08.06.2020, 11:52

Bostanlı’da Haziran

1 Haziran’dan sonra Gaziantep, Diyarbakır ve bazı Karadeniz illerinde virüs vakalarında artış görüldü.

Bilindiği gibi, 15 şehirde 11 Nisan’dan beri hafta sonlarında sokağa çıkma yasağı uygulanıyordu.

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap,  Haziran’da şöyle dedi: "Vaka sayısı 5 günde 200’den 1000’e fırladı."

Toplum Sağlığı Uzmanı Dr. Serdar Savaş da "Vaka sayıları rakamlardan çok fazla. Devlet bilimle ve akılla yönetilmelidir." dedi.

Gebze’de Yavuz Selim Mahallesi 414/ 1 Sokak karantinaya alındı.

Yapılan açıklamaya göre AVM’lerdeki bazı mağazalar da karantinaya alınmış.

****

Yukarıdaki tablo, devlet katında sorumlulukları bulunan kişilerin salgını iyi yönetemediğinin kanıtı gibi geliyor bana.

Baltık ülkelerinin birinde tek bir kişi bile salgınla ilgili önlemlere ters düşmemiş. Tek bir kişiye ceza yazılmamış.

Ya bizde…

Polisin, vatandaşa yazdığı cezalar hükümet için yeni bir gelir kapısı oldu nerdeyse…

Öyle çok ceza kesildi ki vatandaşa, insanın aklı almıyor bunu.

3200 lira ceza az bir rakam mıdır da insanlar hergün bu cezalarla karşı karşıya kalıyor…

Kâğıt toplayıcısı birine kesilen bu cezayı o vatandaş nasıl ödeyecek acaba diye düşünüyorum günlerdir. Kâğıt toplamasa aç, sokağa çıksa 3200!

****

Salgın büyük bir tehlike gösteriyorsa devlet, sokağa çıkmak zorunda kalan kâğıt toplayıcısının sorununu çağdaş ülkeler gibi çözüme kavuşturmak zorunda.

Rusya’nın yaptığı gibi…

2 Haziran tarihi itibariyle, salgının zararlarını gidermek için Rusya 70 milyar dolar harcayacağını açıkladı.

Demek istiyorlar ki, sokağa aş- ekmek için çıkmak zorunda kalan kâğıt toplayıcısının salgın süresince ekmeği/ sütü/ tatlısı benden!

Sokağa çıkılmayınca/ kurallara uyulunca salgının duracağını öngörebiliyor Putin.

Bizde TTB, "Ölüm sayıları şeffaf değil." deyip duruyorken, Cumhurbaşkanı ve sağlık bakanı bundan gocunmuyor görülüyor.  Oysa çok ciddi bir saptama bu. Demek istiyorlar ki/ tıpkı Yılmaz Özdil’in yazdığı gibi "Ölüm sayıları gerçeği yansıtmıyor. Bize doğruyu söylemiyorlar."

Düpedüz, salgından hayatını kaybedenlerin sayısı doğru söylenmiyor deniliyor doktorlar tarafından.

Cumhurbaşkanı, her 100 kişiden 58’inin aylık giderinin gelirinden fazla olduğunu biliyor. Kanada / Rusya gibi vatandaşını kucaklamadığı da ortada. Her devlet, halkı için kesenin ağzını açarken kendisinin İBAN numarası vererek bağış kampanyası açtığını Wuhan’daki Çinliler bile öğrendi.

Toplanan 2 katrilyon liranın nerelere harcandığı bile açıklanmıyor örneğin…

Bu yetmiyormuş gibi, bir de milli piyango skandalı yaşandı.

Milli Piyango İdaresi bir çekiliş düzenliyor. Büyük ikramiye 2 adet son model lüks BMW. İki aracın değeri 950 milyon lira…

Biletlerin fiyatının ne olduğu belli değil. Çekiliş için reklam falan da yapılmıyor hiç.

Ne kadar bilet satılmış, ne kadar hasılat elde edilmiş belli değil…

Kazananın/ kazananların kim olduğu henüz belli değil. (Yazdığım an’a kadar)

Bir komiklik yok mu bu olayda?

İktidara ne kesilen cezalar yetiyor ne de 2 katrilyon…

Para dayanmıyor bizimkilere…

Güneş balçıkla sıvanamadığından Allah kahretsin ki her şey de ortaya çıkıveriyor.

Başkanın canının iyice sıkıldığı bir anda…

Hafta sonuna doğru dedi ki, "15 ilimizi kapsayan hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması uygulamasını iptal etme kararı aldım."

"Alın size özgürlük!" dercesine…

Cumhurbaşkanı biliyor ki işyerleri kan ağlıyor.

Biliyor ki işini kaybeden milyonlar var…

Biliyor ki kahveci/ berber, manav, kasap, market sahibi, giysi ve kundura satıcısı, dondurmacı, pastacı vb. esnaf biliyor ki krizde…

Yasağa karşın esnaf dükkânını açabilir. Bunun için her şeyi göze alabilir.

Biliyor ki gençler de yaşlılar da çok sıkıldı eve hapsolmaktan…

Bunun farkında…

Sonuçta, engel olmakta zorlanabileceği fiili durumlar yaşanabilir.

Bekçilerle/ polislerle de üstesinden gelemeyebilir.

Bunun değerlendirmesini yapabilecek olan bilim kurulu/ içişleri bakanlığı/ ve sağlık bakanlığı varken Cumhurbaşkanı çıkıp diyor ki "……kararı aldıM."

Bu kararı alması gereken sadece bir kişi midir de Cumhurbaşkanı 'aldım' diyebiliyor.

Türkiye, orta Afrika ülkesi mi?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kabile devleti mi?

Belli ki üniversite mezunu onca danışman, bir fakülte mezunu olmayan Cumhurbaşkanına yeterli danışmanlık veremiyor. Belli ki danışmanlar da yetersiz.

Sağlık Bakanının tıp diploması belli ki salgın konusunda inisiyatif sahibi olabilmesi konusunda yetmiyor ona.

Kararı alan sadece Cumhurbaşkanı!

Halkın sağlığından ziyade AVM’ciler/ esnaflar, işyeri sahipleri mi yoksa öncelikli olan diye düşünüyor insan…

Şimdi nişan, düğün ve tatil zamanı… Biliyor ki, 120 milyar lira büyüklüğündeki 1,5 milyon kişinin geçim kaynağı olan düğün/ nişan sektörünün iş yapması gerek…

Ve daha da önemlisi… Cumhurbaşkanı, AKP oylarının yüzde 30’lara düştüğünü biliyor.

Milletvekillerinin 29 bin soru sorduğunu, bunun 12 bininin yanıtsız kaldığını bilmiş olması değil de partisinin oylarının düşmüş olması daha çok ilgilendiriyor onu.

İzmir’deki Cav Bella provokasyonuyla ilgili söylediği sözlerin gerçeği yansıtmaması, Yüreğir’deki CHP Gençlik Kolu Başkanının salıverilmesi gibi canını sıkan gelişmelerin de yaşanması, üstelik içişleri bakanının bile İzmir’deki olay için ‘provokasyon’ demesi Cumhurbaşkanını iyice bunaltmış olmalı.

Ve… sonunda özgürlüğümüzü verdi bize. Hafta sonu parklar/ bahçeler/ sahiller/ plajlar/ caddeler, sokaklar doldu taştı.

****

Asıl diyeceklerim burada zaten…

Biz, dört kafadar gene Bostanlı’da sahildeydik.

İran’la ilgili/ Fars kültürüyle ilgili konuştuk durduk. Tıbbiyeli Hikmet’i andık. Suriyeli mültecileri konuştuk. İnci Aral’ın ve Ayla Kutlu’nun kitaplarına değindik. Ayla Kutlu’yla Fahir Işıksız arkadaşlığını konuştuk. Fahir Bey’in Afyon Vali Yardımcısıyken yaşadığı o ibretlik olayı dinledik ağzından.

Bir ara Wilhelm Reich’ın Dinle Küçük Adam’ı oldu konumuz.

Savaş yıllarında cepheden kaçan bizim insanımızın öykülerine değindik biraz… İçimizi burksa da…

Franko’nun 3 F’si var ya…

Şahin Beyin de bir başka üçlüsü olan SFD’nin yaşamımıza nasıl etki yaptığını anlatması…

Kendisiyle futbola olan bakışımızın paralelliği ve bundan duyduğumuz mutluluk…

Şahin Beyi çok sevdim doğrusu.

Hasan Zeki kardeşimizin yazılarını topladığı kitapçığın mahiyeti…

Özdemir İnce’nin o günkü köşe yazısı…

Ve… daha başka konular.

****

Yaz mevsiminin artık kendisini göstermeye başladığı bir gündü.

Sarı sıcak değilse de sıcak bir hazirandı.

Keyfimizi kaçırmayan, cıvıl cıvıl bir haziran…

Çay içmek için oturduğumuz kafede keyfimize diyecek yoktu.

Biz çay içer söyleşirken arkeoloji mezunu/ İlyada’yı büyük bir zevkle okumuş olan bayan da biraz ötemizde tripod ayaklı resim şövalesinde çalışır gibi Hera’yı çiziyordu.

Büyük bir ciddiyetle…

Öte yandan çimenlerin üstünde/ banklarda birbirlerine aşk nağmeleri okur gibi görüntü veren kızlar- erkekler…

Sahil boyu yürürken tanık olduğumuz öpüşen/ koklaşan çiftler…

Yorgunlukları her halinden belli olan amcalar/ teyzeler…

Ve ilk kez denizi görüyormuşçasına oturduğu taşın üstünden Egenin serin/ laik sularına dalgın dalgın bakan yalnız kadınlar ve yalnız erkekler…

Hararetle konuşanlar…

Başını öne eğmiş, sessizliği oynayanlar…

Kısacık şortlu Karşıyaka kızlarına kaçamak bakışlar…

 Çimenlerin üstünde kucağına aldığı sevgilisine Cemal Süreye şiiri fısıldayanlar…

Cemal Süreya değilse de Özdemir Asaf’tan mırıldananlar…

Ya da benim öyle sandığım…

O ne?

Daha da ileri gidenler var.

Ve onlara güya çaktırmadan bön bön bakan ben…

Allah’tan ki merada ineğini otlatan çiftçiden daha şanslıyım. Çaktırmadan baktığım için vergi tahakkuk ettiği yok.

Gelelim zurnanın zırt dediği yere…

Covid-19 Salgını yok mu Türkiye’de?

İzmir’de bu salgın yaşanmıyor mu?

Maskesiz dolaşmak yasak değil mi İzmir’de?

Karşıyakalılar mı Zaloğlu Rüstem, yoksa salgının Karşıyakalılara mı etkisi yok?

Ne o iç içe, yan yana maskesiz oturmalar…

Ne o bira keyfiyle kendinden geçmiş gibi gevşeyen içli dışlı gençler?

Sorasım geliyor Türkiye’nin Batı’ya açılan yüzü İzmir’in güzel insanlarına…

“Salgın devam ediyorken sokağa çıkma yasağının neden/ hangi gerekçeyle kaldırıldığını sorsana kendine?”

Düşünsene bunu!

****

Önümüzdeki günlerde salgın nedeniyle İzmir’deki vaka sayılarında çok artış olacağını söylersem kâhin mi sayılacağım ben?

Azıcık aklı olan bunu bilir.

Peki…

Agnotoloji (Cehalet Bilimi) konusunda bize birisi toplum olarak staj mı yaptırıyor yoksa?

Vaka sayısı artarsa bunun sorumlusu 18 yıldır cahilleştirilen/ yoksullaştırılan yurdum insanı mı olacak?

7 Haziran’da gökyüzü pırıl pırıldı. Yüzü gülüyordu herkesin.

Keyfimize diyecek yoktu.

Kara kalemle Hera’yı çizen sarışın arkeoloğun da…

Ya 15 gün sonra?

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@