23.06.2021, 12:24

Bir Eğitim Devrimcisi; İsmail Hakkı Tonguç

Cumhuriyet Okurları (CUMOK) Yürütme Başkanlığı yaptığım günlerde, BARO HAN’da yaptığım bir konuşmada İzmir’de neden İsmail Hakkı Tonguç'un adını taşıyan bir okulun bulunmadığından söz etmiş ve "İzmir’e bu adı taşıyan bir okul kazandıralım" önerisinde bulunmuştum.

Aradan üç beş gün geçti geçmedi, mesai saatlerim dışında çalıştığım/ yöneticiliğini yaptığım Kültür Kitap Sarayı’na dört konuğum geldi.

Dördü de emekli ilköğretim müfettişiymiş. Süleyman Koyuncu, Nevzat Aksoy, Mehmet Ali Vural ve Yusuf Balaban.

"O günkü konuşmanız bizi çok etkiledi. O konuyla ilgili görüşmeye geldik."

Her biriyle sonraki günlerde de sık sık görüşmeye başladık.

Onlarla konuştuğumuz tek konu buydu: 'İzmir’e İsmail Hakkı Tonguç İlköğretim Okulu'

Beni de bu çalışmanın sözcüsü ilan ettiler. Sorumluluk yüklediler. Gönlümü almayı da unutmadılar.

"İsim babası sensin!" diyerek…

Bu isim babalığı mı yoksa Tonguç aşkı mı ne, beni öyle dalbudak sarmıştı ki o yaz Özdere’de bir otelin müdürlüğü yaptığım günlerde de Özdere Belediye Başkanının katkılarıyla çalıştığım otelde de bir panel düzenlemiş, bunun için de bir otobüs dolusu konuğu getirmiştik İzmir’den…

Paneli haliyle ben yönetmiştim. Beni iyi tanımayan İzmir’den gelen emekli müfettişlerden birinin sorusuna hâlâ gülerim:

"Çok gençmişsin evlat. Hangi enstitüden mezun oldun?"

Bir süre geçince, beşimiz birden bir gün Vali Yardımcısı Ramazan Urgancıoğlu’nu ziyarete gittik. Ramazan Bey ile olan dostluğumu bildikleri için onunla görüşmek istemişlerdi. O günlerin İzmirli öğretmenleri Ramazan Bey’in öğretmen dostu olduğunu biliyorlardı. Benim de özel bir dostluğum vardı onunla. Sık sık yanına gider, eğitim sorunlarıyla ilgili görüşür konuşurduk.

Özel Kalemine bakan Leylifer Hanım da eşimin arkadaşıydı zaten.

Görüşmemizin sonucu şu oldu. T. İş Bankası Konak Şubesi’ne gidip hesap açmak ve ilk bağışçıları olmak… Banka müdürü de Ramazan Bey’in arkadaşıydı. Zamanla biz de dost olduk müdür beyle.

3408-3044201466509 Nolu hesabı neredeyse ezberlemiştik o günlerde.

Yıl 1998 idi.

Her şey yolunda gidiyordu. Ben de Cumhuriyet’te Deniz Som’un köşesinde gelişmeleri günü gününe yazıyordum. Bağışta bulunanların isimlerini tek tek yazıp çevremize duyuruyor, heyecan yaratmaya çalışıyorduk.

Bu arada çalıştığım kitabevinin üst katında söyleşiler düzenlemeye başlamış, söyleşilere katılan liseli öğrencilerin Arapça kökenli sözcükler kullanması halinde kestiğimiz 25 liralık cezaları da bu amacımız doğrultusunda İzmir Kız Liseli öğrencilerin ortak kumbarasında biriktirir olmuştuk.

Söyleşilere katılan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu kız liseliler ve edebiyat öğretmenleriydi.

Daha başka…

Bir kitap hazırlığına girişmiştim.

TONGUÇ adlı kitabım için Foça Belediye Başkanı Nihat Dirim’den destek istemiş, kendisine "Bu kitabın basım giderini siz karşılayın, kitabın gelirini de İsmail Hakkı Tonguç İlköğretim Okulu Projesi'ne aktaralım" demiştik.

Kitap basıldı, İzmir Ticaret Odası’nda kokteyli yapıldı ve bir anda da tükendi. Sağ olsun o günün başkanları ve duyarlı siyasetçiler… 50’şer, 100’er satıldı kitap…

Okul için hem bağışlar hem de kitabın geliri, maya olmuştu.

Bir başka kitabımın gelirini de buraya aktarmıştık.

Bağışlar günden güne artıyordu.

Zaman içinde il milli eğitim müdürlüğüyle ilişkiler sıklaştırıldı ve bu emekli müfettiş abilerimizin çabası ve heyecanıyla Zeytinalanı’nda okulun temelleri atıldı. O günlerde Filiz Kartal başkanlığında kurulan Uygar Eğitim Kooperatifi girişimleri ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Muhtar Canda ile…

***

İsmail Hakkı Tonguç’un oğlu Dr. Engin Tonguç ile tanışmam o günlerde oldu. Bir röportaj için ricada bulunmuştum.

"Aydınlanma deyince bizim aklımıza hemen babanız geliyor. Oğlu olarak İsmail Hakkı Tonguç sizin için ne anlam ifade ediyor?" olmuştu ilk sorum.

Doktor, yazar, İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Kurucu Başkanı olarak Engin Tonguç da şöyle yanıt vermişti: "Geçmişte herhangi bir yakınınız önemli denilebilecek bir iş yapmışsa, onun yaşamdan ayrılmasından sonra geride kalanları tarafından nasıl bir yol izlenmesi gerektiği sorunu, insanı biraz zorluklarda bırakan bir konu."

Bende hayranlık uyandıran az sayıdaki büyüklerimden olan Engin Bey’le sonraki günlerde de sürdü bu ilişkimiz. Söyleşiyi kitaplaştırıp da kendisine takdim edince gülerek "Bir kitapta yer alacağımı söylememiştin ama…" deyişini ve mahcup mahcup kitabı alışını unutamıyorum.

O gün söylediklerini düşündükçe hâlâ kucaklayasım geliyor onu.

Tevazu, beyefendilik, olgunluk ve bilgiyle dolu bir hekimin söylediklerinden çok etkilenmiştim. 

İsmail Hakkı Tonguç’un yakını olmam nedeniyle bana gösterilen ilgi konusunda zaman zaman bana çok da sıcak gelmeyen yaklaşımlar oluyor. Yani, falancanın yakını diye ilgi gösterildiği zaman bu durum insanı onurlandırmıyor, rahatsız ediyor.

Söyleşi esnasında takılmıştım kendisine: "Dikkat ediyorum, babam demiyorsunuz. 'Yakın' sözcüğünü kullanıyorsunuz."

Yanıtı kulağımdan çıkmıyor hiç: "Lütfen beni bu konuda sıkıştırma Recai Bey!"

Tevazunun bu denlisiyle o gün tanışmıştım. Erdal İnönü de aynı Engin Bey gibiymiş. Onu da öğrenmiştim bahaneyle.

"En önemli özelliği, insanı eğittiği izlenimi vermemesiydi" derken bir de örnek verdi.

Engin Bey, ilkokulu bitirdikten sonra ortaokula kaydolacak. Tabii ki babasından bekliyor bunu. Baba Tonguç ise diplomayı oğlunun eline veriyor ve "Şimdi git, kendini ortaokula kaydettir" diyor.

Bir başka anı…

Ortaokulda Almanca’dan pek hazzetmiyor. Ev ödevini Almanca bilen babasına yaptırıyor. Üçüncü kez yardım talebinde bulunduğunda Baba Tonguç kararlı bir şekilde şöyle diyor:

"Yapamam! Muallim Mektebinde ben kendi çabamla öğrendim Almanca’yı. Sen de çalış, öğren! İstemiyorsan o zaman kolay. Herkesin liseyi ya da üniversiteyi okuması şart değil. Sanat okulları var. Gayet güzel… Gider bir sanatkar olursun."

Oğlunun meslek seçimine de hiç karışmamış Baba Tonguç. Hastanelerden, hastalıktan, hatta doktorlardan da pek hoşlanmazmış. Ama oğlunun doktor olmak isteğine hiç sesini çıkarmamış.

Oğlunun başarıları karşısında "Aferin" gibi tavırlar sergilemediği gibi başarısızlıkları karşısında da sadece "Senin sorunun! Bildiğin gibi hallet" demiş.

Böyle bir babanın kimliğini, neler yaptığını merak etmez mi hiç insan?

Eğitim tarihimize adını altın harflerle yazdırmış olan İsmail Hakkı Tonguç, 23 Haziran 1960 yılında aramızdan ayrılmıştı.

Eğitimde neler başardığını merak edenler için bilgisunar (internet ) hizmetinizde…

Çünkü, bugün günlerden İSMAİL HAKKI TONGUÇ!

Yorumlar (1)
salim cetin 3 yıl önce
Tonguç önemli bir Cumhuriyet oncüsu. Kalemine sağlık Recai Hoca..
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Karagümrük 33 31
18. Gaziantep FK 32 31
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 33 17
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Bandırmaspor 31 49
8. Boluspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 31 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@