30.01.2023, 15:58

Bir kentin ruhunu avuçlarında hissetmek...

Ayvalıklı yazar Metin Öztürk’ün ilk romanı "Resmo 1922", Mübadele öncesinde Girit’in Resmo kentindeki eski yaşamların izini sürüyor.

"Eski filozoflar, her kavramın karşıtıyla birlikte var olduğunu yüzyıllar önce keşfetmişlerdi. İyi ile kötünün her insanın içinde birlikte var olduklarını ben de biliyordum. Bu felaket başıma gelmeseydi eğer bugüne kadar hep iyi niyetlerle yaşamış biri olarak, varlığı neredeyse hissedemediğim kadar derinlerde saklı kendi kötülüğümle uzlaşıp o çılgın oyuna asla girişmezdim. İçinde bulunduğumuz zamanlar da masum sayılmazdı. Anadolu topraklarında bir büyük savaş yaşanmıştı. Mazlum bir ulus Mustafa Kemal önderliğinde küllerinden yeniden doğmuş, saldırgan açgözlü ulusu ağır bir bozguna uğratmıştı. Her iki ulustan binlerce insan mülteci durumuna düşmüş, savaşın acılarından en büyük payı almıştı. İşte bu benim acıklı hikâyem, acımasız bir kaosun hüküm sürdüğü 1922-1923 yıllarında, Girit’in Resmo şehrinde yaşadıklarımı anlatır".

Üçüncü kuşak bir Girit-Resmo mübadili olan Metin Öztürk’ün yıllar süren arşiv çalışmasının ürünü olan "Resmo 1922" (Perseus Yayınevi) , 1923 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi öncesi Girit’in Resmo şehrine adanmış bir kurgu roman.

Aileden 3. kuşak mübadil olan Ayvalıklı Metin Öztürk, kökleri Girit’e uzanan aile hikayesinin rehberliğinde, adanın mübadele öncesi yaşamından kesitleri aktarıyor. Girit’te uzun yıllar çalışan bağımsız araştırmacı Melis Cankara’nın "Mübadelenin Sessiz Tanıkları: Lozan Antlaşması ile El Değiştiren Girit-Resmo Yapıları" başlıklı doktora tezinin roman için temel kaynaklardan biri olduğunu belirten Metin Öztürk, Türk ve Yunan toplumlarının asırlarca iç içe yaşadığı Girit’in Resmo şehrinde köklü Müslüman Türk ailelerinden birine mensup Mustafa adlı gencin gözünden çok kültürlü, çok katmanlı bir kentin nüfus değişimi öncesi kaotik zamanlarını anlatıyor.

Dünyanın deprem merkezi Girit’te bitmeyen deprem fırtınası

Byron Ayanoğlu’nun "İstiridye Üstü Girit" adlı yıllar önce yayımlanmış kitabında, çok yerinde bir ifadeyle "Dünyanın deprem merkezi" olarak tanımladığı Girit, tarih boyunca farklı egemenler tarafından ele geçirilmeye çalışılırken sadece jeolojik olarak değil, siyasi açıdan da deprem fırtınaları geçirmiş bir ada.

1669’da Osmanlıların Venediklilerden aldığı Girit, 1924 yılına dek, yaklaşık üç asır süren Osmanlı egemenliğinde kalmış. 1821, adanın tarihi için kritik bir eşik. Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla Girit, art arda çıkan isyanlara sahne olmuş. 1897’de Rusya, İtalya, İngiltere ve Fransa Girit yönetimine Osmanlı adına el koyunca asayiş bir noktaya kadar sağlanmış ancak Girit’te yaşayan Türk toplumuna yönelik baskılar 1919 ve sonrasında ağırlaşarak devam etmiş. Ve 1923 Lozan Antlaşması ile yürürlüğe giren Türk-Yunan nüfus mübadelesi adanın tarihinde tsunami etkisi yaratan bir dönem açmış.

Mübadeleyi yaşayan kuşağın suskunluğu

Metin Öztürk, mübadeleye tabi tutulan Giritli bir Türk ailenin üçüncü kuşak üyesi olarak bu dönemi araştırmaya nasıl ve neden başladığını şöyle anlatıyor:

"Büyüklerimiz suskundu, pek fazla bir şey anlatmazlardı. Girit'in cennet olduğunu, bolluk içinde yaşadıklarını söylerlerdi ama ayrıntılara girmezlerdi. Mübadele ile ana vatana gelişleri onları her gün yaşadıkları baskı ve zulümden kurtarmıştı, yaşamları güvence altına alınmıştı. Fakat büyük çoğunluğu Girit'te terk ettikleri mülklerinin karşılığını alamadılar, muhacir hakkıyla yetindiler ve yoksullaştılar. Türkçe bilmediklerinden haklarını da arayamadılar, Birinci kuşak mübadiller kalan ömürlerini hayata tutunmaya çalışarak geçirdiler. Belki de bu yüzden küskün ve suskunlardı. İkinci kuşak ise gün ağarırken kalkıyor, gün batımına kadar deliler gibi çalışıyor, yerini sağlamlamaya çabalıyordu. Geçmişle ilgilenecek zamanları da hevesleri de olmadı. Üçüncü kuşak bir Resmo mübadili olarak atalarımın çok merak ettiğim unutulmuş şehrine ve maziye karışmış günlük hayatlarına dönüp bakabilmek için bir tür zamanda yolculuğa çıkmam gerekti.

Mübadele derneklerinin kurulması, mübadele üzerine yazılmaya başlanması genellikle üçüncü kuşak mübadillerin üstlendiği bir görev oldu adeta. Mübadeleyi konu alan ilk romanları yazan rahmetli Ahmet Yorulmaz, Ayvalıklıların 'Kitapçı Ahmet abisi', bildiğim kadarıyla ikinci kuşak mübadiller içinde tek istisna".

Öztürk, beş yıl süren kapsamlı bir araştırmaya girişerek Resmolu büyük dedelerinin Başbakanlık Osmanlı arşivlerinde bulunan Tasfiye Talepnameleri’ni incelemeye başlıyor. Osmanlıca yazılmış olan bu belgeleri çözebilmek için Osmanlıca’da günlük yazışmalarda kullanılan Rika yazısını öğreniyor.

"Her mübadile verilen bu talepnamelerde Girit'teki mal varlıkları, altın Türk lirası olarak değerleri ve adresleri yazılıydı. Osmanlıca yazılmışlardı ve çevremde onları okuyacak kimse yoktu. Talepnameleri ve Salt Araştırma Kurumunda erişime açık Resmo Müslüman Vakıfları İdaresinin Osmanlıca yazılmış olan belgelerini okuyabilmek için Rika yazısını öğrenmeye başladım. Beş yıl süren heyecanlı, çok zevkli bir süreç oldu ve sonucunda Resmo 1922 romanı ortaya çıktı".

Metin Öztürk’ün ilmek ilmek ördüğü romanın yazım süreci başlı başına bir serüven. Başbakanlık Osmanlı arşivlerini incelerken Resmo çıkışlı talepnamelerden pek çok kişinin isimlerini ve mesleklerine dair bilgi edinen yazar, Yunan akademisyenlerin çalışmalarından Resmo şehrinin Rus idaresi altında iken verilmiş eski isimlerini buluyor. Derken eldeki tüm bilgi ve belgelerin ete kemiğe büründüğü an geliyor ve mübadele öncesi Resmo şehrinin caddeleri, sokakları, insanları dile gelmeye başlıyor romanda.

"Türk mahallelerinin yerlerini, şehrin dokusunu, Resmo üzerine yazmış Yunan yazarların eserlerinden iyi kötü öğrenmiştim. Ama yine de eksik bir şeyler vardı. Çünkü benim romanımın gerçek kahramanı mübadele öncesi Resmo şehridir. Tarihin akışı aslı gibidir, karakterlerin çoğunluğu gerçek kişilerdir fakat hepsi eski Resmo'yu anlatmak adına araç olarak kullanılmışlardır. Bağımsız araştırmacı Melis Cankara'nın ''Mübadelenin Sessiz Tanıkları: Lozan Antlaşması ile El Değiştiren Girit-Resmo Yapıları’’ başlıklı doktora tezini okuyunca taşlar yerine oturuverdi. Gerçek karakterlerin, gerçek mekanlarını önümde buluverdim. Bir sokağa giriyorum, köşe dükkanın kime ait olduğunu biliyorum ve kendisiyle selamlaşıyorum. Üçüncü sıradaki evden çıkan kişinin Krasaki Mustafa Efendi olduğunu biliyorum. Resmo Müftüsü Tütüncüzade Kemal Bey’in evinin önünden geçiyorum. Kısacası, Melis Cankara şehrin ruhunu avuçlarıma bırakıverdi".

Yorumlar (1)
Güler 3 yıl önce
Büyüklerim Girit Resmo’dan gelmişler. Girit ile ilgili her yazı, eser beni heyecanlandırır. Bu kitabı hemen bulmalıyım.
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@