13.01.2021, 13:04

Devlet Adamı ve Siyasetçi..

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un "Bu iktidar, sahtekârları bakan yardımcısı, hırsızları büyükelçi yapıyor" sözlerini gazetede okuyunca kimmiş bunlar diye araştırdığımda hem sözü söyleyen, hem bu görevleri kabul edenler hem de devletim adına üzüldüm.

Sözü söyleyen hakkında üzüldüm öyle veya böyle bir devlet görevlisi (!) hakkında sahtekâr ve hırsız demek ne derece doğruydu?

Görevi kabul edenler eğer şaibeli işleri varsa ve o makamı hak etmeyecek yollarla o makamı ele geçirmişlerse devlet adamlığının o ağırlığını nasıl taşıyacaklar vicdanları nasıl rahat edecekti onlar adına üzüldüm.

Ve devletim adına üzüldüm böyle kişilerle temsil edilmeyi hak ediyor mu diye.

Sonra aklıma "İsmet İnönü’ye Saygı" başlıklı yazımda kullandığım iki deyim geldi. "Politikacılar gelecek seçimi; devlet adamları, gelecek kuşağı düşünür" ile "Devlet adamının adı edebi kalır, siyasetçi koltuktan düştüğü gün kaybolur."

Devlet adamlığı ve siyasetçi işte incelenmesi ve değerlendirilmesi gereken buydu. Kim, Kimdir?

CHP Grup Başkanvekilin açıkladığı konularda tayinleri yapan iktidar siyasi bir kimlikti ama devleti idare eden kollardan biri yürütmenin başıydı,  görevlendirilenler devletin resmi gazetesinde yayınlanan kararlarla o görevlere geliyorlardı yani siyasetçi kimliklerini bir yana bırakıp devlet adamı vasfına haiz olacaklardı. Oldular mı şeklen evet. Ama yukarıda ki suçlamalara bakılırsa siyaset ön plana çıkmış devlet adamlığı vasfı siyasetçi tarafından esir alınmıştı.

İyi de o siyasetçileri oraya gönderen biz değil miydik, onları oylarımızla Milletvekili yapan. Evet, öyleydi hatta İİDE (İzmir İçin Düşünceden Eyleme) Platformunda "İzmir Milletvekili Seçilme Kriterlerini" sorgulayan bu konuyu tartışan, çözüm arayan bizlerdik.

İyi de devlet adamı kimdi hangi vasıflara sahip olmalıydı. Var mıydı kriterleri? Evet, vardı ama uygulayacak olan siyasetçi olunca devlet adamlığı onunla sınırlı kalıyordu.

Araştırdım ve gazeteci, yazar Mümtaz Soysal’ın 27 Aralık 2013 tarihli Cumhuriyet gazetesinde ki köşesinde yayınlanan "Devlet Adamlığı" başlıklı makalesine ulaştım bu kriterlere. Şöyle tarif ediyor yazısında devlet adamlığını Mümtaz Soysal;

"Kolay değildir devlet adamlığı. Devletin herhangi bir yerinde makam ve unvan sahibi olmak olmadığı gibi, makamın çok yüce, unvanın çok şaşaalı olması da değildir. Bunlar olsa bile görevin herhangi bir anında kendinizle birlikte devleti de rezil ettiniz mi, tarihe geçersiniz; ama devleti yücelten olarak değil, batıran olarak."

"Mektebi var mıdır" diye sorduğunuzda, hemen "yoktur, devlet işi karakter ve tıynet ya da sağduyu işidir, adam olmak yeter" gibi sözde akıllıca sözler duyarsınız ama bakmayın, tam tersine okulu hatta okulları vardır; çünkü bilgisiz olmaz. "Olur" diyenler olsa da başta böyle konuşanlar olmak üzere, cahillerden devlet adamı hiç çıkmaz, çıkmak isteyenler çok kısa zamanda cehaletlerinin bedelini öderler yahut devlete ödetirler. Evet, bilgisiz ve hele tarih ve hukuk bilgisi olmadan olmadığı için, siyasal bilgiler, diplomasi ve hukuk öğreten okullar vardır. Daha doğrusu, öyle bir öğrenim yetmez, başka donanımlar gerekir; böyle bir öğrenimsiz becerikli politikacı falan olunur, ama devlet adamı hiç olmaz.

Örnekler mi? Çoook. Fazla uzaklara gitmeye hacet yok, devletimizin başına gelenleri izlemek yeter; devlet adamlığı yokluğunu ya da sahtesini, kötüsünü görmek için. Çok zeki, çok becerikli, çok çalışkan olduğu söylenenler kendileri de bu söylentiye kanıp bunu yeterli bularak devlet adamlığına heveslenince, ne durumlara düştüklerini ve devleti düşürdüklerini gösteren örnekler bugünlerde fazlasıyla var.

İç politikada başarı sağlayan “iyi laf etmek, insanları şu ya da bu yöne çekebilmek, komploları bozup üste çıkabilmek” başarılı politikacılıktır ama devlet adamlığı demek değildir…”

2013 de yazılmış bu makalenin bugün için geçerliliği tartışmasız bir gerçektir diye düşünüyorum. Halen okumakta olduğum “Açık Telgraf, Büyükelçi Anıları” Mümtaz Soysal’ın bu yazısını doğrulayan örneklerle dolu… O büyükelçiler ki bu gün devlet adamı koltuğunda oturan bir siyasetçi tarafından ‘Monşerler’ diye adlandırılsa da devlet adamlığının örneklerini veriyorlardı anılarında.

Sadece bu değil "Devlet Adamı İle Siyasetçiyi Birbirinden Ayıran Temel Özellikler" başlığı ile yazılmış bir değerlendirmede okudum bu arada. Devlet adamı ile siyasetçi arasındaki farkı ölçüyor ve görülüyor ki siyasetçi açık ara geri de hatta devlet adamı yarışı bitirmişken siyasetçi daha çıkış çizgisinde. Kulakları çınlasın Şahin abimin "başımıza ne geldiyse suçlusu siyasetçilerdir" sözünü haklı çıkarırcasına…

Tabii okuduğum değerlendirmede ki özellikleri her siyasetçiye yakıştırmak haksızlık olur. Siyasetçiler arasında da devlet adamlığı özelliğini taşıyanların olduğu muhakkaktır. Onun için ben siyasetçi dostlarımı kızdırmamak adına bu değerlendirmenin onlarla ilgili bölümünü harmanlayarak yazıyorum. Kısaca "Arif olan anlar". 

* Devlet adamı siyasetten geldiği gömleğini çıkarıp devletin gömleğini giyen ve onun kurallarına uyandır.

* Devlet adamı görevine başlarken ettiği yemine sadık kalandır, yemini görevin bir şekli olarak gören değil.

* Devlet adamı biz diye hitap eder, ben diye değil.

* Devlet adamı yasama ve yargıya saygılıdır, kendini onların üstünde gören değil.

* Devlet adamı devleti yaşatmak için vardır, devletten yaşamak için değil.

* Devlet adamı uzun vadeli düşünüp, uygulayandır, günlük düşünüp uygulayan değil.

* Devlet adamı birleştiricidir, bölücü ve ötekileştirici değil

* Devlet adamı vatandaşlara hizmet eder, yandaşlara değil.  

* Devlet adamı görevlileri liyakatle atar, sadakatle değil. 

* Devlet adamı gören ve değerlendirendir, bakan ve uygulatan değil.

* Devlet adamı yönetilen devletin başarısıyla ölçülür, aldığı oyla değil.

* Devlet adamı hak ve adalete dayanır, kişiye değil devletin kurallarına biat eder.

* Devlet adamı uzlaşmacıdır, hoşgörülüdür, eşitlikçidir, hakaret etmez, aşağılamaz, hor görmez.

* Devlet adamı sevdirir, mütebessimdir, saygılıdır, korkutucu, mağrur ve asık suratlı değil.

* Devlet adamı öfke ile kalkanın zararla oturacağını bilir, öfkeyi bir sanat olarak kullanmaz.

* Devlet adamı ilim, bilim ve devlet kuralları ile konuşur, boş konuşmaz ve bağırmaz.

* Devlet adamı vicdana hitap eder, cüzdan ve kişisel çıkarlar onun kitabında yazmaz.

* Devlet adamı kendini geliştirir, esen rüzgâra göre kendine yön vermez.

* Devlet adamının düşüncelerinde istikrar vardır, gömlek değiştirir gibi fikir değiştirmez.

* Devlet adamı tek yüzlüdür, aynada gördüğü devlet ve onun kurallarıdır.

* Devlet adamı kendini milletin hizmetine adar, milletten itaat ve minnet beklemez.

* Devlet adamı din ile politikayı ayırır, dini görevine alet etmez.

Sizlerde kendi tecrübenizle ilaveler yapabilirsiniz.

Bu özellikleri incelemeyi ve özellikle geçmişte ve bu günlerde bu vasfı kazananlar açısından acaba kaçı bu özellikleri taşıyordur, hangisi siyaseti bir kenara bırakıp “Devlet Adamlığı” kisvesine bürünebilmiştir? Bu değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum.

Son söz Eflatun’dan.

Yöneticiler; toplumu, bilgeliğin ışığında düzenleyen kişilerdir.

Bu nedenle ya yöneticiler bilge, ya da bilgeler yönetici olmalıdır.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@