu aşk? / Sadizmin en içteninden… Tahrip gücü yüksek / En savunmasız aşk halinden… Kalpler gerilimde / Gözler uzaklaşırken… Hüzün büyür büyür de / Yolunda unutulurken… Soğumaya bırakır yaşamı / Yeniden kendine dönerken…           

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@