Güncelliği, farklı rejisi, mizah ve gerilim unsurlarıyla "Metot"

Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu, iki sezona rağmen Metot adlı oyunu kapalı gişe oynuyor. Oyun güncel konusu, farklı rejisi, mizah ve gerilim unsurlarıyla ilgi çekiyor. Röportaj: Neslihan Perşembe Katalan yazar Jordi Galceran’ın yazdığı...

27 Ekim 2019, 11:54 Neslihan Perşembe
Güncelliği, farklı rejisi, mizah ve gerilim unsurlarıyla "Metot"

Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu, iki sezona rağmen Metot adlı oyunu kapalı gişe oynuyor. Oyun güncel konusu, farklı rejisi, mizah ve gerilim unsurlarıyla ilgi çekiyor.

Röportaj: Neslihan Perşembe

Katalan yazar Jordi Galceran’ın yazdığı Metot adlı oyun, Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda (BBŞT) iki sezondur sahnelenmesine karşın kapalı gişe oynanıyor. BBŞT Müdürü Murat Niyazi Emre, bu durumu BBŞT’nin her sezon büyüyen ve yenilenen bir seyirci kitlesine borçlu olduklarına dikkat çekerek, “Oldukça güncel bir konuyu ele alması, farklı rejisi, mizah-gerilim ve merak unsurlarını aynı anda barındırması seyircinin ilgisinde pay sahibi. Ana nedeni de; günümüz insanının modern çağımızda karşı karşıya geldiği ürkütücü rekabet ortamıdır. Günümüz insanının gündelik hayatında, işinde, okulunda ve hatta yakın ilişkilerinde bile duyumsayabileceği bu rekabet onu giderek yalnızlığına sürüklemekte. Tam da bu yüzden dediğiniz gibi, günümüz insanının kendini bulabileceği bir oyun” diyor. Beliz Coşar’ın dilimize çevirdiği Metot adlı oyunun yönetmeni ve genel sanat yönetmeni Onur Erdoğan. Müziğini Gökay Kaçanoğlu’nun yaptığı oyunda İbrahim Güngör, Jülide Kara, Murat Niyazi Emre, Esra Tarhan oynuyor. Dekor tasarımı İlker Şahin’e, dekor uygulama Abdullah Kürsülü’ye ait. Yine sahne arkasında Ercan Gülmez ile Engin Doğan kumanda teknik, Azat Serhat Koca ve Fatih Ay sahne amiri, Mert Akalın da asistan olarak yer alıyor. Oyunun afiş ve grafik tasarımı Alpgiray Kelem tarafından yapıldı. Bornova Şehir Tiyatrosu’nun iki sezon geçmesine karşın kapalı gişe oynadığı Metot adlı oyuna dair BBŞT Müdürü Murat Niyazi Emre ile bir röportaj gerçekleştirdim. Röportajda Murat Niyazi Emre’nin, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer'in davetiyle şehir tiyatrolarının kurulmasıyla ilgili bir bilgilendirme toplantısına katıldığını ve bu toplantı doğrultusunda İzmir'in artık İzmir Şehir Tiyatroları'na kavuşacağı inancını taşıdığını öğrendim.

Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun sahnelediği Jordi Galceran’ın yazdığı Metot adlı oyunun iki sezon geçmesine rağmen kapalı gişe oynamasını; seyircinin ilgisini neye bağlıyorsunuz?

Evet iki sezon oynadığımız oyunumuza repertuarımızda bulunan diğer oyunlar sebebiyle bir sezon ara verdik. Bu sezon tekrar sahnelemeye başladığımız Metot oyunununa seyircinin ilgi ve talebinin bitmemiş olduğunu görmek bizi memnun etti. Sizin de belirttiğiniz gibi kapalı gişe oynamaya devam ediyoruz. Salondaki boş koltuklar da, önceden internetten bilet alıp da gelemeyen seyircilerden kaynaklanıyor. Tabii ki bu durumu BBŞT’nin her sezon büyüyen ve yenilenen bir seyirci kitlesi olmasına borçluyuz. Ama oyun özelinde düşünecek olursak; oldukça güncel bir konuyu ele alması, farklı rejisi, mizah-gerilim ve merak unsurlarını aynı anda barındırması seyircinin ilgisinde pay sahibi. Sanırım oyuncular olarak da yaşadığımız farklı deneyimi seyirciyle doğru biçimde paylaşabiliyoruz.

Katalan oyun yazarı Jordi Galceran hakkında okurlarımızı biraz bilgilendirelim mi? Yazarın Metot adlı oyunu Türkiye’ye uyarlanmış gözükse de çok uluslu bir şirketteki çalışma ortamına dikkat çekildiği için evrensel de değil mi?

Evet kesinlikle evrensel bir hikaye. O yüzden de yönetmenimiz Onur Erdoğan oyunu Türkiye’ye uyarlama fikrini paylaştığında ekip olarak hepimiz onayladık. O kadar az değişiklik yaptık ki; bu da yazarın ne kadar evrensel bir hikaye anlattığını bir kez daha gösterdi. Ve seyirci de bu hikayenin Maslak’ta bir plazada geçtiğini düşününce daha fazla içine girebiliyor bence. Bu anlatılanlar her yerde yaşanan gerçekler.

Metot’ta çok uluslu şirketlerdeki ürkütücü rekabet gözler önüne seriliyor. Bu bakımdan tam da günümüz insanının kendini bulacağı bir oyun diyebilir miyiz?

Ben oyunun özellikle “işsizlik” gerçeğiyle rekabetçi ortamda yetiştirilen gençlerin çok ilgisini çektiğini görüyorum. Ancak seyirci profilimiz sadece mülakattan mülakata koşan gençlerden oluşmuyor. Her yaştan ve kesimden seyircinin ilgisini çekmesinin ana nedeni; elbette günümüz insanının “modern çağımızda” karşı karşıya geldiği ürkütücü rekabet ortamıdır. Oyun metninde bu rekabet ortamı sadece çok uluslu şirket ortamına indirgenmemiş, aksine tüm ilişkilere yansımasını gözler önüne serilmiş. Günümüz insanının gündelik hayatında, işinde, okulunda ve hatta yakın ilişkilerinde bile duyumsayabileceği bu rekabet onu giderek yalnızlığına sürüklemekte. Tam da bu yüzden dediğiniz gibi,günümüz insanının kendini bulabileceği bir oyun Metot.

Oyunda dekor da bir alt metin gibi çıkıyor karşımıza. Dar alanda çevrelenmiş çalışma alanları, adeta bir şeffaf hücre gibi çalışanı hapsediyor. Çalışanlar da bir mahkum gibi gözükmüyor mu?

Evet bence de oyunun dekoru beşinci bir oyuncu olarak çıkıyor seyircinin karşısına. Televizyonun bu denli popüler olduğu günümüzde seyirciye oyunun rejisi içinde bir de kamera rejisi sunuyoruz; canlı performansı izleyen seyirci aynı anda farklı bir bakış açısıyla buluşuyor. Kapalı bir dekorda oynamak biz oyuncular için de farklı bir deneyim oldu. Kimi zaman izlendiğimizi bile unutarak o “sıkışmışlık” hissini biz de tam anlamıyla hissedebiliyoruz. Hem de dışarı çıkmamaya çalışan bir mahkum olarak…

Metot’ta canlandırdığınız Kerem rolü ile 2017-2018 sezonunda 1. Özdemir Nutku Tiyatro Ödülleri Yılın Erkek Oyuncusu Ödülü aldınız. Bu rolü canlandırırken çok başarılısınız. Gerçi seyrettiğim diğer oyunlarda da başarılıydınız. Metot’daki diğer deneyimli oyuncular da çok başarılı. Bu başarı için ne dersiniz?

Öncelikle ben ve ekip arkadaşlarım adına yorumunuzdan dolayı teşekkür ederim. İlgi çekici bir karakteri canlandırdım ve benim içinde çok keyifli bir deneyim oldu. Oyunun reji anlayışına göre de doğallık ve sadelik ilk hedefimiz oldu. Ben de karakterin çok kolay düşebileceği abartı tuzağına düşmeden yorumlamaya çalıştım. Eğer bunu doğru biçimde aktarabildiysem ne mutlu bana.

Oyunda çağımızda insanları daha çok koşullandıran önyargılar da sorgulanıyor. Burada özel hayata adeta bodoslama bir dalış ve burada boğulanlar (işe kabul edilmeyen) var. Bu bir bakıma kapitalizmin de acımasızlığına değinme diyebilir miyiz?

Ne kadar eleştirsek de maalesef bu “acımasızlığın” içinde yaşamaya mecbur kalıyoruz. Ve insanlar sizin de söylediğiniz gibi, ayak uydurmak ve zarar görmemek adına önyargılarına sarılıyorlar. Empati kurmaktan uzak durup, sürekli bir mücadele halinde yaşamaya mecbur bırakılıyoruz. Ve gün geçtikçe bu durum daha da sertleşiyor. Sistem bu durumu “çağın gereklilikleri” olarak sunuyor. Kapitalist sistemin acımasızlığı, insanları başka biri olmaya zorluyor. Oyunumuz tam da bu noktaya yoğunlaşıyor diyebilirim.

Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun diğer oyunları hakkında da bilgi vermek ister misiniz? Yeni bir oyun yakında sahnelenecek mi?

Şehir Tiyatromuz, geçen yıl prömiyerini gerçekleştirdiği bir ana kadro ve bir çocuk oyununu sürdürmeye devam edecek. Moira Buffini'nin yazdığı Onur Erdoğan'ın yönettiği “Sessizlik” adlı oyunumuz Kasım ortasında tekrar seyirciyle buluşmaya başlayacak. Aralık ayı itibariyle de çocuk izleyicilerimiz için, Arzu Leylak'ın yazdığı İbrahim Güngör'ün yönettiği “Başka Bir Bremen Mızıkacıları Hikayesi” adlı oyunumuzu sahneleyeceğiz. Ayrıca yine bu sezon Ocak ve Şubat aylarında sahnelenmek üzere iki ayrı yetişkin oyununun çalışmaları başladı. İsimleri de şimdilik sürpriz olsun.

İzmir’de şehir tiyatrosu kurma mücadelesini verdiniz, başardınız. Diğer ilçelerin ve özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de artık bir şehir tiyatrosu kurması gerekmez mi?

Evet bu zor mücadeleyi verip Şehir Tiyatrosu'nu bu günlere getirdiğimiz için gururluyuz. En büyük isteğimiz bizim başardığımız bu durumun ilçe belediyelerine örnek olması. Özellikle müdürlüğümüz kurulduktan sonra İzmir içinden ve Türkiye'nin dört bir köşesinden tiyatro kurulma süreciyle ilgili pek çok telefon aldık, alıyoruz. Onlara elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Bu, hem doğru yolda ilerlediğimizin göstergesi hem de başka belediyelerin de benzer nitelikli şeyler yapmak istemesi sanat açısından çok umut verici. Ve artık İzmir Şehir Tiyatroları'nın da kurulacağına inanıyoruz. Geçen hafta içerisinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Tunç Soyer'in davetiyle şehir tiyatrolarının kurulmasıyla ilgili bir bilgilendirme toplantısına katıldık. Ve orada hissettiğim hava, artık bu işin sözde kalmayacağı yönünde. Bu takvimin en kısa sürede başlayacağına ve İzmir'in artık İzmir Şehir Tiyatroları'na kavuşacağına inanıyorum.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 21 57
2. Fenerbahçe 21 51
3. Samsunspor 22 43
4. Eyüpspor 21 39
5. Göztepe 21 34
6. Başakşehir 21 32
7. Beşiktaş 20 32
8. Kasımpaşa 21 28
9. Alanyaspor 21 28
10. Rizespor 21 27
11. Trabzonspor 20 26
12. Gaziantep FK 21 26
13. Antalyaspor 21 25
14. Konyaspor 21 24
15. Sivasspor 21 23
16. Kayserispor 20 17
17. Bodrum FK 21 16
18. Hatayspor 22 10
19. A.Demirspor 21 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 22 45
2. Karagümrük 22 39
3. Erzurumspor 22 37
4. Gençlerbirliği 23 37
5. Ahlatçı Çorum FK 22 35
6. Bandırmaspor 22 34
7. İstanbulspor 22 33
8. Keçiörengücü 22 33
9. Pendikspor 22 33
10. Boluspor 22 32
11. Ümraniye 22 32
12. Amed Sportif 22 31
13. Esenler Erokspor 23 31
14. Ankaragücü 22 30
15. Manisa FK 22 30
16. Şanlıurfaspor 22 28
17. Sakaryaspor 22 27
18. Igdir FK 22 26
19. Adanaspor 22 16
20. Yeni Malatyaspor 22 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 23 56
2. Arsenal 24 50
3. Nottingham Forest 24 47
4. Chelsea 24 43
5. M.City 24 41
6. Newcastle 24 41
7. Bournemouth 24 40
8. Aston Villa 24 37
9. Fulham 24 36
10. Brighton 24 34
11. Brentford 24 31
12. Crystal Palace 24 30
13. M. United 24 29
14. Tottenham 24 27
15. West Ham United 24 27
16. Everton 23 26
17. Wolves 24 19
18. Leicester City 24 17
19. Ipswich Town 24 16
20. Southampton 24 9
Takımlar O P
1. Real Madrid 22 49
2. Atletico Madrid 22 48
3. Barcelona 22 45
4. Athletic Bilbao 22 41
5. Villarreal 22 37
6. Rayo Vallecano 22 32
7. Girona 22 31
8. Osasuna 22 30
9. Mallorca 22 30
10. Real Betis 22 29
11. Real Sociedad 22 28
12. Sevilla 22 28
13. Celta Vigo 22 25
14. Getafe 22 24
15. Las Palmas 22 23
16. Leganes 22 23
17. Espanyol 22 23
18. Deportivo Alaves 22 21
19. Valencia 22 19
20. Real Valladolid 22 15

Gelişmelerden Haberdar Olun

@