08.01.2021, 10:27

Aydınlık Yüzler

Aydınlık Yüzler, Mustafa Gazalcı'nın yeni kitabının adı. Aydınlık Yüzlü portreleri anlatmış. Kitapta eğitim, bilim, sendikal örgütlenme, tıp,  hukuk, basın ve siyaset alanında işinin öznesi olmuş dostlarıyla, özellikle de köy enstitülü dostlarıyla bir yolculuğa çıkmış gibi oluyorsunuz.

Sonuçta bir öğretmen Sayın Gazalcı.

Sendikacılık, dernekçilik ve siyaset yapmış bir öğretmen…

TÖS ve TÖB-DER’de şube başkanlıkları, EĞİT-DER Genel Başkanlığı ve iki dönem milletvekilliği…

Barış Derneği Davası’ndan da bir yıla yakın tutukluluk yaşamış çilekeş bir demokrat…

Düşünen, düşündüklerini gazetelerde ve dergilerde dillendiren bir sorumlu birey…

***

Enstitülü ağabeylerimizi kitabı okuyunca daha da yakından öğreniyorsunuz.

Kitapta kimler yok ki…

Abdullah Baştürk, Ahmet Taner Kışlalı, Aziz Nesin, Cahit Külebi, Erdal İnönü, Ferit Oğuz Bayır, Fakir Baykurt, İlhan Selçuk, Mahmut Dikerdem, Muammer Aksoy, Nedim Tarhan, Osman Bolulu, Rauf İnan, Server Tanilli, Şemsi Denizer, Talip Apaydın, Uğur Mumcu, Yaşar Kemal ve daha nice kendisi gibi aydınlık yüzlü toplam 74 portre…

Bir de anne ve babası…

Mustafa Gazalcı, değerbilir bir örgütçü… Hayırlı bir evlat…

Gönderdiği kitabı teslim aldığım gün teşekkür etmiş, uzun uzun konuşmuştuk. Anlattığı portrelerden biri annemin ilkokuldan sınıf arkadaşı Ferhat Aslantaş’tı. Kitabı elime alır almaz onu okuduktan sonra aramış ve söylemiştim bunu. O da "Ben de annemi yazdım kitabın sonunda. Babamla birlikte…" demişti.

Hemen annesini okumuş ve tekrar telefon açmıştım. "Çünkü senin de annesine düşkün biri olduğunu biliyorum" dedi.

Aynada kendimi görür gibi olmuştum Gazalcı’nın sesiyle.

***

Annem, kraliçemdi benim!

Bir televizyon programında birlikteydik gene. Programcı da anneme olan düşkünlüğümü biliyordu. O gece demiştim ki "Evet, annemi çok seviyorum. Annen mi baban mı diyenlere de annem diyorum."

O gece program sonrasında annemi evine bıraktığımda babamın suratı beş karıştı. Programı o da izlemiş. Yüzünden anlaşılıyordu bu.

Ertesi gün anneme "Benim oğlan dangalaktır ama doğrudur!" mu ne demiş…

Canım annem, canım babam! Onları çok özlüyorum.

Gözümün önüne geliyor, Eğit-Der’in düzenlediği Cumhuriyet Balosu’ndaki dansları ve söyledikleri…

İkisi de birer Eğitim-Sen ve Eğit-Der dostuydu.

***

Bir haftalığına Gürcistan’a gitmiştik annemle. Tiflis kazan biz kepçe… Ne güzel günlerimiz olmuştu. Tiflisli aktris Tamuna, bize o gezimizde rehberlik etmiş dolaşmadığımız yer kalmamıştı.

Bir de beş günlük Yunan Adaları turuna katılmıştık annemle. Rodos, Santorini ve Mikonos’ta ne güzel günler yaşamıştık… Hele, feribotta Uzakdoğulu garsonlara söylediği türküleri unutamıyorum. Herhalde garsonlar da bizi unutamamıştır.

Annem, benim en iyi yolculuk arkadaşımdı.

Tiflis’e uçmadan önce havaalanında çikolata ve viski almış bir güzel yer içerken bir bayan Rus doktor, ana oğul olduğumuza inanamamış, "Sahi mi?" der gibi bakakalmıştı.

Viski içen Türk ana-oğul, anlaşılan ezberini bozmuştu kadının…

Feribottaki akşam yemeklerindeki keyfimize diyecek yoktu.

Ne o beni üzerdi ne de ben onu…

Kütüphaneciler İmparatoriçesi’ni çok özlüyorum doğrusu… Açılışlarda söylediği türküleri, deyişleri ve evdeyken yaptığı semahları…

***

Gazalcı’nın annesini anlattığı sayfaları, telefondan sonra bir kez daha okudum. O satırlarda annemi görür gibiydim zira. "Çocuğun kafası karışır" diye oğlunu Şükrü Hoca’ya göndermeyen Fatma Gazalcı’yı rahmetle anıyorum.

Babasının mezarının kaybolma hikâyesi de çok ilginç geldi bana. Neymiş o hikâye diyecek olursanız, ben de derim ki "Kitaptan öğrenin."

***                                                          

Aydınlık Yüzler’in yazılış hikâyesine gelince…

Çok kişiler tanımış Gazalcı. Kendisini çok etkileyen öğretmenleri olmuş. Özellikle de köy enstitülüler… Bu konuda da zaten şöyle bir sözü var: "Bütün köy enstitülü öğretmenler karanlığı aydınlatan birer yıldız gibidir."

Derin izler bırakan dostları olmuş. Onları fırsat yaratıp yazmış. Gazetelerde, dergilerde…

Geleceğe de bırakmak istemiş olmalı ki kitaplaştırmaya karar vermiş.

Portreler, onun 'kahramanlarım' dediği kişiler…

Sular seller gibi okuduğunuzda siz de o portrelerin birer gerçek kahraman olduklarını duyumsuyorsunuz.

Dr. Engin Tonguç’un, babası Hasan Ali Yücel için "Çocukluğum ve babamın yaşamı süresince babam tarafından eğitildiğimin hiç ayrımına varmadım. Eğitici, eğitilene okuma alışkanlığı kazandırmak istiyorsa seçeceği kitapları dayatmamalı; yalnızca onun kitaplara erişmesini sağlayacak koşulları hazırlamalı" deyişi hiç aklımdan çıkmıyor.

Andre Gide de aynısını söylüyor bunun.

Bu sözler, bütün anne ve babalar için bir pusula olmalı.

Ahmet İsvan, Ali Taygun, Bahriye Üçok, Erdal İnönü, İsmail Hakkı Öztorun, Orhan Yavuz, Rauf İnan, Şerafettin Turan, Hüseyin Hüsnü Cırıtlı ile zenginleştim.

Altıncı kitabımı basan yayıncı Mustafa Beyköylü'yü okuyunca da içim burkuldu.

Hasan Nedim Şahhüseyinoğlu ile keşke tanışsaydık dedim. Hacı Küçükkaraca ve Hüseyin Pekin’i okurken çok etkilendim doğrusu…

Tahsin Çopur’un trajik ölümüyle ise allak bullak oldum.

Sayfa aralarında Meclis’teki TÖB-DER’li öğretmenlerin gücünü ve saygınlığını görünce heyecanlandım.

Ne iyi etmişsin sevgili dost, diyesim geliyor sevgili Gazalcı’ya…

Sevgili diyorum, çünkü yıllar öncesinden tanıyorum Eğit-Der Genel Başkanı Sayın Mustafa Gazalcı’yı…

Sonuçta, yıllar öncesinde Eğitim-Sen üyesi olmakla birlikte Eğit-Der’in üyesi olmuş, yayın organı abece dergisinde yazılar yazmış ve Eğit-Der İzmir Şubesi’nin düzenlediği 'Salı Söyleşileri'nin üç mimarından biri ve Cumhuriyet Balolarının aile boyu müdavimlerinden biriyim.

Dursun Utku ve Aziz Durmuş Başkanlarımla neler yaptığımızı İzmir’in örgütlü öğretmenleri bilir.

Eğit-Der’le iç içe olduğum dönemlerde benim genel başkanımdı Gazalcı.

Öğretmen / örgütçü ve siyasetçi Mustafa Gazalcı’ya çok yakışmış 'Aydınlık Yüzler' adında bir dosya hazırlamak…

Çünkü yaşamı boyunca o aydınlık yüzlü yurttaşlarla birlikte oldu. Yazmasa olmazdı.

Aydınlık yüzler: Öğretmen dünyası yayını / 2018-Ankara

Yorumlar (1)
Ömer Karcı 5 yıl önce
Nostalji oldu.Epey gerilere gittik.
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@