03.03.2024, 21:36

3 Mart 1924 Devrim Kanunları 100.Yılı

“…Saltanat ve hilafeti kaldırıp Cumhuriyeti ilan eden, halkın temsilcilerinden oluşan TBMM’yi kurup egemenliği kayıtsız şartsız millete veren, şeriat hukukunu sona erdirerek laik hukuku uygulamaya koyan, medreseleri kapatıp çağdaş ve bilimsel eğitimi başlatan, kadının olması gerektiği gibi toplumsal hayatta öne çıkmasını sağlayan, her alanda bilimi referans alan Cumhuriyet Devrimi, tartışmasız hem siyasi hem de toplumsal açıdan ileri bir adımdır.”

Gazeteci, yazar Zülal Kalkandelen Cumhuriyet gazetesinde ki yazısının bir bölümünden aldım yukarıda ki satırları… Cumhuriyet Devrimi, içinde onlarca devrimi barındıran laik, çağdaş bir Türkiye için değiştirilen bir sistemin getirdiği Cumhuriyetin kazanımları…

Bizler; Cumhuriyetin 100ncü yılında bu devrimlere sahip olma, onları sürdürmenin savaşını veriyoruz Cumhuriyet düşmanlarına karşı. Cumhuriyetin 100 ncü yılında laik, çağdaş bir ülkeyi daha ileriye götürmenin cabası içinde olmamız gerekirken bugün laik, çağdaş bir ülkeyi muhafaza etmenin mücadelesini veriyoruz.

Karşı Devrimciler; İstanbul da adliye önünde anayasanın başlangıç bölümü ve Cumhuriyetin niteliklerini “…demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir” ilkesi ile açıklayan 2nci maddesine inat şeriat ve hilafet çığlıkları atabiliyorlar. Ve bu çığlıklarını “Sayın cumhurbaşkanımız daha iki hafta önce şeriatın İslam olduğunu, Kuran olduğunu bizzat canlı yayında açıkladı!” sözleri ile destekliyor ve arkalarında ki gücün Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olduğunu söylüyorlar.

Bu sözlerden güç alanlar Menemen’de çocukları Milli Eğitim Bakanlığının ÇEDES programı kapsamında Atğm. Kubilay ve bekçiler Şevki ile Hasan’ın şehit edildikleri Menemen İsyanında müebbet hapse mahkûm olan Nakşibendi tarikatı şeyhi, Esad Erbili’nin türbesinin(!) bulunduğu Safa Camisi’nde Cuma sohbetine götürüyorlar…

Bunlar ve benzeri olaylar Cumhuriyetin 100 ncü yılında, Cumhuriyetin kazanımlarından olan 3 Mart 1924 tarihli üç devrim kanunun 100 ncü yılında sahneye konuluyor. Cumhuriyet’in temellerini oluşturan, Türkiye’nin modernleşmesinde dönüm noktasını oluşturan, laik ve çağdaş bir devlet yapısını esas alan bu devrim kanunları ile yapılan düzenlemeleri saptırmaya, yok saymaya, ortadan kaldırmaya çalışanların hedeflerinde anayasa değişikliği ile İslam Cumhuriyetine yönelik otokrat bir otokrasi monarşi idaresi var…

3 Mart 1924 tarihi bizleri bugün karşı devrimcilerin özlediği gerici ve tek adam yönetiminden Cumhuriyet rejimine götüren tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu tarihte yasalaşan üç önemli yasanın, Türkiye’nin çağdaş, demokratik ve özellikle laik devlet ve toplum yapısına kavuşmak açısından oynadığı rol çok büyüktür.

TBMM de 3 Mart 1924 tarihinde üç önemli önerge ele alınmış ve tartışılarak kanunlaştırılmıştır.

Bunlar; (1)

*429 sayılı Ser’iye ve Evkaf ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Bakanlıklarının Kaldırılması,

*430 sayılı Tevhidi Tedrisat,

*431 sayılı Halifeliğin Kaldırılmasına ve Osmanlı Hanedanının Türkiye Topraklarının Dışına Çıkarılmasına Dair Kanunlardır.

429 sayılı Ser’iye ve Evkaf ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Bakanlıklarının Kaldırılması kanununda gerekçe iki amaca yöneliktir. Birincisi laik devlet uygulamasında dinin devletten soyutlanması ilkesi gereği, din işleri ile ilgili bir kurumun, siyaset dışına çıkarılması, ikincisi din ve ordunun siyaset dışı bırakılmasıyla, resmi görevli ordu mensuplarının, askeri görev ya da siyasal görev arasında kesin bir tercih yapmaları ve TSK nın yeniden yapılandırılmasıdır… Devletin ana yapısında, din ve siyasetle uğrasan iki bakanlık ortadan kaldırılarak, yalnız yönetim görevleri ile uğrasan iki kurum ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’ ve ‘Vakıflar Genel Müdürlüğü’ olarak Başbakanlığa bağlanmış ve laiklik yolunda bir safha daha tamamlamıştır. Genelkurmay Başkanlığı ise Başbakanlığa bağlı bir komutanlık olarak teşkilatlandırılmıştır

430 sayılı Tevhidi Tedrisat Yasasının gerekçesi ; “Bir devletin genel kültür ve eğitim politikasında, ulusun duygu ve düşünce bakımından birliğini sağlamak için öğretim birliği en doğru, en bilimsel, en çağdaş ilkedir. Bu ilke doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nde bilim kurumlarının bağlı olacakları tek makam Milli Eğitim Bakanlığı olacaktır”. Bu kanun ile ‘Türkiye’deki bütün ilim ve öğretim kurumları ile Şer’i ye ve Evkaf Vekilliğince yönetilen tüm medrese ve okullar MEB’ lığına bağlanıyor, MEB’ lığınca, yüksek din uzmanları yetiştirilmek üzere üniversitede bir ilahiyat fakültesi açılacak ve imamet ve hatiplik gibi dini hizmetlerin görülebilmesi için ayrı okullar açılacaktır. Ayrıca Milli Savunma Bakanlığına bağlı olan askeri ortaokul ve liseler de MEB’ lığına bağlanıyordu.’

"431sayılı Halifeliğin Kaldırılmasına ve Osmanlı Hanedanının Türkiye Topraklarının Dışına Çıkarılmasına Dair Kanun; ‘…Türkiye Cumhuriyeti içerisinde halifelik makamının bulunması Türkiye’yi iç ve dış politikasında iki baslı olmaktan kurtaramadı. Bağımsızlığında ve milli hayatında ortaklık kabul etmeyen Türkiye’nin görünüşte bile olsa ikiliğe tahammülü yoktur.” Gerekçesi ile 13 maddelik bu yasa ile halifelik kaldırılmış, Osmanlı Saltanat üyelerinin Türkiye’de oturmaları yasaklanarak yurt dışına sürülmüş, vatandaşlık hakları kaldırılmış, Padişah’ın mal ve mülküne el konulmuştur.

Ne yazık ki 3 Mart 1924 tarihli yasalar, sonraki Cumhuriyet kuşaklarına yeteri kadar öğretilememiş bu kanunların getirdikleri, gerekçeleri, amaçları, yasalaştırılış biçimleri göz ardı edilmiş ve bu kanunların ruhu kavranamamıştır. Son 20 yılda bu kanunlar hükümlerine aykırı uygulamalarla dinsel motifler ve dinsel eğitim uygulamaları ile hilafet ve şeriat istekleri sıradanlaşmış, bu kanunları korumak ve kollamakla görevli olan adli makamlar sessizliğe bürünerek adeta bu çağrıyı yapanlara yol vermişlerdir.

Atatürk Devrimleri sadece mazide yaşanmış tarihsel bir olay değil, Türk toplumunun tüm sorunlarının çözümünde kullanılacak geleceğe dönük süreklilik gösteren bir ideolojidir.

Bu ideolojinin adı Atatürkçülüktür. Atatürk Devrimleri bir bütündür. Hiç bir devrimi bir diğerinden ayırtamazsınız, hepsi birbirini tetikleyen bir süreç içerisinde ihtiyaçlardan doğmuştur ve bu ihtiyaçların temelinde halkın refah seviyesinin yükseltilmesi, çağdaşlaşma, eşitlik, bağımsızlık ve sosyal adalet yatmaktadır. Her devrimden sonra karşı devrimin sinsice harekete geçtiği günlerden, şimdi Türkiye’de karşı devrim hareketinin planlı açık ve seçik yürütüldüğü günleri yaşıyoruz.

Bu sonuca ulaşmak için Anayasa ile korunmuş olan Devrim Kanunlarına aykırı çıkarılan kanunlar, yönetmelikler ve yapılan uygulamalara bakmak yeterli olacaktır.

Bu gün hedefte olan ve hortlatılmak istenilen çağdaş eğitim sisteminden dinsel bir eğitim sistemine geçiş ve Eğitim Birliği yasasını yok etmektir. Hortlatılmak istenilen 431 sayılı kanunla kaldırılan Halifelik tir. Hortlatılmak istenilen Osmanlı yaşantısı, Osmanlı düşüncesi hilafetin başkenti İstanbul hayalidir.

Karanlık bir dönem yaşıyoruz. Yaşadığımız bu karanlıktan, Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığını yeniden yakalayarak ve laik cumhuriyetimizin yıkımına engel olarak çıkabiliriz. 3 Mart 1924 e ve Devrim Kanunlarına sahip çıkmak ve bu kanunların getirdiklerini toplantılarla, makalelerle etkin bir şekilde anlatmak ve karşı devrimcilerin karşı uygulamalarına set çekecek bilgi, beceri ve düşünceleri geliştirmektir. Maalesef bu gün bunların hiç biri yeterince yapılamamaktadır. Yapılanlarda yeterli değildir. Seneye belki diye diye bugünlere geldik. Her geçen günde bir Cumhuriyet kazanımını kaybediyoruz.

1934 yılında İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’nın TBMM de yaptığı bir konuşmayı değerlendirmelerinize sunuyorum.

“Devrim yapıldığı zaman onun gösterdiği zorunluluklar izlenmez ve gelişmesine yardım edilmezse, o devrim geri kalır, hatta geriye döner. Devrim geriye döndüğü zaman, Türk toplumunun nasıl bir sonuçla karşılaşacağını tahmin etmek kolaydır. İmparatorluğun kendi eliyle bu millete hazırladığı sonu tekrar hazırlamak demektir. Devrimin emirlerini yapmamak gericiliğe hizmet etmek, gerici olmak demektir.”

Devrim devamlılık gerektirir, devrimde duraklama devrimin sonunu hazırlar ve karşı devrimcilerin istediklerini elde etmesi kaçınılmaz olur.

İnancım odur ki Türk insanı, özellikle Türk Gençliği tüm zorlukları yenerek Atatürkçü Düşünce Sistemini yaşatacak, Atatürk İlke ve Devrimlerine sahip çıkacak, sürdürecek ve Cumhuriyeti bu dincilere karşı devrimcilere teslim etmeyecektir.

Türkiye’nin bundan sonraki imtihanı Karşı Devrime geçiş yapmak isteyenlere yol verip vermeyeceğidir. Türkiye bu sürece direnebilecek midir?

Direnmelidir, direnmek zorundadır. Bizler aynı milli ruha sahip kişiler olarak ülkemizi böldürmemek, laik Cumhuriyetimizi yıktırmamak için çözüm üretmek, mücadele etmek, karşı duruş sergilemek zorundayız.

Aksi takdirde; ATATÜRK’ ün ‘’Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olamaz. En doğru yol uygarlık yoludur.” Sözü çocuklarımız ve torunlarımız için sadece bir deyiş olarak kalacaktır.

  1. https://alasehirli.wordpress.com/2016/03/02/3-mart-1924-yasalari/

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Trabzonspor 15 34
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 15 26
5. Beşiktaş 15 25
6. Samsunspor 15 25
7. Gaziantep FK 15 23
8. Kocaelispor 15 19
9. Başakşehir FK 15 17
10. Alanyaspor 15 17
11. Konyaspor 15 16
12. Gençlerbirliği 16 15
13. Çaykur Rizespor 15 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 15 15
16. Eyüpspor 15 13
17. Kayserispor 15 13
18. Fatih Karagümrük 15 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 16 32
2. Amed SK 16 32
3. Esenler Erokspor 16 31
4. Bodrum FK 16 30
5. Çorum FK 16 28
6. Iğdır FK 16 28
7. Boluspor 17 26
8. Erzurumspor FK 16 26
9. Bandırmaspor 16 26
10. Serik Belediyespor 16 25
11. Keçiörengücü 16 21
12. Van Spor FK 16 21
13. Sivasspor 16 20
14. Sakaryaspor 16 19
15. İstanbulspor 16 18
16. Sarıyer 16 17
17. Manisa FK 16 16
18. Ümraniyespor 16 15
19. Hatayspor 16 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 15 33
2. Manchester City 15 31
3. Aston Villa 15 30
4. Crystal Palace 15 26
5. Chelsea 15 25
6. Manchester United 15 25
7. Everton 15 24
8. Brighton & Hove Albion 15 23
9. Sunderland 15 23
10. Liverpool 15 23
11. Tottenham 15 22
12. Newcastle United 15 22
13. Bournemouth 15 20
14. Brentford 15 19
15. Fulham 15 17
16. Leeds United 15 15
17. Nottingham Forest 15 15
18. West Ham United 15 13
19. Burnley 15 10
20. Wolverhampton 15 2
Takımlar O P
1. Barcelona 16 40
2. Real Madrid 16 36
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 16 31
5. Espanyol 15 27
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 16 23
8. Getafe 15 20
9. Elche 15 19
10. Celta Vigo 15 19
11. Deportivo Alaves 15 18
12. Rayo Vallecano 15 17
13. Sevilla 15 17
14. Real Sociedad 16 16
15. Osasuna 15 15
16. Valencia 15 15
17. Girona 16 15
18. Mallorca 15 14
19. Real Oviedo 15 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@