30.12.2020, 12:02

İkinci bir Fair Play?

Ülkemizdeki en çok sevilen ve en fazla izleyici kitlesine sahip olan spor dalı kuşkusuz futbol… Elbette tüm dünyada olduğu gibi… Ancak bu kadar çok sevdiğimiz, çok izlediğimiz ve belki de en fazla değer verdiğimiz futbolda elde ettiğimiz ulusal başarılar bir çırpıda sayılabilecek kadar az!

Kulüp bazlı tek kupa başarısı 2000 yılındaki UEFA Kupası ile Galatasaray’a ait… Milli takım ile bir defa dünya üçüncülüğü, bir defa da Avrupa üçüncülüğü…

Başka?

Kulüplerde ilerlenen turlar; mesela çeyrek final, yarı final oynama… A Milli takımda ise Dünya Kupası ve Avrupa Kupası Finallerine katılmaya hak kazanılmışlıklar başarılardan sayılıyor ki orada da müthiş bir sayısal çokluk yok!

Bizim milli takımımız, ömründe ilk defa Avrupa Şampiyonası Finalleri oynama şansını 1996 yılında kazandı. Sonrasında da zaten 2000, 2008, 2016 ve 2020… Gerçi 2020’yi malum sebep, korona iptallerinden oynayamadık; inşallah 2021’de… Dünya Kupası Finalleri ise 1950, 1954 ile 2002 dışında bizim için olamamış; 1950’deki Brezilya’ya da maddi durum yetersizliğinden katılamamışız zahir…

İşte bu sınırlı sayıdaki başarılarımızdan olan 1996 yılına kısa bir gezinti yapalım;

Milli takımın ömründeki ilk Avrupa Şampiyonası Finalleri… Aslında benim de, bu ülkede yaşayan milyonlar gibi ilk kez şahitlik ettiğim dev turnuva…

1996’ya katıldık katılmasına da, finalin, grup aşamasındaki maçlarında pek başarılı olamadık. Üçünde de mağlup olduk ve hatta gol dahi atamadık. Ama olsundu, çünkü hayatımızda bu bir ilkti ve katılmak her şeyden daha önemliyi; özellikle de kazanacağımız tecrübe!

1996 Avrupa Şampiyonası Finallerinde, hafızalarımıza kazınan bir olay, bizim bütün başarısızlığımızı sildi tüm tabelalardan; İzmirli savunma oyuncumuz Alpay Özalan, UEFA tarafından Fair Play, yani turnuvanın en centilmen oyuncusu ödülüne layık görülmüştü; birileri bize barbar mı demişti?

Evet, turnuvanın en centilmen sporcusu bir Türk’tü; Alpay Özalan… Gole giden Hırvat oyuncu Vlaovic’e faul yapmayınca vermişlerdi bu ödülü kendisine…

Hatta Alpay, 2000 yılındaki Avrupa Şampiyonasından sonra İngiltere’nin Premier Ligindeki Aston Villa takımına transfer olarak bizlerin gururunu bir kez daha okşamıştı. Oradan Güney Kore’ye ve ardından Japonya’ya –ki, Asya’da yılın savunma oyuncusu seçilmişti, oradan da Almanya’ya Köln takımına… Ülkemizdeki Altay, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Siirt takımlarındaki kariyerini de unutmayalım.

Günümüze dönelim;

Her futbolcu, aktif spor hayatını noktaladıktan sonra antrenörlük, teknik adamlık, spor yazarlığı ya da spor yorumculuğu yapacak şeklinde bir kuralın olmadığını ispatlarcasına; sevgili Alpay, siyaset yapmaya karar vermiş ve şu anda da, iktidar partisi milletvekili olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev yapıyor.

Ne var ki, yenilerde dünyamızdan ayrılan, yazın ustamız ve rahmetle andığımız Bekir Coşkun anısına Buca’da yapılmış ve açılışı yapılacak heykel için doğru şeyler söylememiş. Gereksizliğinden dem vurmuş kendince…

Bak, sevgili Alpay Özalan;

Heykel, sadece çok basit ya da çok güzel görünen bir taş yığını ya da kaya parçası değildir. Sanatsal bir değeri olmakla beraber, içerisinde bir his barındırır ve anlam içerir. Tıpkı, düşmana ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin’e duyulan his gibi… İzmir’e masmavi gözleri ile yukarılardan, Belkahve’den bakan beton Mustafa gibi… Kültürpark’ın yapımı aşamasında hayatlarını kaybeden atlar gibi… Girne girişindeki Yunuslar, Bornova’daki Süleyman Seba, Alsancak’taki Sait Altınordu, Konak’taki Metin Oktay gibi…

Ve bizler, sporseverler, özellikle de hemşerilerin biz İzmirliler; bu yazının ekinde resimlerini paylaşmış olduğum, Alpay Özalan’ı, sporcu kimliğindeki başarıları ile sevdik ve anımsadık, takdir ettik, gurur duyduk. Ve bu kimliğini asla unutmayız. Ancak ne var ki, rahmetli Bekir Coşkun Usta, heykel, sanat, heykeltıraş gibi tüm değerleri kırdığın söylemlerini bir kez daha gözden geçirip, yapacağın açıklamayla, ikinci bir fair play ödülü alman da, zannımca çok zor değil! UEFA’dan değil belki ama İzmirlinin gönlünden…

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 33 74
2. Liverpool 33 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 33 43
12. Fulham 34 42
13. Bournemouth 33 42
14. Crystal Palace 33 36
15. Brentford 34 35
16. Everton 33 30
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 33 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@