09.10.2023, 10:16

Filistin-İsrail Savaşı'nda reel sosyalizmin çöküşünün etkisi

Sosyalistlerin eline, reel sosyalizmin çöküşünün olası barış köprülerinin kırılıp atılmasını ve sefalette artışı getirdiğini de anlatmak için, istenmeyecek türden fakat benzersiz bir fırsat geçmiştir. Lakin bu fırsatı henüz değerlendirebilmiş değiliz.

6 Eylül 2023'te insanlık, belki de bambaşka bir Dünya'ya uyandı. MOSSAD'ı uyutan şeriatçı örgüt Hamas, intikam yeminleri ile İsrail'e 5000 roket fırlattığını bildirdi. Filistin'deki seküler sol örgütlerden Hizbullah'a kadar pek çok örgüt Hamas'a ve Kassam Tugayları'na katılırken İsrail önce olağanüstü hal, ardından savaş ilan etti. Olay Filistin'deki farklı militan örgütlerinin güçlerini de ortaya koydu. Öyle ki eski Birleşmiş Milletler Silah Müfettişi olan ve Körfez Savaşları'na muhalefetiyle tanınan Scott Ritter, Lübnan Hizbullahı'nın savaşa doğrudan dahil olmasıyla İsrail'in çok büyük bir stratejik yenilgi yaşayabileceğini, militanların arkasındaki güç olduğu söylenen İran'ın doğrudan savaşa girmesi halinde ise İsrail'in yok olabileceğini söyledi. Lübnan Hizbullah'ı şu anda savaşa dahil olmuş bulunurken Filistinli militanlar savaşın daha ilk gününde İsrailli generalleri rehin aldı.

Bu savaşla beraber sosyalistlerin Dünya'ya hatırlatması gereken başka bir etken henüz fazla konuşulmuş olmasa da yeniden güncel bir konu haline geldi; reel sosyalizmin çöküşünün Filistin ve İsrail arasındaki barış köprülerini nasıl kırıp attığı...

Barış az kalsın sağlanıyordu

1990'lı yılların başında Filistin Kurtuluş Örgütü Lideri Yaser Arafat ve İsrail Başbakanı Yitzhan Rabin arasında başlayan görüşmeler, iki ülkenin halklarının barışıyla sonuçlanmak üzereydi. İsrail nüfusunun çoğu bu barışı İsrail ekonomisi için de bir zorunluluk olarak görürken İsrail Ticaret Odaları Başkanı Dan Gillerman ve Dışişleri Bakanı Şimon Peres de bu görüşe katılıyordu. Oslo Görüşmeleri olarak bilinen bu barış sürecinin sonucunda Peres, Rabin ve Arafat, 1994 Nobel Barış Ödülü'nü paylaştı.

Gerçekten de barış o yıllarda iki ülkenin halklarının yanı sıra yöneticilerinin de zorunluluğunu gördüğü birşeydi zira İsrail piyasaları Filistinli işçilerin oluşturduğu iş gücüne bağımlıydı.

Dağılan Sovyetler'den İsrail'e göç akını

Ne yazık ki Oslo Görüşmeleri, bu görüşmelerin İsrail için anlamsızlaşmasıyla da sonuçlanacak tarihsel bir trajedi ile çakıştı. 1991'de önce reel sosyalizm dağılarak yerini sefilleştirici bir şok terapisine bıraktı. 13 Eylül 1993'te Arafat, Peres ve Rabin'in Beyaz Saray'da el sıkışmasından birkaç hafta sonra Boris Yeltsin, Rusya üzerindeki otoritesini emrine amade orduyu kullanarak daha da sağlamlaştırarak Rusya'da oluşan sefaleti hat safhaya çıkardığında Rusya'daki Yahudiler İsrail'e bir göç akını başlattı. Bu şekilde İsrail'e önce 1 milyon, ardından 600 bin kişi göç etti. Ölümü görüp sıtmaya razı olarak İsrail'e kaçan bu kişiler, İsrail'in Filistinli iş gücüne bağımlılığıyla beraber bir barışın zorunluluğunu da İsrailli yöneticiler ve ülkenin temel sektörü olan silah ve savunma sektörünün oligarları için ortadan kaldırdı.

İsrail'in sınırları kapatarak Filistinliler için açık hava cezaevleri oluşturma süreci bu şekilde 30 Mart 1993'te başladı. 1993 ve 2000 yılları arasında eski Sovyet vatandaşlarının işgal edilen Filistin topraklarına yerleştirilmesiyle buralardaki İsrailli yerleşimci sayısı 2 katına çıktı. Bu politikanın kullanışlılığını gören İsrail, doğrudan kendisi Rusya'dan Yahudi mülteciler devşirmeye başladı. Bugün eski Filistin topraklarındaki işgalci yerleşimci olarak bilinen kişilerin çok önemli bir kısmı Yahudi inançlı eski Sovyet vatandaşlarından oluşmaktadır.

Sovyet ülkelerinden gelen kişiler arasında, teknoloji konusunda İsrail'deki okulların mezunlarından daha ileri seviye eğitimlere sahip bilim insanları bulunuyordu. İsrail'deki teknik ve teknolojik sektörlere bu bilim insanlarının yaptığı katkılar, İsrail'de bu sektörleri sağlam kaleler haline getirdi. Yani İsrail, ekonomisindeki ve teknolojisindeki gelişmişliğin önemli bir miktarını da eski Sovyet ülkelerinde yetişen kişilere borçludur.

Öte yandan İsrail'in Filistinlileri dev açık hava cezaevlerine hapsetmesinin ekonomik sonucu da korkunçtur. Naomi Klein'ın Şok Doktrini'nde verdiği bilgilere göre sınırların tellerle çevrilmesinin ardından işgal altndaki topraklarda kişi başına düşen GSMH yüzde 30'a kadar düştü. Ertesi yıl Filistinliler arasındaki yoksulluk yüzde 33 arttı. 1996'ya gelindiğinde, Filistinli işgücünün yüzde 66'sı ya işsizdi ya da ciddi șekilde kısmi işsizlikle yüz yüzeydi.

Sonuç olarak sosyalistlerin eline, reel sosyalizmin çöküşünün olası barış köprülerinin kırılıp atılmasını ve sefalette artışı getirdiğini de anlatmak için, istenmeyecek türden fakat benzersiz bir fırsat geçmiştir. Lakin bu fırsatı henüz değerlendirebilmiş değiliz.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Trabzonspor 15 34
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 15 26
5. Beşiktaş 15 25
6. Samsunspor 15 25
7. Gaziantep FK 15 23
8. Kocaelispor 15 19
9. Başakşehir FK 15 17
10. Alanyaspor 15 17
11. Konyaspor 15 16
12. Gençlerbirliği 16 15
13. Çaykur Rizespor 15 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 15 15
16. Eyüpspor 15 13
17. Kayserispor 15 13
18. Fatih Karagümrük 15 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 16 32
2. Amed SK 16 32
3. Esenler Erokspor 16 31
4. Bodrum FK 16 30
5. Çorum FK 16 28
6. Iğdır FK 16 28
7. Boluspor 17 26
8. Erzurumspor FK 16 26
9. Bandırmaspor 16 26
10. Serik Belediyespor 16 25
11. Keçiörengücü 16 21
12. Van Spor FK 16 21
13. Sivasspor 16 20
14. Sakaryaspor 16 19
15. İstanbulspor 16 18
16. Sarıyer 16 17
17. Manisa FK 16 16
18. Ümraniyespor 16 15
19. Hatayspor 16 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 15 33
2. Manchester City 15 31
3. Aston Villa 15 30
4. Crystal Palace 15 26
5. Chelsea 15 25
6. Manchester United 15 25
7. Everton 15 24
8. Brighton & Hove Albion 15 23
9. Sunderland 15 23
10. Liverpool 15 23
11. Tottenham 15 22
12. Newcastle United 15 22
13. Bournemouth 15 20
14. Brentford 15 19
15. Fulham 15 17
16. Leeds United 15 15
17. Nottingham Forest 15 15
18. West Ham United 15 13
19. Burnley 15 10
20. Wolverhampton 15 2
Takımlar O P
1. Barcelona 16 40
2. Real Madrid 16 36
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 16 31
5. Espanyol 15 27
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 16 23
8. Getafe 15 20
9. Elche 15 19
10. Celta Vigo 15 19
11. Deportivo Alaves 15 18
12. Rayo Vallecano 15 17
13. Sevilla 15 17
14. Real Sociedad 16 16
15. Osasuna 15 15
16. Valencia 15 15
17. Girona 16 15
18. Mallorca 15 14
19. Real Oviedo 15 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@