17.04.2022, 19:09

Botoksçu Başkan

“Başkan gene botoks yaptırmış, fark ettin mi?

“Ayol, bizim başkan Seda Sayan ve Ajda Pekkan’la yarışıyor sanki. Bu kaçıncı?”

“Geçen hafta da Termal Otel’de masaj yaptırmış.”

“Senin haberin yok, her hafta orada zaten.”

***

Basın ve Halkla İlişkiler Odasındaki sekreterler erkenden başlamıştı o gün  ‘güzellik’ dedikodularına. Son yıllarda neredeyse her gün bir fırsatını buluyor, aralarında kaynatıyorlardı. Ben de kulak misafiri oluyordum ister istemez. Fısıltı gazetesi de durmaksızın çalışıyordu çünkü.

“Ben burada çalışmaya başlamadan önce kapımızı çoğunlukla köylülerin, işçilerin, emeklilerin çalacağını düşünürdüm,” diyordu Aysel.

“Sen çok geride kalmışsın hayatım,” diye karşılık veriyordu Belgin. “Ben babamdan biliyorum öyle olmadığını.”

“Bizim partinin de diğerlerinden farkı kalmadı. Hele Süslü Başkan’dan sonra.”

Böyle derdi hep babam.

Ardından söz başkan yardımcısının Milano’dan aldığı ayakkabılarıyla köylere gidip demokrasi/kalkınma ve eşitlik üzerine yaptığı konuşmalara kadar gidiyor, yan masalardan lafa karışanlar da oluyordu.

Kapının açılmasıyla hepsi birden ayağa kalktı. Başkan yardımcısıydı hışımla içeriye giren. Bir yandan üstünü başını silkmeye çalışırken bir yandan da homurdanıyordu.

“Her şeyin bir adabı var, öyle değil mi ya! Adam iş istemeye gelmiş, üstü başı toz toprak içinde. Ağzı da leş gibi! Kusacaktım neredeyse!”

Dayanamayıp söze girdim: “Sakin olun başkanım!” dedim. “Dertli olanlar geliyor buraya. Kimsenin üstüyle başıyla ilgilenecek hali kalmamış. Biz ne insanlarla karşılaşıyoruz, bir bilseniz...”

Başkan yardımcısı yüzüme bile bakmadı. Sekreterlere döndü: “Her gelene yüz vereyim demeyin kızlar. Yoksa burası İş Bulma Kurumu’na döner.  Herkesin iş sahibi olduğu nerede görülmüş ki!”

Kimse bir şey diyemedi. Beyefendi de kendisi için hazırlanmış olan notları alıp çıktı. Arkasından bakakaldık. Öğleden sonra yerel kanallardan birinde ‘İşsizliğin sosyo kültürel sonuçları’ konulu bir söyleşiye katılacaktı.

***

Son sekiz ayda altüst oldu psikolojim. Garibanların partisi olduğumuz tabelada yazılı ama burada yaşadıklarımla ilgisi yok doğrusu. Hele Gürova Mahallesi’nden Ensari abimizin başına gelenler iyice keyfimi kaçırdı. Merak ediyorsunuz tabii ki… Anlatayım:

Ensari Bey, Gürova mahallesinin emeklilerinden… Partimizin de eski bir neferi… Oğlunun attığı bir imza nedeniyle elindekini avucundakini kaybeden dertli bir baba. Yaşadığı olumsuzluklara boyun eğmeyip itiraz eden, bizim gibi susmayan yürekli bir abimiz…

Evinin önünde bir aydan beri kapanmayan çukur için geçtiğimiz günlerde başkanlığa çıkmış. Muhtara söylese hemen çözüm bulamayacaklar nasılsa, bari gidip ben konuşayım demiş. Başkan yurt dışında bulunduğundan onu başkan vekiline yönlendirmişler.

“Efendim, evimizin önündeki çukur bir aydır kapanmadı. Çoluk çocuk için, araçlar için sorun oluyor. Kapatılması için yardımcı olur musunuz?”

Aldığı yanıt çok komik: “Başkan yurt dışında. Geldiğinde iletiriz.”

Daha önce de buna benzer şeyler duymuştum. Kimse üstlendiği görevi yapmıyor, topu bir başkasına, mümkünse de kendisinden üst konumdakine atıyordu. Kültürden sorumlu müdüre işi için giden bir eğitimciye de benzer yanıt verilmişti: “Başkana danışayım, size daha sonra döneriz.”

Ben de kendi kendime mırıldanmıştım o gün: “Her şeyi başkana soracaksanız, siz ne diye müdürsünüz o halde?”

Yetki kullanmak diye bir haktan/ hukuktan mı yoksun bizimkiler acaba diye düşünür olmuştum o günlerde. Başkan sizi müdür olarak atadıysa, sorunu sizin çözmenizi istiyordur, öyle değil mi? Her şey başkana sorulur mu? Bostan korkuluğu musunuz siz?

Gel gör ki bizim belediyede başkan yardımcıları da, kimi müdürler de hep böyle yapıyor nedense. Zaman zaman düşünüyorum; bu kişiler bizim güler yüzlü başkanımızın altını mı oyuyorlar acaba?  Seçimlere bir yıl kaldı ya… Başkan yerine bir başkasının mı adı geçiyor da başkanımıza zarar vermek için çalışıyorlar acaba?

Neyse, biz dönelim Ensari Bey’e. Adamcağızın tepesi atmış ama diyabet hastası olduğu için tepki göstermek yerine başını öne eğip kapıya yönelmiş. Başkan vekili doğru dürüst ilgilenmemiş bile… Bu arada kendi kendine de konuşmaya başlamış:

“24 yılımı bu partiye verdim. Mahallemdeki insanların çoğunu partimize üye yapmaya çalışırken, en küçük bir işi kendim bile çözemiyorum. Biz gariban dostu, halkçı parti değil miyiz Allah aşkına!”

Kendi kendine konuşmak bir yana parti kimliğini de oracıkta yırtmak istemiş hatta. Bereket versin ki belediyemizin yüz akı bir gencimiz Ensari Bey’in kendi kendine konuşmalarını fark edip yaklaşmış yanına, “Bir sorununuz mu var beyefendi?” demiş. Ardından da sakinleştirmiş. Beti benzi atmış Ensari Bey’e çay ısmarlamış, derdini dinlemiş. Bununla da yetinmemiş, yakınlığına güvenerek bir mesaj göndermiş başkana:

“Uzun yıllar partimize emek vermiş Ensari Bey, şu an mahallenin sorunu nedeniyle çok üzgün. Ben de tesadüf eseri öğrenmiş oldum durumu. Kendisini de yeni tanıdım. Bilgi vermek istedim.”

Yurt dışındaki başkan, konuyla hemen ilgilenmiş. Bizim delikanlıdan aldığı telefonu arayıp Ensari Bey’in halini hatırını sormuş.

“Yaşadığınız sorun, maruz kaldığınız durum nedeniyle sizden özür diliyorum. Hemen talimat veriyorum,  sorununuz çözülecek.”

Ensari Bey öyle etkilenmiş ki bundan, kendisine yardımcı olmaya çalışan bizim delikanlıyı aramış hemen: “Böylesi küçük bir konu için sizleri meşgul ettiğim için çok mahcubum. Başkanımız beni yurt dışından aradı. Çok duygulandım doğrusu. Kendimi değerli hissettim. Partimizin vatandaşı sahiplenmesi işte böyle olmalı. Sizlere çok teşekkür ediyorum.”

Öğrendik ki Ensari Bey, pandemi nedeniyle işini kaybetmiş bir vatandaş. Ailevi sorunları da varmış. O gün kendisi için değil, mahallesi için belediyeye geldiği her halinden belli. Nitekim bir saat kadar sonra bizim delikanlıyı bir daha aramış:

“Çukur sorunumuz çözüldü. Tekrar teşekkürler!”

Ama böyle mi olmalıydı? Bir çukur sorununu yurt dışında olan Başkan mı çözmeliydi? Bizim acar delikanlı durumu fark etmeseydi ya da sırtını dönseydi, ne olacaktı?

Durun, bitmedi daha. Bu ne menem iştir bilinmez, ilerleyen saatlerde başkan vekili,  Ensari Bey’e mesaj çekiyor: “Sorununuzla ilgileniyoruz. Ekiplerimiz sorunu yarın çözecekler.”

Oysa sorun çoktan çözüldü! Günaydın!

Bu durumda ister istemez düşünüyor insan. Vatandaşın sorununu “Başkana aktaracağız, başkanıma danışayım” diyerek öteleyenlerin nasıl bir hesabı var? Kimden yanalar, hangi alevere dalaverenin izini sürüyorlar? Başkana çelme atma günlerinin provası mı olup bitenler diye düşünmüyor değilim.

Kısaca, buraya girdim gireli bu türden şoklar yaşıyorum. Her şeyi anlatayım desem, Münafık Osman’ın gazetesi bana herhalde 'Demokrasiye Kanat Gerenler' ödülü verir. Onu da kendime yakıştıramıyorum.

Tez elden emekli olsam da ayrılsam şuradan.                                   

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@