15.01.2022, 13:27

İyi ki Doğdun Yüzyılın Efsanesi: Nâzım

"Yeryüzünün Sesi" şairimiz

Nâzım Hikmet;

61 yıllık ömründe çok hızlı yaşadı,

aniden de göçtü.

Yurduna, ulusuna, bizlere hasret!..

Zindana tıktılar, "Mapusane çeşmesi yandan

akıyor yandan/ Hapislik bir şey

değil ayrılık var bir yandan"’ı yazdı...

14 yıl o hapishane penceresindeki

umut çiçeğini soldurmadı. Yurdundan ayırdılar ama

yurdu Türkiye’yi ondan ayıramadılar. O; inatla

"Sen şimdi yalnız saçımın

akında/Enfarktımında yüreğimin/

Alnımın çizgilerindesin memleketim" dedi.

En çok kullandığı sözcüklerden

biriydi "hasret". Son eşi Vera, gazeteci Leyla Umar’a

verdiği röportajda Türkçe sadece

"Hoşgeldiniz" ve "Hasret’"’i bildiğini aktarmış ve eklemişti:

"Nâzım o kadar çok "Hasret" dedi ki, aklımda kalmış…"

***

"Bütün bir yaşamı kucaklayan şiirlerin şairi"’ tanımı,

Ataol Behramoğlu Usta’nındır.

Çok hasret çekmiş, özlemleri sızı yüklemişti ona.

Şiirlerinde aşk, tutku, doğa, acı, mücadele vardı; en çok da hasret!;

"Kimi insan ezbere sayar yıldızların

adını/Ben hasretlerin"…

"Denize dönmek istiyorum!/ Mavi

aynasında suların/ Boy verip görünmek

istiyorum/ Denize dönmek istiyorum!"

Oğlu Memet’e ithaf "Ayrılık dayanılır

gibi değil mi?/Bize pek mi

müthiş geliyor kendi kaderimiz"

Piraye’ye de; "Senin adını/Kol saatimin

kayışına tırnağımla kazıdım."

O Piraye’ye "Memleketimden

İnsan manzaraları’nı ben yazmıyorum,

onu bana sen yazdırıyorsun,

senindir" diyendir de Nâzım!

***

Asla karanlıktan, yalnızlıktan hoşlanmazdı.

İnsansız dostsuz yapacak kişilik değildir.

Hep ürktüğünü anlatır yalnızlıktan

"Ben hem kendimden bahseden/

Şiirler yazmak istiyorum/

Hem bir tek insana/ Hem milyonlara seslenen şiirler."’i kağıda döker...

"Umudu var büyük insanlığın/

Umutsuz yaşanmıyor"’u da

dillendirmiştir güzel Türkçe’siyle.

***

Kurtuluş Savaşı’nı destanlaştıran tek şairdir.

Mustafa Kemâl’e büyük saygısı vardır.

En güzel dizeleri yazmıştır O’nun için

Kuvayi Milliye Destanı’nda;

"Sarışın bir kurda benziyordu/

Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı./

Yürüdü uçurumun başına kadar/ Eğildi,

durdu/ Bıraksalar/ İnce, uzun bacakları

üstünde yaylanarak/ Ve karanlıkta akan

bir yıldız gibi kayarak / Kocatepe’den

Afyon Ovası’na atlayacaktı..."

***

Son sabah…

3 Haziran’dır tarih. Günlerden Pazartesi.

Her zamanki gibi erkencidir. Oldukça da neşelidir.

Kapıdaki gazeteleri alır güne başlardı.

Kapıyı açmak için uzandığında son hareketi

yapamaz, orada yığılır.

Dimdik, ayakta elveda demiştir Koca Çınar;.

"Sonra şu 10 yıldan bu yana/ Benim fakir milletime

ikram edebildiğim/ Bir tek elmam

Var elimde, doktor/Kırmızı bir elma/Kalbim!"’deki

kalbini yeryüzüne bırakarak!

Vasiyetini de şiire dökerek;

"Anadolu’da bir köy mezarlığına

gömün beni/ Ve de uyarına gelirse/

Tepemde bir çınar olursa/ Taş maş istemez hani."

***

"Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi" Vera’sı.

"Gelsene dedi bana/Kalsana dedi bana/Ölsene

dedi bana/Geldim/Kaldım/Güldüm/Öldüm"’ü

yazdığı Vera’sı.

"Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse

bir günlüğüne/

Allı pullu bir balon verelim oynasınlar"

dediği çocukları.

Anadolu’su, zeytini, karıncaları, buğdayları,

arıları, elmaları, bulutları, dalgaları,

maviliklere süreceği motorları.

Şiirlerini ıslık çalarak kazıdığı caddeler.

Aşkın "sevda" olduğunu öğreten şiirlerinin

tutkunu bizler; Nâzım’sızdır artık!..

***

Kaçışları, sevdaları, ikinci adresi zindan yıllarıyla doludizgin

birkaç ömre sığacak hayatını ilmek ilmek ören...

kağıt bulamayınca şiirini beyaz pantalonuna yazan...

"Şiirin N Vitamini" Nâzım Hikmet bugün 120 yaşında.

Ne güzel şey hatırlamak seni "Büyük Şair"…

TANIDIĞIM NAZIM HİKMET

Uzun boyu, ak ve sarı karışımı dalgalı gür saçlarıyla

kadınlı erkekli hayranlarının karlı bir zirve gibi yükselendir "yakışıklı adam"...

Kendisine ismiyle seslenilince olduğu yerde

hızla döner ve çevresindeki kalabalığı adeta

yararak sese yönelir.

Sesin sahibi kendini tanıtır;

"Merhaba ben Orhan Karaveli, Türkiye’den. Gazeteci!"

Kocaman mutluluk dalgası "yakışıklı adam"’ın yüzünde yayılmıştır.

Akdeniz mavisi gözleri ışıl ışıldır.

Uzun parmaklı elleriyle gazeteciyi omuzlarından yakalar.

Dostça uzatılan eli avuçları içinde tutarak nefes nefese: "Merhaba!..

Binlerle merhaba!" der ve ekler;

"Hoş geldiniz. Zaten duymuştuk bugün burada

olacağınızı. Sabırsızlıkla bekliyorduk…"

Biraz önce çevresini saranlar eski dostlarınkine

benzer "kavuşma" sahnesini ilgiyle izliyordu.

Kruvaze kahverengi şık takım elbiseli

"yakışıklı adam", "Sen esirliğimsin ve hürriyetimsin/

Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin/

Sen memleketimsin/ Sen elâ gözlerinde yeşil hareler/

Sen büyük, güzel ve muzaffer/

Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretim"i

Yazmış "Vatan Haini Vatan Şairi" Nâzım Hikmet’ti!

Nâzım’ın "Merhaba"’sından sonra da ilk sözü "Bu çocuksu heyecanımı hoş görün. 9 yıldır ilk kez bir yurttaşımla görüşüp konuşuyorum buralarda…"

Orhan Karaveli, Nâzım’ı sürgünde yaşadığı Moskova 'da

ziyaret eden

Türk gazetecilerden son kişidir! "Tanıdığım Nazım Hikmet"’te ozan

hakkında anı/tespitlerine yer verir. Ona göre Nâzım yurt ve yurttaş

özleminin somutlaşmış bir anıtı gibidir!A sıl işinin "ozanlık, yazarlık ve barış havariliği"

olduğunu dillendiriyordu görüşmelerinde hep.

"Kurtuluş Savaşı Destanı"’nı hayatının eseri

olarak anlatırken derdini de aktarmadan

edemiyordu Karaveli’ye:

"İstiklal Savaşı’mızı anlattığım bu destan,

tam 66.000 bin dizeden oluşacaktı.

46.000 bini halen kayıptır.Yazık çok yazık!"

Gazeteci Karaveli, Nâzım‘ın Moskova’da özenle kendisine

yazdırdığı, Türkiye’de

Türkiye’de de "resmen" yayınlanan

ilk şiirinin "Yine Memleketim Üzerine Söylenmiştir"

olduğunu aktarır;

"Memleketim, memleketim, memleketim/

Ne kasketim kaldı senin ora işi" ile başlayan,

"Alnımın çizgilerindesin memleketim/

Memleketim memleketim…" ile biten!

Yine;

"Çok yorgunum beni bekleme kaptan/

Seyir defterini başkası yazsın/

Kubbeli çınarlı mavi bir liman/Beni o

limana çıkaramazsın…" dizelerinin öyküsünü

anlatır.

Varna’da sahilde bir lokantada otururken yazmıştır "Liman"’ı.

"Cancağızım" diye hitap ettiği Karaveli’ye;

"Oğlum Memet", "Vapur"’u hasretinden yazdığını da!

Kitapta;

Nazım’ın Mustafa Kemâl’le tanışması

da yer alır.

Nâzım, Paşa’ya "ben de sizin gibi Selanikli’yim" demiştir,

gülümsemiştir Mustafa Kemâl..

Orhan Karaveli, Nâzım’lı anıların içinde en çok onun

şu sözünden etkilendiğini yazmış;

"Öldüğüme yanmam da buralarda gömerler ona yanarım…"

Fransız dev sanatçılar Yves Montand ve

Simone Signoret’in, Ressam

Abidin Dino’nun isteği üzerine şairin 75.doğum

yıldönümüyle ilgili yazdığı mesajdır;

‘’Sevgili Nâzım! Ölmediğine göre daha nice yıllar...

Mademki yaşıyorsun ‘doğum’ yıldönümün kutlu

olsun.

NAZIM HİKMET’İN ŞİİRLERİNDE YAŞAM

Nazım’ın en çok bu tarafına hayranım.

Hep o yaşama sevinci… İleriye doğru bakan umutlu bakışı insana olan inancı.

Bu bakımdan bana hep örnek olmuştur.

Nazım Hikmet'in şiirlerinde yaşam umuttur. Ve bu umut güneşe yol almaktır.

"Akın var akın

Güneşe akın!

Güneşi zaptedeceğiz;

Güneşin zaptı yakın!"

Şair yıllarca hapishanelerde ülkesinden uzakta güneşli günleri gözlemiştir.

Yaşama umudu ve yaşama sevinci olarak karşımıza hep güneş çıkar.

"Güzel günler göreceğiz çocuklar

Güneşli günler göreceğiz."

Şairin yaşama arzusunu simgeleyen bir diğer tema da denizdir.

“Hasret” şiirinde denize dönmek istediğini belirtir;

"Denize dönmek istiyorum!

Mavi aynasında suların

Boy verip görünmek istiyorum!

Denize dönmek istiyorum!"

Nazım’ın şiirinde yaşam aydınlığa çıkmaktır.

Aydınlığın değeri karanlıktan çıkınca anlaşılır;

"Ben yanmasam,Sen yanmasan, Biz yanmasak, Nasıl Çıkar Karanlıklar Aydın-lığa…"

Nazım Hikmet “Hiçbir Ağaç Böyle Harikulade Yemiş Vermemiştir” adlı şiirinde yaşamanın güzel olduğunu korkusuzca birbirine güvenen insanların üzerinden anlatır.

ve insanlar ellerini korkmadan düşünmeden birbirlerinin ellerine bırakarak yıldızlara bakarak:

-“Yaşamak ne güzel şey!” diyecekler.

Nazım yaşama o kadar tutkundur ki;

“yaşamak ne güzel şey” cümlesini birçok şiirinde ele alır.

“Taranta-Babu”ya Beşinci Mektup şiirinde yine bunu vurgular;

"Hehehey TARANTA-BABU, Hehehey, Yaşamak ne güzel şey, Anasını sattığımın, Yaşamak ne güzel şey."

Şair içinde hep bir ümit taşır. Bu ümidi doğa ile birleştirip yaşama sevincine ortak eder. Bu ümit “hürriyet”tir; "Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim, Akar suyun, Meyve çağında ağacın,

Serpilip gelişen hayatın düşmanı. Ve elbette ki sevgilim, elbet, Dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya, Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla Bu güzelim memlekette hürriyet…"

Yaşamak her zaman ümitli bir iş değildir. Bazen umutsuzluklar da olur. Yaşamak bazen “can sıkıntısı”dır; geçmek bilmeyen; "Bir gün eğer, Benden uzak, Karanlık bir yağmur gibi,

Canını sıkarsa yaşamak Tekrar Gazali’yi oku…"

Nazım Hikmet aslında yaşam ve yaşamak ile ilgili görüşlerini “Yaşamaya Dair” adlı şiirinde epilog tarzında aktarır. Aslında bu şiir bir tavsiye bir öğüttür. Şiirin başında şair insanın bütün işinin gücünün yaşamak olacağını söyler. Bunu doğadaki her varlığa yükler;

"Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,

Yani, bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamak ciddiye alınmalıdır. Gerekirse hiç bilmediğin insanlar için bile ölmeyi göze alabilen bir yaşam şuuruna sahip olunmalıdır.

İnsanlar için ölebileceksin,

Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

Hem de en güzel, en gerçek şeyin

Yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Ölüme en yakın olduğumuz anda bile gülebilmektir yaşamak.

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,

Yani, beyaz masadan

Bir daha kalkmamak ihtimali de var.

Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini

Biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,

Hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,

Yahut da yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz

En son ajans haberlerini.

Hapishane de olsak bile dışarıda, güneşin altındaymışız gibi yaşacağız.

Diyelim ki, hapisteyiz,

Yaşımız da elliye yakın,

Daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.

Yine de dışarıyla beraber yaşayacağız,

İnsanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla

Yani, duvarın arkasındaki dışarıyla."

Nazım Hikmet şiirlerinde yaşam dolu olmayı ve yansıtmayı başarabilen, şiirlerini okuyunca bizleri de daha çok yaşama bağlamayı bilen bir şairdir.

Nazım yaşamını sürgünlerde ve hapislerde geçirmiş. Memleket hasretini, yaşama sevincini, ümitlerini, güneşi, gökyüzünü, maviyi şiirlerine yansıtmış bir şairdir.

O halde bizlere düşen onun bu yaşama olan tutkusunu, ümidini, sevincini, aşkını hayatımıza yansıtabilmektedir. O zaman hep birlikte ilk parolamız şu cümle olmalıdır;

“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…”

(KAYNAKÇA-Genco Erkal’ın Sesinden Nazım Hikmet Şiirleri, Yapı Kredi Yayınları)

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 15 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@