28.03.2021, 12:33

Bilim ve Aydınlanma Akademisi’nden Yeni Metin - 1

Kadına şiddetin gerçek çözümü ne?

Bilim ve Aydınlanma Akademisi, 2017’de, bir tür sivil toplum örgütü olarak kuruldu. Kuruluş bildirisinde amacını söyle açıklamıştı; "Çalıştığımız bilimsel alandaki gerici ideolojilerle mücadele etmek, bilimsel disiplinler arasında materyalist temelde bir bütünlük kurmak, doğa ve toplum bilimlerini felsefe ve bilim tarihi açısından bütünleştirmek ve bunda diyalektik materyalizmin olanaklarından yararlanmak, kısaca bilimsel alanlarımızdan kalkarak bir aydınlanma mücadelesi vermek için 'Bilim ve Aydınlanma Akademisi' adı altında bir araya gelerek bir süreç başlatıyoruz. Çok sayıda disiplinden bilim insanının bir araya gelmesiyle oluşacak bilim alanlarında üretim yapacağız. Bu üretimleri önümüzdeki yıl yayınlanmaya başlayacak bir elektronik dergide bir araya getirmeyi planlıyoruz" Bu topluluk "Madde, Diyalektik, Toplum" isimli son derece zengin içerikli bir dergi çıkardı. Önemli bilim insanlarını bünyesinde bulundurur ve Türkiye Komünist Partisi kadrolarınca kurulmuştur. Dergiyi kuruluşun internet sitesinden okuyabilirsiniz(1).

Bu kuruluş bu hafta, kadına şiddet meselesine tarihsel materyalist açıdan bakmaya çalıştıkları bir rapor yayınladı(2). Rapor, mevcut üretim ilişkilerine dokunmayan, bitirici değil azaltıcı yöntemlerle yetinme yerine, bu taleplerin kıymetlerinden de bahsedip konuyu daha kökten ele alan çözümler önermeyi denedi.

Rapor, önce kadına şiddet, kadın cinayeti, ev içi şiddet ve aile içi şiddetin farklı kurumlara göre tanımlamalarını aktarıyor. Ardından bu terimlerin ilk defa kullanıldığı ve anlamlarının kemikleştiği tarihlerden bahsediyor ve bu tanımlar çerçevesinde kendi tanımını yapıyor.

Bir süre sonra sayısal verilerden bahsetmeye başlıyor rapor; "Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından yayınlanan 2019 İnsani Gelişme Raporuna göre İnsani Gelişme Endeksi açısından 189 ülke arasında 59'uncu sırada yer alan Türkiye, 2018 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi açısından 160 ülke arasında 69’uncudur. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2018 Cinsiyet Uçurumu Endeksi’ne göre ise 149 ülke arasında 130. sırada bulunmaktadır." Yani Türkiye, sağlık ve eğitimdeki cinsiyet eşitsizlikleri konusunda, ekonomik güçlenme alanında ve kadınların siyasal katılım düzeylerindeki durumuna göre daha "az kötü" durumda.

"Türkiye’de 2019 yılında 474 kadın cinayeti işlenmiştir, Kadınların yarıya yakını (%47) ilişkisi olan bir erkek tarafından öldürülürken %3’ü tanımadığı birisi tarafından öldürülmüştür. … Cinayetlerin büyük bir kısmının (%46) gerekçesi bilinmiyorken, bilinen gerekçeler içerisinde ayrılma isteği, birlikte olmayı reddetme gibi kadının kendi hayatına dair karar almasıyla ilişkili gerekçelerin öne çıktığı (%23,97) saptanmıştır. Bir diğer çarpıcı husus 2008 yılından 2019 yılına kadar kadın cinayetlerinde saptanan 7 kat artıştır. Ateşli silah ve kesici alet ile öldürülen kadınların oranının tüm kadın cinayetleri içinde %80 civarında iken... Emniyet Müdürlüğünün açıkladığı verilere göre 2009 yılında 18 bin civarında raporlanan kadın yaralanma oranları, 2011’de yaklaşık 30 bine, 2012’de yaklaşık 40 bine, 2013’ün sadece ilk 10 ayında ise 70 bine ulaşmıştır."

Ardından rapor, bir grafikle bu konuda daha detaylı veriler sunup, küresel duruma dair birkaç bilgi veriyor. Ben, yazıda Türkiye’nin kendi durumuna eğilmek istiyorum.

Kadınların işgücüne aktif katılım oranının arttığı, dolayısıyla erkeklere ihtiyaç kalmadığı oranda boşanmaların ve kıskançlık cinayetlerinin arttığı saptamasını paylaşıyor rapor. Yani, kadının bağımsızlaşıp özgürleştiği oranda "üstünlük ve koruyuculuk fetişisti erkekler" buna katlanamıyor, eşlerini veya partnerlerini öldürüyordu. Bu durumun Türkiye gibi, kültürel ve üretimsel olarak geri kalmış ülkelere özgü olduğunu düşünenler için sürpriz bir veri sunuyor rapor; "Kısacası, Almanya’da kadınların işgücüne katılımı 2005’te %66,9 iken 2018’de %74,3’e yükseldi ve bağlantılı olarak artan kadın cinayetleriyle beraber Almanya’da bugün, 3 günde 1 kadın öldürülüyor. Eurostat verilerine göre Avrupa’da kadın cinayetleri oranında Türkiye, Litvanya, Letonya ve Estonya’nın ardından dördüncü sırada gelmektedir."

"Çalışma yaşamındaki kadınlara ilişkin bir diğer saptama, bu kadınların sıklıkla ekonomik şiddete maruz kalmaları, kazandıkları paraya eşlerinin, babalarının, oğullarının ve hatta patronlarının el koymasıdır. Şiddete uğrama oranları ise güvencesiz, geçici ve düşük vasıflı işlerde çalışanlara göre güvenceli, düzenli ve bir statü sahibi olarak çalışan kadınlar arasında daha azdır. … Burada önemli bir diğer nokta ise kadın cinayetlerinin ekonomik kriz dönemlerinde artan yoksulluk ve geçim sıkıntısı ile birlikte artmasıdır. Başlı başına kadın cinayetlerinin sınıfsal olduğuna bir kanıt sayılabilecek bu durum, şiddetin sınıflardan azade bir olgu olarak ele alınamayacağının da göstergesidir. Kapitalizm, cinsiyetler arası eşitsizlikleri ideolojik, toplumsal ve ekonomik açıdan besler. Sermaye sınıfının aldığı cinsiyet eşitliği sertifikaları, uyguladığı pozitif ayrımcılık politikaları, kamu vicdanına seslenen 'kadın dostu-eşitlikçi' reklamları, medyaya servis edilen bireysel başarılı kadın hikâyeleri ise gerçekte amaçladığı meselenin sınıfsallığının örtülmesinden başka bir şey değildir."

Rapor hem geniş kapsamlı olduğundan, hem de içerdiği bilgilerin tamamına yakını ilginç ve değerli bilgiler olduğundan raporu toplam iki yazıda ele almayı uygun buldum. İkinci yazı, raporda meselenin sınıfsal boyutunun daha ağırlıklı olarak ele alındığı kısmı özetleyecek.

------

1. https://bilimveaydinlanma.org/

2. http://bilimveaydinlanma.org/turkiyede-kadin-cinayetlerinin-nedenleri-ve-oneriler/amp/?__twitter_impression=true

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@