14.09.2021, 11:36

"Diren; Son Kar Tanesine Kadar..."

Delikanlı 

17 yaşında bir devrimciydi. Davutpaşa Askeri Cezaevi’nde yatıyordu iki aydır.

Bir gün batıyordu, gardiyan bağırdı; “Toparla eşyalarını, tahliyecisin!”

Çok heyecanlandı. Öyle ya özgürlüğüne kavuşacaktı.

Cezaevi oturduğu Kadıköy’e çok uzaktı, akşam saati oraya araç bulacak durumu da yoktu.

Şöyle düşündü;  “Geceyi burada geçireyim, sabahın ilk ışıklarıyla yola koyulurum.”

Sabah oldu.

O da ne? 

Cezaevi hoparlöründen mehter marşları çalıyordu.

Bir anda koğuşa askerler girdi, herkesi sıraya dizdiler.

Derdini anlatmaya kalktı, takan yoktu!

O gün, tarihimizin kara lekerinden 

12 Eylül 1980’di!

Faşist darbe,

genç devrimcinin iki yılını çalacaktı işkence ve baskılarla dolu!

****

Oysa o neler düşünüyordu? 

Rahat hissettiği pencereler açacaktı yeni yaşamında.

Dünyasını değiştirecek

güzel yürekli insanlar arayacaktı.

Deyim yerindeyse, “kendi dünyasını yerinden bile oynatacaktı.”

Kendi talihinin yeniden mimarı olacaktı.

Olmadı, oldurtmadı zalim cuntacılar.

Onlar;

adaleti ayaklar altına alandı!

Onlar düşünce özgürlüğü,

insan haklarının düşmanıydılar! Onlar,

bugün de insanları kutuplaştıran politikaların yolunu açanlardı.

Ama yılmadı delikanlı. Dayanacaktı. Ahmed Arif dizelerindeki gibi;

“Tükür-dü celladın / Fırsatçının, fesatçının, hayının…/Dayan-dı kitap ile, iş ile, tırnak ile diş ile/ Umut ile sevda ile, düş ile…”

****

İşte o cezaevi günlerindendir bu anı.

Delikanlının yol arkadaşlarından Sunay Akın’dan;

"Cezaevinin

kar altındaki avlusunda,

beyaz don fanilalarıyla koşan kardan adamlar belirir aniden...

Kendilerini karlara atan, yerlerde ev kaçkını çocuklar gibi yatıp yuvarlanan tutuklular kartopu oynamaya başlar.

Çok geçmeden hoparlörlerden bir ses duyulur:

‘Kartopu oynamak yasak, koşmak yasak, kapatırım havalandırmayı!’

Tutuklular kartopu oynamaz, koşmaz ama boş da durmazlar.

Bir anda dev bir kardan adam yükselir aralarından.

Birileri koğuşlardan getirdikleri yeşil renkli bir battaniyeyle şapka kondurur kardan adamın başına.

Bir tutuklu arkadaşlarının omuzlarına çıkıp, kardan adamın yüzüne sakal yapar.

Hapishanenin avlusunda kısa sürede bir 

'Kardan Che' yükselmektedir! Cezaevinin avlusunda yükselen

Ernesto Che Guevara'yı selâmlayan tutukluların coşkusu

uzun sürmez.

Coplar,

tekmeler, yumruklar...

Şiddet gören sadece tutuklular değildir,

kardan Che de dayaktan payına düşeni alır. Dolunay vardır 

o gece...

Tutuklular, demir parmaklıklı pencereden Che'ye bakarlar titreyerek; yarısı yıkılmış, kendileri gibi üstünde postal ve cop izleri olan kardan adama.

Ve 'delikanlı' şunu söyler ay ışığı altındaki kardan adam kalıntısına:

Diren, son kar tanesine kadar…"

****

Yazımızın kahramanı

12 Eylül’de gözaltına alınan 650.000 kişiden, sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanan 230.000 kişiden, hakkında dava açılan 210.000 kişiden biri; Ressam

Can Ersal’dır! Günümüzün

en ünlü sulu boya ressamlarından Can Ersal!

Sanat ve edebiyat düşkünü

-mimarlık eğitimi de almış- 

Can Ersal.

"İyi bir mimar;

iyi de bir sanatçı olmalıydı!"

O; ressamlığını,

her platformda Türkiye’nin ilk kadın ressamlarından Müreccel Küçükaksoy’un fıtrça ve tuvalleri, Bedri Rahmi Eyüboğlu Çocuk Atölyesi ve ilkokulda mustafa Pilevneli’nin suluboya öğretilerinin içinde geçen bir hayata borçlu olduğunu söyleyecek kadar tevazu sahibidir.

Bugün Sunay Akın dizelerinin buluştuğu renklerde onun imzası vardır. İlginç ve hoş bir birlikteliktir

onların ki.

İstanbul’un

Şirket-i Hayriye vapurlarını, Boğaz’ın yaramaz çocukları martıları, Kız Kulesi’ni, Mustafa Kemal Atatürk’ü o kadar muhteşem aktarır ki beyaz’a fırçasıyla.

Bu yüzden de Can Ersal’a, “Suya Can Veren Ressam” derler!  

O, Davutpaşa’da 40 yıl önce son kar tanesi gibi direnenlerdendir ve kazananlardandır!;

“bin kez budadılar körpe dallarımızı bin kez kırdılar/ yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz/ bin kez boğdular zamanı bin kez ölümlediler/ yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz/ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!”

Merhaba

Can Ersal  Merhaba…

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@