22.04.2021, 09:09

İnsan Kaçakçılığı

Köprübaşı günlerimizden anımsıyorum.

Düriye teyzem, Helim amcam bir şeyler anlatırken yanındakilere döner mırıl mırıl bir şeyler söylerdi. "Ne diyor bu?" der gibi… Helim amcamın konuşmalarını ciddiye almadığındandı yanılmıyorsam…

Şimdi aynı iş benim başımda…

Biriyle telefonda konuşurken hanım mırıl mırıl mırıldanıyor.

Canım sıkılıyorsa da uzatmamak adına hiç sesimi çıkarmıyorum. Herhalde kütüphane ve aydınlanma evleri konusunda gına gelmiş olmalı…

***

Ben de, okuyanlarımız da ülkedeki yolsuzluk / usulsüzlük konusunda yazıyor çiziyor olmaktan usandık. Farkındayım ama konuşmazsak / yazmazsak da olmuyor.

Malum kişiyi ekranlarda gördükçe; ilerlediğimizi/ geliştiğimizi ve pandemide neredeyse destan yazdığımızı söyler görünce yanımdakilere mırıldanır oldum ben de…

Nasıl mırıldanmayayım ki…

THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın 14 koltuğu varmış. Her bir şirket ya da kurumda zat-ı alileri yönetim kurulu başkanı. Şükürler olsun ki kimileri gibi her kurumdan maaş almıyormuş. Sadece iki yerden maaş almaktaymış İlker Bey. Sağ olsun! Bizi çok mutlu etti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yardımcısı Alpaslan Bayraktar’ın ise Kardemir ile Kardökmak yönetim kurulu başkanlıklarından aldığı toplam aylık maaşı 77 bin 140 liraymış.

Başka bir Türkiye manzarası…

Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı,  şoför ve bekçi olmak üzere 200 kişilik ilan veriyor. 52 bin kişi başvuruda bulunuyor. Bunların 45 bini üniversite mezunu…

Cumhurbaşkanının övüne övüne açtığı üniversitelerin mezunları, 2021’de şoför ve bekçi olmak aşkıyla(!) Adana’da sıraya girmiş durumda.

Utanç değil midir bu?

Bekçi olmak için mi okuyor gençlerimiz?

Bolu’da ise başka bir komedi…

CHP’li Bolu Belediyesi, 1203 işsize ekmek kapısı fırsatı yaratıyor. AKP Bolu İl Başkanı, "Kanuna aykırı. Bu, İş-Kur’un görevi!" diyor.

İşsizliğe çözüm bulmaya çalışan kişi ya da belediye CHP’liyse, iktidar partisi engellemede bulunuyor.

Deprem yardımları konusunda, toplanan bağışlar konusunda da aynısını yapıyor hep.

Daha doğrusu her konuda…

Küçük ortak, "İsraf çok. Tüketime dayalı ekonomiden ve israf ekonomisinden vazgeçilmeli" gibi cicili bicili söylemlere başvursa da arada bir, yararı yok. AKP bildiğini okuyor.

Açlığın/ işsizliğin ve yoksulluğun en iyi fotoğrafı bu yıl Şanlıurfa’da çekildi.

Sayın Tek Adam, vatandaşın haline acıyıp da 40 bin ton patates ve soğan dağıttırdı ya…

Şanlıurfa’daki patates dağıtımında korona unutuldu. Ne maske vardı insanlarda ne de mesafe kuralı… Bir çuval patates için yaşanan izdihamda ise Eyyubiye Mahallesi’nde insanlar birbirlerini ezdiler.

Billurlaşmış sınıf farklılığına örnek arayan sosyologlar için Türkiye, en canlı örnek!

"128 milyar dolar nerede?" sorusu ise iktidarın kâbusu oldu.

Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli "Yastık altında duruyor.",  Başdanışman Yiğit Bulut "Türkiye’nin hiçbir zaman 140 milyar dolar satılabilir rezervi olmadı.", Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal "Millete harcadık.", Merkez Bankası Başkanı "Satıldı.", Ekonomi Bakanı "Yasalara aykırı değil."  Dediyse de halkımızın dediği şu: "Bolu, Mengen, Gerede / Hamsi oynar derede / Bir de ben sorayım/ 128 Milyar nerede?"

Matematikçiler de boş durmuyor bu konuda... İşte örneği:

"2 x 2 üzeri Küp’ün karesi milyar dolar nerede?"

Bu da Çarşı Grubu’ndan…

64 + 64                   = 128

Bir uzunluk birimi = Mil

Sevgili                     = Yar

Bir nota                   = Do

Bir çoğul eki            = Lar

Bir soru eki              = Ne

Bir nota                    = Re

Bir bağlaç                 = De

Şu günlerde kulağımı çın çın çınlatan biri var: Berat Albayrak!

"At izi it izine karıştı" sözleriyle, aklımdan çıkmıyor hiç…

4,5 milyon Suriyeli, 500 bin Afganlı ile nüfusu 83 milyon olmuş Türkiye’nin dağı taşı bu 128 milyar doları soruyor şu günlerde ama bir türlü ortaya da çıkarılamıyor.

Unutturmak için "amiraller"in darbesi(!) elden tuttuysa da arkası gelmedi. Kimse yutmadı 70’indeki amirallerin darbe yapacağını…

Bu arada Burdur’da/ CHP Bucak İlçe Başkanlığı’na asılan afiş için 13.237 lira ceza kesildi.

Ağrı’da ise CHP’nin panolara astığı '128 milyar dolar nerede?' afişleri mülki amirlerin talimatıyla kaldırılmış, Bucak’taki gibi para cezası uygulanmıştı. AKP’li belediyenin yaptığına gelince…

"Vatandaş soruyor! CHP’nin içindeki taciz ve tecavüz failleri nerede?"

Valilik, bu afişler için ise henüz harekete geçmiş değil.

Aksaray’da ise bir mizah yaşandı…

"Aradığınız dolara şu anda ulaşılamıyor" afişiyle…

Sonuç, tahmin edebileceğiniz gibi. Polis afişi kaldırdı.

Kocaeli’nde ise bir başka garabet yaşandı. 540 kilo kokaini yakalatan müdür görevinden alındı.

Ödüllendirilmesi gerekmez miydi müdürün?

Covid vakaları konusunda ülkemizi, dünyanın bir numarası yapan bu iktidarla yaşamak Orhan Bursalı’nın dediği gibi "Kelle koltukta yaşamak gibi"

2021’in 19 Nisan’ındaki ölüm sayısı, Jumbo Jette uçanlar kadardı. 341 kişi…

Siyasi güç gösterisi yapmak adına kongre salonlarını lebalep dolduran/ doldurtan siyasilerin rolünün sorgulanması gerekmiyor mu bu konuda?

Ölmüyoruz, telef oluyoruz!

Emre Kongar’ın şu kuşkusu düşündürüyor insanı:

"Salgınla mücadele yeterince ciddiye alınmayarak pandemi bahanesiyle toplum üzerindeki baskının arttırılması ve başarısızlıkların salgına atfedilmesi mi hedefleniyor?"

Gelelim skandal haberimize…

Hani şu bilerek bilmeyerek suç işleyen/  insan kaçakçılığı yapan belediyeler konusuna…

Bir gazeteci işi kurcalamasa/ kaçan memnun- kaçıran memnun düzeni sürüp gidecekti Barış Terkoğlu’nun dediği gibi…

19 Nisan’da Barış Terkoğlu şöyle yazdı:

"Önce Malatya/ Yeşilyurt’ta belediye aracılığıyla, ceplerinde 'hizmete özel' pasaportla yurtdışına gidenlerin bir daha geri dönmediği haberi çıktı. Sonra ardı ardına geldi: Elazığ /Akçakiraz, Urfa /Ceylanpınar derken devletin imkânlarının insan kaçakçılığı için kullanıldığı anlaşıldı."

Belediyelerin hizmet pasaportuyla Almanya’ya gidip de dönmeyenler ne mi diyor?

"Türkiye’de aş yok, iş yok, kaçmayıp da ne yapalım?"

Pandemide dünya birincisiyiz ya… Vatandaşına sahip çıkamayan ülkeler sıralamasında da birincilik peşinde gibiyiz.

Neler olup neler bittiğine gelince…

Engelsiz yarınlar, 'çevreye duyarlı insan yetiştirmek', 'yabancı sporcuları tanımak', 'geleceğimizi çöpe atmayalım' gibi projelerle Avrupa’ya gidecek insanların listesi hazırlanıyor. Valilik amacıyla 'hizmete özel' pasaportlar alınıyor. Elini kolunu sallayarak gidenler bir daha da geri dönmüyor. Birileri de bu arada binlerce Euro’yu cebine koyuyor.

Bu işler nasıl mı gerçekleştiriliyor?

"Göçmenler Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği" gibi derneklerle.

Örneğin… Bir dernek, yurtdışına 50 kişi göndereceğini duyuruyor. Örgütlü çalışıldığı için başka illerden de yurtdışına gideceklerin kayıtları yaptırılıyor. Karşılığında da 10-12 bin Euro alınıyor.

Seminer, eğitim vb. gerekçelerle Türkiye’deki dernek, yurtdışındaki bir derneğin davetlisi olarak gitmek istediklerini belirtip ilgili makama başvuruyor. Devlet de böyle bir projenin arkasındaki hinliği bilmediği için projeye destek oluyor, protokol imzalanıyor.

Hatta listelere belediye yöneticileri de ekleniyor. Kaçaklar yurtdışına adım atmış olurken belediyeciler de kıyak tatile başlamış oluyorlar.

Kişi başı 10-12 bin Euro alan yurtdışındaki dernek, Türkiye’de organizasyonuna yardımcı olan dernek yöneticilerine maddi yardım yapıyor. Derneğe destek olduğunu göstermek için de elektrik ve bir yıllık kirasını da ödüyor.

Eskiden bu işler çakma nikahla /sahte evliliklerle yapılmaktaymış. Daha sonra spor kafilelerine sızarak yapılmaya başlanmış. Daha da geliştirilerek sanatçı kafileleriyle… Şarkıcı olmuşlar, kemancı olmuşlar, gitarist olmuşlar koftiden ve kapağı atmışlar Avrupa ülkelerine…

Daha başka yöntemler de kullanmışlar.

1 Ağustos 2001’de Almanya’da eşcinsel evlilik yasası çıkınca ikisi kadın 10 Türk soluğu Köln’de alıyor. Evlendirme dairesine başvuruyor. Şansları yaver gidenler Avrupalı olup gitmiş ama bazen de kayaya toslamışlar.

İlticası kabul edilmeyen PKK’liler bile başvurmuş bu yola…

Saygı Öztürk yazdı bunları…

İşin içine çakma Alevi dernekleri de girmiş. Dedikodular ayyuka çıkınca Tunceli Cemevi Dedesi Ali Ekber Yurt, konuya el atma gereksinimi duymuş. Öğrenmiş ki, Tunceli’den Avrupa’ya Diyanet projesiyle insan kaçırılıyor. 23 Mart 2018’de de savcılığa suç duyurusunda bulunmuş.

 Diyanet ile bazı Alevi vakıf ve dernekleri kanalıyla Avrupa’ya para karşılığında kimlerin gönderildiğini araştırmış. Giden çok kişinin dedelikle ve Alevilikle ilgili konularda ilişkilerinin olmadığını ve gidenlerin de bir daha geri dönmediklerini anlamış.

Sayın Yurt, bunları araştırırken son listede gördüklerine çok şaşırmış. Çünkü 15, 17 ve 20 yaşında çocuklar da varmış listede. İtiraz edip konuyu yerel basına yansıtmış. Valilik de bundan sonra listedekileri sınava tabi tutmuş. Mülakat yapılmış, çocukların hiçbirinin Alevilikle ilgili olmadıkları görülmüş. Sınav komisyonundan 'uygun değil' kararı çıkmış. Ama daha sonra Sayın Yurt, bu çocuklara gri pasaport verildiğini öğrenmiş ve savcılığa başvurmuş.

Sonuca gelecek olursak… Alevilik, dedelik makamı istismar edilerek insan kaçakçılığı yapılmış.

Savcılık mı…

3 yıl boyunca soruşturmayı sonlandıramamış. 13 Ocak’ta da 'kovuşturmaya yer yok' kararı çıkmış.  Sonuca gelecek olursak… Diyanet kanalıyla pek çok ilden insan gönderilmiş yurtdışına.

Her şey ortaya çıkınca içişleri bakanlığı, gerekeni yaptı ve hizmet damgalı pasaport sağlayarak kamu görevlisi olmayanları yurtdışına çıkardıkları iddiasıyla altı belediyeye soruşturma başlattı.

Örnek…

Almanya’nın Hannover Belediyesi, Ankara’nın Kızılcahamam Belediyesi’ne gönderdiği yazıda "Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek" projesi kapsamında Belediye Başkanının belirleyeceği 12 kişiyi davet ediyor. Ne mi oluyor?

AKP’li ve MHP’li toplam 41 kişi daha ekleniyor listeye. Toplam kişi sayısı 53’e çıkıyor. Hannover Belediyesi, sayıyı arttıran belediyeye 41 kişinin giderlerine karışmayacağını söylüyor.

Bu arada çok ilginç bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz.

Sonradan eklenen 41 kişiden 26’sının Bingöl ili nüfusuna kayıtlı olduğu anlaşılıyor. Oysa Kızılcahamam’da 26 Bingöllü bile yok!

Bu işte iyi niyet olduğunu düşünür müsünüz?

Diyelim ki 26 Bingöllü gitti. Geri dönerler mi sizce?

Bir başka polisiye hikâye…

Gri pasaportla Türkiye’den Almanya’ya gidip Fransa’ya geçen B.K. diyor ki; "Akrabalar dedi ki 'şebeke var', yurtdışına götürüyor." Bir an bile düşünmedim. Hazırlığımı yaptım. Kâğıtta "Belediye Meclisi kararıyla" yazısını okudum. Üzerinde "Çevre Konferansı" yazıyordu. Memurlar onların adamıydı. 24 Ekim’de akşam yola çıktık, 26 Ekim’de Almanya’daydım. Dayılarım Fransa’dan geldi. Beni alıp Paris’e götürdüler. Bu iş için 7 bin Euro verdim."

B.K. son olarak şunları söylüyor: "Şu an inşaatta çalışıyorum. 300 yıl çağ atladım diyebilirim."

Olup biteni öğrenen Almanya, şimdi gri pasaport için kırmızı alarm vermiş durumda. Almanya İçişleri Bakanlığı, polisi/ sınır birimlerini ve İnterpol’ü uyarmış durumda.

"Gri pasaportları takip edin. Gerekirse el koyun. Taşıyan kişiyi soruşturması bitene kadar gözaltında tutun."

Ülkem bu muameleye layık değil!

21 Nisan 2021 tarihli gazetelerde basınımızın 180 ülke arasında 153. sırada olduğu yazılıydı.

Aynı günün gazetelerinde Nutuk’un okullarda dağıtılmasının yasaklandığı haberi vardı. Bu skandal da Mersin’de yaşanıyordu.

***

Luciano Pavarotti, Türkiye’ye ilk geldiğinde hangi aryayı seslendirmişti?

Bunu bilen pek çıkmayabilir ama kaldığı otelde kırdığı tuvaleti çok kişi biliyor.

Çünkü magazin, hayatımıza girmiş.

Hayatımıza giren diğer konularda da skandallar/ hırsızlıklar /yolsuzluklar…

Utanma duygusu, ülkemizden pılısını pırtısını toplayıp gitmiş sanki…

Gazetede büyük puntolarla yer alan haber şöyle: "Bakanlığına dezenfektan sattığı ortaya çıkan bakan Ruhsar Pekcan, görevden alındı."

Bakanın şirketinden 9 milyon liralık dezenfektan alındığı haberi, gündeme bomba gibi düşünce Sayın Bakan, gece yarısı operasyonuyla Cumhurbaşkanı kararıyla görevinden alındı.

Ruhsar Pekcan’ın eşinin yönetim kurulu başkanı olduğu Nanoksia  Biyoteknoloji firmasından alınan ürünler piyasa fiyatlarından oldukça aşağıdaymış. Ticaret Bakanlığı, bu konuda sevinmemizi istiyor gibi…

Japonya’da böylesi bir skandalda o kişi intihar ediyor. Japon ahlakı!

Japonya ile bir protokol mü imzalamalı bilmem ki…

Siyasetçilerle bürokratlarımız Japon mevkidaşlarıyla altışar ay yer değiştirmeli…

***

Tatsız, acı ve çok üzücü bir sona geldik… 21 Nisan’da koronadan ölen vatandaş sayısı: 362

"Bu tablonun bir numaralı müsebbibi bugün bizi yöneten Adalet Ve Kalkınma Partisi iktidarıdır."

Uğur Dündar’ın bu sözlerine katılmamak ne mümkün!

Başka güzel bir söz de İzmirli sevilen bir gazeteciden: "Papanın Müslüman olma olasılığı, bunların bu memlekete adalet getirme olasılığından fazladır."

Her şeyin bir çaresi var: SEÇİM!

Nokta!

Yorumlar (1)
A.ş.ş 3 yıl önce
Çok güzel.
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@