04.10.2020, 14:01

Kel Tepeler, Altın ve Kuraklık 

Elinizden paspas düşmesin, kapınızın önünü temizleyin durun fark etmiyor, yine de her yer tozlu. Evlerin içi, bahçeler, sokaklar, caddeler, şehirler, dağlar. Özellikle de dağlar. Yeşilken boza dönüşen toz dağları. Yeşilken kara küle dönüşen yangın dağları.

Geçenlerde Polatlı’ya yürüyen toz bulutunu gördük, kum fırtınası deyip geçtiler, sonrası tıs; ses yok, soluk yok, sanki hiç yaşanmadı öyle bir olay. Polatlı’yı, dahası Ankara’yı toza boğan bu olayın neden “yok öyle bir olay” olduğunu, oldurulduğunu düşünüyorum, altından neler neler çıkıyor.

Altın madenlerinde ağaçlar kesildi, dağlar kel kaldı, toprak elendi, elenen toprak bir yere yığıldı, yığıldı, yığıldı, yığıldı, dev tepeler oluşturuldu. Pudra gibi, un gibi toprak, üflesen uçar ki en küçük bir esintide savrulmaya hazır. Toz fırtınaları oluşturmaya hazır. Sadece toz fırtınası mı, hayır. Şiddetli bir yağmurda heyelan olup aşağı akmaya da hazır oluşumlar o tepeler. Etraflarına, heyulaların yüksekliğiyle ters yönde yarışır çukurlar açtık ki yağmurda çamur çukura dolsun, bizi boğmasın. Ama gerçekten işe yarar mı, çamuru o çukurda tutar mı bilen yok. Çukurlar da tamamen kel ve tozar halde elbet.

Altın madenlerinin siyanür havuzlarını konuştuk, siyanürün yarın nelere sebep olabileceğini anlatıp durduk. İçme sularımızı zehirleyeceğinden, civardaki canlı yaşamını yok edeceğinden, insanları kanser yapacağından. Bu toz tepeleriyle hiç ilgilenmedik. Oysa çıplak kalan dağlar da yığma toz tepeleri de bünyelerinde ileriye dönük büyük tehlikeler barındırıyordu.

Polatlı’ya giden o kara bulutlar ile filmin fragmanı* gösterime girmiş oldu.   

Tarih 12 Eylül 2020. Rüzgar, Karakaya'daki altın madeninin, firma çalışanlarınca elenmiş ve yığılmış kuru, çıplak ve dağ iriliğindeki toprak kütlesini önüne katıp götürmüş, tek açıklaması bu. Bu toprak kütlesi üst üste yığılmış elenmiş topraktan oluşmuş bir dev kütle, üstünde tek ot bitmeyen çıplak bir şey. En küçük esintide bile kum değil ama toprak fırtınası yaratmaya son derece hazır öylece bekleyip duruyordu. Üstelik tek tepe de değil, yıllarla birlikte sayıca çoğalan tepeler.

Yağışsız havada iyice de kurudu ve toz toz oldu elbet. Polatlı'dan önce Sivrihisar'ı vurmuştur. Asıl oraya bakmalı ne olmuş ne bitmiş diye. Afeti kendisi çağıran, afet hazırlığını itinayla yapan veya firmalara yaptıran her ülkede olur böyle şeyler. Daha fazlası da olacaktır. Altından arta kalan topraktan oluşturulmuş o çıplak tepelerden çok var, sadece Karakaya'da değil. Altın madenleri civarındaki bu tepeler ıslah edilmelidir. Maden firmasının öyle bir derdi yok. O sadece altını eleyip alıyor, hemen yakındaki siyanür havuzunda yıkıyor, doğayı da talan edilmiş olarak bırakıyor ve işini bitirince çekip gidiyor. Karakaya'da henüz bitirmedi.

“Kavuran bir yaz geçirdik, gökyüzünde tek bir bulut bile görmedik ve aslında barajlar, kuyular, depolar böyle kurak geçen bir yaza iyi dayandı. Kuraklık baş göstermedi.” diyordum ki 3 Ekim 2020 günü sitede su kesildi, evlerdeki, bahçelerdeki muslukların foşurtuları sustu. Öğleden sonra yönetim tarafından depodaki suyun bittiği duyuruldu. Kuyudan su yine çıkacak, depoda yine birikecekti ancak yetersizdi. Artık bahçe işlerinde su kullanılmaması gerekiyordu.

Haritadaki çölleşen bölgeler artık daha belirgin ve bize daha yakın. Yağmur hâlâ yok. Biz ise büyük bir iştahla ormanları kesmeye devam ediyoruz. Yeni siyanür havuzları açıyoruz. Maden alanlarının genişletilmesi için olumlu ÇED raporları veriyoruz. Arazilerimizi ona buna satıyoruz. Turizm çöktüğü için artık otel yapmak için değil maden aramak için ormanları yakıyoruz.

Gözümüz toprağın altındakinden başkasını görmüyor ve haliyle üstündeki yaşamı tamamen gözden çıkardık. Bize altın lazım, altın almış başını gidiyor. Altını olan güçlü, olmayan sefil. Altın her kapıyı açıyor, her istediğini satın alıyor. Savaş zamanlarında ülkelerin paraları değerlerini yitirdiğinde dahi altın yine altın olarak kalıyor. Cebinde altını olan yaşıyor, olmayan açlıktan ölüyor. Öyleyse her ağaç kesilmeli, her karış toprak oyulmalı, altın çıkarılmalı. Altın. O parlak sarı şey. 

Ne var ki su bitiyor. Toprak tozuyor. Heyelanlar, sel baskınları oluyor. Tarlaları, bahçeleri zararlılar sarıyor. Meyveler, sebzeler dallarda buruşuyor. Kum fırtınası şehirlere, köylere saldırıyor. Ve biz hâlâ altın ile alınabilecek bir şeyimizin kalmamasından korkmuyoruz. Kuraklıktan korkmuyoruz. Açlıktan, susuzluktan korkmuyoruz. Yersiz yurtsuz kalmaktan korkmuyoruz. Çağlar öncesinin Orta Asya’sına dönmekten korkmuyoruz. Bir avuç buğdaya, tek bir patatese muhtaç olmaktan korkmuyoruz. Kanadalı firmayı başarıyla kovduk. Karadenizli firmayı işin başına koyduk. Her yanıyla yerli ve millî bir kuraklık yaratıyoruz. Çok da milliyetçiyiz.

Ne var ki Polatlı’ya yürüyen o toz bulutlarıyla bize sadece fragmanı gösterilen filmin aslı vizyona girmek üzere. Eli kulağında. Üstelik bir yanda da korona, ekonomi, savaş tamtamları vesaire…

Deli cesareti mi, cahil cesareti mi, kuru efelik mi, milliyetçiliğin en akılsızcası mı? Nedir bu?

Durdurun bu tepe kelleştirme, toprak oyma işlerini. Durdurun. İçilecek bir yudum su, yenilecek bir lokma ekmek aşkına durdurun.

Yorumlar (1)
Alev Subaşı 5 yıl önce
Arnavutluk büyüklüğünde tarım arazisi yok oldu

Çanakkale büyüklüğünde ormanlık alan tahrip edildi

Türkiye’nin yer altı zenginlikleri ise yerli ve yabancı patronlara peşkeş çekildi.

16 milyon kişinin yaşadığı İstanbul'un akciğerleri olan Kuzey Ormanları, mega projelere feda edildi.

Alpler'den sonra oksijenin en fazla olduğu yerler arasında bulunan Kaz Dağları, Alamous Gold isimli Kanadalı altın şirketinin altın sevdasına kurban edildi.


Batman’ın Hasakeyf ilçesinde yapılan Ilısu Barajı'nda geçen yıl su tutulmaya başlaması sonrasında birçok köy sular altında kaldı.

Artvin Cerattepe'deki maden faaliyetleri ve onun karşındaki halk direnişlerine neden oldu.

Türkiye'nin Maldivleri'' olarak bilinin ve 2 milyon yıllık bir sürede oluşan Salda Gölü'ne 300 bin metrekarelik millet bahçesi yapılmak istendi. Kaleminize , Yüreğinize sağlık
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@