08.09.2021, 11:37

Anketörün Sancısı

Mutsuz İnsanlar Ülkesi olarak dünyanın dört bir köşesine nam salmışlardı.

Uluslararası ciddi bir araştırma kurumunun 146 ülkede yaptığı sormacada XETRANDA’dan sonra ikinci sırada yer almışlardı.

Anketörlerden doktor olanı, merak etmiş yaz tatilini bu ülkede geçirmeye karar vermişti. Yipland olarak biliniyorsa da son yıllarda ülkenin adı Recistan’a çıkmıştı.

Eşiyle önce başkente gelmişti.

Recistan, yabancı turistler için bir tatil cennetiydi. Çok yıldızlı otellerde konaklamak sudan ucuzdu. Arkadaşları, "Taksi şoförlerine dikkat et, bir de içtiğin sulara…" diye uyarmışlardı.

Başkente adım attıkları gün bir fabrikada 47 işçi yedikleri tavuk nedeniyle zehirlenmişlerdi. Bir kadın da kentin en merkezi yerinde eşi tarafından üç el ateş edilerek öldürülmüştü.

Kahvaltıdan sonra yoksulların yaşadığı bir semti görmek için otele taksi çağırmışlardı. Resepsiyondaki görevli, taksiyle 20 dakikada oraya ulaşabileceklerini söylemişlerdi.

45 dakika olmuştu otelden ayrılalı. Hâlâ istedikleri yere gelememişlerdi. Şoförün gözlerine baktı dikiz aynasından. Çok mutlu gibiydi. Anladı. Tartışmaya girmeden inmek istediklerini söyleyip bir başka taksiye bindiler. Yarım saat sonra istedikleri bölgedeydiler.

Attıkları her adımda yanlarındaki çocuk sayısının katlandığına tanık oldular. Para istemeyen tek çocuk yoktu. Her birinin ayağındaki ayakkabı(!) ikisinin de yüreğini sızlattı.

Kahvelerin çokluğu dikkatlerini çekti. Dikkatli dikkatli bakanlar da…

Akşam yemeğini yerken ikisi de hiç konuşmadı.

Ertesi gün Meclis’in bulunduğu bölgeye gittiler.

Kırmızı plakalı lüks araçların çokluğu dikkatlerinden kaçmadı. Vızır vızır geçen kırmızı plakalı araçların fotoğraflarını çekti.

Kendi ülkesinde bakanların çoğu Meclise bisikletle gelip gidiyordu.

Semtteki binalar lüks, sokaklarda gördükleri insanların ise üstü başı çok düzgündü.

Akşam yemeğinde, oteldeki bir müşteriden yüzde 4 ile Recistan’ın en az üniversite mezunu olan ilçesinde iktidar partisinin oylarının yüzde 97 çıktığını öğrendiler.

Yıllar önce Recistan’ın devlet başkanına sözüm ona düzenlenen bir suikastta, devlet başkanının uçağını kullanan pilotun, ona eskortluk yapan F-16’nın pilotunun ve otomobilinin makam şoförünün sözde terör örgütü üyesi olması nedeniyle görevlerinden alındığını öğrendi.

Suikast denilen olayın aslında bir kurmaca olduğu, bu kurmaca sayesinde de devlette yeni bir yapılanmanın gerçekleştiğini, fakat bunu kimsenin bilmediği/ gerçeği bilenlerin de terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklandığını öğrendiler.

Kulağına, bir siyasinin "O gece bizimkiler bilinmez sayıda silah bile dağıttılar" dediğini söyleyen müşteriye inanmak- inanmamak arasında kaldılar.

Basından öğrendikleri o darbe "tezgâh"mıymış yani diye düşünür oldu.

Bunları anlatan kişinin "Benden öğrendiğinizi bir yerlerde söylemeyin lütfen!" uyarısına "tamam" dediler. Bir şey daha öğrendiler ki, şaşkınlıktan küçük dillerini yutacak gibi oldular.

Eşine dönüp, "Bunu hiçbir yerde konuşmayalım" dedi.

Başkentin iki gazetesini ziyaret ettiler.

Binadaki hareketlilik dikkatlerinden kaçmadı. Elinde cep telefonuyla sürekli olarak ortada dolaşan, bağıran çağıran gazetecilere bir şeyler sormak istediler. Haber müdüründen "Bizdeki gazetecilik sizdeki gibi değil. Bizde gündem beş saatte beş kez değişir" sözlerini duyunca nedenini sordular.

Büyük bir kaçakçılık olayında önemli bir siyasetçinin adı geçince haberde beş altı kez değişiklik yapıldığını öğrendiler. "Bizi her gün en az üç bakan, beş on milletvekili arar" diyen haber müdürü, ertesi günün gazetesini hazırlarken manşetin günde en az beş kez değiştiğini söyledi.

"Artık, işsizlikten intihar edenleri haber yapmıyoruz."

"O niye?" deyince, yerel yöneticilerin telefon açıp kentlerinin imajını zedelediklerini, bir daha kendilerine reklam vermeyeceklerini, gazeteyi kente sokmayacakları yanıtını aldılar.

Araç kiralayıp kentin çevresini dolaşmak istediler. Komşu iki üç ilçeyi ziyaret ettiler.

Üç günü bu ziyaretlere ayırdılar. Pazar yerleri, parklar, alışveriş merkezleri, ibadet yerlerini ziyaret edip konuşmak istediler. Hiç, suları akan çeşme görmediler. Otobüs duraklarında bekleyen kalabalıklara tanık oldular. Kuyruklarda itişip kakışanlara baktılar hayretle… Sıraya girme alışkanlığı yoktu sanki bu insanlarda. Tıpkı Güneydoğu Asya’daki o kalabalık ülkedeki gibi…

Sokaklarda ve caddelerde başıboş dolaşan kedi ve köpeklerin çokluğuna şaştılar. Hiç bu kadarını görmemişlerdi. Parklarda ve akşam olunca telefon kulübelerinin içinde yatanları gördüler.

Otelin lobisinde heyecanlı heyecanlı konuşan, yaz sıcağında takım elbiseleriyle oturan altı kişiye garsonların sık sık maden suyu taşımaları dikkatlerini çekti.

İşin aslını öğrenmekte gecikmediler.

Ülkenin turizm cenneti olan bölgesindeki bir kasabanın sahilinden çalınan 3 bin 954 kamyon kumun nereye gittiği konuşuluyordu ülkede. Takım elbiseliler de kasabadan gelen yöneticilerdi. Başkente, başkanla görüşmek için gelmişlerdi.

Ülkeyi yöneten kişinin bir başka sahil beldesinde yaptırdığı yazlık konutun sahili için çalınmış o kumlar… Eşine dönüp sordu: "Kum çalınır mı?"

Eşi, "Gidince bunu da konuşmayalım. Yoksa gülerler bize."

İkisi de gülüştü.

Dünyanın önde gelen devlet başkanlarından kadın olan bir siyasetçinin sadece 2 jeti varken bu ülkenin başkanının 12 süper jeti olduğunu öğrendiklerinde hiç şaşırmadılar. Çünkü daha önce de dünya basınında bu haberleri okumuşlardı.

Sadece jetler mi?

Yüzlerce koruma, yüzlerce araç filosu da vardı. Son yıllarda da ormanlık alanlarda ve sahil beldelerinde çok odalı, havuzlu köşkler/ kâşaneler yaptırıyordu.

Sorulduğunda da "Kendim için mi yaptırıyorum? Sıkmayın adamın canını! Hepsi devlet için…" yanıtını veriyordu.

Kurumunu arayıp, "Yeterince gözlem yaptım. Bulaşıcı bir hastalığa yakalanmadan dönmek istiyorum" deyince müdürü "Üç beş gün daha kal" dedi.

"Matematik mühendisi gibi bir bakanları var, onun demeçlerini oku, dinle. Bakanı izle biraz… ‘’

Müdürünün bu direktifi üzerine ziyaret etmediği diğer üç gazeteye gitti.

"Oooo, bizim bakan gerçekten mühendis gibi bir adamdır. Satranç oyuncusundan farkı yoktur. Dağdaki, kentteki o bitmek tükenmek bilmeyen teröristlerin sayısını biz hep ondan öğreniyoruz."

Bu kadar çok mu terörist, sorusuna her biri güldü.

"Valla, biz de bocalıyoruz. Belini kırdıklarını, kafalarını ezdiklerini söylüyorlar ama bir türlü bitmiyor teröristler. Az mı çok mu anlamış değiliz yıllardır."

"Örneğin şimdi dağlarda ne kadar terörist var?"

"Dur sen!" dedi haber müdürü. Telefon açtı. On dakikalık bir telefon konuşmasından sonra, "Şu an dağdaki terörist sayısı 1132 imiş" dedi.

İstihbaratları ne hızlı çalışıyor diye mırıldandı kendi kendine.

"İsterseniz o darbe kalkışmasından bu yana yapılan operasyon sayılarını da öğrenebiliriz."

"Zahmet olmazsa…"

15 dakika sonra onu da öğrendiler.

"143 bin"

"Ne ?!" dedi.

"Operasyonlar için harcanan yakıt ve verilen asker kaybı nedir acaba?"

Telefondaki kişi, bunu "Devlet sırrı. Onu veremeyiz" diye yanıtladı.

Sokakları arşınlıyorken, AVM önlerinde,  gar önlerinde çok sayıda küçük çocuğun kâğıt mendil sattıklarını, dilendiklerini ve avare avare dolaştıklarını görünce bol bol fotoğraflarını çektiler.

Ayaklarında hiçbirinin ayakkabı olmadığını fark ettiler. Terlik ve benzeri bir şeyler…

Meydanlarda da başkanın dev fotoğraflarını…

Başkanın televizyondaki konuşmalarını dinlediler. Bir başka ülkenin başkentinin parlamento binasını koruma görevine talip olduklarını söylüyordu. "Tabii ki istediğimizi verirlerse…" demeyi de unutmuyordu.

Konuşulanları öğrendikçe gülesi geldi. Hatta kahkaha atası…

Konuştuğumuz çok kişi de başkanın bu sözleriyle gurur duyduklarını söylüyorlardı.

Oysa o ülkeden çekilen dünyanın en büyük gücü, o ülkede bugüne kadar 3,5 trilyon dolar harcama yapmasına karşın istediğini elde edememiş, artık ayrılmayı düşünüyordu. Çünkü pahalıya mal olmuştu bu macera. 4 bin askerini kaybetmişti. 25 bin de yaralısı vardı.

Tonlarca marihuanonun yurtdışından eski bir bakanın oğlu aracılığıyla getirildiğini, bakanın oğlunun da armatör olduğunu öğrendiklerinde "Bu toplumun dili mi yok acaba?" diye düşünür oldular.

Binlerce kişilik ibadet yerlerinin ise boş olduğunu görünce "Ne diye büyük yapıyorlar ki…" diye düşünmeden edemediler.

3 yıl Washington’da kurs görmüş, kendilerine yakın davranan bir eğitim uzmanından duydukları söze şaşırmadı. "Hitler’in yaptırdığı otobanlara/ bulvarlara kafayı takmış."

Kulağına eğilip "Burada komisyoncu diyorlar bu adama."

"Ne kadar inşaat o kadar para!" diyesiymiş.

Her gittiği kente de o bilinen üç inşaatçıyı gönderiyormuş.

Son yıllarda devasa hastaneler, devasa tüneller, devasa binalar bundanmış.

Eşcinselliğe karşı şiddetli bir tepki olduğunu, yürüyüş için çıktıkları bulvarda gördüler. Daha doğrusu tanık oldular. Eşcinsellerin yaptığı yürüyüşte polis, nasıl da dövüyordu göstericileri…

Ensest ilişkilerin çok yaşandığını da görüştükleri bir transtan öğrendiler.

Tebriz doğumlu trans on altı yıl bu ülkenin güneydoğusundaki bir kasabada yaşamış. Birlikte yaşadığı transtan da bunu duyabilirmiş.

"Aileleri ile görüşmek mümkün mü?" sorusuna ise "Mümkünü yok!" yanıtını aldı.

Bir yurtta küçük çocuklara tecavüz haberleri ayyuka çıktığında ülkenin sorumlu bakanlarından birinin "Bir defadan bir şey çıkmaz!" dediğini duydular. Afalladılar…

İnanamadılar. Eşi, "Yalan söylüyor olabilirler" dedi.

"Bir Bakan böyle konuşmaz çünkü."

***

"Müdürüm, yabancı bir ülkeyi tanımak, farklı insanlarla tanışmak çok güzel… Biliyorsunuz sağlık sorunlarım da var benim. Bir başka arkadaşı gönderseniz…"

İki gün önce dönmüştü ülkesine. Nerdeyse taşı toprağı öpecekti.

Fakülteden sınıf arkadaşı olan psikiyatrın muayenehanesinin yolunu tuttuğunda gözünün önüne gelen o aç ve gülmeyen insanlar, gene mide ağrılarını azdırmıştı.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@